Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • Aktüel
    • Akademik
    • English
    • Arabic
    • Diğer Diller
  • Programlar
    • Televizyon
    • Radyo
    • Youtube
  • Yazışmalar
    • Tüm Sualler
    • Sual Başlıkları
    • Sual Gönder
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • - Aktüel
    • - Akademik
    • - English
    • - Arabic
    • - Diğer Diller
  • Programlar
    • - Televizyon
    • - Radyo
    • - Youtube
  • Yazışmalar
    • - Tüm Sualler
    • - Sual Başlıkları
    • - Sual Gönder

Sual Başlıkları

“Şirketler”

için arama neticeleri gösteriliyor
  • Sual: Herhangi bir ihalede şirketlerden birinin diğerlerine ihaleye girmemeleri için para vermesi ve diğer şirketin bunu alarak ihaleden çekilmesi câiz mi? Alınan para helal olur mu?
    Cevab: İslâmiyette hak satılmaz. Ancak te’lif hakkı, telefon hakkı gibi devredilmesi örf hâline gelmiş bazı hakların para karşılığı devredilmesi câizdir. Buna ferağ denir. İhâleye girmek de bir haktır. Ancak kanunî bir hak değildir. Dolayısıyla devrederek alınan para neyin karşılığıdır? Hele aslında ihâleye girmek gibi bir niyeti olmayıp, sırf para almak için girer görünmek hiç uygun değildir. Müslüman böyle şeylere tevessül etmez. Nitekim satıcıya giderek malı almak için değil, alana gadr etmek için malın fiatını arttırmak haramdır. Nitekim âyet-i kerimede meâlen buyuruldu ki: Şer’î bir sebep olmadan bir din kardeşinin malını almak câiz olmaz. Hatta ihâleye tek başına girip, başkalarını bir şekilde sokmayıp, malı ucuza almaya niyetli iseler, buna yardımcı olmak hiç câiz olmaz. (Hamza Efendi, Bey ve Şirâ Risâlesi.)
    21 Haziran 2010 Pazartesi
  • Sual: Ben bir kurumda ihaleli inşaat işlerinde görev yapmaktayım. Görev gereği bazı şirketler kuruma iş için bazı özel araçlar temin ediyorlar. Bazı arkadaşlar bu araçları özel işlerinde kullanmanın doğru olduğunu, bazıları da yanlış olduğunu söylüyor. Bu konuda aydınlatıcı bir bilgiye ihtiyaç duyuyoruz.
    Cevab: Bir işe veya memuriyette çalışan kimsenin kendisine iş için tahsis edilen vasıtaları hususi işlerinde kullanması caiz değildir. Ancak vasıtayı tahsis eden makamın/işverenin rızası varsa, veya razı olacağı biliniyorsa veya çok zannediliyorsa, yahut herkesin razı olabileceği kadar basit ve zaruri işler ise caiz olur. Mesela gece hamile hanımı sancılansa, bu araba ile hastaneye götürse, işverenin niye götürdün demeyeceği çok zannedilir. Bu insanın vicdanına terkedilmiştir. Herkes kendi vaziyetini daha iyi bilir.
    5 Ağustos 2010 Perşembe
  • Sual: İnşaat şirketimiz bankalardan kredi kullanıyor. Bunlarla inşaatları yapıyor, malzeme alıyor, personel maaşı ve taşeron ödemelerini yapıyor. Belirli ilerleme seviyelerine gelince de istihkak düzenliyor, işverenden parasını alıp kredi geri ödemelerini yapıyor. Bu döngü sürekli yenileniyor. İdareler parayı mutlaka banka hesabına yatırıyorlar. Ayrıca ihaleye girebilmek için gereken teminat mektubunu da bankalar belirli hacimde kendileriyle iş yapan müşterilerine limit dâhilinde veriyorlar. Bu yüzden bankalar ile çalışmak ve bu limitleri arttırmak zorunluluğu var. Yeni kurulan bir şirketin iş hacmi belli seviyeye gelene kadar önceden para harcanıp sonra istihkak yapıldığından dolayı finansman açığı doğuyor. Şirket bundan önceki devirlerde bu açığı bankadan kredi kullanmak şeklinde çözmüş. Şimdi şirketin elinde kârlı gözüken bir iş var ve buradan elde edilecek kâr ile bir sene zarfında tüm kredilerin kapatılmasına niyet edildi. Bu niyet işi kurtarır mı?
    Cevab: Banka ile çalışmanın mahzuru yok. Ama bankadan kredi kullanıp faiz ödemek caiz değildir. Niyetle kurtulmaz. Şirketin daha fazla kâr edeceği kat’i değildir. Şirketler, ticarî firmalar sermaye ile kurulur. Sermaye olunca kredi almaya ihtiyaç kalmaz. Sermayesi olmayan firma ve şirket kurmaz, ücret ile çalışır.
    21 Ocak 2011 Cuma
  • Sual: Bir GYO şirketi ile ortak bir proje yapıyoruz. Burada müşteriler bizim inşa ettiğimiz yerleri satın alıp parasını ortak hesaba peşin yatırıyorlar. Bu paralar bizim inşaat ilerlememize paralel olarak GYO tarafından ortak hesaptan serbest bırakılıyor. İşin başında satışlar çok iyi gitti ve hesapta oldukça yüklü bir para birikti. Bu toplanan paraları GYO nemalandırıyor ve bize fâiz ödüyor. Bu fâizleri ne yapacağız ? Bunlarla banka fâiz ödemelerini yapmak uygun olur mu ? Başka ne şekilde değerlendirilebilir?
    Cevab: Bunlar adı fâiz olsa da, bir fâizli akid neticesinde tahakkuk etmiş değildir.  GYO şirketinin ihsanı mesâbesindedir. Kaldı ik başta böyle anlaşılmış olsa bile bu fâizleri almak İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre câizdir. Zaten paranın altın üzerinden kıymet kaybetmesini de borçlu tazmin etmelidir. Bu faizler bunu ancak kapatabilir. Bunlar şirketin (dolayısıyla şirket ortaklarının) mülküdür. Bunlarla kredi faizi ödemek, kredi almayı meşrulaştırmaz.
