Yazışmalar
-
Şişmanlamak günah mıdır?
-
Büyük konuşmak diye bir şey var mıdır? Büyük konuşunca başına gelir, derler. Bunun İslam'da bir izahı var mıdır?
-
İkindi vakti ile akşam ezanı arası uyumak, sağlık açısından ve dinen mahzurlu mudur?
-
Bilgisayar ve televizyon başında vakit geçirip çok geç yatıyorum. Dinimizce geç yatmanın hükmü nedir?
-
Çobanlık yapan üç kız çocuğu, Portekiz'in Fatima kasabasında 1917 yılında Hazret-i Meryem'i gördüklerini ve kendisinden mesaj aldıklarını söylerler. Dinimizin bu olaya bakış açısı nedir?
-
Tecâvüze uğrayan bir kadının doğurduğu çocuk ne yapılmalıdır? Anne, çocuğu istemeyip bir müesseseye verme hürriyetine sahip midir?
-
Kadavra câiz midir? Tıp fakültesinde okuyan talebelerin veya üniversitedeki hocaların kadavra üzerinde tetkikat yapması, dinen uygun mudur?
-
Hadis-i şeriflerde ve bazı metafizik hususlarda, Semûm diye bir varlıktan söz ediliyor. Bu mevzuda malumat verir misiniz?
-
İş yerimizde toplantılarda; personelin iş yerindeki, hali, davranışları, çalışma performansı hakkında konuşmalarımız oluyor. Bu konuşmalarımız gıybete girer mi?
-
Giyim kuşamda cübbe ve sarık giymeye ne diyorsunuz? Diğer peygamberler de cübbe giyer, sarık takarlar mıydı? Yoksa bulunduğu mevkideki insanların giydiği şeyleri mi giyerlerdi?
-
İslâm'ın ilk döneminde olduğu gibi, günümüzde de cariyelik var mıdır?
-
Ebru eşarpların üretiminde hayvan ödü kullanıldığı için, bu eşarplarla namaz kılınabilir mi?
-
Para kazanmak için boks maçı yapmak caiz midir?
-
Çocuk doğduğu zaman yapılabilecek sünnetler nelerdir? Çocuk doğar doğmaz iki üç gün içerisinde sünnet ettirmek câiz midir? En doğrusu nedir?
-
Mesnevi'de hakikaten güzel konular işlenmiş; ama bu konular işlenirken müstehcen örnekler verilmiş. Bunları nasıl değerlendirmek gerekir?
-
Eskiden kasaplar belli bir yıldan sonra bu mesleği değiştirirlermiş. Acaba aynı hal, cerrahlar için de mevzubahis midir?
-
Birden fazla kişilik taşıma hastalığı (Dissociative Identity disorder) hakkında bilgi verir misiniz. Dinimiz bu hastalığa nasıl bakıyor?
-
Âhirette herkes kendi cemaatiyle, kendi hocasının arkasında mı bulunacak?
-
Dârülharpteki kadınların câriye olarak vaty edilmesi câiz midir? Meselâ yurtdışındaki Alman kadınlarla vaty câiz olur mu?
-
Şans oyunu oynuyorum. Babam oynarsan hakkımı helâl etmem diyor. Eğer oynarsam, babamın hakkı bana haram olur mu?
-
Bir cevabınızda: Ahkâm-ı İslâmiye’nin tatbik olunmadığı Almanya, Fransa gibi memleketlerde, gerek oradaki gayrımüslimlerle, gerekse birbirleriyle olan muamelattaki münasebetlerinde ahkâm-ı İslâmiye’ye uymamaları, fâsid akid yapmaları, karşı taraftan fâiz almaları câizdir. Merak ettiğim, bu cevaz, fâiz ve zarar dışında bütün hususlarda mıdır ve bâtıl satışlar dâhil midir?
-
Evliyâ kabirlerine gidince, onların ruhlarını arşta mı farz etmeliyiz?
-
Londra’da Pakistan asıllı Barelviler adında bir topluluk var. Bunlar Ehl-i sünnet midir?
-
Allah adamları ile beraber olmanın veya onların eserlerini okumanın ehemmiyeti nedir?
-
Fısk meclisi nedir? Nerelere fısk meclisi denir? Büyük alışveriş merkezleri, lunaparklar, kafeler fısk meclisi midir?
