Atatürk Türk musikisini yasakladı mı?
Atatürk’ün ideoloğu Ziya Gökalp, müzikolog olmadığı halde, mevcut musikinin aleyhindedir. Türk halk müziği melodilerinin, Batı müziği formunda çalınmasından yanadır. Atatürk de bunun tesirinde kalmıştır. Batı müziğine hiç alaka duymadığı halde, eski kültürle olan irtibatın koparılmasına hizmet etmesi için Türk musikisine cephe almıştır. Hiç bir zaman müziğe merakı olmamıştır. Sofrasında Rumeli türküleri ile Safiye Ayla gibi popüler şarkıcılardan arabesk havalar dinlemeyi tercih ederdi. Halbuki Kazım Karabekir keman İsmet İnönü viyolonsel çalardı. İkisi de klasik batı müziğine düşkündü. Ama Avrupalılara benzemek hedefini güden inkılaplar çerçevesinde evvela 9 Kanunevvel 1926'da Darülelhan’da (Konservaturda) Türk musikisi tedrisatına son verildi (1976 yılında Süleyman Demirel hükümeti zamanında tekrar açıldı.) Bir gün “Nedir bu radyonun hâli? Hep ağlayan, inleyen şarkılar. Kaldırın şunları, bu milletin neşe ve sevinç hakkıdır” dediği rivayet olunur. 1 Teşrinsani 1934 tarihinde meclisteki konuşmasında, “Bugün acuna dinletmeğe yeltenilen musiki yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusal; ince duyguları, düşünceleri anlatan yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce, genel son musiki kurallarına göre işlemek gerektir… Kültür işleri bakanlığının buna değerince özen vermesini, kamunun da bunda ona yardımcı olmasını dilerim” dedi. Bunun üzerine bir dediğini iki etmeyen dahiliye bürokratları hemen harekete geçti. Matbuat Umum Müdürü Vedad Nedim Tör (ki komünist tanınan, dini yazılara da sansür getiren biridir), dahiliye vekili Şükrü Kaya’ya çıkarak vaziyeti arzeder. Kaya’nın emriyle radyolardan Türk Müziği dinlenmesi tamamen yasaklandı. Hemen ardından bunu desteklemek için Gazi’nin direktifiyle Cumhuriyet gazetesi milli müzik müsabakası tertipledi. Bazıları Atatürk’ün Türk müziğini sevdiğini, hatta onu yasaklatmadığını, Sarayburnu’nda dinlediği ve rahatsız olduğu kötü bir saz icraatı sebebiyle işin bu raddeye geldiğini iddia ederek işi örtbasa çalışırlar. Hatta kendisine “Paşam, alaturka şarkılardan, Türkülerden bizi mahrum etmesinler, zevkimize, duygularımıza müdahale edildiğinden inciniyoruz” diyenlere, “Ben de hoşlanıyorum, fakat inkılap yapan bir nesil, mahrumiyet ve fedâkârlıklara katlanmak mecburiyetindedir. Ancak milli kültürümüze kıymet verilmelidir” diye cevap vermiştir. Bununla beraber her 10 Kasım'da radyo ve televizyonlarda Atatürk'ün sevdiği şarkılar adıyla Türk müziği programlarını yapılması ironiktir.


20 Aralık 2023 Çarşamba
Alakalı Başlıklar