Yazışmalar
-
Kadınlar hayızlı ve nifaslı aybaşı ve hususi günlerinde kitaplardaki hadîs-i şerifleri okuyabilir mi?
-
Mâlikî mezhebinde namazda Fâtiha okumayı unutan kimse nasıl hareket eder?
-
“Akşam mümin olarak yatıp, sabah kâfir olarak kalkacak ya da bunun tersi olacaktır” ne demek? Uykuda nasıl kâfir olunur?
-
Hanefi mezhebinde olup, bir özürle Mâlikî mezhebini taklid eden birisi, abdeste niyeti elleri yıkarken yapmanın farz olduğunu sonradan öğrense, namazlarını iade mi etmelidir?
-
İki adet sûre bilen kimse, namaz kılabilir mi? Yani hep aynı sûreleri okuyarak yatsı namazı kılınır mı?
-
Zekâtı verilmeyen mal, eşya, altın haram mal mı sayılır? Yoksa sadece zekâtı verilmediği için günaha mı girilmiş olur?
-
Yedi uyurların ruhuna dua edeceğim. Ama sanırsam yedinci olan köpek diyorlar. Hayvanların ruhuna dua edilir mi?
-
İman etmeyen birinin ruhuna dua edilir mi?
-
Dârülharbin şartları nelerdir?
-
Okuduğumuz duaları 12 imamların, Şia imamlarının ruhuna hediye etsek uygun olur mu? Bir de yanılmıyorsam 12. imam Hazret-i Mehdi oluyor. Hazret-i Mehdi yaşıyor mu? Onun ruhuna dua hediye edilebilir
-
Osmanlı da işkence var mıydı? Var ise, hangi suçlara ve nasıl tatbik olunurdu?
-
Küfr alâmeti olan bir şeyi, dünyevî bir fayda, menfaat sebebiyle kullanan kimse de küfre düşer mi? Meselâ papazlara mahsus külâhı, güneşten korunmak için takan küfre düşer im?
-
Mübarek günlerin geceleri öğle vakti mi ikindi vakti mi girer?
-
Vaktiyle bazı alışverişler yapmıştım. Sonradan bunların fâsid olduğunu öğrendim. Şimdi benim parama haram karışmış mıdır? Ne yapmalıyım?
-
Kimse bilerek isteyerek küfre düşürecek söz söylemez. Ama bilmeden söylerse, imanı ve nikâhı gider mi? İnsanların kullandığı birçok söz için küfre düşürür deniyor. Meselâ kahpe felek demek, şarkıya türküye güzel demek, içinde küfür lafzı olan şarkı türkü dinlemek küfür olur mu? Bir komşumuz var, yörelerinde öyle deniyormuş, sürekli gavur diyerek konuşuyor; ya da bile bile gâvurluk deniyor. Bunlarla küfr olur mu?
-
Hâmile kadın eğilmekte, secdeye gitmekte zorlanırsa, oturarak namaz kılabilir mi?
-
Hürmeti müsahere olacak birisine kocası zannedip şehvetle baksa, bununla hürmeti müsahere olur mu?
-
Kadının kocasına veya başkasına borç verdiği altınlarının zekâtını vermesi gerekir mi?
-
İdrar yoluna koyulan, dışarı taşmayan pamuk kuruduktan sonra düşerse abdesti bozar mı? Mâlikî mezhebini taklit eden Hanefi, bunun farkına varmazsa bozulur mu?
-
Namazda birden fazla sehv secdesi gerektiren halde bir sehv secdesi kurtarıyor; peki sehv secdesi yaptıktan sonra sehv secdesini gerektiren bir durum olursa tekrar yapmak gerekir mi? (meselâ tahiyyatta yanlışlıkla iki defa okunması gibi)
-
Namazda rükü'ya eğilirken topukları birleştirmek kadınlar için de sünnet midir?
-
Bezzâziyye’de diyor ki: “Bir baba ile kızı arasında hurmet-i musahere hâsıl olursa, kızın anası ile, yani adamın zevcesi ile adam arasındaki nikâh bozulmaz. Kadın başkası ile evlenemez. Adamın bu kadını boşaması lâzım olur. Bu kadın ile evli kalması ebedî haram olur”. Birinci meselede adam kadını boşamazsa ne olur?
-
Kurbanı keserken boynuzu kırılsa kurban olur mu?
-
Fıkıh kitaplarında zelletü’l-kâri bahsinde harfin yerini değiştirmek, yahud ilâve etmek, ya da azaltmak hallerinde, mânâ değişip, küfre sebep olmazsa, Kur’ân-ı kerîmde benzeri yoksa namaz bozulur dedikten sonra verdiği misaller arasında yâ mâlik yerine yâ mâli deyince bozulmayacağı yazıyor. Yukarıdaki kaideye göre bozulması gerekmez mi?