-
Hollandalı bir hanımla evlenmek câiz midir? Çocukların yetişmesi açısından mahzurlu mudur ?
-
İngilizlerle ve Yahudilerle ticaret yapılması uygun değil diye duydum. Böyle bir şey var mıdır?
-
Fâsık bir kimse, âyât-ı hırz, muska taşısa faydası olur mu? Muska taşıyan kişinin yalnız kendine mi nazar değmez, yoksa arabasına, eşyasına da değmez mi?
-
Din büyüklerinin isimlerini duvara asmak faydalı mıdır?
-
Arkadaşlar dua istediğinde ne demeliyiz? Mesela Allahü teâlâ iki cihan saadeti versin diye yüzüne karşı dua etmek riya olur mu?
-
Konuşurken ben diye konuşmak uygun değil midir? Biz diye mi konuşmalıdır?
-
“Âhir zamanda en iyiniz hafifülhaz olanınızdır, yani hanım ve çocuğu olmayandır” hadis-i şerifine uyarak evlenmiyorum. Namazımı kılıyor, harama bakmamaya çalışıyorum. Mahzuru var mıdır?
-
Tek başına bir evde yaşamak câiz midir?
-
Uykuluk ve kokoreç yemek câiz midir?
-
Evde kedi, kuş ve akvaryumda balık beslemek câiz midir
-
Bazı firmalar mesela mamullerinde İsveç, İsviçre bayrağı gibi haçlı bayraklarını resmediyor. Böyle tişörtler imal ediyor. Bunları giymek küfrü gerektirir mi?
-
Zann-ı gâlip ile çok samimi bir arkadaşın bir eşyası kullanılsa, ardından da arkadaş bunu öğrendiğinde hakkımı helâl etmiyorum dese, vaziyet ne olur?
-
Kocam haramlardan kendisini alamıyor ve çalışmıyor. Ailesine nafaka vermediği gibi, kendisini de geçindiremiyor. Uzun zaman ben barındırdım. Artık ben de annemin evinde yaşıyorum. Şimdi beni boşamasını istiyorum, boşamıyor. Hiçbir zaman talâk vermeyeceğim diyor. Daha gencim. Belki uygun birisi ile evlenebilirim. Ne yapmak lâzımdır?
-
Cenaze namazi başlanırken abdesti olmayan kimsenin, cenaze namazına yetişmek için hemen teyemmum ederek namaz kılması caiz midir?
-
Teheccüd vaktini hesaplayacak pratik bir yol var mı?
-
Sehven veya bilmeden imsak girdikten sonra teheccüd namazı kılan bir kimse sabah namazının sünnetini kılacak mı?
-
Teheccüd namazı ile gece namazı farklı mıdır?
-
Teheccüd namazını âdet edinen biri herhangi bir sebeple o gece kılamaz ise güneşin doğuşundan itibaren gündüz kılabilir mi? Kılabilirse gündüz hangi vakte kadar kılar ve kılarken ne diye niyet eder?
-
Bir ilmihalde yalnız Cuma geceleri teheccüd kılmak mekruhtur buyuruluyor. Burayı izah eder misiniz?
-
Teheccüd namazı kılmak için önce uyuyup sonra kalkmak şart mı?
-
Arkadaşımla bir iş yaptık ve benim 100 TL paramı aldı. Vereceğini söyledi. Ama kendisini tanıdığım için vermeyeceğini iyi biliyorum. Ondan habersiz parasını alsam ve haberi olmasa, ama sonra bana parayı verirse ben de ona geri vermeye niyet etsem, câiz olur mu?
-
Bir kişi içki içmenin, rüşvet ve fâiz yemenin uygun olmadığını bilse, ama hükmünün haram olduğunu bilmese, yine imanı gider mi?
-
Hanımların namazda secdede iken kollarını yere koymaları farz mıdır? Kollar havada kalmış olsa, namaz bozulur mu?
-
Soğan ve sarımsak yemek ve sigara içmek tab'an mekruh demek, kokusu giderilmezse mekruh olur mu demektir? Yoksa bunları yemek ve içmek her zaman mı tab'an mekruh olur? Soğan sarımsak yemekle, tütün içmek aynı kefeye konulabilir mi? Yani soğan sarımsak yemek günah olmadığına göre sigara içmek de günah değil midir?
