Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • Aktüel
    • Akademik
    • English
    • Arabic
    • Diğer Diller
  • Programlar
    • Televizyon
    • Radyo
    • Youtube
  • Yazışmalar
    • Tüm Sualler
    • Sual Başlıkları
    • Sual Gönder
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • - Aktüel
    • - Akademik
    • - English
    • - Arabic
    • - Diğer Diller
  • Programlar
    • - Televizyon
    • - Radyo
    • - Youtube
  • Yazışmalar
    • - Tüm Sualler
    • - Sual Başlıkları
    • - Sual Gönder

Sual Başlıkları

“Yakın Tarih”

için arama neticeleri gösteriliyor
  • Sual: 1923’te Mustafa Kemal’in Balıkesir Zağnos Paşa Câmii'nde hutbe verdiği doğru mudur? Doğruysa izahı nedir?
    Cevab: Doğrudur. Zamanın icap ve şartlarına göre hareket etmiştir.
    5 Eylül 2015 Cumartesi
  • Sual: Suriye’de, Filistin’de, Irak’ta muhalif milislerin arasında savaşırken ölen şehid midir?
    Cevab: Fıkıh kitapları, şehidlik için bazı şartlar aramakta ve tasnifler yapmaktadır. Meşru bir cihad esnasında cephede hemen ölen ile zâlim tarafından öldürülen mümin şehiddir. Bir de veba, zelzele, yangın, devasız dert gibi çeşitli sebeplerle veya canını, ırzını, malını korurken ölenler hükmen şehid sayılır. Bahsettiğiniz kimseler, her ne kadar meşru cihad değil ise de, zorla götürüldükleri için mazurdur ve imanı varsa şehid sayılır. İç harb gibi felâketli zamanlarda fitneye karışmadığı halde, haksız yere öldürülen mümin hakiki şehiddir.
    5 Eylül 2015 Cumartesi
  • Sual: Çeşitli açılardan bakıldığında Ömer Seyfeddin nasıl bir insandır?
    Cevab: İttihatçılarda İslâmcı, Osmanlıcı, Batıcı ve Türkçü ideolojilerin sentezi vardır. Ömer Seyfeddin de öyledir. Çoğu İttihatçı gibi, gelgitleri olan bir müelliftir. Ruhi problemleri de vardır. Pek müslümana yakışmayan bir hayat yaşamış olmakla beraber, samimi dindar veya milliyetçi tema taşıyan hikâyeleri de yok değildir.
    5 Eylül 2015 Cumartesi
  • Sual: İkinci Cihan Harbi’nde Türkiye'nin savaştan uzak kalabilmesinin sebebi nedir?
    Cevab: Harbden evvel Türkiye, müttefiklerle, yani İngiltere ve Fransa ile anlaşma yapmıştı. Öte taraftan harbin başında da Almanya ile anlaşma yaptı. İlk anlaşma, bir tecavüz vukuunda İngiltere ve Fransa’nın yanında savaşa girmeyi icap ettiriyor; ikincisi ise saldırmamazlığı ihtiva ediyordu. Diğer devletler, Türkiye'nin savaşa girmesini istemedi. Nitekim İspanya da aynı şekilde savaşa dâhil olmadı. İsteselerdi Türkiye'yi savaşın içine gayet kolay çekebilirlerdi. Fakat Türkiye'nin böyle bir savaşı devam ettirebilecek lojistik, ekonomik, politik ve sosyal pozisyonu bulunmuyordu. Müttefikler, va’dettikleri techizatı da vermediler/veremediler. Türkiye'yi ve İspanya'yı serbest bölge ve istihbarat merkezi olarak kullandılar. Buna rağmen Türkiye, harbe girmiş gibi sıkıntı çekti.
    20 Şubat 2016 Cumartesi
  • Sual: Tarih kitapları, II. Dünya Savaşından sonra Nazilerin ve Japon idarecilerin savaş suçlusu sayılıp mahkemelere çıkartıldıklarını ve idam edildiklerini yazıyor. Müttefik devletler mensubu asker veya idarecilerden böyle yargılananlar oldu mu?
    Cevab: Savaş suçu tarifi, milletlerarası anlaşmalarla tayin edilmiştir. Osmanlı Devleti’nde de 1919'da İttihatçılar ve Ermenileri öldürenler için benzeri bir mahkeme kuruldu ve cezalar verdi.
    26 Nisan 2016 Salı
  • Sual: Sivas Kongresi’nde Amerikan mandasının kabul edildiği doğru mudur?
    Cevab: Sivas Kongresi’nde Amerikan mandasının kabulüne delalet edecek 6. madde, sonradan Amerikan reisi Wilson’un Anadolu’da ABD’nin mandaterliğine karşı çıkan beyanatı üzerine çıkarılmıştır. Sivas Kongresi’ni tertipleyenler de sonradan mandaya karşı çıktıklarını söylemek mecburiyetinde kalmıştır.
    12 Haziran 2016 Pazar
  • Sual: Mustafa Kemal Paşa 1923’te kaç milletvekilinin oyu ile cumhurbaşkanı seçildi?
    Cevab: Meclisteki 334 milletvekilinin, celseye iştirak eden 158'inin oyu ile seçildi.
    25 Haziran 2016 Cumartesi
  • Sual: Ortadoğu kelimesini İngilizler mi kullanmaktadır?
    Cevab: Bu coğrafî bir tabirdir. Ama burası Avrupa’ya göre ortadoğudur. Ancak Çin’de bile bu tabir kullanıldığı zaman, burası anlaşılmaktadır.
    28 Ağustos 2016 Pazar
  • Sual: Hitler’in Yahudi jenositini, İsrail devletinin kurulması ve Yahudilerin Filistin topraklarına göç etmesi için gerçekleştirildiği ve hakikatte milyonlarca Yahudinin ölmediği iddiaları doğru mudur?
    Cevab: Elbette bunun için yapmadı. Fakat buna yaradı. Almanya’nın düşmanı olan devletler, jenosit kamplarını bildikleri halde, gizlediler ve geç müdahale ettiler. Bundan dolayı, Batı bloğunun Yahudi katliamına Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulmasını kolaylaştırmak adına göz yumduğu; hatta radikal Eşkenazların Yahudi nüfusu içindeki sayısını azaltmaya yarayacağı için de umursamadığı söylenir. Zira Avrupa Yahudilerinin Filistin’e göçmek ve burada bir devlet kurmak gibi bir maceraya atılmak niyeti yoktu. Nazi katliamı buna yaramıştır. Jenosit sırasında milyonlarca Yahudinin ölmediği, Soğuk Savaş zamanındaki antisemitizmin dile getirdiği politik iddialardandır. Tarihî gerçeklere aykırıdır.
    28 Ağustos 2016 Pazar
  • Sual: Paraların üzerinde niçin Türkiye Cumhuriyeti Merkez bankası değil de Türkiye Cumhuriyet Merkez bankası yazıyor?
    Cevab: Merkez Bankası bir anonim şirkettir ve hususi bir kanunu vardır. Bu kanuna göre, şirket hissedarlarının açıklanması yasaktır. Şirketler, devlet adını kullanamazlar.
    7 Aralık 2016 Çarşamba
  • Sual: Çerkes Ethem hakkında birbiriyle tezat içinde farklı görüşler mevcuttur. İstanbul ve Ankara’ya karşı hakiki tavrı neydi?
    Cevab: Hepsi de mübalağalı ve sübjektiftir. Çerkez Ethem, önceleri Ankara'nın adamı olarak, Ankara aleyhtarı halkın çıkardığı isyanları bastırmak ve bu isyanları çıkaranları cezalandırmakla meşguldü. Bu yola Ankara’ya çok hizmet etti ve çok insan öldürdü. Daha sonra, Ankara muntazam askerî birlikler kurduğunda, Garb cephesi kumandanlığının emrine girmesi emredildi. Bunu hazmedemedi. Ankara ile otorite yüzünden ihtilaf yaşadı. İstenmeyen adam ilan edildi. Bunun için Yunanlılara sığındı.
    7 Aralık 2016 Çarşamba
  • Sual: Bir makalenizde saltanatın kaldırılışı, Ankara’nın başşehir oluşu ve cumhuriyetin ilanında, mecliste vasıflı ekseriyet nitelikli çoğunluk) olmadığından bahsetmişsiniz. Vasıflı ekseriyet meselesi, 25 maddeden ibaret 1921 anayasasında var mı?
    Cevab: 1924 senesine kadar Kanun-ı Esasî ve Osmanlı mevzuatı caridir. 1921 teşkilat-ı esasiyye kanunu, bunun tamamlayıcısı mahiyetindedir.
    7 Aralık 2016 Çarşamba
  • Sual: Atatürk’ün İnönü tarafından zehirlendiği söyleniyor. Doğru mudur?
    Cevab: Bu, tâ o zaman ortaya atılmış bir iddiadır. Hatta sarayda bulunan kırmızı karıncalar sebebiyle ilaçlama bile yapılmıştı. Ölüm sebebi sirozdur. Ölüm hâdisesi, çok kişinin gözü önünde cereyan etmiştir. Yaş ortalamasının çok fazla olmadığı bir devirde, üstelik sefahatla yıpranmış bir vücudun bu yaşta hastalanarak ölmesi gayet tabiidir. Başka bir sebep aramaya lüzum yoktur.
    29 Ocak 2017 Pazar
  • Sual: İngiliz başbakanı Churchill’e, Osmanlı Devleti’ni yıktığı için, sonradan Türk istihbaratının suikast yaptığı, bu istikamette, Churchill’e hızla bir taksinin çarptığı ve bu vesileyle öldüğü doğru mudur?
    Cevab: Osmanlı Devletinin yıkılışı Churchill’in değil, öncelikle Büyük Britanya politikasıdır. Cumhuriyet ricalinin kendisine teşekkür etmesi daha muvafık olurdu.
    29 Ocak 2017 Pazar
  • Sual: Karakol Cemiyeti ne demektir?
    Cevab: 1919’dan itibaren Anadolu'da halk mukavemetini teşkilatlandırarak İttihadcıların tekrar siyasî hâkimiyeti ele almasına çalışan gizli bir cemiyettir. Eski İttihadcılar tarafından kurulmuştur. Ankara hareketine katılanların da Anadolu’ya geçirilmesinde rol oynamıştır.
    19 Şubat 2017 Pazar
  • Sual: Adnan Menderes inançlı birisi miydi?
    Cevab: Kendi inançlı, hayatı modern idi. Hizmeti, günahına keffaret olur inşallah. Şehidlerin günahları affolur.
    19 Şubat 2017 Pazar
  • Sual: Sağ eli sol göğüs hizasında ceketin içine koymak Mason sadakat duruşu mudur?
    Cevab: Herkes bunu böyle bildiğine göre, değildir.
    23 Mayıs 2017 Salı
  • Sual:

    Hukuk fakültesi talebesinin yaz tatilinde seyretmesi ve okuması sizce münasip birkaç film ve kitap tavsiye eder misiniz?

    Cevab: Aklıma gelen birkaç film:
    A Few Good Men 1992
    The Devil's Advocate 1997
    Judgement at Nuremberg  1961
    The Conspirator 2010
    Amistad 1997
    Primal Fear 1996
    The Firm 1993
    Catch Me If You Can 2002
    Changing Lanes 2002
    Witness for the Prosecution 1957
    A Man for All Seasons 1966
    The Winslow Boy 1999
    Becoming Jane 2007

    Bu da birkaç Türkçe roman:
    Budada Bir Boşanma-Marai
    Şeytanın Teğmeni-Fagyas
    Haysiyet Divanı-Fagyas
    Kontes-Habe
    Diriliş-Tolstoy
    Dava-Kafka
    Albay Chabert-Balzac
    Suç ve Ceza-Dostoyevski
    Allahın Avukatı-Morris West
    Kırmızı Pazartesi-Marquez

    24 Mayıs 2017 Çarşamba
  • Sual: Rıza Nur'un hâtıratında yazılanlar doğru mudur?
    Cevab: Hâtıralar her zaman sübjektiftir. Yazanın ruh hâlini, hâdiselere karşı nefsî müdafaalarını aksettirir. Bunların da mübalağalı veya hatalı olmak ihtimali fazladır. Hatıratlar, bununla beraber tarih için çok değerli birer kaynaktır. Çapraz okumalarla buradaki malumatın ne derece gerçeğe yakın olduğunu anlamak mümkündür.
    24 Mayıs 2017 Çarşamba
  • Sual: İslam coğrafyasında cereyan eden zulümlere gücü yetmeyen müslümanın tavrı ne olmalıdır?
    Cevab: Dua eder.
    1 Ağustos 2017 Salı
  • Sual: Almanya 19. yüzyılın ikinci yarısındaki ziraat ve ticarete dayalı dağınık iktisadî yapısından, hızlı bir şekilde endüstrileşmesini hangi kaynaklarla sağladı?
    Cevab: Bunun çok sayıda sebebi vardır. En başta sert, disiplinli ve çalışkan Prusyalı Alman karakteri gelir. Alman milleti, çalışmaktan, kazanmaktan usanmaz, yılmaz. Prusya, küçük Alman devletlerinin istila ederek, Alman birliğini kurdu. Büyük bir imparatorluk haline getirdi. Milli bir hanedanı da başa geçirdi. Bismark gibi yüksek meziyette devlet adamları vardı.
    Fransa ve İngiltere tehdidi; devamlı harblerde kazanılan tecrübeyi de dikkate almak gerekir. Harb nakliyatı için demiryolu, karayolu, hatta hava yolu lazımdır. Harb; sanayi, ticaret, imar ve yetişmiş eleman demektir. Almanya buna muvaffak olmuştur.
    Makinelerin imali ile daha çok tabii kaynaklara ihtiyaç duyuldu. Bundan dolayı Afrika ve diğer memleketlerde sömürgeler kuruldu.
    Essen, Duisburg gibi çelik merkezleri öne çıktı. Ayrıca Almanya’da çok zengin kömür madenleri vardır. O zaman için bu, enerji kaynağı demekti. Geniş ve verimli topraklar; Avrupa’nın, hatta Rusya’nın her tarafına dağılmış kalabalık nüfus; sanat ve kültürde isim yapmış entelektüel bir halk, Almanya’nın refahının âmilleridir.
    1 Ağustos 2017 Salı
  • Sual: Köy Enstitüleri hakkında ne söylenebilir?
    Cevab: Köy Enstitüleri zamanın totaliter rejiminin bir unsuru olarak kurulmuş ideolojik müesseselerdir. Köylüyü kontrol altında tutmak ve gençleri kendi ideolojilerine göre yetiştirmek maksadıyla kurulmuştur. Mezunlarını tanıdım. Ekserisi dinî ve millî şuura uzak, Marksist zihniyette kimselerdi. Bu enstitülerin Anadolu’da müsbet bir katkısı olmamıştır. Halk, bünyesine uymadığını farkettiği bu müesseselere ve mezunlarına mesafeli durmuştur. Savaşlar sebebiyle cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu köylüsünün fena vaziyette olduğu doğrudur. Anadolu çok eski bir medeniyet mıntıkasıdır. Halkın ekmek yapmayı bile bunlardan öğrendiğini söylemek çok mübalağalı olsa gerektir.
    1 Ağustos 2017 Salı
  • Sual: Adnan Menderes'in Paris'te Ayşe Sultan’ı ve annesini bulaşık yıkarken gördüğü ve "Anne affet bizi, geç geldik" dediği doğru mudur?
    Cevab: Uydurmadır. Ayşe Sultan’ın annesi sürgüne çıkmadı. Adnan Menderes’in hâdisedeki rolü için Sürgündeki Hanedan kitabıma bakınız.
    14 Ağustos 2017 Pazartesi
  • Sual: Balkanlar Türklerin elinde kalsaydı, Türk nüfusu Anadolu’nun yarısı kadar olabilir miydi?
    Cevab: Rumeli’den göç edenler şu andaki nüfusun takriben yüzde 20’sini teşkil eder. Çoğu da yollarda ve katliamlarda vefat etmiştir.
    2 Eylül 2017 Cumartesi
  • Sual:

    Adnan Menderes Sabatayist midir?

    Cevab:

    Merhum Adnan Menderes, bahsettiğiniz Sabataycı Evliyazade ailesinden değildir. Kaimvalidesi o ailedendir. Cavit Bey ile de alakası yoktur. Dr. Nazım ile akrabadır. Zamanımızda bu hususta yapılan neşriyat mübalağalı ve kafa karıştırıcıdır. Adnan Menderes samimi bir müslüman idi. Günahları olabilir. Onu da Allahü a’lem şehadet affettirmiştir. Sadece ezanı aslına iadesi, hayırlı iş olarak ona yeter. Bütün müslümanların kalbinde müstesna bir yeri vardır. Onun hizmetini bu asırdaki devlet adamlarından kimse yapamadı. İnsanın soyu elinde değildir. Bir kimse Sabataycı asıldan bile gelse, hali hazırdaki vaziyeti mühimdir. Mümin ise, mümin muamelesi yapılır.

    2 Eylül 2017 Cumartesi
  • Sual: I. Dünya Harbi’ni başlatan Arşidük Ferdinand'ın vurulması hâdisesini tek bir kişi değil, içinde müslümanların da olduğu bir teşkilat yapmış olabilir mi?
    Cevab: Arşidük Ferdinand’ın öldürülmesi tek bir kişinin planlayıp gerçekleştirdiği bir iş olamaz. Elbette ki bir komitenin işidir. Gavrilo Princip tetikçi idi. Bu komitede kimler olduğuna dair hususi bir tetkikatım yoktur. Arşidük'ün öldürülmesinden sonra Avusturya bu işi çok büyüttü. Sırbistan'a büyük baskı yaptı. Sırbistan özür dilemesine ve bu işte bir alâkası olmadığını deklare etmesine rağmen (muhtemelen vardı), savaş önlenemedi.  Harp sırasında Sırplar da çok büyük zarar gördüler. Yüz binlercesi öldü. Komşularına karşı olan gaddarca kinlerinin sebeplerinden bir tanesi de budur.
    23 Kasım 2017 Perşembe
  • Sual: Yazılarınızı alaka ile okuyorum. En son Osmanlı Yahudileri yazınızı okudum. Ben de Yahudiyim. Osmanlı Yahudileri iyi yaşadı, doğru. Ama Avrupa’daki herşey de kötü değildi. Yahudilerin  amme hizmetine girmedikleri, hayat haklarından mahrum oldukları, dinlerini istedikleri gibi yaşayamadıkları yerler ve zamanlar olmuştur. Ama Avrupa’dan sayısız bilim adamı çıkmasını nasıl izah edersiniz? Ermenilerin sürülmesi için hükümeti Yahudilerin kışkırttığını yazmışsınız. Lütfen tehcire Yahudileri karıştırmayın. İttihat ve Terakki öz be öz Türk malıdır.
    Cevab: Yahudiler hakkında çok yazı yazdım. Bunları dikkatle tedkik ederseniz, İslâm-Türk kültüründe antisemitizme yer olmadığını anlarsınız. Osmanlılarda herşey güzeldi diye bir umumileştirme yapılamaz. Her devir aynı değildir. Azınlıklar, çoğunluk arasında hep sıkıntı çeker. Bunu Müslümanlar için de empati yoluyla anlayabilirsiniz. Yahudilerle Müslümanların yakın tarihi benzerlikler taşır. Avrupa'da Yahudilere sadece ticaret ve ilimle meşgul olma hakkı verilmişti. Bilim ve sanatta ileri gelebilen Yahudilerin ise tamamına yakını Yahudi kimliği ile değil, vaftiz olarak veya Hristiyan kültürünü kabul ettiğini deklare etmek suretiyle kabul görmüştür. Şark Yahudileri sayıca az ve kültürel olarak farklı şartlarda yaşarlardı. Elbette her Yahudi aynı değildir. İttihatçıların arka planındaki güçlerin biri de Siyonist Yahudilerdi. Emanuel Carasso en mühimidir. İttihatçıların çoğu ise Sabataycıdır. Ermenilerle Yahudilerin ekonomik sebeplerle ihtilafı bilinen bir şeydir. Ermeni tehcirinin arkasında Carasso vardır. Bu biliniyor. Bütün Yahudiler elbette mesul değildir. Jön Türk ve Cumhuriyet devrindeki podgomları elbette ki tasvip ve müdafaa etmeyiz. Zulüm kime yapılırsa yapılsın kötüdür.
    23 Kasım 2017 Perşembe
  • Sual: Ziya Gökalp'in dindar bir şahsiyet olmadığı malum iken, “Asker Duası” adında dini muhtevalı bir şiiri vardır. Bunu nasıl anlamalıdır?
    Cevab: İttihatçılar için din ve milliyet siyasetleri için bir vasıta idi. Hiç biri dindar değildi. Dindar olsalardı, Müslümanların halifesine ayaklanıp onu tahttan indirmez; on yıl içinde tarihte görülmemiş zulümleri işlemezlerdi.
    23 Kasım 2017 Perşembe
  • Sual: Türkiye kurulduğu zaman bir İslam devleti miydi?
    Cevab: 1920 meclisi, Osmanlı meclis-i mebusanı sayılmaktadır. Anayasada ahkam-ı şer’iyyenin tenfizinden bahsedilir. 1924’te bunu tenfiz edecek makam, Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti; ayrıca kadı mahkemeleri ve aynı zamanda hilafet kaldırıldı. 1926’de medeni kanun kabul edilerek, şeriat tamamen lağvedildi.  1928’de devletin dini, din-i İslamdır ibaresi anayasadan çıkarıldı. 1937’de laiklik prensibi anayasaya girdi. “Hakimiyet milletindir” ifadesi, idarecileri ve kanunları yapanları güya millet tayin eder demektir.
    23 Kasım 2017 Perşembe
  • Sual: Faiz almak haram iken, nasıl oluyor da Osmanlı hükümeti Avrupa’dan borç aldı?
    Cevab: Savaş masraflarını karşılamak ve zaruret sebebiyle borç almak caizdir.
    23 Kasım 2017 Perşembe
  • Sual: Osmanlı Devleti’nin son zamanlarda hakik bir meşrutiyet olduğunu söylemişsiniz. Meşrutiyette parlamento olması gerekmez mi? Parlamenter bir monarşi İslâmiyete aykırı mıdır?
    Cevab: 1876’da parlamento kuruldu. Kanunları burası yapıyor. Ama son sözü halife söylüyor. Bu sebeple İslâm hukukuna mugayir değildir. Sultan Abdülhamid iktidarının 30 senesinde ise seçimler yapılmadı ve parlamento toplanmadı. Ama yine de padişahın salahiyetleri mahduttur. İttihat ve Terakki devri bir diktatörlüğe dönüşerek bu hususiyetini fiilen kaybetmiştir.
    3 Ocak 2018 Çarşamba
  • Sual: Sultan Abdülhamid ve Sultan Vahideddin kravat takmış mıdır?
    Cevab: Evet. O devirde İstanbulin denilen yakalı ceket giyilmemişse, yüksek tabaka mutlaka kravat takardı.
    3 Ocak 2018 Çarşamba
  • Sual: Bazıları Sultan Abdülhamid’i 93 Harbinde savaşı saraydan idare etmeye çalıştığı için tenkit ediyorlar. Ne dersiniz?
    Cevab: Meşrutiyet devri idi. Padişahın salahiyeti elinde değildi. Harbe darbeciler girdi, sonra yüzüne gözüne bulaştırdılar. Padişah, toparlamaya çalıştı. Sonra da mağlubiyetten padişahı suçladılar.
    3 Ocak 2018 Çarşamba
  • Sual: Şerif Hüseyin Paşa ve Arap ihtilalini anlamak için ne okumamızı tavsiye edersiniz?
    Cevab: Ömer Kürkçüoğlu’nun Türk-Arap Münasebetleri; Naci Kıcıman’ın Medine Müdafaası; Hasan Bulut’un Siyah Papa; Melik Abdullah’ın Hatıraları; Reşid Rıza’nın Hatıraları; Ali Fuad Erden’in Suriye Hatıraları; Cemal Paşa’nın hatıratı; Muhammed Kürt Ali’nin hatıratı; ayrıca Hakikat Kitabevi'nin Kıyamet ve Ahiret kitabının sonu faydalıdır.
    3 Ocak 2018 Çarşamba
  • Sual: Abdülaziz Han’ın intikamını alan Çerkes Hasan Bey, o devirde ortada İslâm devleti varken ve bir insanı öldürme hükmünü ancak bir kâdı verebilecekken, kendi başına hareket edip bir can alması hukuken de dinen de mahzurlu değil midir?
    Cevab: Evet, yaptığı iş, görünüşte doğru değildir. Fakat öldürdüğü kişiler, bir padişahı tahttan indirip öldürmüş; binaenaleyh kanı heder olmuş kişilerdir. Bunun için Çerkez Hasan Bey idam edilmiş; fakat halkın vicdanında hiçbir zaman bir kâtil olarak görülmemiştir. Nitekim Sultan Abdülhamid, mezar taşına, “veliyyünnimeti uğrunda can veren ümerâ-i çerâkiseden Hasan Bey” yazdırmıştır.
    3 Ocak 2018 Çarşamba
  • Sual: Theodor Herzl Abdülhamid ile yüz yüze görüşmüş müdür?
    Cevab: Sitemde cevabı vardır. Hayır. Vasıta ile görüşmüştür.
    3 Ocak 2018 Çarşamba
  • Sual: Sultan Reşad, meşru bir halife midir?
    Cevab: Sultan V. Murad ve Sultan Reşad, meşru halife değildir. Zira meşru halifenin haksız yere tahttan indirilmesi, şer’en muteber olmaz. Üstelik bu ikisinin elinde halifelik otoritesi yoktu. Abdülmecid Efendi de böyledir. 93 Harbi'nin, Trablusgarb, Balkan ve Cihan Harblerinin kaybedilmesini de ulema buna bağlarlar.
    1 Şubat 2018 Perşembe
  • Sual: Sultan Abdülhamid'e suikast tertiplendiği sırada, Şeyhülislam Cemaleddin Efendi ile birkaç dakika konuşması sayesinde padişah suikastten kurtuldu. Bu esnada ne hakkında konuşuyorlardı?
    Cevab: Hamidiye Câmii’nin imamı, câminin akan çatısının tamirini arzediyordu.
    5 Nisan 2018 Perşembe
  • Sual: H.C Armstrong'un meşhur Grey Wolf (Bozkurt) kitabı orijinal midir?
    Cevab: Latife Hanım ile Halide Edip'in anlattıkları üzerine yazdığı; Atatürk’e okunup, içinde yazanları inkâr etmediği rivayet olunur.
    5 Nisan 2018 Perşembe
  • Sual: Babanzade Ahmed Naim Bey'in Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih tercemesini, Tek Parti hükümetinin hazırlattığı doğru mudur?
    Cevab: Cumhuriyetin ilanından sonra, dinin modernize edilmesi projesi çerçevesinde, halkın Kur’an-ı kerim ve hadis-i şerif tercümesine tevcih edilmesi düşünülmüş; bu meyanda diyanet işleri reisliği, Mehmet Akif Ersoy’a meal, Elmalılı Hamdi’ye tefsir ve Babanzade Naim’e de Buhari tercüme ve şerhi vazifesini (ücreti mukabilinde) ihale etti. Naim Efendi vefat edince, projeyi eski müderrislerden Afyonlu Kamil Miras tamamladı. Tecrid tercüme ve şerhi, ehline faydalıdır.
    5 Nisan 2018 Perşembe
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid in Osmanlıcı mı, yoksa İslamcı mıdır?
    Cevab: Bu gibi cereyanlar beşeridir ve hepsi zararlıdır. Sultan Abdülhamid, padişah ve halife sıfatıyla bu gibi cereyanlardan uzaktır. Zaten bir hükümdarın böyle bir cereyana mensup olması beklenmez. O, halifelik nüfuzunu kullanarak İslam birliğini müdafaa etmiş; dünya müslümanlarına faydalı olmaya çalışmıştır.
    5 Nisan 2018 Perşembe
  • Sual: Bir yazınızda Sultan Hamid’in tahttan indirilmesinde Jön Türkleri destekleyen Yahudi lobisinden bahsediyorsunuz. Bununla kimleri kast ediyorsunuz?
    Cevab: Bu lobinin başında banker Emanuel Carasso vardır.  İtalyan Yahudisidir. Talat paşanın bankeridir. Bağdadlı David Sassoon Haskal ben Ezekiel, Jön Türklerin İngiltere ile ekonomik temasını yürütürdü. Milletvekili oldu. Sassoon’lar, Şark’ın Rothschildleri olarak tanınır. Beyrut’ta Anglo-Palestine Company mümessili Victor Jacobson; hahambaşı Haim Nahum; milletvekili Nesim Mizliyah, Maliye Nezareti müsteşarı Nesim Russo da bu lobinin önde gelenlerindendir. Dışarıdan Theodore Hertzl, David Wolffsohn, Ze’ev Jacotinsky bu lobiyle münasebet halindedir. Ayrıca gerçek Yahudi sayılmayıp Sabataist diye anılan ve İttihat ve Terakki Partisi’nde çok sayıda bulunan Yahudi dönmeleri bu devirde mühim rol oynamıştır. Sivil ve askeri bürokratlar Cemal Paşa, Cavid Bey, Mithat Şükrü Bleda, Dr. Nazım; gazeteciler Halide Edip Adıvar, Hüseyin Cahid Yalçın, Ahmet Emin Yalman, Namık Zeki Aral bunlardandır.
    15 Nisan 2018 Pazar
  • Sual: Mardinizadeler ve Erbilîler seyyid değiller mi? Eğer böyle ise, internette Sabatayist olduklarının iddia edilmelerindeki maksat nedir?
    Cevab: Mardinilerin seyyid olduğu meşhurdur. O listelere itibar edilemez. Sabatayistlerin resmî ve sıhhatli bir listesi loktur. Ancak umumi malumata istinaden söylenmektedir.
    15 Nisan 2018 Pazar
  • Sual: Sultan Abdülhamid’in Yahudi bir banker ile faiz işi yaptığı; borsa oynadığı; içki (rakı) fabrikaları kurduğu; genelevler açtığı söyleniyor. Bunları nasıl karşılamak lazımdır?
    Cevab: Sultan Hamid, Londra, Paris, Viyana gibi dârülharb memleketlerininin borsasında muamele yaparak para kazanırdı. Böylece servet elde edip, bunu dine ve millete hizmette kullanmıştır. Bu işi elbette bir banker yapacaktır. O zaman da bu işler Yahudilerin elindedir. İçki fabrikaları kurduğu ve genelev açtığı iftiradır. İçki fabrikasının açılması gayet tabiidir. Dârülislamda gayrimüslimler içki içebilirler, imal edebilirler, alıp satabilirler. Bunda bir beis yoktur. İslâmiyet buna izin vermiştir. Yasaklamak caiz değildir. Umumhaneler ise gayrı resmi olarak her zaman her devirde mevcut olmuştur. Bunu devletin engellemesi mümkün değildir. Padişahın umumhane açtığını söyleyene ancak la havle denebilir.
    15 Nisan 2018 Pazar
  • Sual: Çanakkale savaşında verilen şehit sayısı 253.000 kişi deniliyor bu sayı doğru mudur?
    Cevab: Zayiat adedi budur. Şehid, yaralı, kayıp, esir vs hepsi buna dâhildir. Şehid adedi 56 bindir.
    15 Nisan 2018 Pazar
  • Sual: Sultan Abdülhamid, 1908 yılında isyancıları neden katletmemiştir? Bu iş en azından hata değil midir? Şer’an hangi cezalar verilebilirdi?
    Cevab: Katledememiştir; zira darbe ile gücü elinden alınmış; ertesi sene de tahttan indirilmiştir. İmkânı olsaydı, darbeyi önlerdi.
  • Sual: Sultan Hamid devrinde, memleketin yarı sömürge haline geldiği, dolayısıyla tahttan indirilmesinin iyi olduğu istikametinde görüş hakkında ne denebilir?
    Cevab: Sultan Hamid zamanında Osmanlı Devleti eski gücünden çok şey kaybetmişti. Ama yine de dünyanın en büyük 5 devletinden biriydi. Sultan Hamid, askerî ve ekonomik gücü kâfi gelmediği için, diplomatik yollarla milletlerarası dengeyi gözetmiştir. Esas 1908’den sonra memleket yarı sömürge hâline gelmiştir. Almanya, I. Cihan Harbi’ni kazansaydı, Osmanlı Devleti’nin tam bir Alman müstemlekesi olacağı kuvvetle muhtemeldir.
  • Sual: Hakiki Hamidiye Marşı hangisidir?
    Cevab: Sultan Hamit devrinde çağırılan Hamidiye Marşı bugün popüler değildir. Mehter repertuarında yoktur. Mehter marşı tarzında söylenen ve “Döşetti Hicaza” diye başlayan marş, Hamidiye Marşı değildir. Osmanlı Marşları adıyla yakın zamanda neşredilen bir CD’de Hamidiye Marşı’nın bir versiyonu çalınmıştır. Ey şehinşahı muazzam… diye başlayan sözleri bu kayıtta yoktur.
  • Sual: Sultan Abdülhamid’in Hareket Ordusu önünde Hızır aleyhisselamı gördüğü ve zamanın Özbek kutbunun, “Halk zulme müstehak oldu, bu yüzden tahtı bırak” dediği şeklindeki rivayetleri nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Padişah, tahtını elbette bırakmak istemedi. Zaten vazifesi de budur. Fakat şartlar ona buna mecbur etti. Zira elinde mukavemet edecek gücü yoktu. Etrafında sadık kimse kalmamıştı. Bunlar manevî izahlardır. Hazret-i Osman’ın içtihadına uyarak, güçlü düşmana direnmeyen Sultan Hamid’in kansız ve huzur içinde geçen idaresinden sonra memleket, siyasi idamlar, suikasdler ülkesi oldu.
  • Sual: İskilipli Atıf Hoca’nın Teali İslam Cemiyeti reisi olduğu ve bu sebepten idamına hüküm verildiği doğru mudur?
    Cevab: Böyle olmadığı bellidir. Kaldı ki her ne kadar inkılap tarihi kitaplarında Ankara cihetinden zararlı cemiyetler arasında sayılsa da, Teali İslam Cemiyeti âzâsı olmak suç değildir. Üstelik Lozan Antlaşması'nda umumi af ilan edilmiştir. Eskiden işlenen bir suçtan dolayı ceza verilmez.
  • Sual: Bazı tarihçiler, hilafetin kaldırılmasının en çok İngiltere’yi rahatsız ettiğini söylüyor. Doğru mudur?
    Cevab: Böyle söyleyen bir tarihçi yoktur. Halifeliğin mahiyetini ve İngiltere’nin XIX. asırdaki dış siyasetini iyi bilen bir kimse böyle söylemez. Benim yazılarım, radyo ve televizyon programlarımda, ayrıca Osmanlı’nın Çöküşü ve Sürgündeki Hanedan kitaplarımda tafsilat vardır.
  • Sual: Umumi Harb’den sonra işgal edilen İstanbul’u İngilizlere bağlı müslüman askerlerin talan ve tecavüzlerde bulunduğu doğru mudur?
    Cevab: İşgal esnasında böyle şeyler olabilir. Olsa bile, bunu her cins asker yapabilir.
  • Sual: Sarıkamış’taki şehid adedi kaçtır?
    Cevab: 23 bini donarak olmak üzere 40 bin kadar şehid vardır. Yaralı, kayıp, esir ve saire dâhil olmak üzere, tüm kayıplar 90 bin civarındadır.
  • Sual: 28 Mayıs Azerbaycan Devleti’nin 100’ncü yılıdır. Bununla alakalı bazı arkadaşlarım resim paylaşıp birbirini tebrik ediyor. Bunun imana bir zararı var mıdır?
    Cevab: Sosyalizm, Müslümanlığa aykırı bir sistemdir. Bu gibi beşerî sistemlerin kuruluşuna sevinmek ve kutlamak Müslümana yakışmaz. İmana tesiri ise niyete göredir.
  • Sual: Balkan Harbi sırasında Talat Paşa Edirne'yi müdafaa etmeyelim demiş ve askerin arasına siyaset sokmuş; bunun üzerine Şükrü Paşa da onu asmakla tehdit etmiş. Böyle bir şey olmuş mudur?
    Cevab: İttihatçılar Balkan Harbi'nde ordunun mağlup olmasını ve böylece hükümeti devirip iktidara gelmeyi umuyorlardı. Bunun için çok uğraştıktan sonra, Bâbıâli Baskını ile emellerine ulaştılar.
    26 Temmuz 2018 Perşembe
  • Sual: Süleyman Kâni İrtem'in padişahlar ile alakalı yazdıkları mutemed midir?
    Cevab: Kendisi koyu bir İttihatçı subayıdır. Kitaplarının tamamı propaganda mahsulü trajikomik iftiralardan ibarettir.
    29 Haziran 2018 Cuma
  • Sual: Zamanımızda bazı tarihî hâdiselerin çarpıtıldığına şâhid oluyoruz. Siz de zaman zaman bunlara işaret ediyorsunuz. Buna dair vesikaları nasıl ve nereden buluyorsunuz?
    Cevab: Yakın tarih, tarihimizin en az ve yanlış bilinen kısmıdır. Ancak buna dair hakiki vesikalar, kitaplar, kaynaklar mevcuttur; gizli değildir. Marifet bunları bulmaktadır. Bunun için doğru bir tarih mantığı yanında, tarih bilgisine sahip olmak; tarih metodolojini bilmek; subjektif düşüncelerden arınmış olmak lazımdır. Yani kafasındaki bir fikri veya bilgiyi desteklemek için değil, doğruyu bulmak için uğraşmalıdır. Bir vesika veya beyan görünce, bunun hilafının da olabileceği şüphesini taşımalıdır. Çapraz okuma yapmalıdır. Tez ve antitez beraberce değerlendirmelidir. Resmi tarih sadece kendi ideolojisini destekleyecek kitapları ve vesikaları neşreder ve destekler. Buna muhalif olanları bulmak için biraz uğraşmak lazımdır. Zamanla insan bu hususta bir meleke kesbeder.
    29 Haziran 2018 Cuma
  • Sual: Atatürkle İnönü arasında geçen dizbağı nişanı meselesi nedir?
    Cevab: İngiltere Hükümeti'nin Atatürk’e dizbağı nişanı vermesi fikri bazı ecnebi gazetelerde yazılmıştı. İnönü bir mecliste buna muhalefet etti. Atatürk kendisini kıskandığını düşünerek gücendi. Aralarının açılmasına bu hâdisenin vesile (sebep değil) olduğu söylenir.
    12 Ağustos 2018 Pazar
  • Sual: Yahudiler kaç gruba ayrılıyor?
    Cevab: Yahudiler mezheb olarak Ortodoks, Karai ve Samiri olarak üç mezhebe ayrılır. Karailer, Tevrat dışındaki Talmud gibi dinî kitapları kabul etmezler. Samirîlerin ayrı bir Tevrat’ı vardır.

