Gelişmiş Arama İçin Tıklayınız!

Hakimler ve Savcılar Kurulu’na adalet bakanı ve yardımcısı iştirak etmektedir. Politikacıların idare ettiği bir yargı nasıl bağımsız olabilir?
Dünyanın her yerinde mülkî, askerî ve adlî memurlar hükümet tarafından tayin edilir. Bunlar kanunlara göre vazife yapar. Her iktidar, kendi adamını tayin eder diye bir şey yoktur. Memuriyete giriş objektif kaidelerle olur. Hükümet istemediği birini hakimlikten atamaz veya hâkim olamayacak birini hâkim yapamaz. Hükümetler sadece üst bürokraside beraber çalışmak istedikleri, hükümet programının tahakkukuna elverişli bürokratları yükseltebilirler ki bu bütün dünyada kabul görmüş bir husustur. Yani yargıyı politikacılar idare etmiyor, yargıya kimin tayin edileceğini politikacılar tayin ediyor ki normal olan budur. Hakimleri kim tayin edecek? Şoförler Cemiyeti mi? Yoksa umumi seçimlerle mi? Monarşilerde hakimleri tayin hükümdarın münhasır salahiyetinde olduğu halde, hakimlerin yetiştirilmesi ve seçilmesi hiyerarşik adli bürokrasinin üst mercilerine bırakılmış, hükümdar bunların tekliflerini tasdik ve tayin etmiştir. HSYK da bu iş için Osmanlılar zamanından beri faaliyet gösteren bir müessesedir. Kuvvetler ayrılığı veya birliği birer prensiptir. Her birinin taraftarları ve muhalifleri vardır. Mesela Atatürk, ateşli kuvvetler birliği taraftarı idi. 1961’e kadar Türkiye bu prensibe göre idare olunmuştur.


10 Eylül 2024 Salı
Alakalı Başlıklar