-
Hemoroid sebebiyle sık sık akıntı geliyor. Bu sebeple Mâlikî mezhebini taklit ediyorum. Evde hanımıma imam olabilir miyim?
-
CD’den Kur’an-ı kerim dinlemekle sevap kazanılır mı?
-
Câmide birisi yüksek sesle Kur’an okuyorsa, bunun yanında sabah namazının sünneti kılınır mı?
-
Câmiye girince, namaz kılanlara selâm verilir mi?
-
Câmide dağıtılan şekeri yemek, namazdan önce câmide uyumak câiz midir?
-
Abdest aldıktan sonra havluyla kurulamak şart mıdır?
-
Abdest alana selâm verilir mi?
-
Cinler ne yeyip içerler?
-
Cinler tuvalette necasete bakana zarar verir mi?
-
Gece bahçeye sıcak su serpmek cinnilerin ölmesine yol açar deniyor, doğru mudur?
-
Evde gece çöp bekletilmemeli; en fazla akşam dışarıdaki çöpe dökülmeli, deniyor. Doğru mudur?
-
Yiyecek ve içecek kaplarının ağzı devamlı kapalı mı tutulmalıdır?
-
Hıristiyan kızla evlenmek mahzuru var mıdır?
-
Akik taşlı yüzük takmak erkeklere caiz mi?
-
Kuş şeklinde küpe ve toka takmak caiz mi?
-
Kadınların halhal ve hızma takması caiz midir?
-
Evde yemek yerken sünnete riayet etmek için pilavı üç parmakla mı yemeliyiz?
-
Evde namaz kılarken sarık sarmamız lâzım mıdır?
-
Pirinç pilavı yerken, gül koklarken salavat-ı şerife okumanın sünnet olduğu kaynaklarda geçiyor mu?
-
Televizyondaki kadın görüntülerine bakmak caiz midir?
-
Erkeğin dar kot pantolon giymesi caiz midir?
-
Kadın evde kocasının karşısında şortla durabilir mi?
-
Mürşidden izin almadan yapılan zikr fayda vermez mi?
-
Zikre yeni başlayan sesli mi yapmalıdır?
-
Kur’an-ı kerimde “zina etmeyin” denmeyip “zinaya yaklaşmayın” denmesinin hikmeti nedir?
-
Kaylûle öğle namazından sonra mı olur?
-
Sırtüstü yatmak mekruh mudur?
-
Yatsıdan sonra konuşmak mekruh mudur?
-
Alışveriş yaparken satıcının malına dokunmak caiz midir?
-
Bazen yaşlı kimseler öpmek üzere ellerini uzatıyor. Bunlar fâsık ise ellerini öpmek caiz midir?
-
Telefonda veya alış-veriş yaparken gayrımüslime “efendim” demek câiz midir?
-
Selâmün aleyküm yerine (s.a) yazmakta bir mahzur var mıdır?
-
Ehl-i kitaptan gayrımüslim iş arkadaşıyla mesajlaşmak ve facebook’ta arkadaşlara eklemek caiz midir?
-
Büyük ikramiyeli yarışmalara katılıp oradan kazanılacak parayı yemek caiz midir?
-
Mazeretsiz randevuya geç kalmak kul hakkına girer mi?
-
Okey, iskambil gibi oyunlar, çayına veya vakit geçmesi için oynandığında günah olur mu?
-
Kesikbaş hikâyesinin aslı var mıdır?
-
Yatırlara para bırakmak, mum, süpürge getirmek, yatırların yanındaki havuza para atmak caiz midir?
-
Yıldıznâme nedir? Yıldıznâmeye bakmak caiz midir?
-
Bazı medyumlar, “Kaybolan şeyleri ve başınıza gelecekleri biliyoruz” diyorlar. Bunlara inanmak ve para vermek küfr olur mu?
-
Televizyonda burçlar hakkındaki tabirleri dinlemek caiz midir?
-
Keyif için kahve falına bakmak caiz midir?
-
Her hafta kapımıza sütçü geliyor. Kilosu 2 liradır. Kapımıza 6 lira bırakıyoruz. Daha sonra apartmanın otomatına basıyoruz. Sütçü önce parayı alıyor; sonra sütümüzü getiriyor. Biz sütçüyü bu sayede hiç görmüyoruz. Böyle alışveriş caiz midir?
-
Bir yakınımız şöyle dedi: “Meselâ bir mağazadan bir mal alındı. Sonra herhangi bir sebepten ötürü geri iade edildi. Önce parayı geri almak gerekir. Ondan sonra isteniyorsa o mağazadan yeniden bir mal alınabilir”. Bazı mağazalar, bu malın yerine başka bir mal alabilirsiniz; paranızı geri veremeyiz diyor. Bu halde parayı geri kabz etmeden, bu para karşılığında yeni bir mal almak caiz olur mu?