    Yahudilerin ekseriyeti Ortodoks Yahudidir. Bunlar Tevrat ve Talmud’u kabul eder; Mâbed Devri Yahudiliği ile bugünki Yahudilik arasında bir devamlılık olduğuna inanır; Sebt (cumartesi) yasaklarına ve koşere (helâl gıdaya) riayet etmeyen Yahudileri mü’min saymaz. Modern, Haredik ve Hasidik Ortodoksluk olmak üzere üç gruba ayrılır. Bu ayrılık bilhassa kıyafet ve hayat tarzına akseder. Haredik Cemaat, Ortodoks Yahudiliğin marjinalleşmiş hâlidir. Bunun bir kolu olan ve kıyafetleri ile dikkat çeken Hasidik Cemaat, Tevrat’ın bâtınî tefsiri olan Kabbala’ya dayalı topluluktur ve tarihteki Hasidim mezhebiyle alâkası yoktur.

    Amerika’da XIX. asırda doğan Muhafazakâr Yahudilik (Masorti), geleneklere bağlılık yanında, dinin modern tefsirlerine de müsbet bakar. Bir de Yahudilikteki ırk vurgusunu, Tevrat’taki rituel ve hükümlerin çoğunu reddeden Reformist Yahudiler vardır. Daha ME II. asırda Yunan hâkimiyetinin tesiriyle Yahudilikte reform teşebbüsleri başlamıştı. 43. XVIII. asırdan sonra bilhassa Amerika, Almanya ve Fransa Yahudileri arasında reform ihtiyacı hisseden cemaatler ortaya çıktı. Bunlar İbrânîce yerine mahallî dilde ibâdet; Sebt’in Pazar’a kaydırılması; bazı Sebt yasakları ve sünnetin kaldırılması; eskiden en az on hür erkeğin toplanmasıyla yapılabilen ibâdetler için kadınların da cemaatten sayılması; ibâdet esnasında erkek ve kadınların başlarını açmalarına izin verilmesi gibi yenilikler getirdiler.

    Bugün İsrail’deki Yahudiler kendilerini hiloni (laik), masorti (muhafazakâr), dati (dindar) veya Haredik diye vasıflandırır. Ekseri Batı Avrupa asıllılar laik, Orta Doğu asıllılar muhafazakârdır. Dati ve haredik Yahudiler, Ortodokstur.

    Yahudiler, sosyolojik olarak Aşkenaz ve Sefarad olarak ikiye ayrılır. Ekserisini Nazilerin katlettiği Doğu Avrupa orjinli Aşkenazlar sayıca fazladır; bunlar muhafazakâr ve ekonomik olarak zayıftır. İspanya orijinli Sefaradlar sayıca daha azdır; ama ekonomik ve kültürel seviyesi yüksektir; sosyal ve siyasî hayatta güçlüdür. Arapça konuşan Orta Doğu menşeli (Fas, Yemen, Mısır) Yahudileri; Aramca konuşan Irak Yahudileri; Hindistan Yahudileri, ekserisi Semerkant’ta yaşayan Türkistan Yahudileri, ekserisi Isfahan’da yaşayan İran Yahudileri, Rumca konuşan Anadolu Yahudileri, zenci Habeş Yahudileri (Falaşalar) her biri ayrı kültürel bir topluluk teşkil eder. Bunlar birbirleriyle fazla karışmazlar. Farklılıkları inanç, bilhassa ibadet usullerine tesir etmiştir.

    Milliyetçi Yahudiler, umumiyetle Siyonist olarak bilinir. Yahudi topluluğunun sadece bir kısmı Siyonist olmakla beraber, Yahudilikte ırk ile din arasında yakın irtibat bulunduğundan, Siyonist fikriyat, İsrail’de güçlüdür.