-
Abdesti bozan yellenme nasıl ayırd edilir?
-
Namaz kılmayan, içki içen bir kimsenin, küfre düşmesi an meselesidir deniyor. Neden böyle söyleniyor?
-
Pantolon gibi çorabı da oturarak mı giymek gerekir?
-
Gazete ile istinca caiz mi?
-
Kasaba, manava borcu varken, lüks gıdalar yemek ve lüks eşya kullanmak câiz midir?
-
Kur’an-ı kerimi teybe, kasete, VCD veya CD’ye almak câiz midir? Bunlar veya hoparlörden çıkan ses, imamın sesi olmadığı için buradan okunan Kur’an-ı kerime veya ezana hürmet etmek câiz midir?
-
İnşaat şirketi olarak, plaj sitesi, içki fabrikası, turistik otel gibi yerler yapmak uygun mudur? Arsa karşılığında daire yaptırmak caiz midir?
-
Borcunu veremeyen fakirleri sıkıştırmak haram mıdır?
-
Poşetle, kese kâğıdıyla da tartılan gıdalar oluyor. Bazıları, “Böyle alış-veriş fâsid olur, darasını ayrıca alması gerekir” diyor. Böyle bir şey var mı?
-
Yerde bulduğumuz bir şey bizim olur mu?
-
Emanet bırakılan parayı kullanarak, para kazanmak haram olur mu? Servise tamir için bırakılmış arabayı veya âleti, sahibinin haberi olmadan, servis şahsî işi için kullanabilir mi?
-
Avrupa’da, çok cirolu bir bonoyu, gayrimüslime vermek günah mıdır? Türkiye’de çok cirolu çeki müslüman toptancıya vermek câiz midir?
-
Bir din kitabında “Oğluna dul alma, kız al!” şeklinde bir tavsiye okudum. Dul kadınla evlenmek uygun değil midir?
-
Talebeyim, yurtta kalıyorum. Birisinin izinsiz yatağına oturmak, kitabına göz atmak, kalemini kullanmak kul hakkına girer mi? Bunun için illâ bir zararın gerçekleşmesi gerekiyor mu?
-
Müslümanlar kiralık ev sıkıntısı çekerken, evini boş tutmak günah değil midir?
-
Alınan ödünç paranın, taksitle ödenmesini istemek câiz midir?
-
Şirketin ortaklarından birine veya çalışanlarından birine, firmalardan çeşitli hediyeler geliyor. Bu hediyeler şirkete mi aittir, yoksa hediye gönderilen kimseye mi aittir?
-
İngiltere’de kasaptan et alıp yemek caiz olur mu?
-
Peygamber efendimiz soğan ve sarmısak yemeyi yasaklamış mıdır?
-
Düğün davetlerine gittiğimizde herkesin önüne yemekler geliyor. Bir de sofraya ayrıca bir tabak içinde meyve, börek, kürdan, kâğıt peçete konuyor. Bunları isteyen kullanabiliyor. Ortaya konmuş bu şeylerden orada kullanmayıp evimize götürsek câiz olur mu?
-
Hristiyanların paskalya günlerinde yaptığı çörek, pastanelerde her gün yapılıp satılıyor. Bu çöreği, paskalya dışında yemekte sakınca var mıdır?
-
Vejetaryen olmak, yani hiç et yememek, eti kendine zararlı görmek, dine uygun mudur?
-
Hususî bir iş yerinde, işte kullandığımız bir âleti, yetkilisinden izin almadan, özel işimizde kullanmamız câiz olur mu? Arkadaşın malını ondan habersiz kullanmak veya yemek caiz olur mu?
-
Bir hadis-i şerifte, hac veya cihad dışında, deniz vâsıtalarına binilemeyeceği; çünkü denizin altında ateş, ateşin altında da deniz olduğu söyleniyor. Bu iki iş dışında, meselâ seyahat için gemiye binmek, câiz değil midir?
-
Boğa güreşlerini ve boks maçlarını seyretmek, sirke gitmek günah mıdır?
-
Karşılaşınca, kadın kadını, erkek erkeği öpse mekruh mu?
-
Cep telefonuyla müzik de dinleniyorsa veya televizyonda sadece haber ve dizi seyrediliyorsa, bunlar çalgı âleti hükmüne girer mi?
