Yazışmalar
-
Bir kırtasiyeye borçluyum. Hemen istemesinler diye arkadaşlarıma kitap götürerek kırtasiyeye müşteri kazandırmış oluyorum. Alacaklıdan istifadenin fâiz olması sebebiyle, bu câiz olur mu?
-
Ahmed 10 lira Ali'den, 10 lira a Veli'den borç alıp Veli'ye tüm 20 lira olarak ödese; Veli de kendisindeki herhangi bir 10 lirayı Ali'ye verebilir mi? Yoksa 20 lirayı bozdurup mu vermesi lâzımdır? Vekil, bu paranın Ahmed’in borcu olduğunu söylemesi lâzım mıdır?
-
Ahmet, Veli'den ve Veli'nin oğlu Ali'den borç aldı. Daha sonra Veli, o miktardaki kendi parasından oğlu Ali'ye, Ahmed’den habersiz olarak, Ahmed'in borcu olarak ödedi. Daha sonra da Ahmed, Veli'ye oğlu Ali'ye vermesi için borcunu verdi. Ama Veli daha önceden oğluna parayı verdiği için bunu kendisi alıp kullandı. Veli ve oğlu Ali buna râzıdır. Bu muamele câiz midir?
-
100 lira borç verip, 110 lira isterim dese ve borcun ödeneceği gün o 100 liranın değeri altın üzerinden 110 veya daha az olsa, başta şart koşulduğu için yine de fâiz olur mu? Ayrıca sadece altın üzerinden mi, yoksa beyaz eşya vs üzerinden de kıymeti istenebilir mi?
-
Zarar vermek de, zarar etmek de câiz olmadığına göre, bazen satıcının bozukluğu çıkmayınca rızamızla kabul ediyoruz. Bu da câiz olmuyor mu? "3 kuruşun derdine düşmüş" dedirtmemek için veya sadaka niyetiyle râzı olabilir miyiz?
-
Ahmed'in Mehmed'e borcu var. Ahmed mal satıyor ve Mehmed'e olan borcundan düşülmesi için, müşteriden parayı doğrudan Mehmed'in hesabına göndermesini istiyor. Câiz olur mu?
-
Kola alana, bardak yanında hediye diye yapılan satış câiz midir?
-
Bir kişinin almış olduğu sınırsız internete daha sonra başkalarının da ortak olması caiz mi?
-
Kullanmadan önce parasını ödeyip sınırsız internet almak, ne kadar kullanacağı belli olmadan parayı verdiği için câiz midir?
-
Sultan IV. Murad’ın şair Nef’î’yi idam ettirmesi, şer’en câiz midir?
-
Tevrat’ta Fırat ile Nil arasındaki mıntıkanın Arz-ı Mev’ud olarak Yahudilere ait bulunduğu; ayrıca burada yaşayan 7 kavmin yok edilmesinin emredildiği; dolayısıyla Anadolu’nun bir kısmını içine alan bu sahada Yahudilerin gözü olduğu; bu emellerini gerçekleştirmek için nüfusları yetmediği için Masonluğu kurdukları söyleniyor. Bunlar doğru mudur?
-
Bir fıkıh kitabında: “Namazda ve namaz dışında avret yerini başkalarının yan taraflardan görmemeleri için, örtmek farz olup, kendinden örtmesi farz değildir” diyor. Rükü’da iken, kendi avret yerini kendi görürse, namazı bozulmaz. Başka bir yerde ise “Yalnız iken kılarken de, örtmek farzdır” diyor. Burada bir tezat yok mudur?
-
Hak teâlâ'ya ÂKIL (aynın fethıyle) demenin hükmü nedir?
-
Bir kimse, zevcesine bir tek kelime söylemeden el hareketiyle veya mimikle boşayabilir mi?
-
Bir kimse câmide cemaatle namazını kıldıktan sonra, yeni bir cemaat teşekkül etse, bu cemaatle nâfile kılması yahud câmiden çıkması mı lâzımdır?