    19 Ağustos 2018 Pazar
  • Sual: Pakraduniler adında gizli bir topluluk var mıdır?
    Cevab: Müslüman görünen Ermenilerin teşkil ettiği söylenen bir topluluk için bu tabir kullanılıyor ise de, tevsike kadir olamadık.
    14 Eylül 2018 Cuma
  • Sual: Devlet dairelerine hükümet büyüklerinin resminin asılması ne zaman başlamıştır?
    Cevab: Tek Parti devrinde reisicumhurun resmi asılmaya başlanmıştır.
    14 Eylül 2018 Cuma
  • Sual: Bir videoda Sultan Reşad’ın göğsünde gamalı haç olduğunu gördüm. Sadece onda değil, Cihan Harbi’ndeki çoğu paşada da var. Böyle bir şey nasıl olabiliyor?
    Cevab: Yanlış görmüşsünüz. Gamalı haç Nazi devrine aittir. Haç biçimli madalya diyorsanız, bazı Osmanlı bürokrat ve askerlerine ecnebi devletler tarafından verilmiş madalyaların diplomasi icabı takıldığı vâkidir.
    5 Ekim 2018 Cuma
  • Sual: Vambery, Osmanlı casusu mudur?
    Cevab: Şarkiyatçı bir Yahudidir. Sultan Abdülhamid’e Fransızca dersi vermiştir. İkili bir ajan olduğu; hem İngiltere, hem Osmanlı Devleti için çalıştığı anlaşılıyor. Müşavir de denilebilir.
    5 Ekim 2018 Cuma
  • Sual: Cumhuriyetin ilk devrinde rejim din aleyhtarı olduğu halde Kur’an-ı kerim tefsiri ve hadis-i şerif kitaplarını neşr etmesini nasıl anlamalıyız?
    Cevab: 1930’lu yıllarda Diyanet İşleri Reisliği tarafından, Mehmet Akif ve Elmalılı Hamdi’ye Kur’an-ı kerimin meal ve tefsiri; Babanzade Naim ve Kâmil Miras’a da Buhârî Muhtasarı Tecrid’in tercüme ve şerhi vazifesi verilmişti. Akif ve Elmalılı’nın Sultan Abdülhamid muhalifliği; Kâmil Miras’ın İbni Teymiyye hayranlığı, yeni rejim için bir referans olmuştur. Bunlar, halkı ilmihal ve fıkıhtan uzaklaştırmak maksadına matuf modernist projelerdir. Buna rağmen bu kitaplar elbette ki sonra yazılan pek çok kitaptan çok daha ehvendir.
    5 Ekim 2018 Cuma
  • Sual: Atatürk’ün annesinin ikinci kocası kimdir? Mektep kitaplarında gösterilen resim hangi kocasını aittir?
    Cevab: Evrenosoğlu Ragıb Bey’dir. Mektep kitaplarındaki meşhur resim muhtemelen Zübeyde Hanım’ın ilk zevci Ali Rıza Bey’e aittir. 
    19 Ekim 2018 Cuma
  • Sual: Ankara’nın İstanbul mümessili Refet Bele’nin Sultan Vahideddin’e “saltanatçılar ile cumhuriyetçiler birbirine girdi; siz bir iki aylığına bir yerlere gitseniz” dediği ve padişahın bu istikamette memleketi terkettiği doğru mudur?
    Cevab: Padişahı üstü kapalı tehdid etti. Padişah bir dahilî harbe sebebiyet vermeyi ve hanedanın zarar görmesini istemedi.
    2 Kasım 2018 Cuma
  • Sual: Tarikat-ı Salâhiye nedir?
    Cevab: Hanedan sürgün edildikten sonra; Ankara’nın ortaya çıkardığı iddia edilen gizli bir cemiyettir. Güya saltanatı tekrar yerine getirmek için hanedanla irtibat halinde olduğu düşünülen 11 kişi bu vesileyle idam edilmiştir. Benim Sürgündeki Hanedan kitabıma bakılabilir.
    16 Aralık 2018 Pazar
  • Sual: Merkez Bankası’nın hissedarları kimdir?
    Cevab: A sınıfı hisseler %51’in aşağısına inmemek kaydıyla “Hazine Müsteşarlığına” aittir. Yani devletindir. Bu devletin hisseleri Merkez Bankası ilk kurulduğunda %15’idi. Yani ezici çoğunluğu yabancıların ve özel kişilerin elindeydi. Daha sonradan bu hisse oranı 1970’de %51’e, 2002’de ise %55’e çıkarılmıştır. B sınıfı hisseler ise Türkiye’nin yerli bankalarının sahip olabileceği hisselerdir. C sınıfı hisseler ise yabancı bankalar ve ayrıcalıklı şirketlerin sahip olabileceği tiptedir. (bu grupta maksimum %6 hisse payı bulunabiliyor Merkez Bankasına ait) D sınıfı hisseler ise Türk vatandaşların ve Türk ticari şirketlerinin sahip olabileceği hisselerdir.
    16 Aralık 2018 Pazar
  • Sual: Sultan Vahideddin istese saray hazineleriyle kuvvetli bir ordu donatabilir miydi?
    Cevab: Yapamazdı. Çünkü Topkapı Sarayı, Ankara Kuvvetleri tarafından abluka altına alınmıştı. Daha öncesinde ise işgal altındaki İstanbul’da saray hazineleri ile hangi orduyu kurabileceğini düşünmek lazımdır. Ancak yanında giderken maişetini temin edebilmek maksadıyla bir mikdar kıymetli eşya götürebilirdi; bunu yapmamıştır.
    16 Aralık 2018 Pazar
  • Sual: Yunan Harbi sırasındaki “Mim Mim Gurubu”nun faaliyetiyle alâkalı malumat verebilir misiniz?
    Cevab: İttihat ve Terakki hükümetinin düşmesi ve elebaşlarının kaçması üzerine memlekette kalanlar İttihat ve Terakki'nin bir devamı olarak bazı teşkilatlar kurdular. Mim Mim grubu da bunlardandır. İstanbul’dan adam ve mühimmat kaçırtarak Ankara hareketini desteklediler ve böylece sonra buraya sızma imkânı buldular.
    1 Ocak 2019 Salı
  • Sual: Halk, Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamid’in arkasında neden durmadı?
    Cevab: O zamanın şartlarında buna imkânları yoktu. Olup bitenlerden zamanında ve doğru olarak haberdar bile değildi. Haberdar olanlar da, dezenformasyon sebebiyle yanlış tevcih edilmişti. Bilenler ve gücü yetenler de yanlış tercihlerde bulunup, sonradan bunun ceremesini bizzat çektiler.
    7 Ocak 2019 Pazartesi
  • Sual: Bazıları Müslümanlar için güzel günlerin yakın olduğunu söylüyor; bazıları Osmanlı garba hamile olduğu gibi, şimdi de Müslümanlığa hamile olduğunu söylüyor. Bu hususta neler söylenebilir?
    Cevab: Sultan Abdülhamid devri, İslamiyet’in parlak olduğu, dinin sertaç edildiği bir devirdi. Onun tahttan indirilmesi ile İslâmiyet pâymal oldu. Millet, sür’atle maneviyatını kaybetti. Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyurdu ki, “Hazret-i Ömer gelse, 40 yıl halifelik yapsa, bütün Müslümanlar ona yardım etseler, Sultan Abdülhamid devrini geri getiremezler; yani onun zamanındaki dindarlığı geri getiremezler.” Şu şuna hamileydi gibi sözler, hakikati aksettirmeyen manasız sözlerdir. Mehdî’nin çıkacağı haktır. Ehl-i sünnet inancında böyledir. Ne zaman geleceği belli değildir. İslâm güneşi battı; Mehdi gelince yeniden doğacak. Buna fazla kafa yormaya lüzum yoktur. İnsan, kendi haline bakmalıdır. İslâmiyetin ferdî yaşanma zamanıdır.
    28 Ocak 2019 Pazartesi
  • Sual: İngiltere, Atatürk’e dizbağı nişanı vermiş midir?
    Cevab: Verilmesi konuşulmuş; ama verilmemiştir. Atatürk ve İnönü arasında siyasî bir krize sebep olmuştur.
    13 Şubat 2019 Çarşamba
  • Sual: Yunan Harbi’nde Yunanlıların yenilmesi kralın ölümüyle mi alakalıdır?
    Cevab:
    Genç Yunan Kralı Alessandros’u bahçede beslediği bir maymun ısırdı. Kan zehirlenmesinden öldü. Bu kral, Anadolu’nun işgaline taraftar değildi. Halbuki bizde bu maymun için kahramanlık şiirleri yazanlar olmuştur. Kaldı ki o zaman Yunanistan’da hükümet kralın elinde değildi. Venizelos hâkimdi. Onun ardında da İngiltere ve şahin generaller vardı. Yeni kral, harbe ve Anadolu işgaline bir şekilde razı edildi. Ancak Yunan ordusunun ikmali kâfi değildi. Yardım da almıyordu. Askerler moralsizdi. Üstelik kumandan harbi İzmir’den idare ediyordu. Buna rağmen Ankara önlerine kadar gelebildiler. Ama bu şartlarda yenilmeleri mukadderdi. Bu sebeple Sakarya Harbi'nde koordinasyonsuzluk yaşadılar ve geri çekildiler. Ankaralılar da bunu fırsat bilip arkadan bastırdılar.
    13 Şubat 2019 Çarşamba
  • Sual: Ulu Hakan kitabında geçen Flora Kordiyle Sultan Abdulhamid Hanın şehzadeliğinde gizlice evlendiği doğru mudur?
    Cevab: Bu kitaptaki bilgilerin bazısı muteber olmadığı gibi; bu bilgi de hayal mahsulüdür.
    13 Şubat 2019 Çarşamba
  • Sual: Türk tarihinde heyet adında gizli bir teşkilat olduğu, nesilden nesile intikal eden bir faaliyet gösterdikleri, birbirine geçmiş üç hilalli sembol kullandıkları, tarihî hâdiselere müdahale ettikleri, Alpaslan, Osman Gazi, Sultan Fatih, Sultan Abdülhamid, Enver Paşa, Mustafa Kemal vs gibi tarihî şahsiyetlere vazife verdikleri doğru mudur?
    Cevab: Hayal mahsulüdür.
    13 Şubat 2019 Çarşamba
  • Sual: Tahsin Paşanın Hatıraları doğru ve güvenilir bir kaynak mıdır?
    Cevab: Neşredildiği zamanı dikkate alırsak bazı hususlarda rüşveti kelamda bulunmuş olduğu görülür. Bunun haricinde oldukça muteberdir.
    22 Şubat 2019 Cuma
  • Sual: Batum’un Bolşevik Ruslara verilmesi, Sultan Hamid’in Kıbrıs’ı desteğini almak için İngilizlere vermesine benzemiyor mu?
    Cevab: İkisi aynı şey mi, takdirinize arzedilir. Birisinde muazzam bir mağlubiyetten kurtulmak için cüz’i bir taviz veriliyor. Üstelik Kıbrıs tamamen verilmiyor, tekrar iade edilmek üzere İngilizlere üs olarak veriliyor. Buradaki memurları, İstanbul tayin ediyor. Vergisi İstanbul’a gidiyor. Vakıflar, camiler, medreseler, şeyhülislamlık tarafından idare ediliyor. Osmanlı hukuku tatbik ediliyor. Cihan Harbine girildiği için İngilizler Kıbrıs’ı geri vermeyip ilhak etti.
    22 Şubat 2019 Cuma
  • Sual: Köy enstitülerinin açılma sebebi, maksadı nedir?
    Cevab: Köyün istidadlı gençlerini inkılapçı hedefler istikametinde yetiştirerek köylülere rol modeli hâline getirmek ve ayrıca köylüyü yerinde tutmak maksadıyla kurulmuştur.
    22 Şubat 2019 Cuma
  • Sual: Sultan Abdülhamid’in Mahmud Şevket Paşaya yazdığı söylenen bir dilekçe var. Gerçek midir?
    Cevab: Sultan Hamid'e ait olduğu söylenen bu dilekçe, daha evvel Celal Bayar’ın hatıralarında da geçiyor. Sahih olduğuna dair bir delil yoktur. El konulan paraların haklı sebeplerle el konulduğunu göstermek için uydurulmuş olabilir. Üslup Sultan Abdülhamid’e ait değildir.
    22 Şubat 2019 Cuma
  • Sual: Padişahdan dul kalan hanımların çocuğu varsa başka birisiyle evlenmesi yasak ise, Sultan Abdülmecid’in zevcesi Bezmi Hanım neden bu kâideyi bozmuştur?
    Cevab: Bu kanun değil, âdettir. Bilhassa son devirde istisnası vardır.
    22 Şubat 2019 Cuma
  • Sual: Sultan Abdülhamid’in hükümeti ve sadrazamı sembolik bir şekle dönüştürüp, nâzırlıklarda ve sadaret makamında sık sık değişiklik yaparak kimseye güvenmediği doğru mudur?
    Cevab: 1878 Rus mağlubiyeti sonrasında ipleri eline alıp, memleketi saraydan idare ettiği ve sadaret makamı ile nazırlıkları biraz pasifize ettiği doğrudur. Saraydan geçmeyen ve buranın tasvibini almayan hiçbir iş icraata sokulamazdı. Bunu biraz da mesuliyeti üzerinden atmak isteyen sadaret ve nezaretler bu hâle getirmiştir. Ancak sadrazamların ve nazırların sık sık değiştiği doğru değildir. Sultan Hamid'in sadrazamları, nazırları ve valileri ile diğer memurları çok uzun zaman vazife yapmalarıyla meşhurdur. Bazısı makamında vefat etmiştir.
    22 Şubat 2019 Cuma
  • Sual: Cemal Paşa, İtilaf devlerine sultan olma mukâbilinde Enver Paşa ve padişah aleyhinde hareket edeceğine dair bir antlaşma teklif etmiş midir?
    Cevab: Cemal Paşa için Suriye sultanlığı teklif edildi. Kabul etti. Fakat Ruslarla Fransızlar anlaşamadığı için proje akim kaldı. Cemal Paşa’nın, Harb-i Umumi esnasında Mustafa Kemal Paşa ile anlaşıp, Enver Paşa diktatörlüğüne darbe yapmaya teşebbüs ettikleri; ancak bazı sebeplerle muvaffak olamadıkları bilinen bir keyfiyettir.
    2 Mart 2019 Cumartesi
  • Sual: Osmanoğullarının, kendilerine yapılanlara rağmen, cumhuriyeti kuranlar hakkındaki beyanları nasıl değerlendirilebilir?
    Cevab: Hepsi yakın tarihi iyi bilirler. Ama nerede, kime ve nasıl konuşulacağını da bilhassa eskileri çok iyi bilirler. Başlarına yeni belaların gelmesinden azami korku içindedirler.
    2 Mart 2019 Cumartesi
  • Sual: Mustafa Kemal İttihat ve Terakki Cemiyeti azası mıydı?
    Cevab: Evet.
    2 Mart 2019 Cumartesi
  • Sual: Sultan Abdülhamid’i tahttan indirmek için Selanik’ten gelen hareket ordusunda Mustafa Kemal de var mıydı?
    Cevab: Ordunun erkân-ı harb kumandanı (kurmay başkan) idi. Hatta orduya bu ismi veren de odur. Ayrıca Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Refet Bele gibi nice kumandanlar bu orduda idi.
    2 Mart 2019 Cumartesi
  • Sual: Sultan Vahideddin, Mustafa Kemal’in hareket ordusu kumandanı olduğunu bildiği halde onu niçin en yakınına almıştır?
    Cevab: Padişahı, sonradan İttihatçı olmadığına ikna etmiştir. Etrafta böyle olmayan çok az subay olduğu için padişah da kendisine inanmış ve ondan istifade etmeyi düşünmüştür.
    2 Mart 2019 Cumartesi
  • Sual: 93 harbi kahramanlarından Ahmet Muhtar Paşa’nın, Abdülhamid Han’ın hal edilişinde bir payı var mıdır?
    Cevab: Padişahın tahttan indirilmesine dair kanun takririni Muhtar Paşa vermiştir. Menfi hususiyetleri daha fazladır.
    2 Mart 2019 Cumartesi
  • Sual: Atatürk’ün cenaze namazı kılındı mı?
    Cevab: Kızkardeşi Makbule Hanım'ın ısrarı üzerine zamanın diyanet işleri reisi Şerefeddin Yaltkaya tarafından Dolmabahçe Sarayı’nda Türkçe olarak kıldırılmıştır.
    2 Mart 2019 Cumartesi
  • Sual: Falih Rıfkı Atay Sykes Picot Antlaşmasıyla Çarlık Rusya’ya İstanbul’un vaad edildiğini ve Bolşevik inkılabı olmasaydı, İstanbul’un Ruslarca işgal edileceğini söylüyor. (Çankaya). Çarlık Rusya’sının yıkılmasının sebeplerinden birisinin de Çanakkale zaferi olduğuna göre, bu zaferin, İstanbul’un Ruslarca işgalinden bizi kurtardığını söyleyebilir miyiz?
    Cevab: Bolşevik İhtilali olmasaydı ve Rusya harbden çekilmeseydi, Çanakkale geçilmese bile İstanbul Ruslara verilebilirdi. Fakat bu bir aldatmacadır. İngiliz ve Fransızlar hiçbir zaman Boğazları Ruslara vermezlerdi. Bunu, o zaman Rusya'ya taviz olarak söylemişlerdir.
    2 Mart 2019 Cumartesi
  • Sual: “100 gram aklın 90 gramı Abdülhamid Han’da, 5 gramı bende, 5 gramı da diğer siyasilerdedir” sözü Bismarck’a mı aittir?
    Cevab: Hiç bir sahih kaynakta görmedik.Bismarck'a dair çok kitap neşredilmiştir: Gedanken und Erinnerungen (Fikirler ve Hatıralar) 3 cilttir. Türkçeye de çevrilmiştir. Die politischen Reden des Fürsten Bismarck (Bismark'ın siyasi konusmalari). Bismarckbriefe (Bismarck'ın mektupları) İlk eser kendine aittir. Ayrıca Bismarck'a ait ne kadar eser, hatirat vs varsa Gesammelte Werke adıyla 2004-2014 arasında 9 cilt halinde tab edilmiştir. Hiç birinde geçmiyor. Hatta Sultan Hamid tek bir yerde geçiyor: Gedanken und Erinnerungen. 1. cilt, 510. sayfada. O da Rusya‘nın Karadeniz ve Boğazlar üzerindeki emellerinden bahsediliyor. Şahsı ile alakalı hiç konuşmamış, ne menfi ne müsbet. Osmanlı için müstakil başlık bile açmamış. Rusya kısmında geçiyor. Uydurmaya benziyor. Bismarck bunu söyleyecek biri değildi. Mütekebbirdi. Sultan Hamid’e de pek sıcak bakmazdı. Hatta Almanya ile Osmanlı Devleti’nin ittifakını önlemek için çalışmıştır. Sultan Hamid, ustaca bir manevra ile Kayzer ile bunun arasını bozmuştur. Belki bunu öğrenip, padişahın zekâsını takdir etmiş olabilir.
    19 Mart 2019 Salı
  • Sual: Bergama Mabedi Almanya’ya nasıl kaçırıldı?
    Cevab: 1860’larda demiryolu inşaatı için Anadolu'ya gelen bir Alman, Bergama Mabedi’ni buldu. Buradaki kazılarda elde ettiklerini Çandarlı Limanından Alman gemileriyle yavaş yavaş Almanya'ya gönderdi. Burada bulduğu altınları da Osmanlı hükümetine vererek yaptıklarını kamufle etmeye çalıştı. Ondan sonra iş ortaya çıkacak gibi olunca, kazı izni aldı. Fakat zaten mühim parçaları Almanya'ya göndermişti. Osmanlı hükümeti bunu Almanya’ya iade ettirmeye muvaffak olamadı.
    19 Mart 2019 Salı
  • Sual: Schindler’in Listesi filmindeki hadise gerçek midir?
    Cevab: Evet. Holokost zamanında bazı Almanlar, Nazilerin emirlerine uymamış veya savsaklamış ya da örtbas etmiştir.
    24 Mart 2019 Pazar
  • Sual: Enver Paşa imlasıyla klasik Osmanlıca arasındaki fark nedir?
    Cevab: Enver Paşa, harf inkılabı yapmaya çalışmıştır. Arabî harflerin bazısı öncekine veya sonrakine veya her ikisine bitişik yazılır. Enver Paşa imlasında tamamen Latin harfleri gibi birbirinden ayrı yazılmaktadır. E i ve ü hallerini ise önüne getirdiği elif vav ve ye ile işaret etmeye çalışmıştır. Bu imla ile birkaç kitap basılmış ise de tutmamıştır; okunması zordur.
    24 Mart 2019 Pazar
  • Sual: Çanakkale’de askerin yemek menüsü olarak elde dolaşan iaşe listesi hakikat midir?
    Cevab: Doğru değildir. Bu hayali liste, İlhan Selçuk’un Irak cephesini anlatan bir romanında geçer. Üstelik Irak cephesi 2 sene sonradır. Genelkurmay arşivlerine göre, Çanakkale Cephesinde bir askere verilen günlük tayın şöyledir: Peksimet 600 gr. Bulgur ve Pirinç 150 gr. Çorbalık Konserveler 100 gr. Tereyağı ve Zeytinyağı 20 gr. Tuz 20 gr. Soğan ve Sarımsak 20 gr. Kuru Sebze 120 gr. Sebze Konserveleri 150 gr. Kuru Üzüm 50 gr. Çerez 250 gr. Kavurma, Pastırma, Sucuk ve Kuru Balık 125 gr. Et Konserveleri 200 gr. Zeytin ve Peynir 160 gr. Çay 1 gr. Şeker 10 gr. Sabun 9-10 gr. Gaz 30 gr. (asgari verilmesi gereken miktar ise 5 gr.). Çanakkale, en zengin cephedir. Sonra Suriye ve Filistin gelir. Kafkas cephesinde mevcut az, ama mühimmat ve iaşe iyidir. Irak cephesinde hepsi kötüdür. Hamaset kokan bu gibi haberler, tarihi tahrif ve ecdadı tahkirden başka bir şey değildir.
    24 Mart 2019 Pazar
  • Sual: Çanakkale cephesinde üstü başı perişan genç iki askerin kim olduğu belli midir?
    Cevab: Son zamanlarda pek popüler olan ve her yerde duvarlara asılarak, Çanakkale muharebesinin nasıl zorluklar altında kazanıldığını göstermek isteyen bu resim uydurmadır. Resimdekiler Çanakkale’den 2 asker değil;  1940’larda Konya hava üstünde çalışan işçilerdir. Bunlar Bolulu iki köylüdür. İsimleri İbrahim Bayseç ve Niyazi Yıldırım’dır. Her ikisi de 1911 doğumlulardır. İlki 1982, diğeri 1994'te öldü. Hava üssünde çalışırken Alman bir mühendis çekmiş. Geçenlerde ilkinin çocuğu çıktı, gazetelere beyanat verdi.
    24 Mart 2019 Pazar
  • Sual: Sizce İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmak isteme sebebi nedir?
    Cevab: Görünürdeki sebep, Avrupa Birliği mevzuatı ile İngiliz hukukunun birbirine uymaması ve problemler meydana getirmesidir. Görünmeyen sebep, Avrupa Birliği’nin çöküyor olmasıdır. İngiltere, artık kendisini bu birlikte görmekte bir menfaat bulmamaktadır.
    31 Mart 2019 Pazar
  • Sual: Kanal İstanbul faaliyete geçtiği zaman, Türkiye olarak tüm gemileri buradan geçmeye mecbur kılabilir mi?
    Cevab: Montrö Anlaşması çerçevesinde böyle bir şeye zorlamak mümkün değildir. Ancak gemiler belli bir sıraya göre geçtikleri için, Boğaz girişinde beklememek için para verip buradan geçmeyi tercih edebilirler. Kanal, daha ziyade büyük şirketlere, global sermayeye ait gemilerin ve malların daha hızlı sirkülasyon yapmasına yardımcı olacaktır.
    31 Mart 2019 Pazar
  • Sual: Bir yerde “1 Kasım 1922 de saltanat kaldırıldı. Saltanattan ayrı ve icraî salahiyeti bulunmayan tamamen sembolik bir halifelik tesis edildi” demişsiniz. Başka bir yerde, “Sultan Vahîdeddin hâin değildi. Padişahın îcrai salahiyeti yoktu” dediniz.  Bu iki sözün arasını nasıl telif edebilirsiniz?
    Cevab: Devleti, hükümet idare eder, kararlar alır, anlaşma yapar; ancak aldığı kararlar, anlaşmalar padişah imzalamadıkça yürürlüğe girmez. Yani hükümet, padişahın istemediği hiçbir şey yapamaz; ama padişah da her istediğini yapamaz. Abdülmecid Efendi’nin ise hiçbir salâhiyeti yoktu. Halbuki halife, aynı zamanda devlet reisidir. Aradaki farkı anlamalıdır. Mondros Mütarekesi, bir silah bırakışdır. Sevr Muahedesi ise milletlerarası bir anlaşmadır. Milletlerarası anlaşmaların prosedürü vardır. Hükümet delege seçer, gönderir. Delege, paraf eder, bundan sonra imzalar. Ondan sonra hükümet kabul eder. Ondan sonra parlamento tasdik eder. Ondan sonra devlet reisi tasdik ederse meriyete (yürürlüğe) girer.
    31 Mart 2019 Pazar
  • Sual: Mustafa Kemal Paşa’nın kumandasındaki ordunun Filistin cephesinde yetmiş beş bin asker esir verdiği bilgisi hangi kaynaklarda bulunmaktadır?
    Cevab: Mesela Şevket Süreyya Aydemir’in Tek Adam kitabı. 1. Cilt, 302. Sayfa.
    31 Mart 2019 Pazar
  • Sual: Sivas Kongresi’nde bir hayli manda taraftarı olduğu anlaşılıyor. Mustafa Kemal Paşa da manda taraftarı mıydı? 
    Cevab: O buhranlı zamanlarda, doğrudan muharebe yapılmamış bir büyük devletin Anadolu topraklarında mandater olmasına çok kimse sıcak bakıyordu. Mustafa Kemal Paşa da manda taraftarıydı. Bunu açıkça söylüyordu. Hatta Sivas Kongresi’nde mandaya sıcak bakan bir madde kabul edilmişti (6. Madde) Fakat o arada Amerikan hükümeti, mandayı kabul etmeyeceğini söyledi. Mustafa Kemal Paşa, bunu bir gazeteciden öğrendi ve hemen manda aleyhinde beyanat verdi. Sivas Kongresi’nin mandayı kabul eden meşhur 6. maddesi inkılap tarihi kitaplarından çıkarılmıştır. Buradaki manda, koruma, protektora demektir. Burada bir umumi vali oluyor. Kendi hükümeti vardır. İçişlerini kendi idare ediyor, fakat dışarıya karşı himaye ediliyor. Nitekim Filistin ve Irak, İngiliz; Suriye, Fransız mandası altına girmiş; 25 sene kadar kalmıştır.
    5 Nisan 2019 Cuma
  • Sual: Demokrat Parti’nin 5816 numaralı kanunu çıkarmasının sebebi nedir?
    Cevab: Demokrat Parti iktidara gelince, bazı meczuplar, heykellere saldırdı. Bu, muhaliflerin provokasyonu idi. Böylece Demokrat Parti’yi Atatürk düşmanı olarak gösterip alt etmek istiyorlardı. Kendisi de sıkı Kemalist olan Celal Bayar’ın da baskısıyla, sırf hükümeti ve müslümanları korumak için bu kanun çıkarıldı.
    5 Nisan 2019 Cuma
  • Sual: Dünyadaki haberlerin Siyonist haber ajansları tarafından sansürlendiği doğru mudur?
    Cevab: Komplo teorisidir. Ancak global güçler, global haber kaynaklarını umumiyetle ellerinde tuttukları için, bilinmesini istediklerini yayarlar veya bilinmesini istemediklerini gizlerler. 
    14 Nisan 2019 Pazar
  • Sual: Montreux sözleşmesinde İngiltere’nin bize destek verdiği doğru mu?
    Cevab: Evet. Rusya ve Almanya'nın gemilerinin geçişlerini kontrol altında tutabilmek için Türkiye’ye destek vererek Lozan’ın hükümlerini yumuşattı.
    14 Nisan 2019 Pazar
  • Sual: Gertrude Bell kimdir?
    Cevab: Ortadoğu’da İngiliz menfaatleri için çalışmış arkeolog, yazar ve casustur.
    7 Mayıs 2019 Salı
  • Sual: Abdülhamid Han’ın kendisini tahttan indirenlere beddua ettiği ve hakkını helâl etmediği doğru mudur?
    Cevab: Duymadık ama bundan tabii ne olabilir? Sevinecek hali yok ya.
    7 Mayıs 2019 Salı
  • Sual: Arabistan, İsrail’i resmen tanıyor mu?
    Cevab: Diplomatik olarak değil; ama müzakerelerde muhatap alıyor.
    7 Mayıs 2019 Salı
  • Sual: Nazilerin 6 milyona yakın Yahudi öldürdüğü doğru mudur?
    Cevab: Nazilerin tatbik ettiği jenosit programı çerçevesinde öldürülen insanların sayısı ekseri Yahudi olmak üzere 6 milyon civarındadır. Bir kişi bile zulmen öldürülmüş olsa, bu menfur bir şey demektir. Bu gibi katliam hadiselerinde öldürülen insan sayının çok veya az olmasının bu çerçevede ehemmiyeti yoktur; sadece hadisenin vahametine tesir eder.
    12 Mayıs 2019 Pazar
  • Sual: Dünya nüfusunun artması iyi midir kötü müdür?
    Cevab: Vasıfsız nüfus ne işe yarar?
    25 Mayıs 2019 Cumartesi
  • Sual: Mustafa Kemal ve Rauf Beylerin, hükümetin mukarrerat ve tebliğatına muhalif hareket ve tahkikata devam ettikleri anlaşıldığından, yakalanarak İstanbul'a gönderilmelerine dair Kalem-i Mahsus'dan Edirne, Konya, Kastamonu ve sair vilayetler ile Teke, İzmid, Niğde ve sair mutasarrıflıklara çekilen telgraf devlet arşivinde mevcuttur. Buna benzer nice vesika vardır. Bunlar itimada şayan mıdır?
    Cevab: Devlet arşivlerindeki vesikalar, devletin ve memurların hazırladığı vesikalardır. Hâdiselerde devletin bakış açısını aksettirir. Vesika var diye bu hadisenin bu vesikada anlatıldığı gibi cereyan ettiği kati söylenemez. Bu vesika bildiğimiz kadarıyla sahihtir. Bu vesika doğrudur. Mustafa Kemal Paşa her ne kadar İstanbul tarafından fevkalade müfettiş olarak vazifelendirilmiş ise de, sonra Anadolu’daki faaliyetlerinin kendilerine verilen talimatın hududunu aşmış gözükmesi sebebiyle İstanbul’a çağrılmış, gelmeyince bu gibi emirler sadır olmuştur.
    8 Haziran 2019 Cumartesi
  • Sual: Siyasal İslam nedir?
    Cevab: İslamiyeti politik emellere alet ederek bazı menfaatler elde etmeye çalışan, bunu yaparken modernist ifadelerden istifade eden cereyana siyasal İslam veya İslâmcı denir.
    8 Haziran 2019 Cumartesi
  • Sual: Osmanlı Devleti’nde Ermeniler askerlik yapıyor muydu?
    Cevab: 1909'dan sonra evet. Daha evvel askerlik bedeli ödüyorlardı.
    8 Haziran 2019 Cumartesi
  • Sual: Rıza Nur’un hatıratlarına ne kadar güvenilir?
    Cevab: Her hatıra gibi indîdir. Faydalı ve lüzumsuz çok şey vardır. İhtiyatla kaynak olarak kullanılabilir.
    1 Temmuz 2019 Pazartesi
  • Sual: Kürdistan neresidir?
    Cevab: Bugünkü Van Gölü ile Urmiye Gölü ile arasında bulunan mıntıka antik çağdan beri Karduki veya Kürdistan adıyla bilinir. Osmanlılar zamanında da Hakkâri ve çevresi Kürdistan olarak anılırdı. Bugün çok daha geniş bir mıntıka, Kürtlerin ekseriyette yaşadığı yerler olarak Kürdistan diye anılmaktadır.
    1 Temmuz 2019 Pazartesi
  • Sual: Şerif Hüseyin ve evlatları bazı siyasî sebeplerle birçok çirkin ithama maruz kalıyor. Resulullahın soyundakiler için böyle konuşmak mahzurlu değil midir?
    Cevab: Aleni günahları söylenebilir. Ama siyasî faaliyetleri her cihetten farklı tefsir edilebilir. Mesela Arablar cihetinden bir istiklâl hareketi olarak görülmektedir. Onun için imsak-i kelâm etmelidir, susmalıdır.
    1 Temmuz 2019 Pazartesi
  • Sual: Mustafa Sabri Efendi, Hilafetin Kaldırılmasının Arka Planı kitabında, olup bitenlerden Sultan Vahideddin’i mesul tutuyor. Ne dersiniz?
    Cevab: Bilerek yapmadı; niyeti hâlisti. Ama şartlar umduğu gibi gitmedi. Düşman kavi talih zebun. Allah affetsin.
    22 Temmuz 2019 Pazartesi
  • Sual: Şerif Paşa’nın Kürdistan devleti kurmak gibi bir ideali var mıydı?
    Cevab: Şerif Paşa, Avrupa'da Kürtlerin menfaatlerini takip etmek için diplomatik faaliyetlerde bulundu; muvaffak olamadı.
    22 Temmuz 2019 Pazartesi
  • Sual: Mustafa Kemal Paşa’nın Trablusgarb’daki rolü neydi?
    Cevab: İttihat ve Terakki’nin genç ve düşük rütbeli subayları, siyasî ve askerî kariyerlerinde kolayca yükselebilmek için bir fırsat olarak gördükleri Libya’ya gitmişlerdir. Libya’nın kaybedildiği gayet belliydi. Yerli halkın yardımıyla bir mikdar direnip burada bir üs tutmak istediler. Bu bir ümitti. Ama çeşitli sebeplerle fazla bir varlık gösterememişler; yerli halk ve bilhassa bedevi aşiretlerle ters düşmüşler, bu sebeple orada fazla kalamayıp geri dönmüşlerdir. Mustafa Kemal Paşa’nın hayatının o devrine ait malumat mahduttur. Bir gözünü hastalık sebebiyle burada kaybettiği bilinmektedir. 
    22 Temmuz 2019 Pazartesi
  • Sual: Haim Nahum’un Lozan müzakerelerinde menfi bir rol oynadığı doğru mudur?
    Cevab: Rıza Nur’un hatıralarında geçiyor. Hahambaşı Haim Nahum Efendi konferansın bir kısmında delegeydi. Kendisine böyle bir rol yakıştırılmış da olabilir. O zaman gerek İngiliz gerek Türk gerek diğer milletlerden kişilerin yazmış oldukları hatıratlarda, gazete yazılarında, beyanat ve raporlarda hilafet pazarlığı meselesi bazen açık bazen üstü kapalı olarak geçiyor.
    22 Temmuz 2019 Pazartesi
  • Sual: “Japon İmparatoru ile görüştüm;  basit buldum. İngiliz Kralı ile görüştüm;  kendi ayarımda buldum. Osmanlı Sultanı Abdülhamid Han ile görüştüm;  heybeti, zekası ve nezaketi karşısında beni bir titreme aldı.” Alman İmparatoru II. Wilhem'in böyle bir sözü var mıdır?
    Cevab: Sahih hiç bir kaynakta geçmiyor. Kayzer bunu söyleyecek bir adam değildir. Son zamanlarda Sultan Hamid ve diğer padişahlar ile alâkalı çok garip söz ve hâdiseler naklediliyor, ciddiye almamalıdır.
    22 Temmuz 2019 Pazartesi
  • Sual: H.C. Armstrong’un  Bozkurt kitabı okunabilir mi?
    Cevab: Kitap yaygın rivayete göre, Latife Hanım’ın Halide Edib’e anlattıklarından müteşekkildir. Hatıra türündedir. Şimdiye kadar kimse tarafından yalanlanmamıştır. Hatta Gazi’nin huzurunda okunduğu; az bile yazmış, bana gelseydi daha fazla anlatırdım, dediği meşhurdur.
    22 Temmuz 2019 Pazartesi
  • Sual: Son halife Abdülmecid Efendi’nin ecdadının içki içtiğini söylediğine dair rivayeti nasıl değerlendirmek lazımdır?
    Cevab: Abdülmecid Efendi’nin bu beyanatı sahih olsa bile, tarih cihetiyle bir kıymet ifade etmez. Zira kendisi bunu bilemez. Bu mevzuda tarihî vesikalar kıymet taşır. Onlarda böyle bir şey yoktur; aksine epey delil vardır.
    25 Temmuz 2019 Perşembe
  • Sual: Atatürk’ün Hatay meselesiyle bu kadar yakından alakadar olmasının sebebi nedir?
    Cevab: Siyasî bir iştir. Reisicumhur o zaman her şey demekti. Meşgul olmasından tabii ne olabilir? Antakya’nın Türkiye’ye verilmesinin en mühim âmili, ufuktaki Cihan Harbi’ne Türkiye’nin Almanya yanında girmesine mani olmak endişesidir.
    25 Temmuz 2019 Perşembe
  • Sual: Uğur Mumcu’nun Kazım Karabekir Anlatıyor kitabında diyor ki: "Aradan yıllar geçecek, Karabekir’e ölüm döşeğindeki Atatürk’ün kendisiyle görüşmek istediği haberi gelecektir. Karabekir, «gidecek misiniz?» sorularına karşı "O Mustafa Kemal. Çağırılınca gidilir. O benim en iyi arkadaşımdır» yanıtını verecektir." Bu doğru olabilir mi? Doğru ise Karabekir’in maksadı ne olabilir? Kendisi ile bu kadar ters düşen birinin yanına niye gitsin? 
    Cevab: Korku veya ümit. 
    25 Temmuz 2019 Perşembe
  • Sual: Sultan Hamid’e 1905 yılındaki suikastte Edward Jorris planlayıcı olarak yakalanıp mahkûm olduğu halde, cezası müebbed hapse çevrilip, sonra da istihbarat yapma kaydıyla Avrupa’ya gönderilmişti. O günün şartlarında hayranlık uyandıracak siyasi bir hamle olarak görülse de adam öldürme gibi, kişilerin zarar gördüğü suçlarda suçluyu devletin affedemeyeceğini nazara alırsak, bu hadiseyi nasıl değerlendirmelidir?
    Cevab: Kısas suçunun cezasını devlet affedemez. Bu hadisedeki öldürme suçları kısas şümulüne girmiyor, ta’zire giriyor. Bunlar ceza kanununa tabidir. Burada da halifenin af ve tebdil salahiyeti vardır.
    25 Temmuz 2019 Perşembe
  • Sual: Hatay ile bize verildi mi biz mi aldık?
    Cevab: Beklenen harbde Nazilerle birlik olmamak mukabilinde verildi. 
    30 Temmuz 2019 Salı
  • Sual: Müzede Sultan Abdülmecid Han’ın üniforması diyerek şapkalı bir üniforma sergileniyor. Sahih midir?
    Cevab: Hiçbir padişah şapka giymemiştir. Yakıştırma olsa gerektir. 
    30 Temmuz 2019 Salı
  • Sual: Nutuk’ta Sutan Vahideddin için çok ağır ifadeler kullanıldığı halde, ölüm haberi geldiğinde “Namuslu adamdı, isteseydi giderken Topkapı Sarayı’nı götürürdü” sözünün doğruluk payı nedir? 
    Cevab: Bu, rivayetler silsilesiyle gelen şüpheli bir sözdür. Doğru bile olsa, o andaki psikolojinin tesiri ile şuur altının boşalması olarak değerlendirilebilir. Nutuk’tan evvel zamanın padişahı hakkında çok övücü ifadeler de kullanmıştır. Padişahı çok iyi tanıdığı şüphesizdir. Zamanın şartları icabı kullanılmış sözlerdir.
    30 Temmuz 2019 Salı
  • Sual: Sultan Abdülmecid’in, Reşid Paşa’dan çekindiği ve bundan dolayı beddua ettiği doğru mu?
    Cevab: Evet, çok meşhurdur. Reşid Paşa, eski devirden kalma, çok kabiliyetli ve İngiltere’nin desteklediği bir devlet adamıydı. Kendi yetiştirdiği ekibi vardı. Bu sebeple iktidarda iken, tarihte benzerine az rastlanır bir şekilde, dilediğini yapabilecek bir muhtariyete sahipti.
    30 Temmuz 2019 Salı
  • Sual: 5816 sayılı kanunun kaldırılmasına dair ne düşünüyorsunuz?
    Cevab: Fikir hürriyeti, demokrasinin şartıdır. Bu kanunun kaldırılması da bir hükümet meselesidir. Ancak korkarım ki, bu sefer kötü niyetli kimseler bunu kullanarak ipten boşanmış gibi hareket ederek, bazı kesimlere zarar verebilirler. Seven geniş bir kesimin reaksiyonunu çekerek daha büyük sıkıntılar ve içtimai huzursuzluklar doğurabilir. Nitekim kanunun konuluş sebebi de bu idi. İnşallah Türkiye'de demokrasi ve ekonomi inkişaf ettikçe, hürriyetler de inkişaf eder
    24 Ağustos 2019 Cumartesi
  • Sual: Türk hükümetine 58’de Suriye ve 90’da Kuzey Irak’ın teklif edildiğini yazmışsınız. Neden kabul edilmedi?
    Cevab: Birincisinde çekingen siyaset; ikincisinde iç muhalefet ve ordunun isteksizliği mühim rol oynadı.
    24 Ağustos 2019 Cumartesi
  • Sual: Sultan Abdülhamid’in Güneydoğu Anadolu için petrol haritası çıkarttığı, buradaki petrol olan bölgeleri tespit ettirip buralarda çalışmalar yapıldığı doğru mu?
    Cevab: Evet. Ama bu harita ve tedkikat ne kadar sıhhatlidir bilemiyoruz. Ama o zaman için petrol çıkartılmıyordu. 
    24 Ağustos 2019 Cumartesi
  • Sual: Mevlanzade Rıfat Bey’in, Ali Kabulü Bey’i öldürdüğü doğru mu?
    Cevab: Evvelce İttihadcıydı; sonra amansız muhalif oldu. Bilahare Ankara hareketine de karşı çıktığı için 150’likler zımnında yurt dışına sürgün edildi. Ali Kabuli ile hiç alakası yoktur. Ali Kabuli, Sultan Hamid düşmanlarının Yıldız Sarayı’na top atışı yaptırmak için anlaştığı bir gemi kumandanıydı. Yıldız Sarayı’na geldiği zaman askerler bunun hıyanetini anladılar ve padişahın gözü önünde linç ettiler. Padişah mani olmak istedi, ama olamadı. Bundan da sonradan padişahı suçladılar.
    24 Ağustos 2019 Cumartesi
  • Sual: Kazım Karabekir’in Paşaların Kavgası adlı kitabında, Abdülmecid Efendi ile görüştüğünde, Sultan Vahideddin’i kötülüğünden bahsediyor. Nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Ya yalan söylüyor; ya da Şehzâde Paşa’nın ağzını aramış veya nabza göre şerbet vermiş olsa gerektir.
    24 Ağustos 2019 Cumartesi
  • Sual: İnönü Harbleri’nin uydurma olduğu doğru mudur?
    Cevab: Değil ise de, anlatıldığı gibi de cereyan etmiş değildir. Bir manevra ve geri çekilme harekâtı, merkeze bağlı ordunun takviyesi için politik avantaj hâsıl edecek şekilde lanse edilmiştir.
    24 Ağustos 2019 Cumartesi
  • Sual: Ziya Şakir'in kitaplarını tavsiye ediyor musunuz? 
    Cevab:
    Ziya Şakir, İttihatçı bir gazetecidir. Kitaplarında İttihatçılara medhiyeler düzer; İttihatçı olmayanları istihfaf eder. İyi bir tedkikçidir. Her kitabı okurken temkinli olunmalıdır.
    24 Ağustos 2019 Cumartesi
  • Sual: Sultan Abdülhamid’in, Taftazani’nin Şerhü’l-Akaid adlı eserinde “İmamet Kureyştendir” cümlesini çıkartarak yeniden bastırdığı doğru mu? 
    Cevab: Padişah tahttan indirildikten sonra, amme efkârını buna ikna edebilmek için böyle çok şey uydurulmuştur.
    24 Ağustos 2019 Cumartesi
  • Sual: Sultan Reşad’a Mehmed ismini ekleyen İttihatçılar mıydı?
    Cevab: Sultan Hamid tahttan indirilip, veliahd Mehmed Reşad Efendi tahta çıkarılınca, meclis, “Bu İstanbul’un ikinci fethi sayılır” deyip, Sultan V. Mehmed unvanını kullanmasını kararlaştırdı.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Kuva-yi İnzibatiye neden kuruldu? Madem Ankara hareketini tutuyordu, Sultan Vahideddin neden buna destek verdi?
    Cevab: Sadrazam Damat Ferid Paşa zamanında, İstanbul’u işgal altında tutan İngilizlerin baskısıyla,  İstanbul hükümetine isyancı olarak görülen Ankara hareketine karşı Hilafet Ordusu diye de bilinen Kuva-i İnzibatiye adında birlikler teşkil edildi. Çerkez asıllı Anzavur Bey, bu ordunun zabitlerindendi.
    Ancak bu teşebbüs fiyaskoyla neticelendi. Çünkü birliklerin askerleri ya Ankara’ya katılmış ya da silah atmadan geri dönmüştür. Ahmed Anzavur bey’in birlikleri ise mağlup olmuştur. İngilizler bu buşi organize etmiş veya yardımda bulunmuş olsaydı, netice böyle olmazdı.
    Böylece İstanbul’da eli silah tutanlar da Ankara’nın askerî gücünü takviye etti. Aslında İstanbul ve padişah, Ankara hareketinin tavırlarından rahatsızdı. Fakat onlar vatanın selametini düşünüyor, Yunanların kovulmasını ve bu sayede İngilizlerin zorlanmasını bekliyordu. Ama İngilizlerin başka planlarından habersizdi.
    Dâhiliye Nâzırı Ahmed Reşid (Rey) Bey diyor ki: “Türkiye’nin harbe girmekteki acelesi düşmanlığını kamçılamış olan [İngiliz başvekili] Lloyd George, harpten sonra Hind Müslümanlarının, hilâfete sahip olan Türkiye saltanatı lehindeki ısrarlı teşebbüslerinden korkarak hilâfetin Osmanlı soyundan alınmasını ve Osmanlı saltanatının imhasını iyice kurmuştu. Fakat müttefiklerinin bu amaca katılmamalarından endişe ediyordu. Bunun için gayrımeşru yollara müracaatta tereddüt etmiyordu. Bu yollardan biri Venizelos, diğeri de Frew isminde Hint hizmetinden İstanbul hizmetine aldığı casus bir papazdı.” Reşid Bey’in hatıralarının geri kalanındançıkan netice şöyledir: “Böylece İngilizler, Yunanlıları Anadolu’ya saldırttı. Rahip Frew vasıtasıyla, birbirlerinden haberdar olmayarak hem Damad Ferid Paşa’yı kontrol altında tuttu, hem de Mustafa Kemal’i yönlendirdi. Mustafa Kemal’in Anadolu’ya gönderilmesi işini Damad Ferid’e yaptırttı. Sonra ikisini birbirine düşman ederek, saltanatı yıpratmaya çalıştı. Damad Ferid Paşa, bu oyundan habersiz olduğu için, zaman zaman işleri karıştırırdı. Lloyd George, Frew ile bu işin bitmeyeceğini anlayıp, İstanbul’u işgal ederek, Sevr’i tasdik etmeyeceği kat‘î olan meclisi dağıtarak bunun Anadolu’da toplanmasını sağladı. Bir yandan da İstanbul hükûmetinden, Anadolu hareketini kınamasını istedi. Kınasa, ‘öyleyse bastırın’ diyecek; kınamasa, mesul tutacak ve Yunanlıları içeri sürecekti. O sırada kuvvâ-yı milliye, buna cevap verebilecek seviyede değildi. Bu sebeple İstanbul hükûmeti İngilizleri oyalamak maksadıyla, Kuvvâ-yı İnzibatiye’yi kurarak göstermelik bir tavır aldıysa da, Lloyd George’u ikna edemedi. Zira İngilizler, bir yandan Ankara ile de temas hâlindeydi.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid devri için devlet kitaplarında bile istibdad kelimesinin geçmesini nasıl değerlendirmelidir?
    Cevab: İstibdad kelimesi ile eğer parlamentonun bulunmadığı mutlakıyet idaresi kast ediliyorsa sözümüz yoktur. Ancak hakaret maksadıyla kullanılıyorsa, olacak şey değildir ki umumiyetle bu maksatla kullanılıyor. Sultan Hamid’i müstebid diye deviren İttihatçıların devri meşrutiyet ve tek parti devri de cumhuriyet diye anılıyor ki bunun da hakikatle alakası yoktur. Her ikisi de Sultan Hamid devrini mumla aratan hakiki birer istibdad devriydi.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid 93 Harbine girilmesine mani olamaz mıydı?
    Cevab: Hayır, iktidar o zaman onun elinde değildi. 
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: İngilizler Mısır’ı niçin işgal etti? Geri almak için bir şey yapılamadı mı?
    Cevab: Hıdiv İsmail Paşa’nın Süveyş Kanalı ve başka imar masrafları için yurt dışından aldığı borçları ödeyememesi üzerine işgal edildi. Esas sebep, Hindistan yolunda müstemlekecilik için stratejik ehemmiyete sahip bulunmasıdır. Mısır, 1805’ten beri muhtar bir vilayetti. Rusya ile mağlubiyetle biten bir harbden çıkan devletin İngilizlerle savaşması imkânsızdı. Yine de işgal kabul edilmemiş ve Mısır, sonuna kadar resmen Osmanlı Devletine bağlı sayılmıştır. Türkiye, Lozan Muahedesi ile Mısır üzerindeki haklarından feragat etmiştir.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Kanun-ı Esasi’ye göre meclisin padişahı azletme salahiyeti var mıdır?
    Cevab: Hayır. 
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Atatürk’ün “Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkûmdurlar” dediği doğru mudur?
    Cevab: Kâzım Karabekir anlatıyor: “10 Temmuz 1923’de Ankara İstasyonu’ndaki özel kalem binasında fırka nizamnamesini müzakereden sonra Gazi ile yalnız kalarak hasbihallere başlamıştık. “Dini ve ahlâkı olanlar aç kalmaya mahkûmdurlar” dediler.” (“Kazım Karabekir Anlatıyor” Haz. Uğur Mumcu, 18 Haziran 1990, Cumhuriyet Gazetesi.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Merhum Adnan Menderes’in bazı artist kadınlarla gayrı meşru münasebetler yaşadığı söyleniyor. Bunların aslı var mıdır?
    Cevab: Bilemeyiz, iftira olabilir. Doğruysa nikâh kıymıştır diye hüsnü zan edilir. Zira Adnan Menderes imanlı ve dine çok faydası olmuş bir şahsiyettir. Şehid olması, günahlarını inşallah silmiştir.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Şehzâde Yusuf İzzeddin Efendi’nin İttihat ve Terakki’yi başta destekleyip, para yardımı yapıp sonra arasının bozulduğu doğru mudur?
    Cevab: Hayır. Hiçbir zaman iyi olmamıştır. İlk zamanlar şerlerinden korunmak için yakın gibi görünmüş olabilir. Bu, İttihatçıların propagandasıdır.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid’in peçeyi yasaklaması dine uygun bir hareket midir?
    Cevab: Halife, maslahat icabı, mübahları emredebilir veya yasaklayabilir. Kadının yüzünü örtmesi lâzım değildir. Fitne zamanında örtmesi iyi olur demek, dinen müstehab olduğunu göstermez. Sultan II. Abdülhamid, peçeyi yasaklamadı.

