1973 Yom Kippur harbinde, Araplar mağlup olunca, Kral petrol sevkiyatını durdurdu. Kissinger’in petrol kuyularını bombalama tehdidine karşı, kendisine “Biz hurma ve deve sütü ile yaşarız, siz petrolsüz yaşayamazsınız” dediği anlatılır. Hatta Kral’ın 2 sene sonra yeğeni tarafından öldürülmesini de buna bağlarlar. Halbuki Arap dostu Yahudi Kissinger çok muvaffak bir temas yürüterek Kral’ı ikna etmiş ve ambargoyu kaldırtmıştı. ABD ve batı blogunun sadık müttefiki Kral Faysal, müslüman aleminin lideri olmaya uğraşıyordu. Bir yandan da ülkesinde yerini sağlamlaştırmak emelindeydi. ABD’den fazla taviz koparabilmek için yaptığı atraksiyonlar, lehine birer hamaset tablosu olarak kaydedilmiştir. Halbuki Faysal’ı öldüren yeğeni uyuşturucu müptelası bir akıl hastası idi, ABD’ye gitmesi yasaklandığı için Kral’ı öldürmüştü. Kral’ın memleket idaresindeki bazı reformlardan rahatsız olan tutucu Vehhabiler tarafından öldürtüldüğü yaygın kanaattir. Nitekim o zamana kadar başmüftü mezhebin kurucusu İbn Abdilvehhab’ın Âlü Şeyh denilen torunlardan tayin edilirdi. Kral bunu değiştirdi. Güçlerinin kırıldığını düşünen Âlü Şeyh Kral’a düşman oldu. Rabıta teşkilatını kurarak Vehhabiliğin sertlik yerine yumuşak bir politika ile yayılmasını başlattı. Bu da İhvancıların reaksiyonunu çekti.