    21 Ocak 2011 Cuma
  • Sual: Bir fıkıh kitabında ınân şirketi anlatılırken diyor ki: “Şerîklerin hepsinin veyâ bir kısmının çalışması şart edilirse, sermâyeler ve işleri müsâvî olup, ba’zılarına veyâ ba’zıları çalışıp, çalışanlara fazla nisbetde kâr vermek câiz olduğu gibi, sermâyeler farklı olup, sermâyesi az olanlar çalışıp, kârı müsâvî olarak bölmek câiz olur. Sermâyesi çok olanın çalışmasını şart etmek câiz olmaz ve kâr, sermâyeler nisbetinde bölünür”. Inan şirketinde kâr şartnâmeye göre bölündüğüne ve yalnız sermâyesi çok olanın çalışmasını şart etmek câiz olduğuna göre, “sermâyesi çok olanın çalışmasını şart etmenin câiz olmaması ve kârın sermâyeler nisbetinde bölünmesi” ne demektir?
    Cevab: Inân şirketinde kâr sermâyeye değil, şartnâmeye göre bölünür. Ortaklardan birisi iş yaparsa, sermâyesi az bile olsa kendisine fazla kâr verilebilir. Ancak metindeki bir üst cümleden de anlaşıldığına göre, kâr eşit bölünüyorsa, sermâyesi çok olanın çalışması şart edilemez. Çünki bu karşılıksız bir kazanç olur. Çünki kâr ya sermâye veya müşteriye karşı damânı (mesuliyet) yüklenmenin karşılığıdır. Çalışmışsa, kâr şartnâmeye göre değil, sermayeye göre bölünerek adalet temin edilmiş olur. (İbni Âbidin, Şirket-i Inan bahsi).
    10 Temmuz 2011 Pazar
  • Sual: İnternette .... diye bilinen bir sistem vardır. Bunun câiz olup olmadığı hususunda ne dersiniz? 1. Sisteme en az 330 TL vererek giriş yapılıyor. Bunun bir karşılığı yoktur. Bu paralar aşağıda açıklanacağı üzere üyeler ve sistemi kuran kişi arasında değişik yüzdelerle taksim ediliyor. Sisteme başkalarını da buraya dâhil edebilecek en az 4 kişiyi daha bulunduğunda artık para kazanmaya başlanıyor. Ve direkt getirilen üye sayısı 10''u bulduğunda büyük bir ilerleme kaydetmiş olunuyor. Bu bir ağ gibi uzayıp gidecek ve kişiler çoğaldıkça daha fazla para edilecektir. 2-Bu sistem, bazı firmalarla anlaşmış durumdadır. Üyelerinin, ile anlaşmalı iş yerlerinden indirimli alış-veriş yaptığı bir sistem. Üye olan kişilere ... diye adlandırılan bir kart verilmektedir. Ve alış-verişini yapan kişi kasada bu kartı gösterdiği zaman indirim kazanmaktadır. Bu indirim ise direkt hesabına nakit olarak yansıtılmaktadır. Örneğin benim üye yaptığım kişi alış-veriş yaptığında % 0.5’i, onun üye yaptığı kişi alış-veriş yaptığında ise yine ; % 0.5’i benim hesabıma nakit olarak geçmektedir. Kendi yaptığım alış-verişin ise ; % 1’i bana nakit olarak dönmektedir. İki alt üyeden sonraki alt üyelerin yaptığı alış-verişler ise belli bir sınıra geldiğinde ... pozisyon hesabı sistemi ile hesaplandıktan sonra hesabıma nakit olarak geçmektedir. Bu sistemde alt üyelerin alış-verişinden üst üyeler, üst üyelerin alış-verişinden de alt üyeler kazanabilmektedirler. Pozisyon hesabı sistemi bunu sağlamaktadır. Tabii üstte yer alan üyeler her zaman daha çok kazanır. Bu sistemde kazanç; yapılan alış-verişlerden elde edilen indirimin, üyeler arasında nakit olarak pay edilmesine dayanır. 100 TL lik alışverişte ; % ; 15 indirim varsa bu 15 TL nin: 1-Sistem 2-Üyeler 3-Çocuk ve Aile Yardımlaşma Fonu 4-Vergi Olarak Devlet arasında paylaşılmasıdır. Sistemde amaç; büyük bir tüketici topluluğu oluşturarak firmalardan indirim kazanmak ve alış-verişlerden üyelere para kazandırmaktır. Sorular: 1. Bu sistemden elde edilen para helal midir? 2. Alt veya üst üyeler haram olan bir alış veriş yaptığında (içki, domuz eti vs.) bize bir günahı olur mu? Çünkü onun alış verişlerinden diğerlerine de hisse verilmektedir. 3. Üye olurken karşılıksız para vermek caiz midir? Bu parayı daha sonra alamıyorsunuz. 4. Üyelerin pozisyon alırken verdikleri paralardan diğer üyelere de verilmesi caiz midir? Üyelere ve diğerlerine yüzdelik durumuna göre taksim ediliyor.
    Cevab: 1-Bu bir ortaklık ise, sermayeyi geri alamamak şartı, bu ortaklığı ifsad eder. Borç ise keza. Bu para hibe ise, ortaklara önceden tayin edilmiş nisbetlerde verilmesi caizdir. Ama bu hibenin şartı, istikbale matuftur. Hibede karşılığın derhal kabzedilmesi gerekir. Yoksa şart fasid olur. Öyle anlaşılıyor ki, burası bir klübdür. Klübe âzâlık para iledir.
    2-Üyenin domuz, içki satın alması veya satması, diğerlerine sirayet etmez. Vekâlet mevzubahis değildir. Alışverişinden hisse verilmiyor. Komisyon veriliyor. Bu satış darülislamda sahih değildir. Binaenaleyh bu satıştan komisyon talebi de caiz değildir. Ama firma verirse, kendi ihtiyarıdır, alınır.
    3-Firmanın dilediği müşteriye tenzilat yapması, müşteri getirene prim vermesi caizdir.
    4-Para hibe veya klübe giriş ücreti olarak veriliyor ise, ortaklara önceden tayin edilen şart nisbetinde diğerlerine dağıtılması caizdir.