    İlk çıktığı zamanlar emniyet mülahazası ile çarşafı men etmek istedi. Kadınlar eskiden olduğu gibi ferace giyip yüzlerini hafif bir tül ile örtüyorlardı. Sonra çarşaf ve peçe yayıldı.

    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Makedonya milli marşında Sandanski’nin de ismi geçiyor. Bu, meşhur komitacı Sandanski midir?
    Cevab: Jön Türklerin de ilham kaynağı olan Sandanski, Makedon ve Bulgar milli kahramanıdır. 
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Atatürk, Kemal ismini niçin Kamal olarak değiştirmiştir? 
    Cevab: Öztürkçecilik cereyanının tesiriyle.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: İsviçre’nin hep tarafsız kalıp işgal edilmemesinin sebebi nedir?
    Cevab: İsviçre tabii korunaklara sahiptir. Alp Dağları kolay kolay aşılamaz. İsviçre’de geçitler ve köprüler her an infilak ettirilecek şekilde yapılmıştır. Bol mikdarda yeraltı sığınakları vardır. Sayısı az olmakla beraber, muazzam silahlarla donanmış ultra kalifiye bir ordusu vardır. Militarist bir halktır, öyle ki herkeste silah vardır. Çünkü Helvetia dağlılarının torunlarıdır. Ayrıca İsviçre’nin hiçbir tabiî zenginliği yoktur, işgal etmeye değmez. En mühimi milletlerarası bankaların bulunduğu bir yerdir. Paranın dokunulmazlığı vardır.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Geçenlerde, İsmet Paşa’nın Şadiye Sultan’ın broşunu ülkeye girmelerine izin verme karşılığında aldığını; sonradan bu broşun İsmet Paşa’nın karısının üstünde görüldüğü söylendi. Bu hadise doğru mudur?
    Cevab: Duymadım. Fakat hanedanın mücevherlerinin, saray eşyasının ve mirasının gerek İttihatçılar, gerekse Cumhuriyet devrinde yağmalandığı doğrudur. Sürgündeki Hanedan kitabıma bakınız. Rıza Nur, hatıralarında Lozan’da İsmet Paşa’nın hanımının takacak tek mücevheri olmadığını, kendi karısından ödünç aldığını, memlekete dönüşünden az bir zaman sonra taktığı küpelerin ağırlığından kulağının sarktığını, hatta bu mevzuda bazı dedikodular işittiğini söylüyorsa da, daimi muhalif Rıza Nur’a ne kadar itibar edilir, bilemem.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Son devir Osmanlı paşalarının üzerlerinde haç şeklinde madalyaların bulunması nasıl izah edilebilir?
    Cevab: Küfr alâmetini tazim için değil, diplomatik sebeplerle takıyorlar.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: Sevr’in Osmanlı Devleti tarafından imzalanmadığını beyan etmiştiniz. Çoğu kaynak bunun imzalandığını beyan ediyor. Hatta imzalandığı yer ve tarih ile imzalayan delegelerin listesi bile mevcut. Ne dersiniz?
    Cevab: Milletlerarası antlaşmaların bir kabul prosedürü vardır. Delegeler paraf ederler, hükümet kabul ettikten sonra bir kanun teklifi halinde parlamentoya arzedilir. Parlamentoda kabul edildikten sonra devlet reisi, yani padişah imzalar. Ondan sonra yürürlüğe girer. Sevr için bunların hiçbirisi olmadı. Olmadığı için İngiltere İstanbul’a karşı hırçınlaştı.
    14 Eylül 2019 Cumartesi
  • Sual: İttihatçıları iyi askerdi diye övmek dinen mahzurlu mudur?
    Cevab: Caiz ise de bunlara iyilik nisbet edilmez. Üstelik hiçbiri iyi birer asker değildi.
    8 Ekim 2019 Salı
  • Sual: Sultan Reşad’a Mehmed ismini veren İttihatçılar mıydı?
    Cevab: Sultan Hamid tahttan indirilip, Reşad Efendi tahta çıkarılınca, bu, İstanbul’un ikinci fethi sayılıp meclis padişahın V. Mehmed unvanını kullanmasını kabul etti.
    8 Ekim 2019 Salı
  • Sual: Sultan Hâmid mi, Hamîd mi?
    Cevab: Abdülhamîd. Ancak Sultan Hamîd demek âdet olmuştur. 
    8 Ekim 2019 Salı
  • Sual: Tahsin Paşa hatıralarını neşrederken cumhuriyet ricali buna nasıl göz yummuştur?
    Cevab: Bir miktar rüşvet-i kelâmda bulunarak neşredebilmiştir.
    8 Ekim 2019 Salı
  • Sual: Latife Hanım’ın mensup olduğu Uşakizadeler Sabetaycı mıdır, Türk müdür?
    Cevab: Türk biliniyor. 
    8 Ekim 2019 Salı
  • Sual: Çerkez Ethem hain miydi? 
    Cevab: Kime ve neye göre? 
    8 Ekim 2019 Salı
  • Sual: Zülüflü İsmail Paşa’nın, Sultan Abdülmecid’in oğlu olduğu doğru mudur?
    Cevab: Annesi saraylı bir cariyedir. Sultan Mecid’in çocukları kendisine yakınlık duyduğu için böyle bir dedikodu çıkmış; cariyenin güya saraydan hamile olarak çıktığı söylenmiştir. Çocuk, yatağında doğduğu adamındır.
    8 Ekim 2019 Salı
  • Sual: Batı cephesindeki muntazam ordu padişah tarafından mı teşkil edildi? İsmet İnönü mü kurdu?
    Cevab: Osmanlı ordusunun Kafkas birlikleri, Ankara hükümeti tarafından batıya kaydırıldı. Konya’da da ordu merkezi vardı. Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya gönderilmeden Şark, Orta Anadolu ve Trakya’daki ordu kumandanlıklarına istediği kişileri hükümete tayin ettirmişti.
    8 Ekim 2019 Salı
  • Sual: “Murad” ve “Yıldız” gibi kelimelerinin neşriyatta kullanılmasını Sansür Heyeti veya Sultan Abdülhamid gerçekten men etti mi?
    Cevab: Hayır, men etmedi. Fakat gerek gazeteciler, gerek sansür, kraldan çok kralcılık yaparak veya aşırı tedbirli davranarak bunları kullanmazdı.
    12 Ekim 2019 Cumartesi
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid zamanında Kanun-ı Esasî hazırlanırken, istifade için Avrupa anayasalarının tercüme ettirmesinin sebebi nedir?
    Cevab: Kanun-ı Esasî, devletin teşkilatına dairdir. Şer’î hukuk, bu hususta teferruatlı hükümler getirmemiş; esas birkaç kaideye uygun hükümler koymak hususunda hükümdara salahiyet vermiştir. Bu hükümler, örf ve âdetler, yahud Avrupa kanunlarından ilhamla hazırlanabilir. Bunda dine aykırı bir husus yoktur. Nitekim Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında ticaret, muhakeme usulü, ceza gibi kanunlar Avrupa kanunlarından da istifade ile hazırlanmıştır. Kanun-i Esasî de Prusya ve Belçika anayasalarından ilhamla hazırlanmıştır. Ama birer bir aynı değildir.
    16 Ekim 2019 Çarşamba
  • Sual: Atatürk zamanında Nahçıvan’la komşu olabilmek için İran’dan toprak satın alındı mı?
    Cevab: 1932'de Ağrı İsyanı’nın bastırılması üzerine hudud emniyeti için, yani kaçan Kürt köylülerin rahatça takip edilebilmesi için Ağrı Dağı’nın arka tarafı, yani Küçük Ağrı Dağı, İran’la yapılan anlaşma ile Türkiye’ye verildi. Bunun mukabilinde Türkiye İran'a Doğubeyazıt'ın güneyinde bazı köyleri bıraktı.
    22 Ekim 2019 Salı
  • Sual: BOP nedir? 
    Cevab: Ortadoğu’da, Almanya'nın ve Rusya'nın nüfuzunu kırıp buradaki enerji kaynakları üzerinde Amerika’nın, daha doğrusu global sermayenin hâkimiyetini kurmayı hedefleyen bir proje idi. Bu proje İsrail’in de elini rahatlatacaktı. Bu projenin arz-ı mevud ile alakası yoktur. Burada kilit vazifelerden bir tanesi de Türkiye’ye düşüyordu. Ancak çeşitli muvaffakiyetsizlikler ve konjonktürün değişmesi sebebiyle projenin rafa kalktığı zannediliyor.
    26 Ekim 2019 Cumartesi
  • Sual: Lozan Muahedesinden sonra, İngiltere Avam Kamarası'nda "Türkler'in istiklalini ne için tanıdınız?" diye yükselen itirazlara, Lord Gürzon'un verdiği cevap: "İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları maneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz."  Bu söz doğru mu? Doğru ise kaynağını  biliyor musunuz? 
    Cevab: Meşhur bir sözdür. 1923-1950 Ankara meclisinde Hakkari milletvekili olarak vazife yapan İbrahim Arvas Bey’in Tarihi Hakikatler adlı hatıratında geçer. Bu kadar açık söylemiş midir, bilinmez. The Life of Lord Curzon kitabında benzer ifadelerle, ama farklı şekilde geçiyor. Lozan’da taviz verdiniz diye tenkit edenlere, “Hayır, aslında zafer kazandık” demiştir.
    10 Kasım 2019 Pazar
  • Sual: Şu anki Fas kralları evlad-ı Resul müdür?
    Cevab: Fas ve Ürdün meliklerinin Hazret-i Hasen soyundan olduğu meşhurdur.
    15 Kasım 2019 Cuma
  • Sual: Osmanlı Devleti’nin son asrında çok sık sadrazam değişmesinin sebebi nedir?
    Cevab: Hem hükümeti tazyik eden siyasi, ekonomik ve sosyal şartlar; hem de kaht-ı rical; yani ehil insanın az yetişmesi.
    4 Aralık 2019 Çarşamba
  • Sual: Boraltan Köprüsü hadisesi hakkında bilgi verir misiniz?
    Cevab: II.Cihan Harbi esnasında Rusya'dan birkaç tane Türk Türkiye’ye iltica ettiler. Zamanın hükümeti  onları iade etti. Stalin de kurşuna dizdirdi.
    14 Aralık 2019 Cumartesi
  • Sual: Bütün İttihatçıları aynı kefeye koymak doğru mudur? Kötünün iyisi olamaz mı?
    Cevab: Hepsi birbirinden kötüdür; hepsi Sultan Abdülhamid’e karşıdır. Hepsi vatana, millete ve dine zararlı olmuştur. Elbette aralarında derece farkı vardır. İyilik ve İttihatçılık birbirinin zıddıdır.
    14 Aralık 2019 Cumartesi
  • Sual: Geçmişteki ve günümüzdeki birçok sağcı siyasetçinin Gümüşhanevi tekkesinden çıkması tesadüf müdür?
    Cevab: Zannettiğiniz kadar fazla değildir. Bu kişiler zaten birbiriyle arkadaşlardı. Burası entelektüel bir şehir tekkesi idi. Dine yakınlık duyanların gidip gelmesi kolay idi.
    4 Ocak 2020 Cumartesi
  • Sual: Kraliçe Victoria, Sultan II. Abdülhamid’e yazdığı mektubuna “Kardeşim” diye başlıyor ve mektubunu “Majestelerinin hemşiresi” diyerek imzalıyor. Kraliçenin padişaha böyle hitab etmesini nasıl anlamak lazımdır?
    Cevab: Diplomatik anane bunu icab ettirir.
    4 Ocak 2020 Cumartesi
  • Sual: Milli Birlik Komitesi’nde Menderesin idamına karşı olanlar var mıydı?
    Cevab: Yassıada’nın idam kararı darbeyi yapan Milli Birlik Komitesi önüne geldiğinde, 13 tanesi kabul, 9 tanesi red reyi kullandı. 11 tanesinin karşı olduğu; ancak Harbiye kumandanı Talat Aydemir’in tehdidiyle Mehmet Özgüneş ve Ahmet Yıldız’ın kabul reyi verdikleri de söylenir. İbretlidir ki, Aydemir iki sene sonra darbeye kalkıştığı için idam edilmiştir. MBK reisi Gürsel, idamlarda CHP ve İnönü’nün baskısını sonradan yazdığı bir mektupta itiraf etmiştir.
    4 Ocak 2020 Cumartesi
  • Sual: Yakup Cemil ile Enver Paşa’nın münasebeti nedir?
    Cevab: Tetikçisi idi. Zamanla söz dinlememeye; başına buyruk hareket etmeye başladı. Enver Paşa kendisinden ürktü. Bunu hissedince Cemal ve Kemal Paşa ile anlaşıp darbe yapmaya ve münferid sulh ile harbden çekilmeye teşebbüs etti. Bu gerekçeyle idam olundu.
    4 Ocak 2020 Cumartesi
  • Sual: İskilipli Atıf Hoca’nın gerçek idam sebebinin şapka ya da inkılap muhalifliği değil, İngiltere sempatizanlığı olduğu, hatta bu mevzuda bir yazı kaleme aldığı söyleniyor. Ne dersiniz?
    Cevab: İskilipli Atıf Efendi'nin ne için idam edildiği ve mahkeme zabıtları herkesçe bilinmektedir. İngiltere sempatizanlığı suç değildir ki, idam sebebi olsun. Kaldı ki Cumhuriyeti kuranlar arasında da İngiltere sempatizanı az değildir.
    4 Ocak 2020 Cumartesi
  • Sual: 1920’lerde kurulan müstakil Azerbaycan Devleti’ni Türkiye neden desteklemedi?
    Cevab: Ankara hareketi esnasında Sovyet Rusya’nın desteğini alabilmek ve müttefikleri Kafkasya'dan uzak tutabilmek uğruna Kafkasya’da kurulan Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Kuzey Kafkasya gibi müstakil devletlerin Bolşeviklerin kucağına atılması, o zamanki Ankara hükümetinin büyük bir hatası olmuştur.
    12 Ocak 2020 Pazar
  • Sual: Hafız Derviş Vahdeti hakkında ne dersiniz?
    Cevab: Çıkardığı fitne ile Müslümanlara çok büyük zarar vermiş yarı cahil bir aktivistti. İttihad-ı Muhammediyye Cemiyeti adında, muhtemelen İttihatçıların kontrolününde bir cemiyete girdi. Bunlar tarafından kullanıldı. Zamanın idarecilerine ağır ithamlarda bulunarak 31 Mart Vakasının zeminini hazırladı. Vaka bastırılınca, idam edildi. Enteresandır ki, etrafındakiler beraat etmiştir.
    12 Ocak 2020 Pazar
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid’in 93 harbini engelleyebilecek gücü olmadığını söylemiştiniz. Padişahın alınan kararı veto etme hakkı mevcuttu. Bu kararı veto edemez miydi?
    Cevab: İki padişahı tahttan indirmiş; bir tanesini öldürmüş; orduyu elinde tutan, İngilizleri arkasına alan bir çete iktidarda iken, bunlara karşı hangi veto hakkını kullanabilirdi?
    17 Ocak 2020 Cuma
  • Sual: Britanya’nın Ortadoğu Politikası ve Gertrude Bell kitabında diyor ki: “Osmanlılar batılılaşma veya modernleşme referansıyla değişim ve dönüşüme zorlanarak Britanya’nın nüfuz ve baskı kurabilmesine zemin hazırlanmıştır. Çünkü çerçevesi genişletilmiş Osmanlı reformları aynı zamanda Britanya’nın en önemli baskı araçlarından birine dönüşmüştür.” Britanya, Osmanlı Devleti’ne hangi reform ile baskı kurmuştur? 
    Cevab: 1839 Tanzimat ve 1856 Islahat Fermanları,  1838 Baltalimanı Ticaret Anlaşması. 
    7 Şubat 2020 Cuma
  • Sual: Abdülhakim Arvasi hazretleri “Bu millet Sultan Aziz’e yapılanların âhını çekiyor. Sultan Hamid’e sıra gelmedi” buyurmuş. Halkın bu olanlardaki suçu nedir?
    Cevab: İnsanların çoğu fiilen veya kalben bu facianın yanında oldu. Olmayanlar da olanların hâsıl ettiği sıkıntılardan mecburen müteessir oluyor Kurunun yanında yaş da yanar. 
    7 Şubat 2020 Cuma
  • Sual: Osmanlı topraklarında misyoner okullarının açılmasına izin verilmesinin sebebi bu faaliyetlerinin tespit edilememiş olması mı? 
    Cevab: Misyoner okulu diye birşey yoktur. Ecnebi mekteplerinde misyonerlik yapılmış olabilir. Gayrımüsimler arasında yapılmışsa, ki umumiyetle öyledir, suç değildir. Müslümanlar arasında misyonerlik yapılmış değildir. Bugün bile böyle bir tehlike yoktur. Zira dinini bilen, misyonerlere aldanmaz. Bilmeyen zaten müslüman değildir. 
    7 Şubat 2020 Cuma
  • Sual: Lozan’da Musul’dan vazgeçmek, komünist olmamak ve hilafeti kaldırmak şartıyla sulh yapıldığının kaynağı nedir?
    Cevab: Lozan zabıtları. 
    7 Şubat 2020 Cuma
  • Sual: Bernard Lewis güvenilir bir tarihçi midir? The Emergence of Modern Turkey  (Modern Türkiye’nin Doğuşu)  kitabı okunabilir mi?
    Cevab: Hayır. İngiliz istihbaratçısıdır. Tarihi mesaisi de ideolojiktir. İhtiyatla okunabilir.
    7 Şubat 2020 Cuma
  • Sual: Sultan Hamid, tahtan indirildikten sonra Sultan Reşad ile hiç görüştü mü?
    Cevab: Hayır.
    7 Şubat 2020 Cuma
  • Sual: Anadolu hareketi sırasında zamanında Fransız ve İngilizler, İstanbul’dan Anadolu’ya cephane kaçırılmasına neden göz yumdular?
    Cevab: Anadolu ile zımni bir anlaşma vardır. Bu sebeple göz yumulmuştur. İkili oynamak, bilhassa İngiliz siyasetidir. İttihatçılar, harbin kaybedilmesi halinde Anadolu’ya çekilip orada mücadele etmeyi ve iktidarını sürdürmeyi kararlaştırmış; hatta bunun için planlar yapmıştı. Anadolu hareketi başlayınca, bu çerçevede İstanbul’da parasız kalan zabitler Anadolu’ya geçmiş; İstanbul’daki cephane hükümetin izni ve işgal kuvvetlerinin bilgisi dahilinde -güya gizlice- Anadolu’ya nakledilmiştir.
    15 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Başvekalet arşivindeki bir vesikada Sultan II. Abdülhamid’in 26 Temmuz 1894 tarihinde Osmanlı ülkesine gelen ecnebilerin şapka yerine fes giymelerini istediği yazıyor. Bunu nasıl anlamalıyız?
    Cevab: Bunun şapka kanunu ile alakası yoktur. Hükümet ecnebilere bazı kayıtlar koyabilir. Kabul etmezlerse gelmezler. Vatandaşa insan haklarına aykırı bir yasak veya emir konamaz. Şapka kanununun maksadı başkadır. Eskiden ABD’ye girerken imzalanan taahhütnamede, (Mormonlara reaksiyon olarak) birden fazla kadınla evlenmeye karşı olduğu ibaresi bulunur; bunu imzalamayanı ABD’ye almazlardı.
    15 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid’in Esad Erbili’yi sürgüne gönderdiği doğru mudur?
    Cevab: Evet. İstanbul’daki bazı faaliyetleri sebebiyle memleketi olan Irak’a sürgün etmiştir. Meşrutiyet ilan edilince geri dönmüş; İttihatçılar da kendisini Meclis-i Meşayih reisi yapmıştır.
    15 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Rıza Tevfik Bölükbaşı nasıl bir şahsiyetti?
    Cevab: Çok iyi bir şair ve edebiyat bilgini idi. Aykırı bir tabiatı vardı. Başta İttihatçı ve Sultan Hamid muhalifi olduğu halde, sonradan padişahın kıymetini anlamış ve onun ruhâniyetinden istimdat başlıklı meşhur şiirini yazmıştır. Sonra Ankara hareketine muhalif olmuş; bu sebeple ömrünü sürgünde geçirmiştir.
    15 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun ‘Politika da 45 yıl’ isimli kitabında İngiltere tarafından Mustafa Kemal’e dizbağı nişanı verildiği söyleniyor. Doğru mudur?
    Cevab: O zamanki Ankara sefiri Lord Percy’nin teklifi ile İngilizler dizbağı nişanı vermeyi düşündüler. Ama verilmedi. O zamanki gazetelerde buna dair haberler vardır. Hatta İnönü ile Gazi arasındaki soğukluğun sebeplerinden birisi de bu nişanın kabul edilip edilmemesi hususunda idi. İnönü, böyle bir teklif gelirse, kabul edilmemesini açıkça söylemiş; Gazi bunu kıskançlığa hamlederek kızmış; “İngilizler beni severler; benim için Lloyd George’u bile düşürdüler” demiştir.
    15 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid’in yaptırdığı eserleri paylaşabilir misiniz?
    Cevab: Sultan II.Abdülhamid’in yaptırdığı eserler Aydın Talay’ın, Hizmetleri ile Sultan Abdülhamid ve Hilmi Işık’ın Eshab-ı Kiram kitabının 296. sayfasında uzun yazıyor. Çanakkale ile Erenköy arasında 10 tabya ve bataryada 80 top yerleştirildi. Anadolu Yakası'nda Mecidiye, Hamidiye, Mesudiye, Namazgâh, Yıldız, Ertuğrul ve Orhaniye tabyaları yapıldı. Bolayır’daki tabyalar yenilendi.
    22 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Necip Fazıl Kısakürek, Ulu Hakan kitabında (s: 239) Sultan Abdülhamid Han’ın, ampulü bulan Edison’a Türkiye’ye gelip çalışmalarına buradan devam etmesini teklif ettiği ve Amerika’da kazandığı paranın 20 mislini teklif ettiği iddia ediliyor. Bunun aslı var mıdır?
    Cevab: Hiç bir vesikada rastlanmayan bu iddianın mübalağa olduğu anlaşılıyor. Bahsettiğiniz kitap hüsnü niyetle yazılmış olmakla beraber, umumu cihetiyle ciddi ve muteber değildir. bu gibi işler, Sultan Hamid düşmanlarının eline koz vermekten başka bir şeye yaramıyor.
    22 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Bir tarihçi Sultan Vahideddin hakkında yazdığı kitapta, “İyi bir İslam hukukçusu ve bir halife olarak İngiltere gibi İslam düşmanı bir devlete sığınmasının caiz olmadığını hatırlaması, canı pahasına da olsa İstanbul'dan ayrılmaması gerekmekteydi” diyor. Ne dersiniz?
    Cevab: Denize düşen yılana sarılır. Kaçtıklarının Müslümanlıkla alakası var mıydı? Sığındı mı, kaçırıldı mı, orası da ayrı bir meseledir. Bahsettiğiniz kişi, İslâm hukukundan bihaber olduğu halde, nasıl fetva verebilmiş, üstelik padişahın tercihini beğenmiyor, hayret. Ama şaşılmaz. Sultan Hamid hakkında da bu gibi iddiaları vardır.
    22 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Mekke Şerifi Hüseyin’in halife sıfatını ele geçirmek için Sultan Vahideddin’i Mekke’ye davet ettiği; Sultan Vahideddin’in bunu anlayınca Mekke’de fazla kalmadan ayrıldığı doğru mudur?
    Cevab: Şerif Hüseyin’in davetinin insani olduğunu düşünüyorum. Belki varlığı kendi siyasi mevkiini güçlendirir diye düşünmüştür. Sultan Vahideddin ise, dostu olduğu iddia edilen İngilizler, istediği hiçbir yerde ikametine müsaade etmediği için, bu mukaddes topraklarda yaşamayı arzu etmiş olabilir. Ayrılma sebebi İngilizlerin tazyiki ve beldenin iklimine uyamayıp hastalanmasıdır. Müzmin kalp hastası idi.
    22 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Mustafa Kemal Paşa, Mondros Mütarekesi’nin imzalanacağını biliyor muydu?
    Cevab: Muharebe bitince mütareke imzalamak tabii bir şeydir.
    22 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Sultan Vahideddin, Rauf Bey’i Mondros Mütarekesi’ni imzaladı diye suçlamakla haklı mı? 
    Cevab: Rauf Bey, işgal olmayacak diye sözlü teminat aldı. Padişah bundan dolayı kendisini kabul etmedi. Bence bunda bir kasıt vardı. Anadolu işgal edilecek; İttihatçıların bakiyesi kurtarıcı rolüne soyunacaktı.
    22 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Rauf Orbay’ın Siyasi Hatıralar kitabı muteber midir?
    Cevab: Rauf Bey’in hatıraları da benzerleri gibi siyasi propaganda ve nefsi müdafaa metinleridir.
    22 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: Sultan Abdülhamid tahttan indirildikten sonra Yıldız Sarayı yağmalandı. Saraydaki hanedan mensuplarına, padişahın hanımlarına, çocuklarına ne yapıldı?
    Cevab: Hepsi tahliye edilerek sokağa atıldılar. Aile mensupları sağa sola sığındı. Haremdeki hizmetkârlar ve cariyeler, bir kısmı ailelerinin yanına döndüler, bir kısmı Darülaceze’ye gittiler, bir kısmı sokaktan gecen bekçi, kayıkçı, hamal gibilerce nikâhlandı, bir kısmı sokaklara düştüler.
    22 Şubat 2020 Cumartesi
  • Sual: 1957 seçimlerinde Demokrat Parti’nin oylarında bariz düşüşün bir sebebi var mıdır?
    Cevab: Her iktidar uzadığı zaman destekleyenlerin sayısı düşer. Çünkü iktidarın icraatları çok zaman bekleneni vermez. 1957 senesinde ekonomik ve siyasi sebeplerle Demokrat Parti'nin reyi düşmüştür. CHP’nin dayanılmaz muhalefeti ve güçlü aleyhte propagandaları da tesirli olmuştur.
    2 Mart 2020 Pazartesi
  • Sual: Deli Halit Paşa İttihatçı mıdır?
    Cevab: Duymadım.
    2 Mart 2020 Pazartesi
  • Sual: Vehbi Koç’un babası Haim Nahum mudur?
    Cevab: Bernard Naum ile olan ticari ortaklığı sebebiyle uydurulmuş bir şeydir. Vehbi Koç’un babası Ankara’nın tanınmış ailelerinden birine mensuptur ve annesi Hacı Bayram Veli soyundandır.
    2 Mart 2020 Pazartesi
  • Sual: İsmet İnönü Kürt müdür?
    Cevab: Babası Reşid Bey, Bitlisli Kürümoğullarındandır. Bu ailenin Müslüman olmuş Kızılmescidli bir Ermeni ailesi olduğu muhaliflerince söylenegelmiştir. İnönü’nün babası bir ara Malatya’da vazifeli bulunduğu ve İsmet İnönü İzmir’de doğduğu için bu iki şehirden zannedilmektedir. Annesi Cevriye Hanım Rumeli’de Şumnulu, zevcesi Mevhibe Hanım, Ziştovilidir.
    7 Mart 2020 Cumartesi
  • Sual: Karabekir’e, Mustafa Kemal ve Rauf Orbay’ı tutuklama emri gönderen İstanbul hükümeti, daha sonra Rauf Orbay’ın İstanbul’a gelip Fellah-ı Vatan grubuna girmesine neden göz yumdu da tutuklatmadı? 
    Cevab: Damad Ferid Paşa hükümeti düşünce, Divan-ı Harb’in idam kararı geri alındı. Sonraki hükümetler, belki tâbi olurlar diye, Ankara hareketine karşı daha yumuşak ve uzlaştırıcı bir politika takip  etti.
    13 Mart 2020 Cuma
  • Sual: Tek parti hükümetinin Hatay takıntısının sebebi ne olabilir? 
    Cevab: Musul sebebiyle düştüğü hacaleti telâfi. 
    13 Mart 2020 Cuma
  • Sual: Şalcı Bacı hadisesinin aslı var mıdır?
    Cevab: Son zamanda Çetin Altan'ın bir yazısından yayılmış bir rivayettir. Hakikat olduğunu zannetmiyorum. Şalcı Bacı diye neşredilen resim ise Isparta’da bir kadın idam mahkûmunun resmidir.
    13 Mart 2020 Cuma
  • Sual: Fransız İhtilali için milliyetçilik cereyanını uyandırdı denilir. Halbuki kralın haksızlıklarına karşı yapılmıştı. Herhangi bir etnik grubun Fransa’da muhtariyet için isyan etmediği biliniyor. Şu halde Fransız İhtilali nasıl milliyetçilik cereyanını uyandırmıştır?
    Cevab: Meselenin cevabı uzundur. Fransız İhtilali'nin sebebi bahsettiğiniz şeyler değildir. Bunlar millete yutturulan sebeplerdir. Fransa’da ihtilal evvelinde halk hiç de fakir değildi. Siyasi baskı yoktu, hatta darbe günü Bastil Zindanı basıldığında sadece 7 tane adi mahkuma rastlandı. Hakiki sebep otorite değişikliğidir. Asırlardır süre gelen ananelerin yıkılmasıdır. Fransa İhtilali, İtalyan İhtilali, Rus İhtilali, Türkiye İhtilalinin hep Masonlar tarafından yapıldığı, bizzat kendileri tarafından itiraf edilmiştir. Daha sonra Avrupa'daki ve dünyadaki bütün kavimler tahrik edilerek ulus devlet projesi yürürlüğe sokuldu. Böylece imparatorluklar, krallıklar, monarşiler, dolayısıyla gelenek, din alt üst oldu. İhtilalin milliyetçi tesiri budur.
    13 Mart 2020 Cuma
  • Sual: Sosyalist rejimlerde ekonomi kötü olsa da ilim adamlarına ve sanatkârlara değer verildiği doğru mudur?
    Cevab: Komünist memleketlerde propaganda maksadıyla sanatkârlara, ilim adamlarına ve sporculara ehemmiyet verilirdi. İlim, sanat ve spor, hür memleketlere karşı bir mücadele ve müsabaka vasıtası olarak görülürdü. Mamafih ilim, sanat ve spor, hür düşünce vasatında inkişaf eder ve faydalı olur. Komünist memleketlerde ilim, fen ve spor adamlarının halini gördük. Hür dünyaya sığınmak için can atarlardı. Sayısız misali vardır.
    1 Nisan 2020 Çarşamba
  • Sual: Cevdet Paşa gibi muhafazakâr bir zâtın Reşid Paşa’ya olan sevgisinin sebebi nedir?
    Cevab: Reşid Paşa ekip yetiştirmesiyle tanınır. Cevdet Paşa’yı da o yetiştirmiştir. Eski insanlar müsamahalı ve vefakâr olurlar. Reşid Paşa’nın bazı icraatinin menfi neticeleri sonradan ortaya çıkmış veya anlaşılmıştır.
    1 Nisan 2020 Çarşamba
  • Sual: Halkın bir kısmının Ankara hareketine karşı cephe almasının sebebi nedir?
    Cevab: Evvela İttihat ve Terakki’ye duyulan öfkedir. Ankara hareketini, İttihatçıların iktidarı yeniden ele alma operasyonu olarak görmüşlerdir. Padişah ve İstanbul hükümetinin de Ankara hareketini isyan saymasının bunda tesiri vardır. İnsanlar evvelemirde meşru sayageldikleri hükümetin işaretine bakar. Bir sebebi de Ankara hareketi mensuplarının asker ve vergi toplarken halka eziyet etmeleridir. Nihayet insanlar harbden usanmıştır. 1911’den beri harb devam etmektedir. Nüfus azalmış, memleket fakir düşmüştür. İnsanlar artık ne pahasına olursa olsun sulh istemektedir.
    1 Nisan 2020 Çarşamba
  • Sual: Rauf Orbay’ın idama mahkûm edilmesinin sebebi nedir? 
    Cevab: Bağy, huruc alessultan, yani devlete isyan; Mondros Mütarekesi’ni imzalaması değil. Sonradan uzlaşma maksadıyla bu hüküm kaldırıldı.
    1 Nisan 2020 Çarşamba
  • Sual: Şu an Osmanlı devam etseydi, padişah salahiyet cihetiyle İngiltere kraliçesi gibi mi olurdu?
    Cevab: Tam olarak değil. Zira Kanun-ı Esasi’de padişahın vazife ve salahiyetleri biraz farklıdır. 
    1 Nisan 2020 Çarşamba
  • Sual: ABD, II.Cihan Harbi’nden evvel içine kapanık bir devlet miydi?
    Cevab: Monroe doktrinine göre, ABD, eski dünyanın işine karışmamayı tercih ederdi. Ama I.Cihan Harbi’nde kendisini harbin içinde buldu. Wilson prensipleri ile bir hayli güç kazandı. II. Cihan Harbinden sonra Monroe doktrinini terk edip, Truman doktrini ile dünyanın işlerine girişti. Yegâne süper güç oldu.
    1 Nisan 2020 Çarşamba
  • Sual: Cezalı şehirler yazınızda, İnönü Malatyalı olduğu için, Demokrat Parti zamanında Adıyaman vilayet yapılarak Malatya’nın da cezalandırıldığını niçin anlatmadınız?
    Cevab: İnönü Malatyalı değildir. Bitlislidir. Babası bir ara Malatya’da mübaşirlik yapmıştır. İnönü, İzmir’de doğmuştur. Ama tek parti zamanından itibaren Malatya milletvekili olmuştur ki, o devirde hiçbir milletvekili, seçim bölgesi ile alakası yoktu. İsimleri parti merkezinde tesbit edilirdi. Adıyaman’ın vilayet yapılması, Kütahya, Adapazarı ve Uşak ile beraber cereyan etmiş idari bir tasarruftur.
    1 Nisan 2020 Çarşamba
  • Sual: Şevket Süreyya Aydemir’in Suyu Arayan Adam kitabı 1.Dünya Savaşı için kaynak olabilir mi?
    Cevab: Okunmaya değer bir hatırattır. Hatıratlar subjektif olur. Bütün hatırat kitapları gibi ihtiyatla değerlendirilir.
    6 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Rauf Orbay’ın Cumhuriyet’in ilanından sonra halife ile görüşmesinin sebebi nedir? 
    Cevab: Kim bilir? Ya saflık, ya ağız yoklamak, ya da Ankara’ya karşı komplo.
    6 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Cumhuriyet devrinde hacca gitmenin yasaklandığı doğru mudur?
    Cevab: Hacca gidişin kolera, harb, soygun gibi sebeplerle tatil edildiği olmuştur. Cumhuriyet devrinde böyle bir sebep olmaksızın hacca gitmek yasaklanmıştır. Hacca gitme yasağı 1947 yılında kalktı. 1955 yılında kolera sebebiyle tekrar kondu. Şubat 1963 yılında bu yasak kaldırıldı.
    6 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: 1908'den sonra Osmanlı'ya İslam Devleti denilebilir mi?
    Cevab: Her ne kadar iktidarı eline alan İttihatçıların gayrı şer’î tatbikatları olmuş ise de, şer’î hukuk sistemi muhafaza edilmiştir.
    6 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: 93 harbine girildiği zaman Sultan Abdülhamid’in hiç salahiyeti olmadığını söylüyorsunuz. Ama savaş başlamadan evvel Midhat Paşa'yı azledip sürgüne gönderdi. Hiç salahiyeti olmasa bunu yapabilir miydi?
    Cevab: Harbi başlatan Midhat Paşa oldu. Sürgün kararı alındığında, harb hâli başlamıştı. Midhat Paşa’nın azil ve sürgünü, Kanun-i Esasi’ye muhaliflerini sindirebilmek maksadıyla koydurttuğu 113. maddeye göredir. Midhat ve ekibinin tasfiyesi bir anda olmamıştır. Bu ilk adımdır.
    6 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Sultan Aziz’in katliyle alakalı yapılan Yıldız Mahkemesi,  (verilen kararın doğru ve yanlışlığı bir tarafa), tabiî hâkim prensibi gibi hukukun esas kaidelerine uygun mudur?
    Cevab: Mahkeme azaları hukukçudur. Mahkeme hususi değildir, sadece ayrı yerde toplanmıştır. Tatbik edilen mevzuat, mutad kanunlardır. Burayı bir Divan-ı Âli olarak düşünmeli. Bunlar Ahmet, Mehmet değildir; bu da adi bir cinayet değildir. Şer’î bir devlette hükümdar başhâkimdir. Kendisi bizzat muhakeme yapıp karar verebilir. Bu, o zamanki hukuk sistemine uygundur. Yani hususi mahkeme kurmak, hukukun aslî prensiplerine aykırı değildir. Mevcut kanunu değil de, bu iş için tertip edilen kaideleri tatbik etmek hukuka aykırıdır.
    6 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: İsrail Devletinin resmi dini var mı?
    Cevab: İsrail, istiklal beyannamesinde de ifade edildiği üzere, laik ve demokratik bir devlettir.
    6 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Ahmed Cevdet Paşa, Maruzat kitabında Sultan Abdülmecid’in, Abdülaziz Efendi’nin itibarından çekinerek onu evvela Trablusgarb’a, sonra Arabistan’a göndererek merkezden uzaklaştırmayı Reşit Paşa ile konuştuğunu; hatta sonradan sadrazam olan Ali Paşa ile bir suikast tertiplemeyi mütalaa ettiklerini yazıyor. Bu hakikat midir?
    Cevab: Bu bir dedikodudur. Sultan Abdülmecid’in, karıncayı bile incitmeye çekinen çok nazik ve iyi kalbli bir insan olduğunda herkes müttefiktir. Kardeşi Abdülaziz Efendi’ye âdetin hilafına çok geniş bir hürriyet vermişti. Bir ara Libya’yı elde tutmak için oraya hıdiv yapılması düşünüldü. Bundan dolayı Sultan Mecid’in düşmanları bu dedikoduyu çıkardılar.
    16 Nisan 2020 Perşembe
  • Sual: Mustafa Kemal’in, Rauf Orbay’dan boşalan başvekillik koltuğuna Lozan’dan “zaferle” dönmek üzere olan İsmet Paşa’yı değil de Fethi Bey’i getirmesinin sebebi nedir?
    Cevab: İsmet Paşa’nın güçlenip kendisine rakip olabilme korkusu yanında, yakın çevre arasındaki dengeyi gözetmek.
    16 Nisan 2020 Perşembe
  • Sual: Koç ailesi Sabataycı mıdır? Bernar Nahum, Koç’un kardeşi midir?
    Cevab: Koç ailesi Türktür. Hacı Bayram soyundandır. Bernar Nahum, Koç’un ortağıdır; Hahambaşı Hayim Naum Efendi’nin yakını değildir. Beko markasının ilk iki harfi, Bernar Nahum’un isminden gelir.
    16 Nisan 2020 Perşembe
  • Sual: Cumhuriyet devrinde Osmanlılardan kalan bütün semboller kaldırıldığı halde, neden bayrağa ilişilmemiştir?
    Cevab: Bir ara mavi renkli bayrak kabulü konuşulmuştu. Bazı muhalifler kırmızı beyazın, İttihatçıların mensup olduğu Risorta Mason locasının renkleri olduğu için muhafaza ettiği dedikodusunu yapmıştır.
    16 Nisan 2020 Perşembe
  • Sual: Sultan Vahideddin meclisi feshetmek yerine bir taktik yahut mazeret uydurarak meclisi tatil etmeyi neden düşünmemiştir?
    Cevab: Meclis azalarının çoğu İttihatçıydı. Halk ve İstanbul’u işgal eden müttefikler bunları istemiyordu. İttihatçılardan nefret eden bir hükümdarın bunlarla çalışmak istememesi de gayet tabiidir.
    16 Nisan 2020 Perşembe
  • Sual: Sultan Vahideddin, Mustafa Kemal’in şahsiyeti ve Anadolu’ya bütün salahiyetleri ile beraber gönderilmemesi hususunda etrafındaki hiç kimseye kulak asmadığı doğru mudur?
    Cevab: Biliyordu, fakat mecburdu. Çünkü müttefikler onu istedi. Fevkalade salahiyetleri veren o değil, hükümettir. Bunları Mustafa Kemal paşa bizzat istemiştir.
    16 Nisan 2020 Perşembe
  • Sual: 1905’de Mustafa Kemal’in mezuniyetinde sultan Abdülhamid’in diplomayı verirken, demek sen geldin ha, dediği doğru mudur? 
    Cevab: Hayır. Padişahların diploma merasiminde bulunduğu hiç vâki değildir. İkisi hiç görüşmemiştir.
    16 Nisan 2020 Perşembe
  • Sual: Mustafa Kemal, Harbiye’de talebe iken padişaha muhalif bir yazıdan dolayı cezalandırıldığı doğru mudur?
    Cevab: Evet, ceza aldı, mektep kumandanı tarafından affedildi.
    16 Nisan 2020 Perşembe
  • Sual: Allah, vatan, namus ve ittihad kelimelerinin yazılı olduğu bayraklar ne zamana aittir?
    Cevab: Bunlar meşrutiyet devrinde ortaya çıkmış; İttihatçılara ait hususi sembollerdir. Bu gibi ulvi sembolleri kullanarak, insanları kendi maksatlarına imale etmiş, yönlendirmişlerdir.
    27 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Sultan Vahideddin Anadolu’ya niçin geçmedi?
    Cevab: Bir kere hükümdar başşehirde oturur; taşraya niçin geçsin? Anadolu hareketi esas itibariyle kendisine karşı bir hareketti. Bir ara bunu düşündü ise de, İstanbul’u kaybetmek endişesi mani oldu.
    27 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Hocalı katliamından sonra merhum Turgut Özal’ın “Onlar Şiî; İran yardım etsin” dediği doğru mudur?
    Cevab: Katliamla alakalı mı bilmiyorum ama böyle dediğini gazetelerden okuduk. İran, Rusya ile anlaşıp, katliamdan kaçan Azerilere sınırı kapatmıştı. Bunun için söyledi.
    27 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Sultan Abdülaziz’in kendisine karşı darbeyi engelleme imkânı var mıydı?
    Cevab: Daha evvelden bazılarına karşı sert davransaydı, belki. Ama darbenin arkasında İngiltere vardı. Elden ne gelir?
    27 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Sultan Abdülaziz’in çok dindar ve Türk örfüne bağlı biri iken, Avrupa seyahati sonrası bu hususiyetlerini kaybettiği doğru mudur?
    Cevab: Sultan Aziz'in seyahati politikti. Ondan evvel de Avrupa bilinmeyen bir yer değildi. Padişah vefatına kadar dindarlıktan asla vazgeçmedi. Katledilirken bile Kur’an-ı kerim okuyordu. Heykelini bizzat yaptırdığı iddiası dedikodudan ibarettir. Siyasi hatalar yapmış olabilir.
    27 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: İngilizlerin İstanbul’daki meclisi dağıtıp Ankara'daki yeni hükümete ses çıkarmamasına padişahın reaksiyonu ne oldu? 
    Cevab: Padişah zaten bu meclis azalarının çoğu İttihatçı olduğu için memnun değildi. Bunlar Anadolu’ya geçip yeni bir harekete girişilince, Anadolu hareketini isyancı ilan etti. Divan-ı Harb, faillerine idam hükmü verdi. Şeyhülislamlık, isyancı fetvası neşretti. İsyanı bastırmak için ordu kurdu; ama İngilizler kurulmasını istediği bu orduya destek vermediği için muvaffak olamadı. Bu komplo, Anadolu hareketinin güçlenmesinden başka şeye yaramadı.
    27 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Ahmet Semih Mümtaz’ın Sultan Abdülhamid hakkında verdiği malumatlar muteber midir?
    Cevab: Mabeynde çalışmış olsa da, şiddetli bir muarızıdır. Hadiseleri çarpıtması ve tahrif etmesi ile bilinir. Asla muteber değildir.
    27 Nisan 2020 Pazartesi
  • Sual: Bazı tarihçiler Sultan Hamid zamanında çok mektep kurulduğunu, ama bunların muvaffak olmadığını, verilen tahsilin kifayetsiz bulunduğunu söylüyor. Maarif politikasının ani değişmesi sebebiyle sistemin oturmadığını, bilhassa liyakatsiz muallimlerin bulunduğunu söylüyor. Kazım Karabekir de hatıratında bu meseleye temas ediyor. Ne dersiniz?
    Cevab: Maarif ıslahatı, Sultan Hamid ile başlamış değildir. Sultan III. Mustafa devrine kadar uzanır. Bu sebeple sistemin oturmadığından bahsetmek yersizdir. Her ıslahatın aksayan cihetleri, her sistemin aksak tarafları olabilir. Mali imkânsızlıklar, siyasi ve sosyal şartlar bazı meseleler hâsıl etmiş olabilir. Ama bugün bile iyi kötü işleyen maarif sisteminin kurucusu Sultan Hamid’dir. Sultan Hamid’in maarifteki hizmetlerini inkâr edemeyenler, bu sefer böyle lekelemeye çalışıyorlar. Kazım Karabekir Sultan Abdülhamid’in şuurlu bir düşmanıdır; hatta öldürmeye bile teşebbüs ettiğini hatıralarında anlatıyor. Ona inanılır mı? Ben rüştiye mezunu insanlar gördüm, kültür ve edebleri ile bugünkü üniversite mezunlarını okutacak seviyede idiler.
    3 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sultan Abdülhamid, Sultan Aziz’in katlinden dolayı suçlu bulunup Taif’e sürülen Midhat Paşa’yı öldürtmüş olabilir mi?
    Cevab: Zaten idama mahkûm olmuştu; istese burada idam ettirirdi. Mithat Paşa'nın katil olduğu mahkeme kararı ile sabittir. İngilizlerin kaçırma tehlikesi zuhur edince, Muhafız Osman Paşa tarafından resen (padişahın emri olmaksızın) idam edildiği tahmin edilmektedir.
    3 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sütçü İmam hadisesi doğru mudur?
    Cevab: Hadise doğrudur; ama neticesi farklıdır. Maraş’ı İngilizler işgal etmişti. 8 ay kaldılar. Ondan sonra Fransızlara bıraktılar. Fransızları da orada tutmamak için provokasyon tertip ettikleri söylenir. Bu çerçevede bir Fransız askerini vuran Sütçü İmam sonra kaçıp saklandı. Ancak bu sebeple Ermeniler ve Fransızlar Maraş’ta büyük katliam yaptılar; bu hareket çok zulümlere sebebiyet verdi. Ondan az sonra Fransızlar kendiliğinden çekildi. Etrafta zaten mukavemet hareketleri vardı.
    3 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Kazım Karabekir’in Anadolu’ya geçme teklifine karşı İsmet İnönü’nün çiftlik alıp bu işlerden uzak durma şeklinde cevap verdiğini biliyoruz. Ülke işgal altında iken böyle bir teklif garip değil mi? 
    Cevab: O zaman ülke işgal altında değildi. Harp bitmişti. Bazı mıntıkalar geçici işgale uğramıştı. Barış yapılacak, düşman gidecek, her şey normale dönecek diye bekleniyordu. İşgaller, Anadolu hareketi üzerine artmıştır.
    3 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sultan Vahideddin, tahtını korumak için Ankara’daki Ali Şükrü Bey’in başı çektiği muhalefet ile temasa geçebilir miydi?
    Cevab: Padişahlara göre bir teşebbüs değildir. Kaldı ki meclisteki muhalefet, ezcümle Ali Şükrü Bey ve grubu da padişaha muhalif idi. nitekim meclisteki ilk konuşmasında padişahı meşru tanımadığını söylemiştir.
    3 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: 1905’te İttihatçılar, Avrupalı devletlere Ermeni devletinin kurulması hususunda Sultan Abdülhamid’e baskı yapmalarını istemişler. Bununla tehcir arasında zıtlık yok mudur?
    Cevab: O zaman Jön Türkler, Ermenilerle ittifak yapmışlardı. Sonradan politika değişti.
    3 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: İttihat ve Terakki’yi etraflıca anlatan bir kitap tavsiye edebilir misiniz?
    Cevab: Benim Osmanlı'nın Çöküşü kitabım; ayrıca Kazım Karabekir, Erich Zürcher, Sina Akşin, Şükrü Hanioğlu, Farouz Ahmed ve Şerif Mardin'in bu mevzuda kitapları vardır. Ayrıca o devirde yaşayan taraftar ve Ahmed Refik, Refik Halid gibi aleyhtarların hatıratını da okumalıdır.
    17 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sultan Reşad, İttihatçıların cinayetlerine neden sessiz kalmıştır?
    Cevab: Sultan Reşat, munis, yaşlı, adeta inmeli derecede pasif birisiydi. İstese de bunu engelleyebilecek halde değildi. 1909 Kanun-i Esasi tadilleriyle padişahın statüsü tamamen sembolik bir mevkiye düşürülmüştü. İttihatçıları meşru veya gayri meşru yollardan tasfiye etmek isteyenler oldu, ama İttihatçılar kaç senedir memleketini her yerinde teşkilatlı ve bu rejimden menfaatlenen bütün kesimler de onlara yardımcı olduğu, komplo ve entrikada hiç kimsenin onlar kadir mahir olmadığı için muvaffak olamadılar. Yine de Sultan Reşad buna alet olduğu için kabahatli görülmüştür.
    17 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin alınmaması Müslüman olduğu için midir?
    Cevab: Müslümanlıkta alakası yoktur. Avrupa birliği de bir Hıristiyan klübü değildir. Türkiye, Avrupa Birliği kriterlerini tam manasıyla yerine getirmediği, ayrıca sosyal, siyasi ve ekonomik bazı problemleri olduğu için AB çekingen davranmaktadır. Bunu menfaati sebebiyle uygun görmeyip engelleyen bazı global güçler olduğu da şüphesizdir.
    17 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Tarık Buğra, Osmancık kitabında Osmanlılardan müsbet bahsederken; Küçük Ağa kitabında ise İstanbul’a karşı Ankara’yı tutuyor. Bunu nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Tarık Buğra usta bir romancıdır. Şimdi herkesin kafası böyle karışıktır.
    17 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Çanakkale’de 57. Alay kumandanı olarak Hüseyin Avni Bey yazmışsınız. Mustafa Kemal Bey olmayacak mı?
    Cevab: Avni Bey alay; Mustafa Kemal tümen kumandanı idi. Alay, ona bağlıdır. 
    17 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: İstanbul işgal edildiğinde Mustafa Kemal Paşa, Pera Palas’ta General Allenby ile görüştü mü?
    Cevab: Gazeteci/istihbaratçı Ward Price ve misyoner/istihbaratçı Rahip Frew ile görüştü. Allenby ile rivayete göre 1913’te Londra’da ve 1918’de Suriye’de görüşmüş; hatta Paşa’nın 9. ordu kumandanlığına tayinini Allenby teklif etmiştir.
    17 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Yunan ordusu Bursa’yı işgal ettiği zaman, Venizelos’un oğlu yüzbaşı Sofokles’in Osman Gazi türbesine gidip, sandukayı tıklatarak ‘kalk da Bursa’yı kurtar’ dediği doğru mudur?
    Cevab: Bursa’nın vali Hacim Muhiddin Bey tarafından çatışma olmadan teslimi Ankara hükümetinin emri ile oldu. (TBMM Zabıt Ceridesi, cild 3, içtima 48, 14 Ağustos 1336, celse 2, sayfa 227) Bunu Kılıç Ali de hatıralarında anlatır. Hatta Mustafa Kemal Paşa ile Hamdullah Suphi arasında mecliste ciddi bir münakaşa yaşanmıştır. Böylece halkın Ankara etrafında daha sıkı kenetlenmesi kolaylaştı. 1956’da Resimli Tarih Mecmuası’nda Tahsin Ünal tarafından yazılan bir yazı ve Münif Fehim’in çizdiği bir resimle anlatılan hikâyenin farklı versiyonları vardır ve doğruluk derecesi bilinemez. Güya bunu Sofokles’in yanındaki bir dindar yunan subayı görüp; mezara hürmetsizlik olarak değerlendirmiş ve beğenmemiş; bir Bursalı Rum dostuna da anlatmış.