-
İlmihal kitabında Ehî Çelebi’nin Hediyye kitabından naklen; “Ebû Hanîfe'nin kıyası doğru değildir diyen kâfir olur” buyuruluyor. Bu sözün mânâsı nedir?
-
Şeyhülislâm Ebussuud Efendi, Yunus Emre'yi tekfir etmiş midir?
-
Halid bin Velid’in Müslüman olduklarını söyledikleri halde Mâlik isminde bir kabile reisini öldürttüğü, hatta aynı gece zevcesini câriye olarak aldığı; Hazret-i Ömer’in de buna öfkelendiği iddia ediliyor. İşin aslı nedir?
-
Emlâk işiyle uğraşıyorum. Gelen müşterilerin bankadan mesken kredisi almasına yardımcı oluyorum. Banka da bana komisyon veriyor. Bu iş mahzurlu mudur?
-
Muharrem ayı için de hilâlin dünyanın bir yerinden doğması kâfi midir?
-
Saç uzatmak sünnet ve Hazret-i Peygamber saç uzatmıştır. Buna mukabil bir erkeğin kadına ve bir kadının erkeğe benzemesi de men edilmiştir. Bu ikisi nasıl telif edilebilir?
-
Osmanlı tebası olup tehcir edilen gayrımüslimlere ait malları, emvâl-i metrûke sayılıyor. Bunları devlet başkalarına tahsis ediyor. Bu malların üzerinde gayrımüslim mâliklerin mülkiyet hakları devam etmesi gerekir. Bu mallar gerçekten metruk sayılabilir mi? Üzerlerinde tekrar mülkiyet kurulması câiz midir?
-
Vaktiyle haram yolla alıp harcadığım parayı, şimdi helâl malımla sahiplerine değil de, ihtiyaç sahibi olan birilerine versem kul hakkından kurtulmuş olur muyum?
-
Hastalığından dolayı zevksiz meni gelen kimse Mâlikî’yi taklit edip gusletmeyebilir mi?
-
Bir devlet dairesinde müfettişim. Vazifem iş yaptırılan müteahhitleri kontrol etmektir. Bu sebeble müteahhitin şantiyesinde vazife yapıyorum. Müteahhit burada öğle yemeği veriyor. Ama bazen bize dışarıdan yemek veya tatlı ısmarlıyor. Bunu yemek; ayrıca iftar verse gitmek câiz midir?
-
Bir banka, hisse senedi alırken, belli nisbete tekabül edecek şekilde yine hisse almaya imkân tanıyor. Yani 100 liralık hisse senedi alırken, meselâ 50 liralık daha banka imkânı ile alabiliyorsunuz. Yani bir bakıma size kredi tanıyor. Hâliyle sonrasında da fâiz adıyla ücret tahsil ediyor. Dinen bu da faiz midir, yoksa sizin adınıza yapılmış bir muamele ücreti olarak değerlendirilebilir mi?
-
Kadın, itikâfı evinin bir odasında yapabilir mi? Burada kanepe bulunabilir mi?
-
İctihad ederken isabet eden on sevab, yanılan bir sevab aldığına göre; en doğru mezhebe uyan mukallid de on sevab alır mı?
-
Bir fıkıh kitabında okuduğuma göre, bir kimse borcunu ödemesi için birini vekil etse, vekil borcu teslim etmeden alacaklı mürted olsa ve ölse, vekil borçlunun parasını geri öder. Çünki mürtede vermesi caiz değildir. Çocukları bu parayı alamaz mı? Nitekim iddet müddeti içinde mürtedin mirası karısına kalıyor.
-
Zekât vekili, zekâtı vermesi tenbih edilen kişi ölmüşse, vârislerine verebilir mi?
-
Bir fıkıh kitabında “Vekilin işi bitince, vekillik de biter. Sahibinin ölümü ile de, vekillik biter ise de başkasının hakkı karışmış ise bitmez” diyor. Başkasının hakkı derken kasdedilen nedir?