-
Bazen arkadaşlarımla görüştüğümüzde, mektep günlerinden tanıdığım bazı kişilerin kötü davranışları hakkında konuşuyorlar. O şöyle dengesiz, bu böyle kötü arkadaşlarla geziyor gibi. Bu konuştukları kişiler dinini yaşayan kimseler de değildir. Acaba gıybet oluyor mu?
-
Arkadaştan bir emanet göndermesini istedim. O da zamanında göndermedi. Kendisine telefon açıp, şaka ile karışık sitem ederek “Emaneti zamanında gönderdiğin için teşekkür etmek istedim” dedim. Bu sözüm yalan oldu mu?
-
Bazen fazla çay demliyorum ve fazlası içilmiyor. Bu israf olur mu?
-
Abdestte ve gusülde 3 kere yıkamak her mezhepte sünnet midir? Mâlikî mezhebinde bu 3 sefer yıkamanın sadece ilkinde mi muvâlât farzdır? Meselâ gusülde ilk yıkayışta ovaladık, diğerlerinde ovalamadan su dökmek kâfi midir? Eğer 3 yıkayışta da ovalasak, mekruh olur mu, ya da ovalayabilir miyiz?
-
Mektubat-ı İmam-ı Rabbânî’de diyor ki: “Tasavvuf yolunda ilerleyenlerin çoğu "rahmetullahi teala aleyhim ecmain" Tevhid-i Fiili ile karşılaşmaktadır. Her şeyi yapan Allahü tealadır derler. bu büyükler bu işleri yaratanın bir olduğunu bilir. Bu işleri yapan birdir demek istemezler. Böyle söylemek zındıklık olur.” diyor. Bunun alt paragrafında da İşleri yapan bir yapıcıdır demek sekr halinde söylenen sözlerdendir. Sözün doğrusu şöyledir ki: işleri yapan çoktur, işleri yaratan birdir. Tevhid-i vücud bilgileri de böyledir.” Bu satırlarda işleri yapan çok, ama yaratan birdir diyor. Bunu izah eder misiniz?
-
Evde annem, kardeşim ve ben birbirimizin eşyalarını istediğimiz gibi kullanabilmek hususunda birbirimize izin verdik. Bu halde kullanmak câiz olur mu? Birbirimizin mallarını başkalarına da verebilir miyiz "İstediğimiz gibi" kullanma izni aldığımız için?
-
Bir yakınımız, “Bir komşumuz bir giysi istediğinde ya da eve gelen misafir bir giyecek istediğinde ona verdiğimiz zaman ya hediye etmemiz, ya da ona satmamız lâzımdır. Kullanmak için ödünç veremeyiz, haram olur. Çünki fıkıh kitaplarında ev, dükkân, elbise gibi kıyemî malları ödünç vermek fâsiddir ve hemen geri vermek lâzımdır diye yazar” dedi. Bir komşumuz gelip, bir kıyafetimizi ya da başka kıyemî bir eşyamızı kullanmak ve sonra geri getirmek üzere istese, hatta bir tarih de belirtse, meselâ bu cuma getiririm dese, biz de versek, fâsid mi olur? Bu verdiğimizi kullanması haram mı olur?
-
Akkermânî’nin İrade-i Cüz’iyye Risâlesinde “İlerdeki şeyler Allahü teâlânın ilmine tâbi olsaydı, cebr lâzım gelirdi. Allahü teâlânın ilmi, eşyanın yaratılmasını ve sıfatlarını, hallerini icab ettirseydi cebr olurdu” yazıyor. Bu sözün izahı nedir?
-
Alışveriş yaparken 1 kilo çikolata alınsa, ama içine bir kaç tane yanlışlıkla başka marka ve fiyatta çikolatadan karışmış olduğu görülse, ne yapmak gerekir? Bu farklı olan çikolataları geri mi vermeli? Yoksa yenebilir mi? Bu farklı çikolatalar geri verilirse, alınan eski kiloda eksilme çıkacağından satış bozulur mu?
-
Alışveriş yaparken “aldım, sattım” gibi geçmiş zaman söylenerek alışveriş yapılması lâzım geldiği, "evet" gibi âdet olan kelimeleri söyleyince şimdiki zaman mânâsını düşünmemiz gerektiği fıkıh kitaplarında yazıyor. Geçen gün bir mal aldım ve kasiyere fiyatını sordum. Şu kadar lira dedi ve alıyor musunuz diye sordu? Ben de evet manasında başımı salladım. Parasını ödedim ve çıktım. Sonra aklıma geldi ki içimden "şimdi alıyorum" gibi bir şey geçirmedim. Bu alışverişimiz sahih oldu mu?