    Yüzbaşı Sofokles’in Osman Gazi türbesine gidip sandukanın başında çekilmiş bir resmi o zaman neşredilmişti. Sadece o değil, Yunan subay ve askerleri bir zafer hatırası olarak türbeye gidip resim çektirerek memleketlerine yollardı. Buna istinaden, işgalin hâsıl ettiği travmayı ve halkın hissiyatını sembolize etmesi için mübalağa ile tertip edilmiş bir hikâye olduğu anlaşılıyor. Şam’ın düşüşünde General Allenby’nin Salahaddin Eyyübi türbesinde benzer şeyi söylediği rivayet olunur. Sonra gelenler türbeyi tamamen kapatmışlardır. Türbenin önüne dikilen taşta da, “Burada yatan askerin şehit düştükleri muharebe, öyle muazzam bir zaferle nihayet bulmuştur ki, neticesinde Bursa ikinci defa fethedilmiş ve kadim Osmanlı Hükümeti nihayet bularak Hükümet-i Cumhuriyetimiz teessüs etmiştir.” şeklinde Sofokles’in bile duysa hayrete düşeceği bir yazı yazılmıştır.

    17 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: İslamcılık, Siyasal İslam gibi tabirlerin uygun olmadığı, çünkü dini ideolojileştirmek olduğu söyleniyor ise de, lakin İslam, hayatın her sahasına müdahil bir din olarak zaten din olmasının yanında siyasi bir cihet de taşımıyor mu?
    Cevab: Siyasal İslam’ın ve İslâmcılığın manaları başkadır. Bunlar İslâmiyeti şahsi politik emelleri için kullanmak ve modernizm mânâsına geliyor. Gayrı İslâmî bir sistemde bu rejimin argümanlarına göre dini siyaset yapmak, bu rejimi zımnen kabul etmek gibi dini dejenere eden neticelere yol açıyor. İslâmiyette elbette ki devlet, hükümet ve siyaset vardır. Bunlar aynı şeyler değildir. Bunlar, kişilere veya gruplara göre değişen değil; esaslı hükümlere dayalı bir sistemdir.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Avusturya imparatoru Karl ve eşi Zita’nın 1918’de İstanbul ziyaretinde veliahd Vahideddin Efendi ile İmparatoriçe aynı arabaya bindirilmiş. Bu nasıl olabilir?
    Cevab: Mahzurlu olsa, Sultan Vahideddin bunu bilmeyecek birisi değildi. Bunda dini bir mahzur da yoktur. Böyle davranmak diplomasi icabıdır.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Cumhuriyet devri bürokratlarının batı hayranlığını bir şekilde idrak etmek mümkün. Ama Tanzimat ile başlayıp İttihatçılarla devam eden Batı hayranlığını nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Aşağılık kompleksinden başka izahı yoktur. Güçsüzün güçlüye olan gizli-açık hayranlığı ile izah edilebilir.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Kemalist inkılapların arkasında Avrupalıların olduğu doğru mudur?
    Cevab: Zannetmiyorum. Bazı antikemalistler ve marksistler, umumiyetle bu sloganı çok kullanırlarsa da, esası yoktur. Müttefikler, Cihan Harbi’ni kazandıktan sonra eski siyasi ve hukuki gelenekleri terk edip, halifeliği ve şer’î hukuku kaldırmanın sözünü almışlardı; ama kendi sömürgelerindeki halka bile böyle bir tatbikatları olmamıştır. İnkılaplar, cumhuriyet kadrosunun şahsi fikir ve temayülünün mahsulüdür.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Lozan’dan sonra İngilizler İstanbul’u neden hiç bir şey yapmadan terkettiler?
    Cevab: Sulh anlaşması imzalandı. Harp hali bitti. İstediklerini kabul ettirdiler. Antlaşma çerçevesinde geri çekildiler.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sultan Abdülaziz devrinde orduya yapılan yatırımlardan dolayı ekonominin iflas etmesi Sultan Abdülaziz için bir kusur kabul edilebilir mi?
    Cevab: Sultan Aziz donanmaya çok meraklı idi. Rusya’yı da ezeli ve asli tehdit olarak görüyordu. Bu sebeple dünyanın en güçlü 2.veya 3.donanmasını kurdu. Bunu kurmak da devam ettirmek de çok büyük masrafları icap ettirir. Devletin gelir kaynakları azdı. Balkanlardaki isyanlar devamlı hazineden para çekiyordu. Bu sebeple yabancı borçlarla bu yatırımlar sürdürülmeye çalışılmıştır. Tanzimat ricali ise, devletin mali kaynaklarını akıllıca kullanmamışlardır. Esas itibariyle bundan hükümet mesul olmakla beraber, elbette ki padişahın da mesuliyeti vardır. Karşılığı olmayan büyük yatırımlar faydalı olsa bile memleketi felakete götürür. Ayağını yorganına uzatmak lazımdır. Boyundan büyük yatırımlarla büyük devletler yakalanmaz. Daha beter olur. Kalkınmanın başka kaideleri de vardır. Demokrasi, insan hakları, adalet, sosyal barış yatırımdan çok daha mühimdir.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Hüseyin Avni Paşa’nın Sultan Aziz’e karşı kendisini sürgün ettiği için kin beslediği söyleniyor. Sürgün sebebi neydi?
    Cevab: Ahlâksız bir adamdı. Saraylı bir cariyeyle dedikodusu çıkmış, bir selamlık alayında bir saraylı hanıma veya kadınefendiye laf atmıştı. Osmanlı padişahları çok merhametli idi. Merhametten maraz doğar. 
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sovyetlerin Afganistan’ı işgali sonrasında Taliban’ın güçlenmesi Amerika ile alakalı mıdır?
    Cevab: Taliban, Hindistan’da Diyobend medreselerinde okuyan ve burada tesiri bulunan Vehhabi zihniyetine az-çok bulaşmış talebelere verilen isimdir. Amerika bunları Sovyetlere karşı kullanmak üzere teşkilatlandırıp destekledi. Usame bin Ladin’in de CIA ajanı olarak vazife yaptığı herkesçe malumdur. Sonra –benzeri çok şey gibi- Amerika’nın elinde patladı.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: 27 Mayıs darbesi olmayıp 1960 yılında seçim yapılsaydı Demokrat Parti kazanabilir miydi?
    Cevab: Büyük ihtimalle. Zaten darbenin gizli sebebi de buydu. Her ne kadar DP iktidarı yıpranmış olsa da, karşısında alternatifi yoktu. Adnan Menderes’in karizması devam ediyordu. Darbeden sonraki seçimlerde de DP’nin devamı iddiasındaki sağcı partilerin kazanması da bunu gösterir.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid’in Ramazan-ı şerif ayının son on gününde Ertuğrul Tekke Câmii’ne gelip, ikinci katta bulunan üç metrekarelik odada ekmek, su gibi zaruri ihtiyacı bulunmadan çıkmayıp itikâfa girdiği doğru mudur?
    Cevab: Sultan Hamid gibi bir hükümdarın, onca işin arasında 10 gün itikâfa gireceğini zannetmiyorum. Câmide bir an bu niyetle bulunmak da itikâf için kâfidir; müstehabdır.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Put Adam kitabı hakkında ne dersiniz?
    Cevab: Necip Fazıl’ın müstear isimle ve büyük ölçüde Rıza Nur’un hatıralarından istifade ile hazırladığı yasaklı bir kitaptır. Er-Reculü’s-Sanem adıyla küçük ebadda Lübnan’da basılmış; yakın zamanda Türkçe tercümesi Türkiye’de basılmışsa da, toplatılmıştır.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Ahmet İzzet Paşa, İttihatçıların devletin yıkılışını uzattığını söylüyor. Ne dersiniz?
    Cevab: İzzet Paşa İttihatçı değildir. Ancak onlara meyillidir. İttihatçı katillerin memleketten kaçışlarına ve cinayet delillerini yok etmesine yardımcı olmuş; hiç değilse göz yummuştur. Tesbitlerinin kıymeti olmadığını tarih göstermiştir. İzzet Paşa’nın sadrazamlığı, en az öncekiler kadar zararlı olmuştur. Maiyeti kendisini iyi niyetli, ama beceriksiz ve lakayt biri olarak tavsif eder.