-
Bankalarda altın hesabı vardır. Altını bozdurup, lira karşılığını hesaba yatırıyorlar. Bu tutar kaç gram altına denk geliyorsa, hesabınızda o kadar para oluyor. Yani gram karşılığı lira oluyor. Altının gram değeri artarsa, hesaptaki para da artıyor; azalırsa, para da azalıyor. Hesapta fizikî olarak altın değil, lira tutuluyor. Hesaptan çekmek isteseniz, ancak lira çekebiliyorsunuz. Bu hesabı kullanmak şer’an uygun mudur?
-
Mushaf satmak caiz midir? Bir insan geçimini sağlamak için hat veya tezhible uğraşabilir mi? Dinî kitap satabilir mi? Caiz değil ise, kurbanlık satılması ya da imamlara maaş verilmesi de dinî ticarete âlet etmek değil midir?
-
Bilgisayar yazılı Mushafların okunmasının dinen mahzuru var mıdır?
-
Sosyal medyada paylaşılan Atatürk’ün, Mescid-i Nebevî’yi yıkma teşebbüslerine karşı çıkarak 1919'da Suud kralına mektup yazdığı doğru mudur?
-
Bir yazar "Başı açık namaz kılmak bedeviliktir" diyor. Şâfiî mezhebinde başı açık kılmak sünnet olduğuna göre, bu söz Şâfiî mezhebinin ictihadına hakaret olarak görülebilir mi?
-
Orhun (Yenisey) Âbidelerinde Uygur Hakanı’nın “Ey Kürt Beyleri” hitabı olduğu ve bu iddiadan hareketle Kürtlerin aslının Türk olduğu iddiaları hakkında ne dersiniz?
-
milletlerarasi-bir-konferansta-hindistan-âlimlerinden-muhammed-tahir-kadri--memleketlerin-darülharb-ve-darülislam-şeklinde-ayrilmasina-karşi-çikarak-beş-kategoriye-ayiriyor--darülislam-tarifinde-de-islâm-ahkâminin-tatbik-edildiği-yer-olarak-değil;-huzur-ve-barişin-yaşandiği-yer-olarak-izah-ediyor--günümüzdeki-birleşmiş-milletler-çatisi-altinda-bulunan-bütün-ülkelerin-darülahd-olduğunu-ve-bunun-da-darülislamla-ayni-olduğunu-söylüyor--bu-söyledikleri-muteber-midir-">
Milletlerarası bir konferansta Hindistan âlimlerinden Muhammed Tahir Kadri, memleketlerin darülharb ve darülislam şeklinde ayrılmasına karşı çıkarak beş kategoriye ayırıyor. Darülislam tarifinde de İslâm ahkâmının tatbik edildiği yer olarak değil; huzur ve barışın yaşandığı yer olarak izah ediyor. Günümüzdeki Birleşmiş Milletler çatısı altında bulunan bütün ülkelerin darülahd olduğunu ve bunun da darülislamla aynı olduğunu söylüyor. Bu söyledikleri muteber midir?
-
Mevcut olmayan malın satışı caiz olmadığına göre, henüz arsasından başka bir şeyi mevcut olmayan proje safhasındaki daire ve devre mülklerin satışı nasıl olur? Kat karşılığı daire alınabilir mi?
-
Bazı kadınlar temizlik devrelerinde kürsüflerinde ara sıra küçük lekeler görüyor. Doktorlara göre bu âdet olmayıp yumurtlama döneminde çatlamalardan kaynaklanıyormuş. Fakat beyazdan başka her renk adet sayıldığından ilk lekenin görüldüğü an adet başlangıcı kabul edilmekte ve böylece 10 gün âdet sayılmaktadır. Asıl âdet ise bu on günün sonunda veya daha sonra başlıyor. Ama on günü aştığı için temiz kabul edilip namaza başlanıyor. Ayrıca bu lekeler ara sıra göründüğü için 3 günden sonra sık sık gusl almak icap ediyor. Doktorlara göre âdet sayılmayan bu devre şer'an âdet sayılır mı?