-
Ciddi maddî sıkıntı içindeyim. Ahlakî ve dinî yaşantısı kötü zengin bir akrabam, bana para vermeyi teklif etti. Kabul etmedim. O halde bir miktar parayı ödünç veriyorum diyerek verdi. Ben de aldım. Bunun dinen mahzuru var mıdır? Ödünç vermesini kabul etmem zillet sayılır mı?
-
İnternette nickname olarak prince, king veya romeo koymakta mahzur var mıdır?
-
Hanımını bırakıp başka şehre yerleşmek günah mıdır?
-
Matbaası olan bir arkadaş, intenette beğendiğimiz herhangi bir veya resmi kopyalayıp tablo hâlinde basıyor. Bu kul hakkına girer mi?
-
Yatalak hasta olan annesinin altını oğlu temizleyebilir mi?
-
Babam ve annem dinin emirlerine karşı lakayttır. Bunları zorlayabilir miyim? Bedduaları kabul olur mu?
-
Kadınların burna hızma, göze renkli lens veya dişe renkli taş takmaları, ziynete girer mi? Gusle mani olur mu? Hanımların sünnet niyetiyle, dışarıya çıkarken sürme sürmeleri uygun mudur?
-
Dinen kadınların saçlarını kesmedeki hüküm nedir? Kesilen saçları ne yapmak gerekir?
-
Erzeli ömür ne demektir? Yaşlılıkta bunamamak için ne yapmalıdır?
-
Gencim ama, ölümden çok korkuyorum. Bana ne tavsiye edersiniz?
-
Fâsıklara ve bid’at ehline karşı da tevazu göstermemiz, güler yüz ve tatlı dil ile umamele etmemiz gerekir mi, yoksa tekebbür mü etmeliyiz ?
-
Ehl-i sünnet itikadında olan kişi, günahları da olsa, imanla ölürse, hiç cehenneme gitmeden doğrudan cennete mi gider?
-
Kimyâ-yı Saadet gibi muteber kitaplarda ticaret yapmak için deniz [ve hava] yolculuklarına dalmamalıdır deniyor. Aynı şehre hem kara, hem hava yoluyla gidilebiliyorsa, kara yolunu mu tercih etmek lâzımdır?
-
İnsanın dağ, orman ve nehir manzarasını çok sevmesi; çevredeki gösterişli evlere lüks arabalara imrenerek bakmak kalbi dünyaya bağlamak mânâsına gelir mi?
-
Pazar yerinde satıcının malının ambalajını izinsiz açıp bakmak câiz midir?
-
Yazın örtüsüz yatmak mekruh mudur ?
-
Bir meselede kafam çok karıştı. Kitaplar da hastanın abdesti babında “Yıkaması farz olan dört abdest uzvundan ikisi sağlam ise, abdest alıp, yaralı yerleri mesh eder. Mesh zarar verirse, sargı üzerine mesh eder. Abdest uzuvlarının yarıdan çoğu yaralı ise teyemmüm eder” buyuruluyor. Kitaplarda bildirilen iki namazı cem etme bahsinde bildirilen başka bir kavil daha var. O kavilde de “Hanbelî mezhebinde hatta Mâlikî mezhebinde hastalıkta mukimken de cem caizdir” ve “Hanbelî mezhebinde abdest ve teyemmüm için zorluk varsa iki namazı cem caiz olur” buyuruluyor. Hanefî mezhebinde olan bir kimse abdest alma ile alâkalı sıkıntısı yukarıda bildirilen ilk kavil de gideriliyorsa yine de cem etmesi caiz olur mu? Abdest uzuvlarının ikisi sağlam olup abdest alıp sağlam uzuvları yıkamak ve yaralı yerleri mesh etmek yerine bunları yapmayıp hastalıkta cem caiz diye cem edebilir mi? Abdest uzuvlarının yarıdan çoğu yaralı ise teyemmüm eder buyuruluyor. Teyemmüm etmeyip, hastalıkta cem caizdir diyen Hanbelî veya Mâlikî mezhebine uyarak cem edebilir mi? Bu mevzuda bana yardımcı olabilir misiniz?