    Mustafa Kemal Paşa’ya göre  İzzet Paşa’nın yeniden iktidara gelmesi mutlaka lazımdı. Ancak İzzet Paşa’nın yeniden iktidara  getirilmesi için bu kadar ısrar ve titizlik gösterdiği bugün bile hâlâ tam olarak cevaplanamamaktadır. Mustafa Kemal Paşa’nın Suriye cephesinden padişaha telgraf çekerek İzzet Paşa’yı sadrazam yapmasını istemesi biraz bu karakterinden kaynaklanmaktadır. Bu kabinede harbiye nazırı olarak siyasette söz sahibi olmayı düşünmüştür. Sözünü dinleyen Padişah, İzzet Paşa’yı sadrazam yapmış; ama onu harbiye nazırlığına getirmemiştir. İstanbul’a döndüğünde ise zaten kabine düşmüştü. Hatıratı kendisini hem İttihatçılara, hem de Kemalistlere karşı müdafaa sadedinde yazılmıştır.

    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Hafız mekteplerinin açık olması cumhuriyet devrinde din tahsilinin yasaklanmadığının delili değil midir?
    Cevab: Din tahsilinin yasaklanması tedricendir. Evvela medreseler kapatıldı. Sonra imam-hatip ve hafız mektepleri kuruldu. Birkaç sene sonra talebe yok diyerek bunlar da kapatıldı.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürk devrinde kaç fabrika kuruldu?
    Cevab: Saymadım. 46 tane diyorlar, mümkündür. Ancak ekonomisi dışa kapalı,  sıkı devletçi,  baskıcı, halkın perişan olduğu, hürriyet ve demokrasinin bulunmadığı, bütün kaynakların tek parti ve ekibi elinde bulunduğu, sadece onları zenginleştirdiği bir zeminde bu ne ifade eder? Kurulan fabrikalar halka/hususi sektöre ait olmadıktan sonra, rejimi güçlendirmekten başka bir işe yarar mı?
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sivas Kongresi zabıtlarına nasıl erişilebilir?
    Cevab: Uluğ İğdemir yıllar önce bu zabıtları Türk Tarih Kurumu’ndan neşretmişti.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: İnönü devrinde, Atatürk’ün Anadolu harbindeki rolünün kasıtlı olarak az gösterilip İnönü’nün rolünün abartıldığı doğru mudur?
    Cevab: Olabilir, normaldir, her diktatör zamanında böyle şeylere rastlanır. Atatürk’e karşı çıkmaya cesaret edemeyenler veya tek parti devrinde yapılanları hazmedemeyenler, umumiyetle İnönü’yü hedef alarak, onu suçlamışlar; paralardan, pullardan Atatürk’ün resminin kaldırılması, gazetelerde Sakarya Kahramanı diye anılması, Ebedi Şef yanında Milli Şef unvanını alması gibi hadiseleri vesile etmişlerdir. Atatürk’ün İnönü’yü sevmediğini, hatta ölümünden az evvel idam edilmesini istediğini bile iddia etmişlerdir. Gerçi Atatürk ile İnönü arasında zaman zaman soğukluk yaşanmıştır. Hatta Gazi, çok parlatmamak ve popülaritesini azaltmak için İnönü’yü geri plana çektiği olmuştur. Ama hiçbir zaman aralarına kara kedi girmemiştir. Atatürk’ü Atatürk yapan İnönü’dür. Onun 15 sene süren reisicumhurluğu sırasında çok kısa bir iki devre hariç, hep İnönü başvekildir. O devirdeki icraatın büyük kısmında İnönü de hissedardır. Atatürk’ün İnönü’yü tutmasının esas sebebi, İnönü’nün bir harb kahramanı olması değil; emsalsiz sadakatidir. Gazi, Suriye cephesinden beri onu çok defalar denemiş ve neticede sağlam bir kanaate varmıştır. Ona itimat etmiştir. İnönü de kurt bir politikacı olarak, nabza göre şerbet vermesini bilmiş; muhaliflerine sabretmiş, gözü hep Gazi’nin direktiflerinde olmuştur. Atatürk’ün ölümünden sonra kendisi gibi sadakati sayesinde yükselmiş olan Çakmak’a istinaden cumhurreisliğini elde edebilmiş ve Türkiye’nin bundan sonraki 12 senesinde de söz sahibi olmak suretiyle, 30 senelik bir diktatörlüğün sahibi olarak tarihe geçmiştir.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Galatasaray Lisesi’nin Anadolu harbinde cepheye asker gönderdiği için hiç mezun vermediği doğru mudur?
    Cevab: Galatasaray son sınıf talebeleri 1. Cihan Harbi’ne gönderildi. Onun için o sene mezun vermedi. Sadece Galatasaray Lisesi değil, o zamanki üniversitelerin çoğu da bu sebeple mezun veremedi. Bilhassa Çanakkale Harbi bir yedek subay harbidir. Sultan Hamid’in kurduğu mekteplerde yetişen okumuş nesli yok etmiştir.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Mustafa Kemal Paşa’nın, sulh antlaşmasının şartlarını hafifletmek üzere halkı teşkilatlandırılması için padişah tarafından gönderildiğini yazmışsınız. Fakat Padişahın kendisine yolladığı bir telgrafta, “Taşradan merkez kurtarılamaz; bu sebeple sükûnet ve asayişin muhafazası için çalışmak lazım” diyor. Bunu nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya gönderilmesinin iki sebebi vardı. Zahiri (görünen) sebep, bilhassa Karadeniz’de asayişi temin edip, Türklerle Rumlar arasındaki şiddet hâdiselerini önlemek; bâtınî (görünmeyen) sebep ise Anadolu’da eski İttihatçıların iktidarı tekrar ele almak maksadıyla ve müdafaa-ı hukuk adıyla kurdukları cemiyetleri padişahın adamı karizmasına dayanarak tek elden toplayıp merkeze bağlayıp hükümetin sulh antlaşmasında elini güçlendirmek idi. Padişah, kendisini asla düşmana mukavemet için göndermiş değildir. Padişah, düşmanla merkezde mücadele etmektedir; diplomatik yollarla sulh yapmak arzusundadır. Bunun için de zeminin elverişli olması lazımdır. Anadolu’da asayişsizlik varken, düşman sulha yanaşmaz, yanaşsa da çok taviz ister. Zaten Anadolu’da vazifelendirildiği sırada henüz ciddi bir işgal mevzubahis değildir. Yunan istilası, çok sonraki bir meseledir. Sadece şark cephesinde çatışmalar vardır. Padişah, bu telgrafı ile, niyetini anladığı Mustafa Kemal Paşa’yı ikna edip fikrinden vazgeçirip İstanbul’a çekmek arzusundadır.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sultan Abdülhamid’in, Sultan V. Murad iyileşinceye kadar vekâleten tahta oturduğu doğru mudur?
    Cevab: Bu, Jön Türkler’in uydurmasıdır. Hatta bir de güya sened tanzim edip altını imzalatmışlar. Ben bu senedi Sultan Murad evladında gördüm. Ciddiye alınacak bir şey değildir.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Sabiha Sultan, Suat Hayri Ürgüplü’ye hatıralarını anlatırken, “Biz o zaman sarayda kaçgöç nedir bilmezdik, başımız açık gezerdik; dışarı çıkarken kapanırdık” diyor. Sarayda kaçgöçün bitmesi ne zaman başlamıştır?
    Cevab: Sürgüne kadar hanedan eski ananeler çerçevesinde yaşamıştır. Dışarıya her zaman örtülü çıkmışlardır; erkeklere karışmamışlardır. İslâmiyete göre bir kadının yanına çıkabileceği erkekler bellidir. Bunların yanına çıkarken örtünmesi gerekmez. Yabancı bir erkeğin zaten yanına çıkmaz. Çıkması icap ederse, örtünür. Meşrutiyet devrinde yaşanan dejenerasyona paralel olarak hususi hayatlarında bazıları bu kaidelere riayet etmemiş olabilir. İstisnalar, kaideyi bozmaz. Hanedanın ve saraylıların, bu kaidelere riayet ettiğine dair misal pek çoktur. Bir tanesini söyleyelim: Sabiha Sultan’ın kızkardeşi Ulviye Sultan evlendikten sonra, Damat İsmail Hakkı Bey, kayınvalidesi Nazikeda Kadınefendi’nin yanına giriyor. O esnada saraylı kalfalardan birisi Kadınefendi’nin yanındadır. Damat içeri girince, kadıncağız başı açık oluğu için, masanın altına giriyor. Kadınefendi, “Bizim damat ecnebi memleketlerde okumuş; buranın adetlerine vakıf değildir” diyerek kalfadan özür diliyor. Sultan Hamid'in kızlarının yabancı erkeklerin yanına çıkmadığını Halid Ziya, Saray ve Ötesi isimli hatıratında yazıyor. Neslişah Sultan, kocası ile Beyrut’ta Sultan Aziz’in kızı Nazıme Sultan’ı ziyarete gittiğini, Sultan Efendi’nin kocasını görmek istediğini, ama yabancı erkeklerin yanına çıkmadığı için bahçede gezerken görmekle iktifa ettiğini anlatılıyor. Said Nursi, Ankara’da Prof. Osman Turan’ı ziyarete gittiğinde, kaimvalidesi olan Nemika Sultan ile görüşüp özür dilemek istiyor. Osman Turan kaimvalidem yabancı erkeklere çıkmaz diyor. Kapı arkasından konuşuyorlar. Bunun misalleri uzar gider.
    30 Mayıs 2020 Cumartesi
  • Sual: Konya’da medfun Selçuklu sultanlarının naaşlarının çıkartıldığı doğru mudur?
    Cevab: 1943 senesinde Alaaddin Camii tamir edilirken, burada hanedana mahsus türbede medfun bulunan 8 Selçuklu sultanının kabirleri açılıp, kemikleri karışık bir halde çuvallara kondu ve bir kenara yığıldı. Bunları köpekler didikledi. Ertesi günü bu kemikler etraftan toplanıp karışık bir şekilde sandukalara yerleştirildi. Bunu İbrahim Hakkı Konyalı anlatıyor. Aynı hadise 1990’larda tekrar yaşandı.
    30 Mayıs 2020 Cumartesi
  • Sual: Sakarya Harbi evveli, İngilizlerin Yunanlara silah desteğini kestiği, hatta bunlara geri çekilmelerini emrettiğini okudum. Bu, Enver Paşa’nın Anadolu’ya kurtarıcı gibi gelmesini engellemek için olabilir mi?
    Cevab: İngilizler, o esnada yurt dışında bulunan ve fırsat bulup Anadolu’ya gelerek tekrar iktidarı ele geçirmek planları yapan Enver Paşanın önünü kesmek için, onun ezeli rakibi Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya gönderilmesine muvafakat ettiler ve Ankara hükümetine karşı lütufkar bir siyaset takip ettiler. Yani Enver’dense, Ankara hükümetini tercih ettiler. Hatta dönmeye hazırlanan Talat Paşa’nın öldürülmesinde bile rolleri olduğu söylenir. İngiliz siyaseti böyledir.
    30 Mayıs 2020 Cumartesi
  • Sual: Bir yazınızda Mustafa Kemal Paşa’nın, daha elverişli bir sulh antlaşması için halkı teşkilatlandırmak üzere Padişah tarafından gönderildiğini yazmışsınız. Padişahın, kendisine gönderdiği bir telgrafta, “Taşradan merkez kurtarılamaz; bu sebeple sükûnet ve asayişin muhafazası için çalışmak lazımdır” sözünü nasıl telif edebiliriz?
    Cevab: Padişah, kendisini zahiren Karadeniz mıntıkasındaki asayişi bozan hadiseleri tedkik edip önlemek; hem de bâtınen milli mukavemet hareketlerini kontrol altına almak maksadıyla gönderdi. Düşmana karşı mücadele etmesi için değil. Zira harb bitmiş; mütareke imzalanmıştı. Böylece her şey merkezin kontrolü altında olacak; İttihatçılar yeniden iktidarı ele alma macerasına girişemeyecek; memleket elverişli bir antlaşma ile sulhe kavuşacaktı. Telgraf bunu müeyyiddir.
    30 Mayıs 2020 Cumartesi
  • Sual: Çit Kasrı kimler tarafından, ne amaçla yakılmıştır?
    Cevab: Çit Kasrı değil; haremdeki Yeni Köşk ve Japon Köşkü yandı. 14 Haziran 1919 tarihinde yandı. Sultan Vahideddin zor kurtuldu. Kimin yaktığı tespit edilemedi. Ankara hareketi henüz başladığı için, onların bu işte mesuliyeti olması pek muhtemel değildir. Bazıları İngilizlerin tertiplediği kanaatindedir. Mamafih İngiliz itfaiyesi yangını söndürmeye çok uğraştı ise de, bu, İngilizlerin işin içinde olmadığını göstermez.
    30 Mayıs 2020 Cumartesi
  • Sual: Sultan Vahideddin, Mustafa Kemal Paşa’yı Anadolu’ya  İngilizlere rağmen mi gönderdi?
    Cevab: Göndermesi gerektiği için gönderdi. İngilizler de buna muvafakat etti. İttihatçılara ve harbe aleyhtar oluşu padişahta itimat hâsıl etmiştir. Zaten etrafta itimat edilecek az sayıda yüksek rütbeli subay vardı.
    30 Mayıs 2020 Cumartesi
  • Sual: Mondros Mütarekesi’nin şartları çok ağır değil midir? Ordu savaşa devam etse mevcut hatları tutup ateşkes şartlarını düzeltebilir miydi?
    Cevab: Mondros Mütarekesi gayet normal bir mütarekedir. Ordunun savaşacak hâli kalmamıştı. Anadolu’daki bazı tahrikçi hareketler, mütarekenin suistimaline sebep olmuştur. Rauf Bey bunun için İngilizlerden şifahi teminat almıştı; ama diplomaside şifahi teminat hiç hükmündedir. Kendisi askerdi, diplomat değildi.  Sonra Ankara hareketinin liderlerinden olmuş; Sevr’i paraf edenler sürgün edilirken, Rauf Bey’e kimse hesap sormamıştır.
    30 Mayıs 2020 Cumartesi
  • Sual: Türkiye’de demokrasinin sık sık darbelerle kesilmesi bence, şarkta demokrasi kültürünün zayıf olması; güçlü ordunun bin yıllık darbe ananesi değil midir?
    Cevab: Avrupa’da darbe olmayan memleket yoktur. Zamanla demokrasi yerleşmiştir. Demokrasinin şartı, ekonomik refahtır.
    30 Mayıs 2020 Cumartesi
  • Sual: Mustafa Kemal Paşa harbiye nazırı olsa idi veyahut Sabiha Sultan ile evlenseydi, Osmanlı monarşisi, İngiltere’de olduğu gibi devam eder miydi?
    Cevab: Ederdi. Ama İngiltere değil, Mussolini İtalyası gibi devam ederdi.
    30 Mayıs 2020 Cumartesi
  • Sual: Sultan Vahideddin’e dair bir videoda bir ecnebi zabit ile görünüyor. Bazıları bu zabitin İngiliz zabiti olduğunu ve padişahın kendisine şehrin anahtarını verdiğini söylüyor. Ne dersiniz?
    Cevab: Pathe şirketine ait bu videoda, padişah ile görünen ecnebi zabit Amerikalı Binbaşı Davis S. Arnold’dur. Amerikan Yardım Komitesi (American Committe of Relief) müdür yardımcısı olarak Osmanlı ülkesine gelmiştir. Ermeni meselesini tahkik ve tedkik etmekle vazifeliydi. Bu vesileyle bütün Anadolu’yu dolaştı. Ebeveyni ölen/öldürülen Ermeni yetimleri toplayıp, bazısını Amerika’ya götürdü. Arnold, Mayıs 1919’da İstanbul’a geldi. 18 Temmuz 1919'da Padişah tarafından kabul edildi. Müttefiklerden padişahın ilk kabul ettiği kişi budur. Bunu Alemdar gazetesi (19 Temmuz 1335) haber yaptı. Reuter ve Havass ajansı da 21 Temmuz 1919'da haber geçti. Buna göre: Amerikan Yardım heyetleri başkanı Binbaşı Arnold’ı kabul lûtfunda bulunan zat-ı şahane, ziyareti müteakip, hissiyatını şu şekilde izhar etmişlerdir: “Siyasi menfaatlerden uzak kalarak, hayır işleriyle uğraşan Amerika’ya ve Amerikan milletine teveccüh-i şahanemiz mevcuttur.” Ocak 1920’de kendisine madalya verildi.  Buna dair vesikayı Osmanlı devlet arşivinde bulmak mümkündür (İ..DUİT.71.12; İ..DUİT.71.82).
    4 Haziran 2020 Perşembe
  • Sual: Üniversitelerde bile okutulmakta olan inkılap tarihi dersiyle alakalı ne düşünüyorsunuz?
    Cevab: Lüzumsuz olmakla beraber, doğru okutulursa faydadan hâli de değildir.
    5 Haziran 2020 Cuma
  • Sual: Tarihi yazılar yazan bir gazeteci Sultan Hamid’in servetini yolsuzlukla edindiği, Sultan V. Murad’ın servetine el koyduğunu söyledi. Buna ne dersiniz?
    Cevab: Hakikat tam aksidir. Sultan V. Murad tahta çıkınca, darbeciler Sultan Abdülaziz’in bütün para ve mücevherlerine el koydular; hem yeni padişahın borçlarını ödediler; hem de darbeyi finanse ettiler. Sultan V. Murad tahttan ayrılırken birkaç milyon borcu vardı. Bunu da Sultan II. Abdülhamid ödedi. Bu çok bilinen bir şeydir. Sultan II. Abdülhamid şehzadeliğinden beri meşru yollardan servet sahibi olmuştur. Buna da İttihatçılar el koymuştur.
    5 Haziran 2020 Cuma
  • Sual: Alaşehir Kongresi heyeti tarafından General Milne’ye mektup yazılarak, İzmir ve çevresinin Yunanlar tarafından değil de İtilaf devletlerince işgal edilmesi istenmiş. (Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri ve Hacîm Muhittin Çarıklı’nın Kuvâ-yı Milliye Hatıraları, Ankara Üniversitesi Türk İnkilâp Tarihi Enstitüsü Yayınları, 2014, Sf. 230.) Bunu nasıl anlamalıdır?
    Cevab: İzmir, mütareke hükümleri çerçevesinde müttefikler adına Yunanlar tarafından işgal edildi. O zaman İzmir Valisi bile işgalden önce Amiral Calthorpe’a gidip, Yunanların değil İngilizlerin işgal etmesini istemişti. Bu gayet tabii bir şeydir. Yunanların işgalinin, haysiyet kırıcı olduğu ve daha vahim hadiselere sebebiyet vereceği düşünülmüştür.
    5 Haziran 2020 Cuma
  • Sual: Atatürk’ün vefatından 50 sene sonra açılmak üzere gizli bir vasiyet hazırladığı, ama vasiyetin ortaya çıkmasının önlendiği rivayeti doğru mudur?
    Cevab: Atatürk’ün böyle bir vasiyeti yoktur. Spekülasyon vesilesi olarak belli kesimlerce kullanılmaktadır. Hakiki vasiyeti açılmış ve tatbik edilmiştir.
    5 Haziran 2020 Cuma
  • Sual: Ali Şükrü Bey’in davası neydi, niçin öldürüldü?
    Cevab: Ali Şükrü Bey, birinci Ankara meclisinde, hâkim gruba muhalif Trabzon milletvekili idi. Saltanat ve hilafet taraftarı değildi. Bilakis, o da inkılapçı idi. Meclisin ilk açılışında Sultan Vahideddin aleyhinde ve saltanatı meşru tanımadığına dair lafları meclis zabıtlarında mevcuttur. Topal Osman, sonra muhafız alayı adını alacak hususi muhafızların başıydı. Gözüpek ve gaddar bir çeteciydi. Ali Şükrü Bey’i öldürdü. Sonradan Ali Şükrü Bey’in meclis reisinin emriyle öldürüldüğü şayiası çıkınca, Topal Osman’ın cezalandırılması yoluna gidildi. O ise buna direndi; hatta Çankaya Köşkünü bastı. Küçük bir müsademe neticesinde Topal Osman da öldürüldü. Türkiye ne garip bir memlekettir ki, Giresun’da Topal Osman’ın, Trabzon’da ise onun öldürdüğü Ali Şükrü Bey’in heykeli vardır.
    5 Haziran 2020 Cuma
  • Sual: Saltanat devam etseydi, bugün İngiltere’de olduğu gibi demokratik monarşi bizde kurulabilir miydi?
    Cevab: Ankara hareketi hiç olmasaydı belki mümkündü. Zaten Osmanlı Devleti yıkılığında parlamenter monarşi idi. Ama eğer Ankara hareketi muvaffak olup, saltanatı kaldırmasaydı, Mussolini İtalyası gibi bir rejim mevzubahis olurdu. Orada kral vardı; ama ipler Mussolini ve Faşist Parti’nin elindeydi. Nitekim Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’da iken, padişah damadı ve harbiye nazırı olarak buna benzer bir rejimin kurulmasını istiyordu.
    5 Haziran 2020 Cuma
  • Sual: İzmir’in kurtarılmasından sonra İngilizlerle Ankara birlikleri Çanakkale önünde karış karşıya gelmişler. İngilizler, geri çekilmiş. Bu hadise doğru mudur?
    Cevab: İngilizler, Türk birliklerinin bitaraf mıntıka denilen Boğazlar’ı işgal etmesine izin vermedi.

    Türk birlikleri, Trakya’ya geçebilmek için Çanakkale önlerine geldi. İki taraf da birbirine kurşun bile atmadı. Lloyd George, gerekirse harb edileceğini ilan etti. Ama ne müttefik Fransa ve İtalya, ne de War Office buna taraftardı. Nihayet Ankara ikna edildi. İngilizlerin teklifi kabul edildi. Trakya, zaten Türklere verilecekti. Boğazların tarafsız olarak İngilizlerin elinde kalması kabul edildi. Lozan’da da Boğazlar bu statüsünü muhafaza etti. İstese, kimse İngiltere’nin önünde duramazdı. Bu, kendilerine göre yeni bir dünya inşaında İngilizlerin oynadığı son hamlelerden biri olmuştur.