-
Bir kimse, alışveriş yaparken kasada bir sürü şeyin fiyatını toptan ödese; hepsini götürü usulü satın alsa; eve gelip kontrol ederken fişte meselâ peynirin fiyatının yanlış yazıldığını, daha fazla para ödediğini fark etse ne yapar? Bu peynire ödediği fazla parayı geri alabilmek için ya bütün satışı bozacaktır. Çünki hepsini toptan almıştır. Aldığı bütün malları iade edecek ve parasını geri alacaktır. Ya da o haliyle kabul edecek; ama bu sefer de aldanmış olacaktır. Müslümanın aldanması da caiz değildir. Böyle bir halde markete gidip peynirin fiyatına fazla ödeme yaptığını söyleyip fişi ibraz etse, market de yanlışlıkla ödenen fazla parayı geri verse caiz olmaz mı?
-
Pastaneden alışveriş yaparken 3 poğaça ve 3 simit istemiştim. Bana toplam şu kadar dedi. Parasını verdim. Eve geldiğimde 4 tane poğaça koymuş olduğunu anladım. Ama yemiş bulunduk. Sonra pastaneye gittim. Fazladan verdiği poğaçanın fiyatını ödedim. İlmihâle baktım: Toptan alınan şeyler, meselâ 100 koyun 100 lira şeklinde satın alınıp, sürü fazla ya da eksik çıksa, satış fâsid olur diyor. O zaman bu benim yaptığım satış fâsid mi oldu?
-
Alışveriş yaparken 1 kilo et ver yerine, şu kadar liralık et ver demek mi daha uygun olur?
-
Bir kasaba gidince, meselâ 1 kilo et ver diyoruz. Ama o bir kiloyu biraz aşkın et veriyor. Hiç konuşmadan parayı uzatsak, bâyi para üstünü verse, böyle alışveriş olur mu?
-
Riyâdü'n-Nâsıhîn'de "Satılan şeyin ayıbını ve satın alınan şeyin kıymetini gizlemek fâiz olur" diyor. Bir kimse sattığı malı kaça aldığını söylemek mecburiyetinde midir?
-
Abdest aldıktan sonra, bir yerin kuru kaldığı farkedilirse, Mâlikî mezhebini taklid eden birisi hemen aceleyle lavaboya gidip orayı yıkasa, bu abdestle namaz kılabili mi?
-
Yatan ya da uyuyan kişiye karşı namaz kılmak caiz midir?
-
Seferîlik mesafesi (mil olarak) ile alâkalı bir fetvâ bildirebilir misiniz? 47.5 milden (76 km), 57 mile (91.7 km) kadar okumuştum. Bu ikisi arasındaki bir mesafeye seyahat edecek olan seferî midir? Ayrıca, mesafeyi nasıl ölçeriz? Mesela otoban evime daha yakın, daha çabuk ulaşabiliyorum, fakat daha uzun; "A" yolu ise evime daha uzak, daha uzun müddet alıyor, fakat mesafe daha kısadır.
-
Geçenlerde “Nebi Hüseyin” ve “Ruhullah” isimlerinin kullanıldığını duydum. İslâmî açıdan, böyle isimler kullanılabilir mi?
-
Karı koca el ele tutarak veya kol kola girerek halk içinde beraber yürüyebilirler mi yoksa hanım on adım arkadan mı gelmelidir? Ehl-i sünnet ulemâsı bu mevzuda ne söylemektedir?
-
Kabrin üstüne çiçek dikmekte mahzur var mıdır?
-
Erkek çocuklara da altın nazarlık takmak caiz midir?
-
Erkeğin peruk takması caiz mi?
-
Erkeklerin gözlerine sürme çekmesi caiz midir?
-
Estetik ameliyatta câiz olan şekil hangisidir?
-
Erkek, hanımını boşarsa, çocukları yetiştirmek dinen kimin hakkıdır?
-
Gelin, insanın kendi kızı gibi midir? Nerelerine bakmak caiz, nerelerine bakmak caiz değildir?
-
Baba Ehl-i sünnet itikadında değilse yahut namaz kılmıyor ve içki içiyorsa da bedduası kabul olur mu?
-
Bir kızın sâlih ana babasını dinlemeyip, sevdiği biri ile evlenmesi câiz midir?
-
Yalnızken çıplak yıkanmak günah mıdır?
-
Annesi yatalak hasta olan erkeğin, annesinin altını temizlemesinde mahzur var mıdır?
-
Bir erkek şortla durabilir mi?
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159