-
Cemiyetlere bankaya para yatırıp ismini yazdırmak suretiyle kurban vekâleti vermek sahih midir?
-
Hazret-i Peygamber için kurban kesmenin caiz olmadığı, Hazret-i Ali’nin Resulullah’ın ruhu için kestiği kurbanları, Hazret-i Peygamber vasiyet ettiği için kestiğini işittim. Doğru mudur?
-
Dört parmak eninde saf ipek kravat takmak erkeğe câiz midir?
-
Takkesiz namaz kılma âdetinin memleketimizde bu kadar yayılmasının sebebi nedir?
-
Okuduğumuz menkıbelerde zaman zaman hatiften ses duyulduğu anlatılıyor. Mesela Hazret-i Ömer vefat edip kabre götürüldüğü zaman oradakilerin Hazret-i Peygamber’in sesini duyduğu naklediliyor. Buradaki ses işitmekten murad nedir?
-
Amerika’da yaşıyorum. Burada hapşırdığımız zaman insanlar “Bless you” diyor. Buna teşekkür etmemiz mahzurlu olur mu?
-
Müslümanlığı seçenlerin hidayet hikâyeleri anlatılırken umumiyetle Kur’an-ı kerimi tetkik ederek bunun tesiriyle Müslüman olduklarını görüyoruz. Şu halde bu bakımdan meal okumanın mahzurundan söz edilebilir mi?
-
Piyango satışından elde edilen para gibi haram para ile yapılan câmide namaz kılmak câiz midir?
-
Hırsızlıkta sizin de Osmanlı Hukuku kitabınızda belirttiğiniz gibi Allahın, cemiyetin ve mal sahibinin olmak üzere üç hak ihlâl edilmiş oluyor. Peki günümüzde hapis cezası verilerek cemiyetin hakkı giderilmiş oluyor mu? Olmuyorsa, bu hapis cezası hırsıza zulüm olur mu?
-
Çocuğa Cemre ismini koymak dinen mahzurlu mudur?
-
Kitaplardaki insanı küfre düşürdüğü yazan söz veya işi bilmeden söyleyen veya yapan kişi küfre düşer mi?
-
Hazret-i Ömer'in Ebu Hüreyre'yi yanlış rivayetlerde bulunuyor diye dövdüğü; hatta Hazret-i Ömer vefat ettikten sonra Ebu Hüreyre''nin "Ömer yaşarken böyle rivayette bulunamazdım" dediği ve ayrıca Hazret-i Âişe'nin Ebu Hüreyre'ye kezzab (çok yalancı) dediği doğru mudur?
-
“Gayrımüslimlerin inancına da saygı duymak gerekir" ifadesi dinen mahzurlu mudur?
-
Yemin bozulmadan da yemin keffareti verilebilir mi? Bir kimse “Ben bu kızla evlenirsem nikâhım boş olsun” veya “Bu kızla evlenirsem ve ailemle iyi geçinmezse yemin ederim boşarım” derse, kefaret verip bu kızla evlenebilir mi?
-
Hazret-i Muhammed aleyhisselâm aleyhinde neşriyat yapanlar, bu film ve yazıları neşreden siteler hakkında nasıl davranmak gerekir?
-
Bir adamın kendisinden önce vefat eden oğlunun zevcesi ile bir erkek ve iki kız çocuğu; ayrıca yine kendisinden önce vefat eden kızının bir oğlu kalmıştır. Gelin ve torunlar dedelerinden miras alabilir mi?
-
Bir adamın kendisinden önce vefat eden oğlunun zevcesi ile bir erkek ve iki kız çocuğu; ayrıca yine kendisinden önce vefat eden kızının bir oğlu kalmıştır. Gelin ve torunlar dedelerinden miras alabilir mi?
-
Fâsık imamın arkasında namaz kılmak sahih midir?
-
Müceddid olan âlim, mezhepte mi, yoksa meselede müctehid midir?