    13 Haziran 2020 Cumartesi
  • Sual: Prens Sabahaddin neden Ankara hareketine iştirak etmedi?
    Cevab: O hareket, ona göre değildi. İttihatçılardan yılmıştı; İttihatçılar da ondan. O, İstanbul’da cari politikanın içinde yer almak istedi, ama mazisi buna engel oldu. O da yurt dışına çıktı; cumhuriyetten sonra döndü ise de, 1924’de sınır dışı edildi.
    13 Haziran 2020 Cumartesi
  • Sual: Tanzimat Fermanı, Müslümanlarla gayrı müslimler arasındaki farkı kaldırıp, onlara şeriatın vermediği hakları verdiği için Osmanlı Devleti’nin sonunu getirmiş değil midir?
    Cevab: Tanzimat Fermanı, gerek Marksistler, gerek İslamcılar ve gerekse Milliyetçiler tarafından taviz verilmek olarak lanse edilmektedir. Bu, mübalağalı bir telakkidir. Müslümanlarla gayrı müslimler arasında zaten kanun önünde bir fark yoktur. Onlara şer’î hukukun vermediği haklar verilmiş değildir. Tanzimat Fermanı, teb’anın zaten hukuk sisteminde mevcut olan ve bir zamandır ihmal edilen haklarının tekrar teminat altına alındığını deklare eden sıradan bir adaletnamedir. Tek fark, gayrımüslimlerin de devlet kadrosunda daha fazla istihdamıdır ki, bunun şer’î hukuka aykırılığı yoktur. Tanzimat’ın ilanından 1908’e kadar bütün icraatlar şer’î prensiplere uyularak çıkarılmıştır. Tanzimat Fermanı’nın çoklarınca görmezden gelinen bam teli, padişahın siyaseten cezalandırma hakkından vazgeçmesi, böylece bürokrat hâkimiyetinin kurulmasıdır. Böylece 1839’dan itibaren, 1876’ya kadar Osmanlı Devleti’ni her biri kabiliyetli, ama hemen hepsi şahsi menfaatlerini ön planda tutan ve bunun için bir ecnebi devletin himâyesine angaje olmuş bürokratlar tarafından idare olundu. Memleket, 1877 Osmanlı-Rus Harbi’ne sürüklenerek yıkılmanın eşiğine geldi. Sultan II. Abdülhamid, idareyi dedesi Sultan II. Mahmud gibi gücü eline alarak, memleketi 30 sene saraydan istibdad denilen bir usul ile idare etti. 1908’de bu sefer tekrar askerlerle anlaşan bürokratlar darbe yaparak ipleri ellerine aldılar. O gün bugündür Türkiye’de hükümetler gelir gider; memleketi askerlerle bürokratlar idare eder. Problem çıkınca, darbe yaparak ayar verirler.
    13 Haziran 2020 Cumartesi
  • Sual: Son zamanlarda ülkemizde gençlerin yoğun olarak deist olduğu iddiası yayılıyor. Sizce bu doğru mudur?
    Cevab: Dinini bilen, ne deist olur; ne ateist. Dinini bilmeyene bir şey diyemeyiz. Bu tehlike 100 yıldır devam ediyor. Müslüman çocukları mürted oldu ve oluyor. Müslüman görünenlerin yanlış veya kötü niyetli bazı tavırları da, zayıf imanlı insanlara zarar verebilmektedir.
    13 Haziran 2020 Cumartesi
  • Sual: Lozan’da Limni adası zapta geçirilmesi unutulduğu için mi kaybedildi?
    Cevab: 1456’da Sultan Fatih’in fethettiği Limni, Balkan Harbi neticesinde 21 Ekim 1912'de Yunanlar tarafından işgal edildi. Balkan devletleriyle imzalanan 30 Mayıs 1913 tarihli Londra Antlaşması ile Babıali, Girit’ten vazgeçti; diğer adaların istikbalini büyük devletlere bıraktı. Yunanistan ile 14 Kasım 1913’te imzalanan Atina Antlaşması, Londra Antlaşması’nı teyid eder. Altı büyük devlet, Gökçeada, Bozcaada ve Meis haricindeki Ege Adaları’nı silahsızlandırma şartıyla Yunanistan’a verdi. Babıali sukut-i hayale uğradı; ama elinden de bir şey gelmedi. Lozan’da 25 Kasım’da başlayan celsede İsmet Paşa, Gökçeada, Bozcaada ve Semadirek Adası’nın Türkiye’ye verilmesini talep etti. Limni, Midilli, Sakız, Sisam ve Nikerya (Ahikerya) adalarının Türkiye’nin emniyeti cihetiyle ehemmiyet taşıdığını; bu sebeple Büyük Devletlerin bu adaların Yunanistan’a bırakması kararını Türkiye’nin kabul etmediğini söyledi. Kabul edilmeyince, Limni, Midilli, Sakız ve Nikerya’nın Yunanistan’dan alınarak hususi bir rejim altına konulmalarını istedi. İngiltere kabul etmedi. Ahalisinin çoğu Rum olduğu için plebisit de çare değildi. Neticede 28 Kasım 1922’da Limni adasının da Gökçeada, Bozcaada ve Semadirek adası gibi Boğazlar meselesi ile birlikte tedkiki kararı verildi. Türk tarafı, Gökçeada ve Bozcaada’nın hâkimiyetinin müzakere mevzuu yapılmasına karşı çıktı. Lord Curzon ise, Gökçeada, Bozcaada, Semadirek ve önceki görüşmelerde Türkler tarafından unutulmuş olduğunu iddia ettiği Limni adasının hâkimiyeti mevzuunun Boğazlar meselesi ile ele alınamayacağını, Boğazlar meselesi görüşülürken bu adaların askerden arındırma meselesinin görüşülebileceğini, Semadirek ve Limni adalarının katiyetle Yunanistan’a ait olduğunu; Gökçeada ile Bozcaada’nın da Rum nüfusları nedeniyle Yunanistan’a ait olması gerektiğini söyledi. İsmet Paşa, önceki müzakerelerde Türk tarafının Limni’yi anmamış olmasının bu adayı unutmuş olmasından değil, bu adanın da diğer adalar gibi müessir bir askerden arındırılma düşündüğü için olduğunu söyledi. Neticede çok az sayıda Türkün yaşadığı Limni, Yunanistan’a bırakıldı. (Madde 12)
    13 Haziran 2020 Cumartesi
  • Sual: İki Osmanlı askerinin Avustralya’ya harb açtığı hâdise doğru mudur?
    Cevab: Avustralya'da bir dondurma arabasına Türk bayrağı asan ve Osmanlı askeri üniforması giyen iki Afganlı, 1915’te Broken Hill kasabasında piknik yapan masum sivillere ateş açtı. Sonra kendilerine müdahale eden polislerle çatışmaya girdiler. Yedi kişi öldü. Katillerden biri öldü, diğeri intihar etti. İngiltere bunu Cihan Harbi’nde İngiliz ordusuna asker vermekte isteksiz olan müstemlekesi Avustralya'dan asker alabilmek için kullandı. Muhtemelen bu ikisi İngiliz ajanı; hadise de bir komplo idi. Dünyada Müslüman Türk imajını yerle bir eden bu terör vak’ası, yıllarca Türk medyasında, iki Türkün veya iki sıradan Müslümanın, dünyanın bir ucunda, halifenin emrine uyarak cihada iştirak ettiği şeklinde lanse edildi. Yetmedi, bir de filme alındı.
    13 Haziran 2020 Cumartesi
  • Sual: François Georgeon’un Sultan Abdülhamid kitabında, bu padişahın şehzâde iken tahsile meraklı olmadığını, dikkatini vermediğini, hatta onların babasına vaziyeti şikâyet ettiğini; padişah olunca da bu noksanı hissettiğini; Türkçe’nin incelik ve derinliğine vâkıf olmadığını, tahsilinin ilk mektep seviyesini aşmadığını Vambery'den naklen anlatıyor. Ne dersiniz?
    Cevab: Bir ecnebi, padişahı ne kadar tanıyabilir? Sultan Abdülhamid, şehzâde iken Vambery'den Fransızca okudu. Kendisi, İngiltere ve Osmanlı Devleti için çalışan Yahudi asıllı bir ajandı. Sonradan uzaklaştırıldığı için padişah hakkında menfi söylemesi normaldir. Fâsıkın bile sözüne inanılmazken, gayrı müslime inanılır mı? Sultan Hamid’in iyi bir tahsil ve terbiye gördüğü her hâlinden bellidir. Bu güzide hocaların ismini Yılmaz Öztuna hususi bir başlık altında sayıyor. Arapça, Farsça ve Fransızcası çok iyidir; konuşamaz, ama okuduğunu gayet güzel anlardı. Türkçesinin de mükemmel olduğu bellidir. Dini ilimleri ve tarihi gayet iyi bilirdi. Fizikten anlardı; silahların menziline dair risale yazmıştır. Böyle bir insan nasıl cahil olabilir? Bu, her devirde olması beklenen hasımlarının yaptığı menfi propagandadan ibarettir. Sultan Hamid, aleyhinde en çok kitap yazılan şahsiyetlerden birisidir.
    20 Haziran 2020 Cumartesi
  • Sual: Avrupa’ya giden Türkler’in asimile oldukları doğru mudur?
    Cevab: Asimilasyon (imtisas) bazen cebren, bazen kendiliğinden olur. Oraya giden bazı Türkler, zaten kendi benliklerine sahip olmadığı için, kolayca asimile olmuşlardır. Üst kültürün alt kültürü asimile ettiği de tabiidir.
    23 Haziran 2020 Salı
  • Sual: Milliyetçilerin çoğunun Türk asıllı olmamasını nasıl izah edebiliriz?
    Cevab: O zamanlar moda öyleydi. Kitleleri sürüklemek için bir ideolojiye sarılmak icab ediyor. Milliyetçilik de İslamcılık, Batıcılık, Sosyalistlik gibi bunlardan biridir. Enteresan bir ironidir ki, milliyetçilerin çoğu, müdafaa ettikleri milletten değildir.
    23 Haziran 2020 Salı
  • Sual: 1973 Arap İsrail savaşında, ABD İsrail’e destek hattı kurmasaydı, İsrail yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir miydi?
    Cevab: Bilinemez. Desteğin mikyası belli değildir.
    9 Temmuz 2020 Perşembe
  • Sual: 1978 Camp David Barış Antlaşması'nı nasıl tefsir etmelidir?
    Cevab: Enver Sedat, realiteyi gördü; isabetli bir iş yaptı. Ancak Ürdün gibi müttefiklerine haber vermediği için kazançların daha az olduğu sebebiyle bazılarınca tenkit edilir.
    9 Temmuz 2020 Perşembe
  • Sual: Fransa’nın Tunus’u işgali Berlin Antlaşması’nın neticesi midir?
    Cevab: Berlin Konferansı kulislerinde bu mevzu konuşuldu; fakat antlaşmaya geçirilemedi. İngiltere'nin Mısır'ı alması mukabilinde Fransa’ya da sus payı olarak Tunus düştü. Büyük bir mağlubiyetten (1877-78 Osmanlı-Rus harbi) yeni çıkmış ve maliyesi mahvolmuş Osmanlı Devleti bu emrivakiyi kabul etmedi; ama karşı da çıkamadı. Tunus, resmi evrakta hep Osmanlı vilayeti olarak gösterilmeye devam etti. Tunus’un kaybı, Lozan’da resmen tanındı.
    9 Temmuz 2020 Perşembe
  • Sual: 1925’te aşar vergisinin kaldırılması köylünün menfaatine değil midir?
    Cevab: 552 Sayılı Aşarın İlgası, Yerine İkame Edilecek Mahsulat-ı Arziye Vergisi Hakkındaki Kanun ile kanunun adından da anlaşılacağı üzere aşar vergisi kaldırıldı; ama yerine yeni bir vergi ikame edildi. Bu vergi emlâk vergisidir. Aşar, mahsulden nisbet olarak alınıp, o sene mahsul yoksa aşar da olmayacağı halde; emlâk vergisi aynî değil nakdîdir; yani para olarak ödenir ve mahsul olmasa da borç düşmez. Bu sebeple inkılap tarihi kitaplarına bile girmiş olan, “köylünün belini büken aşar kaldırıldı, köylünün yüzü güldü” sloganı aldatıcıdır. Üstelik bu kanunla devlete ait arazi bedelsiz olarak halka devredilmiştir ki, bu hukukun umumi prensiplerine aykırıdır. Hükümet, amme malını bedelsiz kimseye devredemez. “Herşey padişahın mülkü” diye iddia edilen Osmanlılarda bunun bir benzeri yoktur. Demokrat Parti iktidara gelince, köylüden alınan bu emlak vergisini kaldırmıştır ki, köylülerin umumiyetle Adnan Menderes’i sevmelerinin başlıca sebebi budur.
    9 Temmuz 2020 Perşembe
  • Sual: MTTB’yi İttihatçılar mı kurdu?
    Cevab: Evet.
    9 Temmuz 2020 Perşembe
  • Sual: 27 Mayıs darbesinden sonra Adnan Menderes’in ailesine nasıl muamele edildi?
    Cevab: Mallarına el kondu. Takibat altında yaşadılar. Ruh sağlıkları bozuldu. Politikaya girmeye teşebbüs eden iki oğlu şüpheli şekilde öldü. 
    9 Temmuz 2020 Perşembe
  • Sual: Uludere’de bir mağarada Barnabas İncili’nin bulunup askeriyeye teslim edilip kozmik odada saklandığı doğru mudur?
    Cevab: Uydurmadır. Böyle eski İncil nüshaları her zaman ve her yerde bulunur. Hepsinde de böyle “Hristiyan âlemini sarsacağı için saklanıyor” gibi esrarlı dedikodular çıkarılır. Hiçbir bulunan metin Hristiyan dogmalarını sarsamaz. Çünki kilise bunun tedbirini evvelden almıştır. Buna göre, belli metinler dışında ne bulunursa bulunsun, uydurmadır. Kaldı ki Barnabas İncili’nin muhteva ve şekil itibariyle diğer İncillerden farkı yoktur.
    9 Temmuz 2020 Perşembe
  • Sual: İngilizler neden sömürge yapmak yerine yeni bir Türk devletinin kurulmasına müsaade ettiler?
    Cevab: Devir değişmiş; sömürgecilik modası bitmişti. Dünyanın her yerinde sömürgecilik masraflı olduğu için, sömürgeci devletler vaz geçiyordu. Bu usul daha ucuz ve kolaydı. Kaldı ki Anadolu’da işlerine yarayacak bir şey yoktu. Alacaklarını almışlardı. 
    9 Temmuz 2020 Perşembe
  • Sual: Sultan Hamid’in Şâzelî Şeyhi Ebu’ş-Şâmât Mahmud Efendi’ye yazdığı 22 Eylül 1913 tarihli mektubunun düzmece olduğunu söyleyenlere ne denir?
    Cevab: Bilemeyiz. Torunları Kuveyttedir. Mektup ellerindedir. Bunu geçenlerde bir gazetede gösterdiler. Uydurma olsa bile, muhteva tarihi hakikatlere muvafıktır.
    20 Ağustos 2020 Perşembe
  • Sual: Atatürk’ün bıraktığı mal varlığı vakıf malı kategorisine giriyor mu? 
    Cevab: Bilindiği kadarıyla hayır. Vasiyetname ile muayyen yerlere verilmesini istemiştir. Bu ise varisleri mirastan mahrum ettiği ve o zamanki medeni kanuna aykırı olduğu için, Atatürk’ün kendi çıkarttığı medeni kanuna tâbi olmadığına dair hususi kanun çıkarılmıştır ki dünyada benzeri yoktur.
    20 Ağustos 2020 Perşembe
  • Sual: Rejim aleyhtarı olmak bizdeki anayasaya göre suç kabul ediliyor. Diğer ülkelerde vaziyet nasıldır? Mesela Almanya’da monarşiyi veya İngiltere’de cumhuriyeti müdafaa etmek suç mudur?
    Cevab: Gelişmiş demokrasilerde silahlı mücadele ile rejimi devirmek maksadı olmadıkça, bu gibi fiiller suç kabul edilmez. Otoriter veya totaliter rejimlerde rejim aleyhtarı olmak, böyle düşünmek, hatta ima etmek bile suçtur. Cumhuriyetçiliğin güçlü bir ideoloji olduğu Fransa’da, kralcılar bulunur ve kralcı parti vardır. Kralcıların gazeteleri vardır. İngiltere’de hatırı sayılır cumhuriyetçi vardır. Mecliste bile bunu dile getirirler.
    20 Ağustos 2020 Perşembe
  • Sual: Çanakkale Krizi yazınızdaki bitaraf mıntıka tam olarak neresidir?
    Cevab: 1921 senesi Mart ayında müttefiklerin Türklere ve Yunanlılara savaşmaya  kapattığı bir mıntıkadır. Her iki boğazın Asya ve Avrupa yakasını içine alır Çanakkale Boğazı'nın Enez İpsala hattının altında kalır
    20 Ağustos 2020 Perşembe
  • Sual: Köy Enstitüleri hakkında, mezunlarının ekseriyetinin Marksist zihniyette olduğunu söylüyorsunuz. Resmi ideoloji neden Marksist zihniyette insanlar yetiştirsin? Kendisiyle tenakuza düşmez mi?
    Cevab: Rejim, zamanın pozitivist modasına uygun olarak materyalist elemanlar yetiştirmek istedi. Ancak eldeki personel Marksist idi. Bu sebeple de enstitüleri açan kapattı.
    20 Ağustos 2020 Perşembe
  • Sual: Musul müzakerelerinde Türk tarafı kimden müteşekkildi?
    Cevab: Heyetin riyasetinde Fethi Bey vardı. 
    20 Ağustos 2020 Perşembe
  • Sual: Sevr imzalanmadı diyorsunuz; o halde Mondros niye imzalandı?
    Cevab: Mondros bir mütarekedir. Harb bitince mütareke (ateşkes) imzalanıp silah bırakılır. Mondros mütarekesini imzalayan, Ankara hareketini kurucularındandır. Sevr, delegelerce paraf edildi; ama hükümetlerce kabul edilmedi. Milletlerarası antlaşmaların kabulünde anayasal prosedürü vardır. Diyelim kabul edildi, Sevr, Lozan'dan farksız bir anlaşmadır. Amme efkârına tesir edenlerin çoğu Sevr’in de Lozan’ın da münderecatını bilmezler.
    20 Ağustos 2020 Perşembe
  • Sual: Ahmed Cevdet Paşa’nın kızı Emine Semiye Hanım için Sultan Hamid’e karşı mücadele ettiği, feminizme inandığı iddiaları doğru mudur?
    Cevab: Ahmed Cevdet Paşa gibi mazbut ve padişaha sadık birisi bile bazen ailesine sahip çıkamıyor.
    20 Ağustos 2020 Perşembe
  • Sual: Sultan Mecid ve Sultan Aziz’in kendilerine İngiltere hükümeti tarafından verilen dizbağı nişanını kabul etmeleri hakkında ne dersiniz?
    Cevab: Bunlar diplomatik cemiledir. Onlar da ecnebilere nişan vermişlerdir. İngiltere hükümetinin Atatürk’e dizbağı nişanı vermesi konuşulduğu zaman, gayet hüsnü kabul gösterilmişti.
    20 Ağustos 2020 Perşembe
  • Sual: Attila Yayla “Kemalizm’e liberal açıdan bakınca” isimli makalesinin sonlarında “Esasen Atatürk’ün ölümünden kısa bir süre sonra Kemalizm’in unutulmasının alt yapısı hazırlanmıştı. Milli Şef İnönü’nün diktatörlüğü tesis edilmişti ve önceki şefin mirası tasfiye edilmekteydi. Bugünkü hâliyle Kemalizm, tarihi bir figür olan İnönü’yü bir başka tarihi figür olan Atatürk’le dengelemek isteyen Demokrat Parti iktidarı tarafından, özellikle iktidara geldikten sonra tesis edilmeye başlandı. Muhtemeldir ki, Demokratlar, Kemalizm’in abartılacağını ve bir süre sonra Kemalizm karşıtlığının CHP’nin elinde kendilerinin vuracak bir silaha dönüşeceğini tahmin edemezdi” diyor. Bu tespit doğru mudur?
    Cevab: Kemalizm, Atatürk iktidarının ikinci yarısında formüle edildi. Atatürk iktidarının bütününe İnönü damgasını vurmuştur. İnönü’nün iktidara geldikten sonra Atatürk’ü unutturmak istediği ve Kemalizm’i tasfiye etmeye çalıştığı doğru değildir. Ama DP iktidarından sonra, Terk Parti iktidarını tenkit etmek isteyen; ama Atatürk’ü çeşitli sebeplerle tenkit edemeyenler, İnönü’yü hedef yapmayı tercih etmiştir. Bu da biraz Yayla’nın dediği neticeyi doğurmuştur.
    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: Azerbaycan'ın Sovyet istilasına uğramasında Ankara hareketinin rolü var mıdır?
    Cevab: Evet. Askeri ve diplomatik destek mukabilinde buradaki askerleri çektiler ve Sovyet işgalini tanıdılar. 
    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: Rıza Nur’un yazdıklarından kendisinin paranoid oldu kanaatine vardım. Bunları o devrin meşhurları neden yazmamıştır?
    Cevab: Sansür ve baskı sebebiyle yazamamış olsa gerektir. Bazılarında ipuçları bulmak mümkündür. Rıza Nur da burada ve hayatta iken neşredemedi. Her hatırat gibi mübalağa, hata ve yalan olabilir. O işlere bulaşan herkes biraz kaçıktır.
    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: Yahudilerin gıda sektörünü elinde tuttuğunu ve gıda yoluyla insanları muhtelif hastalıklara duçar ederek insan nüfusunu azaltma politikası güttüğü doğru mudur?
    Cevab: Böyle bir iddia varsa da, antisemitlerin propagandası olduğu kanaatindeyim. Her kötü işin altında Yahudi aramak, modası geçmiş bir Hristiyan inanışıdır. Ortada artık yeni aktörler vardır.
    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: Derviş Vahdeti İngiliz ajanı mıydı?
    Cevab: İngiliz ajanı diye bir şey olmaz. Ama manipüle etmişlerdir.
    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: HAARP projesiyle suni depremler yapılabildiği ve Türkiye'deki 99 depreminin bu şekilde tarafından yapıldığı doğru mudur?
    Cevab: Mübalağa olsa gerektir.
    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: Birinci Cihan Harbi'nde her cephede yenilmemize rağmen payitahta çok uzak olan neden Filistin hezimeti Mondros'un imzalanmasındaki baş amil olmuştur?
    Cevab: Suriye Cephesi güçlü bir cepheydi. Ordunun burada mukavemet etmesi İstanbul’un elini düşmana karşı güçlendiriyordu. Bu cephenin çökmesi İstanbul hükümetinin elini zayıflatmış; Mondros mütarekesinin daha ağır şartlarla imzalanmasına sebep olmuştur.
    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: Türkiye’de Arnavut, Çerkez, Gürcü, Çingene, Boşnak gibi halklar da asimilasyona uğramış mıdır? Asimilasyon denilince sadece Kürtler konuşuluyor? Bunların dillerinin sonraki kuşaklara taşınmamasının sebebi ne olabilir?
    Cevab: Tabii olarak. Anadolu Kürtlerin anayurdudur. Diğerleri muhacir olarak başka yerden buraya gelmişlerdir. Bu sebeple bunların asimilasyonu daha kolay oluyor. Bir de Kürtlere karşı bir siyasi tavır vardır.

    Lisan meselesi biraz da kendi tercihleridir. Biraz da imkân meselesidir. Kendilerinden olmayanlarla yapılan evlilikler, tahsil, göç bu imkânı ortadan kaldırıyor