-
Hanefî mezhebindeyim Mâlikî mezhebini taklid ediyorum. Ayağım alçıdan yeni alındı. Ayağımı hareket ettirmekde zorlanıyorum. Mesela lavaboda abdest alırken ağrı yaptığından dolayı ayağımı yukarıya kaldıramıyorum. Evimde olunca leğende falan ayağımı kaldırmadan ayağımı yıkıyorum ama ev haricî durumlarda buna imkân olmuyor. Lavaboda abdest alıp ayağımı lavaboya kadar kaldırmakta bana sıkıntı veriyor. Bu gibi hallerde yani evimde değilken dışardayken, “Mâlikî’de hastalıkta cem caizdir” kavli gereğince ayağı yıkama meşakkatinden dolayı İki namazı Mâlikî mezhebini taklid ederek cem edebilir miyim? Cem’i tercih etmeyip ârızalı ayağı yıkamayı terk etsem ve namazı vaktinde kılsam câiz olur mu? Arızalı ayağın üstüne [çıplak ayağın üstüne] mesh etsem ve namazı vaktinde kılsam câiz olur mu? Yukarıda ifade ettiğim kolaylıklar arasında bir tercih sırası var mıdır?
-
Kitaplarda Hanbelî mezhebini cem etmek için özürler anlatılırken buyuruluyor ki: “Abdesti bozan bir özrü olan mesela ishalini veya idrarını tutamayan, çıbanından yarasından kan akan, basurdan kan, fistüllerinden göbekten akıntı çıkan, elde olmadan gelen yeli tutamayan, ağız dolusu kusan bunlar gibi abdesti bozan bir özrü olan kimsenin iki namazı cem etmesi caizdir”. Bu özürler için Mâlikî mezhebi taklid edilip namazı vaktinde kılma imkânı varken Hanbelî’yi taklid edip iki namazı cem etmek câiz olur mu? Hanbelî mezhebini abdesti bozan mezkûr özürlerden dolayı taklid eden bir kimsenin Hanbelî’de necasetin zerresi namaza mâni olduğundan; necâsete dikkat etmesi ve çamaşırını değiştirmesi gerekmiyor mu? Bu da meşakkat olacağından Mâlikî mezhebini taklid etmesi daha kolay olmaz mı? Hanefî mezhebinde olup da abdesti bozan özürlerden dolayı ihtiyaç hâlinde iki namazı cem etmek üzere Hanbelî mezhebini taklid eden bir kimse, Hanbelî’de necâsetin zerresini temizlemek lâzım olduğundan ve her namaz vakti necasetli çamaşırı değiştirmek meşakkat olacağından necaset için ayrıca ikinci mezhebi yani Mâlikî mezhebini taklid edebilir mi?
-
Deniz yolculuğunda Mâlikî’yi taklid ederek namazları cem’e niyet etmenin bir mahzuru var mı?
-
Gerek takdimde, gerek tehirde, öğle ikindiden, akşam yatsıdan önce kılınır ki buna tertip denir buyuruluyor. Takdimde veya tehirde tertibe sehven veya bilmede riayet etmeyen bir kimse vakit içinde hatasını anlarsa baştan tekrar cem edip kılabilir mi?
-
Mukimken veya seferde Hanbelî veya Mâlikî mezhebini taklid ederek ikindi namazını öğle vaktine çekip [takdim ederek] cem eden bir kimse öğle vakti girince önce ikindiyi kılsa, sonra öğleyi kılsa yani tertibe riayet edilmemişse cem sahih olur mu? Böyle kılan biri vaziyeti nasıl telâfi etmesi lâzımdı? İadesi ve kazâsı lâzım gelir mi?
-
Mukimken veya seferde Hanbelî veya Mâlikî mezhebini taklid ederek öğle namazını ikindi namazı vaktine tehir ederek cem eden bir kimse, ikindi vakti girince önce ikindiyi sonra öğleyi kılmış olsa, yani tertibe riayet edilmemişse, cem sahih olur mu? Böyle kılan biri vaziyeti nasıl telâfi etmesi lâzımdır? İadesi veya kazâsı lâzım gelir mi?
-
Herhangi bir vasıtada [uçak, tren, vapur, otobüs] namaz kılarken kıbleye dönmek farzdır. Kıbleye dönemeyen gidiş istikametine veya kolayına geldiği tarafa dönerek namazı kılar. Böyle yapmak yerine selâmete çıkınca kıblesi belli olan bir yerde iki namazı cem etsek olur mu?
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159