“Yurtta Sulh Cihanda Sulh” sözü ne manaya geliyor?
Aslında bir Romalı generale ait olduğu ve Prusyalılar tarafından benzerinin dile getirildiği söylenen bu söz, TC reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal’in Nisan 1931 tarihinde neşrettiği ve CHF reisi Gazi Mustafa Kemal diye imzaladığı seçim beyannamesinde geçer. Aslı “Memlekette sulh, cihanda sulh” olup, iktisadi buhranın tesirleriyle bunalan halkın hükümetten hoşnutsuzluğu yatıştırmak maksadıyla söylenmiştir. Metin şöyledir: “Cumhuriyet Halk Fırkası’nın müstakar (istikrarlı) umumî siyasetini şu kısa cümle açıkça ifadeye kâfidir zannederim: Memlekette sulh, cihanda sulh için çalışıyoruz. Bundan sonra arzetmek isterim ki, millî vaziyetimizi refaha ve inkişafa (gelişmeye) doğru hareketli bir gidiş haline koymak hususundaki düşüncelerimize kuvvetle bağlıyız.” Yani içerde asayişi temin etmeye uğraşıyoruz. (Ağrı Kürt isyanı kast ediliyor.) Bir yandan da İtalya’nın 12 Ada karşısındaki topraklardaki taleplerinin endişesiyle yaşıyoruz. Bu olmadan cihanda sulh temin edilemez. Sonra sıra memleketin refahı için çalışmaya gelecek demektir. Zamanla “Yurtta sulh cihanda sulh”a, bu da öztürkçe bulunmamış olacak ki, nihayet “Yurtta barış dünyada barış”a dönüştürülmüştür. Barış solculuğun sembolü olunca, 12 Eylül darbesinden sonra tıpkı “devrim”in “inkılab”a döndürüldüğü gibi, barış’tan da sulh’a dönülmüştür. Atatürk’ün sulhsever bir zihniyete sahip olduğu bilinmektedir. Bu söz “memlekette sulh olursa cihanda da sulh olur” gibi pek de mantıklı olmayan bir şekilde izah edildiği gibi, “yurtta da dünyada da sulh istemek” şeklinde hariciyedeki çekingen bir dış politikanın anahtarı olarak görülüp kabul edilmiştir.


2 Ocak 2024 Salı
Alakalı Başlıklar