    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: Rumeli’den Arnavut, Boşnak gibi gayrı Türk Müslümanlar Anadolu’ya göç ederken, Türk asıllı Gagavuzlar neden göç etmemiştir?
    Cevab: Bunun sebebi Gagavuzların Hristiyan olmalarıdır. O zaman Türkiye ulus-devlet statüsünü tam bürünmemişti, bir İslâm devleti gibi görünüyordu. Mübadele ve göç de din esasına dayalı olmuştur. Kaldı ki Romanya ve Ukrayna ile esaslı bir mübadele anlaşması olmamıştır. Mamafih Türk Ocakları bir ara bunu iş edinmiş; Hamdullah Suphi, Gagavuz gençleri tahsil için Türkiye’ye getirerek daha sonra bütün Gagavuzları getirmeyi ve böylece o zaman az olan Türkiye nüfusunu da desteklemeyi düşünmüş ise de, sonu fiyasko olmuştur. Mamafih aynı hassasiyet hakiki Türk ve Müslüman olan Ahıskalılar için gösterilmemiş; hatta Türkiye’ye sığınan bazı Ahıskalılar, Sovyetlere iade edilmiş; Sovyetler de bunları sınırda kurşuna dizmiştir.
    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: Hangi tarihte savaş ile toprak elde etmek yasaklandı?
    Cevab: 1945 tarihli Birleşmiş Milletler şartı 2/4.maddesi işgal ve fetih yoluyla toprak kazanmayı yasaklıyor.
    21 Ağustos 2020 Cuma
  • Sual: Mustafa Kemal Paşa’nın Karlsbad günlerine dair faaliyetleri hakkında bilgi edinebileceğim kaynak tavsiye edebilir misiniz?
    Cevab: Karsbad hatıraları neşredildi. Ne kadar işinize yarar bilemem. Yazılarımda temas ettim. İngiliz Derviş kitabına da bakabilirsiniz.
    1 Eylül 2020 Salı
  • Sual: İngiliz sefiri Percy Loraine’ne, Gazi’nin ölümüne yakın kendisinin devletin başına geçmeyi teklif ettiği doğru mudur? 
    Cevab: Böyle bir şeyin ciddi olduğuna inanmak zordur. Hatıraları neşreden oğlu bunun bir şaka olduğunu söyledi. 
    1 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Kuva-yı Milliye ile Ankara hareketinin münasebeti var mıdır?
    Cevab: Bunlar Yunan işgalini müteakiben sivil halkın teşkil ettiği birliklerdir. Ankara hareketi mensupları tarafından toplanmış veya organik olarak Ankara’ya bağlılık arzetmişlerdir. Fiili bir hareket iken, sonradan resmen Ankara hareketine katılmış; muntazam askeri birliklere dönüşmüş veya itaat etmeyenler lağvedilmişlerdir.
    1 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid Kıbrıs’ı tamamen İngilizlere mi devretmiştir?
    Cevab: Kıbrıs’ta İngilizlere askerî üs verilmiş; bu vesileyle geçici bir askeri idare kurulmuş; adanın resmi statüsü, mahkemeler, vakıflar, kanunlar eskisi gibi devam etmiş; adanın varidatı Osmanlı hazinesine yollanmıştır. Ancak İngiltere her zamanki taktikle, zamanı geldiğinde adayı boşaltmaya yanaşmamış, savaşı göze alamayan Osmanlı hükümeti, bu emrivakiye karış gelememiştir. İttihatçıların İngiltere’ye karşı harbe girmeleri üzerine, İngiltere 1914’te Kıbrıs’ı ilhak etmiş; Lozan Muadedesi ile bu ilhak tanınmıştır.
    1 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Avni Paşa’nın hatıratını tavsiye eder misiniz? 
    Cevab: Bildiğim kadarıyla orijinal değildir.
    1 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Lawrence kendisini Araplara ne olarak tanıttı?
    Cevab: Arap dostu arkeolog.
    1 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Demokrat Parti 1950 yılında seçimi kazanıp iktidara geleceği anlaşılınca, iktidardaki CHP hükümetinin bazı profesörleri ve tarihçileri vazifelendirerek devlet arşivlerinde resmi tarihi çürütecek vasıftaki vesikaların bazılarını DP’nin eline geçmesin diye tespit ettirip imha ettirdiği doğru mudur?
    Cevab: İşitmedik. Demokrat Parti iktidara gelmeden evvel devr-i sabık yapmayacağına dair CHP kendisinden söz aldı ve bu hareketin başına, Celal Bayar gibi bir sıkı Kemalisti nigehban koydu. Fakat şunu biliyoruz ki, Turgut Özal, Çankaya’ya  gelmeden evvel Kenan Evren cumhurbaşkanlığında bulunan bütün evrakı Milli Savunma arşivine yollamıştır.
    8 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Abdülmecid Efendi’nin, Tevfik Fikret’in Sis şiirini tasvir eden bir tablo yaptığı doğru mudur?
    Cevab: Ressam olduğu ve bu mealde bir tablo yaptığı bilinen bir keyfiyettir. Bunun haricinde nü tablolar yaptığı iddiasının delili yoktur. Bazı kesimlerce ona mal edilen bu gibi tabloların, başkalarına ait olduğu ortaya çıkmıştır. Şer’î prensiplere uymayan resimler yaptıysa da insanî bir kusurdur; belki tövbe etmiştir.
    8 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Adnan Menderes 50 küsur cami yıktırdığı; mecliste tahkikat komisyonu kurup bazı gençleri masum yere idam ettirdiği halde, kendisine nasıl şehit diyoruz?
    Cevab: Adnan Menderes zamanında yıkılan camiler, din düşmanlığı sebebiyle değil; imar sebebiyle yıkılmıştır. Çok yanlış olsa bile, niyet kötü değildir. Muhalefetin yıkıcı tahriklerinden kurtulmak maksadıyla kurulan, ama bir hata olan, tahkikat komisyonu meselesi doğrudur; ama gençleri idam ettirdiği iddiasının aslı yoktur. Nitekim darbeden sonra bunun yalan olduğu ortaya çıkmış; kimse böyle bir kaybı olduğunu söylemiş değildir. Adnan Menderes, İslamiyet’e ve müslümanlara çok faydalı olmuş bir insan olarak görülmüş; sadece ezanı aslına iade etmesi ona hayırlı amel olarak kafi bulunmuştur. Şahsi günahları da zaten şehadeti ile inşallah silinmiştir.
    8 Eylül 2020 Salı
  • Sual: 1876 tarihli Kanun-ı Esasi’ye göre bir antlaşma imzalandığı zaman meclisten geçmesi gerekiyorsa Sultan Hamid zamanında bu nasıl yapıldı?
    Cevab: Meclisin ilk ictimaında arz edilmek üzere imzalanmıştır. Kanunlar da böyle çıkarılmıştır.
    8 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Fesin Avrupalılara komik geldiği için, Avrupa’ya giden diplomatların müşkil vaziyete düştüğü doğru mudur?
    Cevab: İnsanlar, alışmadığı şeyi komik bulur. Normaldir. Şapka, festen çok daha komiktir. Hele traş leğeni yahut lazımlığa benzeyenlerini düşününce…
    8 Eylül 2020 Salı
  • Sual: 1945’de harb vasıtasıyla toprak ilhakı gayri meşru sayılırken, İsrail’i kabul eden devletler nasıl bir gerekçe buldu?
    Cevab: Orada Birleşmiş Milletler kararı ile bir referandum yapıldı ve yeni bir devlet kuruldu. İlhak başka şeydir. Nitekim Kosova da böyle kuruldu.  
    28 Eylül 2020 Pazartesi
  • Sual: Filistin’e Yahudilerin yerleşmesini kabul ederek, İsrail’in kurulmasına Sultan Abdülhamid’in sebep olduğu iddiasına ne dersiniz?
    Cevab: Filistin’de zaten yerli Yahudiler yaşıyordu. Sultan Aziz ve ardından Sultan Hamid zamanında ecnebi Yahudilerin burada yerleşmesi kanunen men edildi. Ama kaçak olarak buraya yerleşmeye devam ettiler. 1908'den sonra ittihatçılar Filistin'e yerleşmelerine göz yumdular; sonra da açıkça müsaade ettiler. Sultan Hamid bu sebeple tahtını kaybetti.
    28 Eylül 2020 Pazartesi
  • Sual: Ankara hareketinin Enver Paşa’ya bakışı nasıldı?
    Cevab: Hareket mensuplarından çoğu Enver Paşa’yı liderleri olarak görüyor ve muvaffakiyet elde ettikleri zaman onun gelip hareketin başına geçeceğini umuyorlardı. Enver Paşa, sınırın hemen ardında Batum’da haber bekliyordu. Zaten Anadolu hareketi başlangıçta bir Neo-İttihatçı hareketiydi. Fakat daha sonra hakikat anlaşıldı ve bundan vazgeçildi Kendisi de Sakarya Harbi’nden sonra bu ümidini kaybetti ve adeta ölüme atıldı.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Radyoda 1967 Altı Gün Savaşı’nı Arapların çıkardığını söylediniz. Tam tersi değil mi?
    Cevab: Hayır, hepsinde Araplar saldırdı. Suriye’nin düşmanca tavırları, suyu kesmesi; el-Fetih’in İsrailli askerlere mayınla saldırması gibi kışkırtmaları bu harbe vesile oldu. Zaten öteden beri İsrail’i düşman olarak görüyorlardı.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Prenses Diana, eşini defalarca aldatmasına rağmen neden hala bugün dünyada iyi bir tarihi kişilik olarak anılmaktadır?
    Cevab: Reklam sebebiyle. Kendini pazarlamasını, medyayı kullanmayı; güzelliğini ve şıklığını kullanarak mazlum rolü oynamayı iyi biliyordu.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Türkistan diyarında Türkiye’nin mi yoksa Rusya’nın mı tesiri daha fazladır?
    Cevab: Rusya.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Yerli araba Devrim’den neden vazgeçildi?
    Cevab: Darbecilerin, Demokrat Parti iktidarına nispet olsun diye giriştiği bir şovdan ibarettir. Araba yapmak kolaydır. Onu, bir makine ustası, hatta tamirci de yapar. Marifet, parçalarını imal edip, seri imalata dökmektir. Bu sebeple “Benzini bitti, yolda kaldı” diye karikatürize edilmiştir.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Sultan Vahîdeddin’in kabri neden Şam’dan Türkiye’ye getirilmiyor?
    Cevab: Ölüler, öldükleri yere gömülürler. Burası İslâm mezarlığı yoksa, başka yere nakledilir. Sultan Vahîdeddin, İtalya’da vefat etmiş; cenazesi Şam’a nakledip defnolunmuştu. Şam, mukaddes bir İslâm beldesidir ve vatan toprağıdır. Orada gömülmek herkese nasip olmaz. Padişahın orada kalması çok muvafıktır. Bu mezarlık, büyük dedesi Sultan II. Selim’in yaptırdığı câminin haziresidir ve pek ruhaniyetlidir. Türbedarı, padişahın defninden sonra bu mezarlıkta hiç haşere görülmediği söylemiştir.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Şeyh Said ulülemre karşı geldiği için günah işlemiş olmuyor mu?
    Cevab: Şeyh Said hadisesi ulülemre itaatsizlik sebebiyle değil, kendinizi tehlikeye atmayın kaidesine girer.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Sultan Hamid Yıldız’da tiyatro oynatmış mıdır?
    Cevab: Evet. Bunda şeriata aykırı bir şey yoktur. Bilakis bu tiyatro, devlet işlerinin görüşüldüğü; ecnebilerin ağırlandığı, hükümdarın deşarj olduğu bir mekândır. Sarayın her yeri, harb meyanı hükmündedir.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: 1897 Teselya Harbi’nde cephede alınan galibiyet, neden masaya aksettirilemedi?
    Cevab: Konjonktür öyleydi. Büyük devletler fırsat vermedi.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Demokrat Parti’nin 54-57 arası yaşadığı krizin sebebi nedir?
    Cevab: CHP’nin amansız muhalefeti yanında, iktisadî kalkınmanın getirdiği enflasyon ve para darlığı. Sistemin, yeni dünyaya adaptasyonunda yaşanan aksaklık ve mukavemetler.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, milli mücadeleye karşı çıkmakla yanlış bir siyasi tercihte bulunduğu teşhisi doğru mudur?
    Cevab: Sabri Efendi, zamanın şeyhülislâmı idi. Yani hem âlim, hem de ulema-i rüsumdandı. O zamanki hükümetin politikası ve İstanbul ulemasının kararları istikametinde ısrar ve istikrarla hareket etti. Ona göre Anadolu hareketi bir bağy teşebbüsü idi. Buna karşı çıkmayı dinî ve siyasî vazife olarak görüyordu. Ona göre, harbi halk değil; hükümet yapardı. Hükümet harbe karar vermeden toplanıp milli kuvvetler kurmayı devlet telakkisine aykırı görüyordu. Ayrıca Anadolu hareketini Neo-İttihatçı bir hareket olarak görüyor; muvaffak olsa bile, dine zarar verileceği fikrine sâhip bulunuyor; Anadolu ulemasından bazılarının Ankara hareketini tutmasını ise mansıp beklentisi ve korkuya dayandırıyordu. Ölene kadar da bu fikrinden dönmemiş ve açıkça müdafaa etmiştir.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid’in, kendilerine sığınan Midhad Paşa’yı geri vermeleri mukabilinde, Fransızlara Tunus’u verdiği doğru mudur?
    Cevab: Bu, Sultan Hamid düşmanlarının uydurmalarından birisidir. Merkezden binlerce kilometre uzakta, 3 asırdır merkezle bağları kopmuş muhtar bir sultanlığı ve müstakil bir hanedanı, üstelik dünyanın en güçlü ikinci devletinin işgal ettiği bir sırada, 93 Harbi’nde ağır bir hezimete uğramış Osmanlı Devleti Tunus’u nasıl kurtaracaktı? Buna rağmen 1923’e kadar, Tunus’un işgali resmen tanınmamıştır. Tunusun işgalinin hakiki müsebbibi, Osmanlı Devleti’ni Ruslarla 93 Harbi’ne sokarak büyük bir felâkete uğratan Midhat Paşa ve avanesidir.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Türk-Yunan harbinde her Yunan bölüğünün başında bir İngiliz subayının olduğu doğru mudur?
    Cevab: İngiltere ve müttefikleri, her ne kadar Yunanları İzmir’e işgale zorladılarsa da, Türk-Yunan harbinde ne siyasi, ne de lojistik ve personel olarak Yunanları desteklediler. Tam aksine, tarafsızlık kararı aldılar.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Orta Asya Türklerinde dini hayat niçin zayıftır?
    Cevab: Çünki üzerlerinden Bolşevik buldozeri geçti. 
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Şu an ehl-i kitap Araplar var mıdır?
    Cevab: Lübnan, Filistin,  Ürdün, Irak gibi memleketlerde Arap asıllı veya Araplaşmış Hıristiyanlar vardır.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: François Georgeon’un Sultan Abdülhamid isimli eserini okuyorum. Eserde sıklıkla Sultan Abdülhamid’in hatıratına atıfta bulunuluyor. Böyle bir hatırat olmadığını sizden duymuştuk. Böyle uydurma bir hatırata atıfta bulunması, kitaptaki diğer bilgilerin sıhhatine tesir eder mi?
    Cevab: Bu kitap bütün eksiklerine rağmen, Sultan Abdülhamid hakkında yazılmış diğer kitaplara göre biraz daha objektif ve ilmîdir. Ancak Sultan Abdülhamid’in hatıratı olmadığını bilmiyor olması bile, onun hâdiseye ne kadar uzak olduğunu gösterir. İhtiyatla okunmalıdır.
    12 Ekim 2020 Pazartesi
  • Sual: Yılmaz Öztuna Bir Darbenin Anatomisi kitabında Yıldız Mahkemesi’nin Mithat Paşa ve arkadaşlarını sadece padişaha suikastten muhakeme ettiğini, ama darbeden muhakeme edilmediğini söylüyor ve bunu tenkit ediyor. Sizce bunun sebebi nedir?
    Cevab: O zamanlar evvelemirde amme vicdanını rencide eden mesele buydu. Tahttan indirme siyasi bir hadise idi. Neticede her şey görünüşte de olsa hukuki bir zemine dayandırılmıştı. Darbe muhakeme edildiği zaman, bu sefer Sultan II. Abdülhamid’in padişahlığı da sorgulanacaktı.
    12 Ekim 2020 Pazartesi
  • Sual: Mithat Paşa’yı kim öldürdü? 
    Cevab: Taif’te sürgünde iken; Cidde limanına yaklaşmakta olan bir İngiliz zırhlısının Midhat Paşa’yı kaçırmak istediği istihbaratı alınmıştı. Bunu işiten Hicaz kumandanı Osman Paşa’nın emriyle Mithat Paşa ve diğerleri idam edildi. Midhat Paşa’yı bir idol olarak gören Jön Türkler, bunun padişah tarafından gizlice verilmiş bir emir olduğu propagandasını yıllarca yapmış ise de, padişah istese, mahkemenin idama mahkûm ettiği Midhat Paşa’nın cezasını sürgüne çevirmez; orada infaz ederdi.
    12 Ekim 2020 Pazartesi
  • Sual: 1920’lerin başlarında kurulan bugün resmi tarihin “Zararlı Cemiyetler” olarak anlattığı cemiyetlere o günki bakış nasıldı?
    Cevab: Bunları kuranlar, kendileri cihetinden faydalı ve hayırlı maksatlar takip ediyordu. İnsanların haylisi de Teâli-i İslâm Cemiyeti, Kürt Teâli Cemiyeti, İngiliz Muhibler Cemiyeti, Vilson Prensipleri Cemiyeti gibi cemiyetlere dâhil olmuş veya desteklemiştir. Bunları kuranlarla Redd-i İlhak Cemiyeti’ni kuranlar da aynı şahıslardır. Ancak bunların takip ettiği maksatlar, Ankara hareketinin hatt-ı hareketine uymuyordu. Nitekim konjonktür değişince, bunlar zararlı olarak tavsif edilmiş; mensupları sürgüne veya menkubiyete maruz kalmıştır. Tarih aksi istikamette seyretseydi, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti gibi cemiyetler zararlı cemiyetler cümlesinden sayılacaktı.
    12 Ekim 2020 Pazartesi
  • Sual: Mustafa Kemal Paşa ve Ali Şükrü Bey'in mecliste bir münakaşa esnasında birbirlerine silah çektikleri doğru mudur?
    Cevab: Mecliste Lozan ile alakalı bir müzakerede, Mehmetçiğin süngüsüyle kazanılan yerleri Lozan delegasyonunun masada kaybettiğini sert bir tavırla söyleyince, Gazi ile aralarında münakaşa çıkmıştı. Gazi, “Bir haftadır söylüyorsunuz, memleketi zarardide ediyorsunuz, maksadınız nedir?” deyince, Ali Şükrü Bey, sert bir şekilde cevap vermeye yeltendi. Bunun üzerine Gazi, tabancasını çekerek üzerine yürüdü. Ali Şükrü Bey de silahına sarılmıştı. Araya girenler tarafından hadise güçlükle bastırıldı.
    22 Ekim 2020 Perşembe
  • Sual: Ayşe Osmanoğlu’nun hatıratının tamamının neşredilmediği doğru mudur?
    Cevab: Ayşe Sultan’ın İsmail Hami Danişmend, Nihal Atsız ve Yılmaz Öztuna’ya anlattıklarının bir kısmı kitap halinde basılmıştır. Basılmayan kısımlar, gerek bu şahıslarda, gerekse Sultanzade Ömer Nami Bey'dedir.
    22 Ekim 2020 Perşembe
  • Sual: Osmanlı hükümeti, Mondros Mütarekesi’ni kabul etmeyip, harbe devam etseydi sizce neler olurdu?
    Cevab: Ateşkes istemeyip devam etmek, ordusu çökmüş ve müttefikleri teslim olmuş bir devletin yapacağı iş değildir.
    22 Ekim 2020 Perşembe
  • Sual: Şehzade Ömer Faruk Efendi Ankara hareketine katılmak üzere yola çıktığında, Kemal Paşa’nın emri ile yarı yoldan geri gönderilmeseydi, Anadolu hareketinin başına geçebilir miydi?
    Cevab: Bu pek mümkün değildi. Çünki bunun için zaman geçmişti. Anadolu hareketi lider kadrosu ve vizyonu itibariyle artık şekillenmişti. Ancak muhaliflerin etrafında toplanabileceği muhtemel bir risk merkezi olduğu için geri gönderildi. Zaten İngilizlerin emeli saltanatı kaldırmaktı.
    22 Ekim 2020 Perşembe
  • Sual: Çar II.Nikola için Çarlık Rusyası'nın Sutan Reşad'ı denilebilir mi?
    Cevab: Hayır. Belki Sultan Vahideddin gibidir.
    22 Ekim 2020 Perşembe
  • Sual: Kemal Paşa, programını tatbik ederken sözlü muhalefet dışında kendisini fiilen engellemek isteyenler oldu mu?
    Cevab: 1919 sonundan itibaren hem çok muhalifi oldu; hem kendisine müteaddit  suikast teşebbüslerinde bulunuldu. Fakat her birinden bir şekilde kurtuldu.
    22 Ekim 2020 Perşembe
  • Sual: 1877-1878 Osmanlı-Rus harbinde Sohumi’nin Rus işgalinden kurtarılması üzerine, şeyhülislamın fetvasıyla Sultan II.Abdülhamid’e “gazilik” unvanı verilmesini nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Bu padişah zamanında kazanıldığı için, padişah da ordunun başkumandanı olduğu için gazi unvanı verilmesi adettir. Meşru harbe fiilen ve hükmen katılanlara gazi denir. Harbe bilfiil katılmasa bile, harbin cereyanında rolü olanlar gazi sayılır.
    22 Ekim 2020 Perşembe
  • Sual: Bazıları Sultan Vahideddin’i, Sakarya Meydan Muharabesi esnasında genç bir kızla 5. evliliğini yaptığı için tenkit ediyor. Ne dersiniz?
    Cevab: Padişahın evvelki evlilikleri fiilen veya resmen sona ermişti. Evlendiği kız, fevkalade yüksek meziyetlere sahip saraylı bir hanımdı. Düğün dernek de yapılmış değildir. Evlenmek sefahat değildir; iman alametidir. Padişah evlenirken, Ankara’dakiler acaba nasıl yaşıyorlardı? Evlenmiyorlar mıydı? Eğlenmiyorlar mıydı? Üstelik Anadolu’da olup bitenler, Padişah’ın tasvip ettiği şekilde cereyan ediyor değildi ki, bunu hayatını tanzim ederken nazara alsın.
    24 Ekim 2020 Cumartesi
  • Sual: Sultan Abdülhamid’in Fransa’da Peygamber Efendimiz ile alay eden bir tiyatronun oynanmasını engellediği doğru mudur?
    Cevab: Diplomatik yollardan mani olmuştur.
    29 Ekim 2020 Perşembe
  • Sual: Bir makâlenizde Abdullah Cevdet’e ait olduğunu söylediğiniz “Sultan Hamid hakkında yüz yalan uydurdum. Bazısına kendim de inandım” sözünün kaynağı nedir?
    Cevab: Bunlardan inandım dediği, Harbiye talebelerinin ayağına taş bağlanarak Sarayburnu’ndan denize atılmasıdır. Bu söz, o zamanki Jön Türk matbuatının tamamında geçiyor. Abdullah Cevdet’in bu sözünü çok kişiden duydum. Bunlardan biri Konya’da kütüphane müdürü Lütfü İkiz Bey’dir. Kendisi zamanının en kültürlü ve sika şahsiyeti idi. O da bu sözü hem Evrenosoğlu Sami Bey’den hem de Dârülfünun edebiyat fakültesi mezunlarından muallim Halid Turhan Bey'den naklederdi. Ayrıca Hilmi Işık Bey, aynı sözü Yemen Kahramanı Miralay Celal Sığındere’den rivayet etmiştir. Sazı hatıratlarda Abdullah Cevdet’ten ve matbuatın Sultan Hamid aleyhtarlığı anlatılırken zikrolunur.
    6 Kasım 2020 Cuma
  • Sual: Hintli bir Müslüman ananın, esir pazarında çocuğunu satmak suretiyle parasını Anadolu’ya gönderdiği doğru mudur?
    Cevab: Bazı kitaplarda (Mim Kemal Öke, Hilafet Hareketleri) geçiyor ise de, propaganda olduğu aşikardır. O tarihte Hindistan’da esir ticareti yasak olduğu gibi; bir kimsenin çocuğunu köle olarak satışı da meşru olmamıştır.
    10 Kasım 2020 Salı
  • Sual: Şeyhülislam Ürgüplü Hayri Efendi’nin Meşrutiyet, Büyük Harp ve Mütareke Günlükleri (1909-1922) kitabında Sultan Abdülhamid’in üvey annesi Servetseza Kadın’ın kahvesine zehir koyup öldürdüğü yazıyor. Bununla alakalı ne dersiniz?
    Cevab: Sultan II.Abdülhamid hakkında İttihatçı kalemler külliyatlı kitaplar yazmış, nice sözler söylemişlerdir. Bunların büyük ekseriyeti uydurma ve iftiradır. Ürgüplü Hayri Efendi, Mason klübüne girdiği söylenen, militan bir İttihatçı idi. Şeyhülislamlık ve evkaf nazırlığı yaptı. Bu devrede, eski vakıfların yağmasında; medreselerin dejenerasyonunda ve ulemanın gücünün zayıflatılmasında büyük rol oynadı. Bu cihetle cumhuriyet sonrası vakıflar talanın pişdarı sayılır. Servetseza Kadınefendi’nin, Sultan Abdülhamid’i her ziyaretinde, tahtı bırak ta, biraz da Sultan Murad saltanat sürsün dediği için zehirlendiği iddiası çok gülünçtür.
    10 Kasım 2020 Salı
  • Sual: Tasfiye-i Rüteb kanununu İttihatçılar muhalifleri için çıkardıkları halde, neden Nureddin Paşa gibi İttihatçıların da rütbesi düşürülmüştür?
    Cevab: Maksat odur. Ama kanunların tatbiki umumidir. Bu şekilde rütbe kaybedenlerin kaybı, sonradan başka yollarla telafi edildi.
    10 Kasım 2020 Salı
  • Sual: Sultan II. Abdülhamid tahttan indirilip Selanik’e gönderildiğinde kendisine sert muamele edildi mi?
    Cevab: Şaka mı bu? Elinden bütün servetini aldılar. Çoluk çocuğundan ayırdılar. Mefruşatsız bir eve kapattılar. Dışarıdan kimseyle görüşmesine ve gazete okumasına imkân vermediler. Muhafızlar kendisine ve ailesine sert ve kaba davrandılar. Beylerbeyi’ne getirildikten sonra da bu muamele devam etti. Yalnızca bayramda ailesinin kısa müddetle ziyaretine izin verildi.
    10 Kasım 2020 Salı
  • Sual: İttihat ve Terakki cemiyeti ilk kurulduğu yıllarda, tıbbiye ve askeri mekteplerle tahkikat yapılıp, fakat hükümet bunu basit bir talebe hadisesi olarak gördüğü için affedildiği doğru mudur?
    Cevab: Maalesef, Sultan Abdülhamid devri ricalinin merhamet ve toleransı ya da ileri görüşlü olmamaları sebebiyle bu gibi gayrı meşru işler yüz bulup inkişaf etmiştir.
    10 Kasım 2020 Salı
  • Sual: Hükümetin Mustafa Kemal ve Rauf Bey’in tutuklanması emrine karşı gelen Karabekir’i vazifeden almaması; ayrıca İngilizlerin, Karabekir’in azli için Osmanlı hükümetine hiç baskı yapmamış olması şaşırtıcı değil midir?
    Cevab: Evet, şaşırtıcıdır.
    10 Kasım 2020 Salı
  • Sual: Şahbaba’da Sultan Vahideddin ve Sadrazam Ferid Paşa’nın İngilizlerle birkaç kez gizli antlaşma teşebbüsünde bulunduğu yazıyor; sonra da Sevr’i kabul etmediği söyleniyor. Bunda bir tezat yok mu?
    Cevab: Sultan Vahideddin, silahlı mücadele olmadan ve milli haysiyeti zedelemeden İngilizlerle müsait bir sulh yapmayı umuyordu. Bunun için her türlü teşebbüsü denedi; fakat muvaffak olamadı. İş oluruna kaldı.
    10 Kasım 2020 Salı
  • Sual: Said Nursî, hiç servet sahibi olmadığı ve ömrünü hapiste geçirdiği halde bu faaliyetleri nasıl yürütebilmiştir?
    Cevab: Bir kere Said Nursî’nin servet sahibi olmadığı doğru değildir. Mütevazı yaşaması bu gerçeği değiştirmez. Kaldı ki mütevazı yaşamak bir tercihtir. Bazıları böyle yaşamaktan zevk alır. Kaldı ki 1925 yılından itibaren yaşadığı her yerde, kendisinin ve talebelerinin maişetini karşıladığı gibi, kitaplarını bastırmış, ayrıca bir de otomobil almıştır. Said Nursî, Sultan Reşad’dan 19 bin altın aldığını; Ankara hükümetinden de 120 bin lira kâğıt para aldığını bizzat söyler. Evvelce İstanbul'da gerek memuriyetinde aldığı yüksek maaşlar, gerekse Teşkilat-ı Mahsusa hesabına çalışırken Enver Paşa’nın örtülü ödeneğinden aldığı meblağlar da vardır. Bunlar kitaplarında kendi beyanları ile sabittir. Bu meblağın bir kısmı ile Hüsrev Altınbaşak Hayrat Vakfı’nı kurmuştur. Said Nursi vefat ettiği zaman geri kalanı kendi mirasçılarına değil, kendisinin talebeleri arasından tayin ettiği ve varis adını verdiği 10 kişiye bırakmıştır. Bu para ile Nur faaliyetleri yürütülmüştür. Said Nursi, hiç mahkûm olmamış; hiç hapishanede yatmamıştır. Her defasında beraat etmiş; bir defa birkaç aya mahkûm olmuş; o da nezarette tamamlandığı için tahliye edilmiştir. Bu kendi beyanları ile sabittir. Zaten Risale-i Nurların kapağının içinde de yazar. Ancak din aleyhtarı icraatı sebebiyle zamanın hükümetine ağır hakaretlerde bulununca ağır cezada muhakeme olunmuştur. Ağır cezaya çıkanlar, kanun icabı, muhakeme müddetince nezarette tutulur. Bunun haricine 1925’ten itibaren muayyen bir yerde ikamete tâbi tutulmuştur ki, sürgün demektir.
    10 Kasım 2020 Salı
  • Sual: Gazi Ahmed Muhtar Paşa, İttihatçı mıdır?
    Cevab: Hayır, ama onların suyuna gidip, Sultan Hamid’in tahttan indirilmesi için kanun teklifi vermiş sahte bir kahramandır.
    21 Kasım 2020 Cumartesi
  • Sual: Atatürk’ün son sözünün Aleykümselam olduğu doğru mudur?
    Cevab: Bunu yakınlarından Kılıç Ali anlatıyor. Kılıç Ali orada değildi. Kaldı ki ölüm sarayda değil, gemide oldu. Son günlerde hastanın şuuru yerinde değildi; konuşacak vaziyeti yoktu.
    21 Kasım 2020 Cumartesi
  • Sual: Son asırda Osmanlı hanedanında doğan her şehzadeden padişahın haberi olur mu?
    Cevab: Elbette. İrade-i seniyye ile aileye dâhil edilir ve sicille kaydolunur. Hazine-i hassadan tahsisat alır.
    21 Kasım 2020 Cumartesi
  • Sual: Türkiye’de Kürtler haricindeki diğer milletler, mesela Arnavut, Boşnak, Çerkez, Pomak, Laz, Gürcü, Tatar, Azeriler, yerli Türklerden daha çok milliyetçi, bazısı Kemalist çizgide olabiliyorken, Kürtlerde neden bu olmuyor?
    Cevab: Kürtler yerli, onlar muhacir. Muhacirler, sürgün psikolojisiyle, kendilerine kucak açtığını düşündükleri ülkenin rejimine samimi ve suni aşırı bir bağlılık gösterir. Ayrıca militer hisleri kuvvetlidir. Kaldı ki milliyetçilik hep prim yapan bir ideolojidir. Kürtler, ilk yıllarda çok eziyet görmüştür. Diğerleri böyle olmadı. Kaldı ki bunlar içinde de kendi milliyetçileri az değildir.
    21 Kasım 2020 Cumartesi
  • Sual: Sultan Abdülhamid devrinde, Rus konsolosu sivil şekilde Türk askerinin önünden geçerken asker selam vermediği için konsolos üzerine yürümüş ve hakaret etmiş; bunun üzerine asker konsolosu vurmuş. Konsolos ölmüş. Sonra o konsolosu vuran ve yanındaki asker Divan-ı Harbe verilmiş ve idam edilmiş. Bu hadiseyi nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Bu hadiseyi, Enver Paşa ve Kazım Karabekir gibi İttihatçılar anlatıyor. Sultan Hamid devrini kötülemek için muazzam bir jön Türk yalan edebiyatı teşekkül etmiştir. Doğru olsa bile normal karşılamak icap eder. Suçlu cezasını çeker. Hele hassas bir zamanda, memleketi felakete sürükleyecek ve milletlerarası bir mesele doğuracaksa daha da hassas olmak icap eder.
    24 Kasım 2020 Salı
  • Sual: Mektepte inkılap tarihi dersinde dine aykırı bazı cevaplar vermek icap ettiğinde nasıl hareket edilir?
    Cevab: Ne lazım geliyorsa öyle hareket edilir. Doğru kabul edilen şık işaretlenir.
    24 Kasım 2020 Salı
  • Sual: İlk mektebe yeni başlayan bir talebeye yakın tarihi hakikatleri anlatmak için nasıl bir yol takip edilmelidir?
    Cevab: Osmanlıları hakkıyla tanıtmalı ve güzel taraflarını öğretmelidir. Her şey zıddıyla bilinir.
    3 Aralık 2020 Perşembe
  • Sual: Çanakkale geçilip Çarlık Rusya’sı yıkılmasaydı, bu Osmanlıların aleyhine olmaz mıydı?
    Cevab: Rölatif düşünmek lazımdır. Osmanlı hükümetinin Çarlık Rusya’sı ile rasyonel münasebetler kurup, maceralara girişmemesi şartına bağlıdır. Harb bitse de, müttefikler İstanbul’u Ruslara katiyen vermezdi. Kaldı ki Sovyet Rusya’nın Türklük ve Müslümanlığa zararı, Çarlık Rusya’sından kat kat fazla olmuştur.
    8 Aralık 2020 Salı
  • Sual: Bir yazınızda Deniz Gezmiş için terörist ifadesini kullandınız. Biz bunlar sadece Amerikan karşıtı ve Rusya, komünist taraftarı olarak biliyoruz. Sağcı kesim ise açıktan veya doğrudan ABD yanlısı idi. Sağ sol hadiselerinde bulunan sağcı kesim için bu ifadeler kullanılmazken, bu sosyalist isimler hangi faaliyetlerinden dolayı terörist ve anarşist olmuşlardır?
    Cevab: Yaptıklarına terör faaliyeti deniyor. Banka soymak, illegal cemiyet kurmak, bayrak yakmak, miting ve gösteri yapmak, polisle çatışmak, araba yakmak, adam kaçırmak ve vurmak, üniversite işgal etmek... Sağcısı solcusu, İslamcısı, milliyetçisi, kim yaparsa yapsın, terör terördür.
    15 Aralık 2020 Salı
  • Sual: Azerbaycan halkı hep Şiî midir?
    Cevab: Dağıstan hududunda bir mikdar Sünni vardır. Bunun dışında tamamı Şiidir. Azerbaycan’daki Sünniler, 200 sene önce Şiiler tarafından katliama uğradı; sağ kalanlar Anadolu’ya sığındı. Mesela şair ve yazar Yavuz Bülent Bakiler böyle bir ailedendir.
    15 Aralık 2020 Salı
  • Sual: Atatürk’ün fikirleri belli iken, neden Latife Hanım gibi tesettürlü bir kadınla evlenmiştir?
    Cevab: O zaman henüz halkta dinin tesiri fazla idi. bu cihetten âdet ve an’anelere aykırı davranıyor imajı vermek istenmemiştir. Yoksa Latife Hanım da modern bir kadındı.
    15 Aralık 2020 Salı
  • Sual: Birinci Cihan Harbi’nde Osmanlı Devleti’nin can kaybı ne kadardır?
    Cevab: Çeşitli kaynaklarda 2, hatta 3 milyonu bulan mübalağalı rakamlar veriliyorsa da, resmi bilgi 350 bini asker olmak üzere 1 milyon civarında kayıp vardır. Sivillerin de büyük kısmı tehcirde öldürülen Ermeni; Süryani ve Rumlardır.
    21 Aralık 2020 Pazartesi
  • Sual: Cumhuriyet devrindeki nüfus sicilleri için neden 1905 sayımı kullanılmış da, 1881-1893 yılları arasında yapılan sayım kullanılmamıştır?
    Cevab: Bu sayıma ait defterler tam olarak ele ulaşmamıştır.
    21 Aralık 2020 Pazartesi
  • Sual: Tanzimat ile Batılılaşma arasındaki irtibat nedir?
    Cevab: Fermanı tedkik ettiğinizde batılılaşma ile alakalı görünürde bir hüküm yoktur. Bilakis dini an’anelerden uzaklaşıldığı için son zamanlarda sıkıntılar yaşandığı beyan edilir. Ancak bu devirde yapılan ıslahatta tabii olarak Avrupa model alınmıştır. Amerika’yı yeniden keşfe lüzum yoktur. Bu sebeple Marksist, İslamcı ve Kavmiyetçi bazı yazarlar, Tanzimat devrini tenkit ve tahkir için menfi manada Batılılaşma tabirini çok kullanırlar. Bu devirde, ilim irfandan mahrum bazı kompleksli kimselerin sosyal yaşantıda körü körüne Avrupalıları taklit etmesi vakidir. Romanlarda bile alaya alınmıştır. Bunu umuma teşmil doğru değildir. Ama bir düalite, yani hem Şarklılıktan vazgeçmeyen, hem de Avrupalı gibi olmak isteyen bir zihniyetin doğduğu söylenebilir. Hakiki manada Batılılaşmanın galebe çalması, yani Avrupa’ya benzeme 1908’de başlar. 1923’de resmi politika olmuştur. Bunda da Batı’yı Batı yapan demokrasi, insan hakları, tolerans, din ve vicdan hürriyeti, liberalizm gibi üniversel değerlerden ziyade, kolay olduğu için şekle itibar edilmiştir.
    25 Aralık 2020 Cuma
  • Sual: Sakarya Meydan muharebesi devam ederken, Sultan Vahideddin’in düğün yaptığı iddiası hakkında neler diyebilirsiniz?
    Cevab: Sultan Vahideddin, 1921 senesinde Nimet Nevzat Hanım ile evlendi. Düğün olmadı; sadece nikâh oldu. Padişah, bundan evvelki üç hanımından ayrılmış, birini ise boşamıştı. Yani anlatıldığı gibi beşinci kadın olarak almış değildir. Nimet Hanım, çok kültürlü ve dindar bir hanım olduğu için padişah kendisiyle evlenmiş; ölene kadar da yanından ayrılmamıştır. Evlilikte kadının genç, erkeğin ondan büyük olması o zaman yadırganan bir husus değildi. Bu gayet tabii bir şeydir. Evlenmek günah ve suç olmadığına göre, bunu ne maksatla dillerine doladıklarını anlamak zordur. O esnada herhalde Ankara’dakiler de perhiz yapmıyordu. Kaldı ki, padişah, Sakarya Muharebesi’ni meşru muharebe olarak görmüyordu. Ankara hareketi, İstanbul hükümeti cihetiyle, iktidarı ele almak isteyen bir grubun faaliyeti sayılıyordu.
    25 Aralık 2020 Cuma
  • Sual: Güneş dil teorisi nedir?
    Cevab: Dünya dillerinin Türkçeden çıktığını iddia eden ve 1930’larda ortaya atılmış gayrı ciddi ve gayrı ilmi bir fikirdir. Esas sebebi, Arapça kelimeler Türkçe’den atılırken, Frenkçe kelimelerin muhafaza edilebilmesi için bir kılıf hazırlanması idi.
    21 Ocak 2021 Perşembe
  • Sual: Birinci Cihan Harbi’ndeki yüksek rütbeli Osmanlı zabitleri çok genç değil mi?
    Cevab: İttihatçılar darbe yapıp iktidara gelince, orduda tensikat yapıp, tecrübeli zabitleri Sultan Hamid’e sadık diye attılar. Yerine kendi genç ve tecrübesiz adamlarını mükafat olarak yüksek rütbelere tayin ettiler. Hiç muharebe kazanmadan bir günde birkaç rütbe atlayanları oldu.
    21 Ocak 2021 Perşembe
  • Sual: Kazım Karabekir’in yetim Ermenileri orduya soktuğu ve bunların ileride darbe yaptığı doğru mudur?
    Cevab: Hayır. Bu bir yanlış anlaşılmadır. Kuleli Askeri Lisesi’nin bir kısmını harb esnasında yetimhane yapmışlardı. Burada Ermeni yetimler de kalmıştı. Sonra bu çocuklar yurt dışına götürüldü veya Ermeni cemaatinin yetimhanelerine yerleştirildi. Cumhuriyet devrinde Türk unsuru dışındakilerin orduya, hatta polis teşkilatına alınmaları mümkün değildi.
    21 Ocak 2021 Perşembe
  • Sual: Kazım Karabekir, çok dindar biri olmamasına rağmen neden hilafet meselesi yüzünden Gazi ile ters düştü?
    Cevab: Karabekir’in derdi saltanat veya hilafet ya da inkılaplar değildi. O, en az Gazi kadar modern biriydi. Gazi ile ters düşmesi tamamen kendi iktidar hırsı ve Gazi’nin otoriterleşmesini önlemek endişesiyledir.
    21 Ocak 2021 Perşembe
  • Sual: Kazım Karabekir’in kitaplarına nasıl bakmalıdır?
    Cevab: Her hatırat gibi sübjektif tarafları vardır. İhtiyatla okunmalıdır. Nutuk’un antitezidir ve ona çok benzer.
    21 Ocak 2021 Perşembe
Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
  • TR
  • EN
© 2019
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • - Aktüel
    • - Akademik
    • - English
    • - Arabic
    • - Diğer Diller
  • Programlar
    • - Televizyon
    • - Radyo
    • - Youtube
  • Yazışmalar
    • - Tüm Sualler
    • - Sual Başlıkları
    • - Sual Gönder