-
İtikadnâme’de “Melekler cisimdir; feylesoflarin sandığı gibi maddesiz de değildir” yazıyor. Mektubat-ı Rabbânî’de de “Melekler şahadet âlemindendir; yani madde ve ölçü âlemindendir” diyor. Başka yerde ise “Melekler nurdan yaratılmıştır… Işık, madde değildir” yazıyor. Bazıları da melekler maddeden yaratılmamıştır diyor. Bunun doğrusu nasıldır?
-
Uzun yıllardır kullanılmayan ve korunmayan bir ev vardır. Camları ve kapıları kırık; yıkılmak üzeredir. Bu evden bardak veya eski bir dolap almak caiz midir?
-
Bazıları ikindi ve yatsının gayri müekked olan sünnetleri için, Resulullah bazen terk ettiği için terk etmek de sünnettir diyor. Doğru mudur?
-
Amerika’da yaşayan uzak bir akrabamız orada vefat etti. Oğlu yakılacağını bildirmiş. Kendisine neden yakılmaması gerektiğini ve yapılması icab edenleri nasıl bildirebiliriz?
-
Kurbanlar kesildikten sonra veya hacılar Arafat vakfesini yaptıktan sonra bu günün yanlış olduğu anlaşılsa, kurban ve haccın vaziyeti ne olur?
-
Bazı Afrika ve Arab memleketlerinde kadın sünneti adında bir gelenek vardır. Bunun şer’î hükmü nedir?
-
Bir kimsenin evlendiği yer vatan-ı aslî olmaktadır. Burada evlenmekten kasıt, nikâh akdi midir, zifaf mıdır?
-
Nisab mikdarı (20 miskal, yani 96 gr altın) parası olmayan bir kimse, kurban kesmek isterse, bu kesilen kurban adak mı olur?
-
Guslde 3 kereden fazla su dökmenin mahzuru var mıdır?
-
İslâmî bir sistemde, talâk ile alâkalı kararı kadı mı, yoksa müftü mü verir? Bunlara talâkı işiten şâhidler müracaat etse ne olur?
-
Bir kimsenin, su aramak için başka birini göndermiş olması, bizzat kendisinin araması gibi kâfî gelir mi?
-
Elleri, bileklerinden kesik olan bir kimse; teyemmüm esnasında kollarını mesheder mi?
-
Kolları, dirsekten yukarıdan kesilmiş olan bir kimse, teyemmüm esnasında, geri kalan kısma mesh edecek mi?
-
Teyemmümde avuç içi toprağa vurulduğu için, kolları mesh ederken avuçlar da mesholunur mu?
-
Bir kimse, ezberinden veya yüzünden Kur an-ı kerim okumak, kabirleri ziyaret etmek, ölü defnetmek, ezan veya kamet okumak, mescide girmek veya [abdesti bozulan kimse için mescidden] çıkmak veya mushafa el sürmek gibi şeylerden birine niyyet ederek teyemmüm yapmış olsa, o teyemmümle namaz da kılabilir mi?
-
Uyuyan birini namaza kaldırmamak günah mıdır?
-
Gadîr-i Hûm hutbesi ile alâkalı olarak Ehl-i sünnet kaynakları ne söylemektedir?
-
Birinci rek’atte Nas suresinin ilk 3 ayeti, ikinci rek’atte de son 3 âyeti okunsa câiz olur mu?
-
Geçen sene kurban bayramında İstanbul'daki kardeşim bayram kurbanını almak ve kesmek üzere beni kendisine umumi vekil tayin etti ve kurban bedelini de peşinen verdi. Fakat ben ehemmiyetsiz bazı sebeplerden kardeşimin kurbanını alıp da kesemedim. Utandığımdan kardeşime de vaziyeti bildiremedim. Şimdi ne yapmam gerekiyor?
-
Arkadaşlarla hülle meselesi hakkında konuşuyorduk. Birimiz "Hülle meselesi de nerden çıktı? Yoksa bir sıkıntın mı var" diye takıldı. Diğeri de "Ya ne demezsin! Hanıma 3 defa boş ol dedim. Şimdi çıkış yolu arıyorum" diye şaka yaptı. Sonra da telaşlandı. Hanımına böyle bir şey söylemediğini söyledi. Bunun hükmü nedir?
-
Salih kişi kimdir?
-
Ezan okurken parmakları kulaklara koymakla elleri koymak arasında bir fark var mıdır?
-
İlk minare yapılırken sabah ezanından önce salât verdirilmesinin sebebi nedir?
-
Bir ilmihalde “Ezanın ayakta okunması tevâtür ile anlaşılmıştır” deniyor. Tevâtür ne demektir?
-
Bir namaz kitabında “Allahü teâlâ ve melekler ve her canlı, insanlara iyilik öğreten müslümanlara salât ederler” hadis-i şerifinde geçen salât kelimesine dua mânâsı verilmiş. Allahü teâlâ dua etmeyeceğine göre, bu ifadeyi nasıl değerlendirmek lâzımdır?
-
Namaza dair bir kitapta “Allahü teâlânın sıfatları vardır. Ve zâtından ayrıdır” diyor. Bu ifade doğru mudur?
-
Ayaklarımdan birisi bir hastalık sebebiyle sargıda. Sargılı olan ayağımı sargı üzerinden mesh ettim. Sağlam olan ayağımı yıkadım. Bundan sonra da her iki ayağıma mestlerimi giydim. Abdestim bozulunca mestlerime mesh etmem caiz olur mu?
-
Bir ilmihalde şöyle diyor: “Mâlikîde mest üzerine mesh müddeti sonsuzdur. Mest üzerine, birinci abdest bozulmadan önce, ikinci bir mest, çizme, plâstik, naylon, lâstik ayakkabı giyse, dıştaki su geçirmezse, bunun üzerine mesh edebilir. Suyu çok geçirirse yine edebilir. Çünki, içteki ıslanarak, içtekine mesh etmiş olur”. Bundan Mâlikî mezhebinde deri mest üzerine giyilen ve deri olmayan bir mest üzerine mesh edileceği mânâsı çıkmıyor mu?
-
Ayak parmaklarından ne kadarı yaradılışta mevcut olmalı ki mesh yerinden farz olan miktar tahakkuk etsin?
-
Müşterek menfaatimiz icabı olan bir işi takip eden arkadaşım, sonra benden ücret talep etti. Böyle bir hakkı var mıdır?
-
Estetik ameliyat câiz midir?
-
Bardak yıkanan lavaboda abdest almak câiz midir?
-
İmam Buhârî’nin İmam Ebu Hanîfe için ağır ifadeler kullandığı doğru mudur?
-
Ayağım topuk kemiğinden kesik olduğu için protez kullanıyorum. Protezi giyip çıkarmam zordur. Protezin üzerinden mesh etmek için bu özür olur mu?
-
Deri altına enjektörle verilen ilâç, dışarı çıkınca abdest bozulur mu?
-
Abdest alırken, musluğu hep açık tutmak israf olur mu?
-
Bir kimse ölünceye kadar yaşamak niyet ettiği bir yerde ev yaptırmaya başlasa, bu yer artık vatan-i aslîsi midir, yoksa oraya yerleşmesi mi gerekir?
-
Mestlerini çıkardığı zaman, ayaklarının soğuktan donacağından veya hasta olacağından yahud hastalığının artmasından korkan bir kimse, mesh müddetine riayet edecek midir?
-
Bir kimse, abdestli iken mestini çıkardığı zaman, yeniden abdest alması gerekir mi? Bunun için mesh müddeti nazara alınır mı?
-
Dışı açılmış olan mestin, iç kısmında dikilmiş deri veya bez astar bulunsa, bu şekildeki yırtık meshe mâni olur mu?
-
Yırtık, sökük mestin boğaz kısmında bulunursa, meshin cevazına mâni olur mu?
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159