    Netice itibariyle bu şekilde bir işe açıkça haram veya fâsid denemez. Ama içinde fâsid unsurları barındırdığı da bir gerçektir. İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed, İslam ahkâmına göre idare edilmeyen memleketlerde, müslümanın menfaatine olmak ve karşılıklı rıza şartıyla fâsid muamelelerin sahih sayılacağını ictihad buyurmuştur.

    İşin başka bir ciheti de şudur: Tecrübeler göstermiştir ki, bu gibi kolay yoldan para kazandırmayı va’d eden işler, suiistimallere elverişli ve sonu gelmeyen işlerdir.
    18 Ekim 2011 Salı
  • Sual: İnternet üzerinden faaliyet gösteren bir marketing şirketi kurup, satış ağı şeklinde kazanılan prim caiz mi?
    Cevab: İnternet üzerinden kredi kartıyla veya ödemeli olarak alış-veriş yapmak câizdir. Satış ağı şeklinde kazanılan paraya ise, komisyon veya vücûh (itibar) ortaklığı hissesi olarak değerlendirilerek cevaz verilebilir.
    16 Kasım 2011 Çarşamba
  • Sual: Kumar oynayan bir site ile ortaklık kurmak, web sitemizin modelini verip hisse almak câiz midir?
    Cevab: Kumar oynamak caiz değildir. Kumar oynatan site ile ortak olmak İmam Ebu Hanife ve Muhammed’e göre dârülharbde câizdir.
    16 Kasım 2011 Çarşamba
  • Sual: Bazı ilan sitelerinde online mağaza açma imkânı vardır. Yıllık belli bir ücret ödenir. Mağaza açınca, satmak istenen mamuller orada tanıtılır. İsteyen kredi kartıyla girip site üzerinden satın alabilir. Bu mağazalar kapıda ödeme yoluyla da yollayabilir. Site üzerinden kredi kartıyla alışveriş yapınca, o ilan sitesi %2 gibi bir komisyon kesiyor ve komisyonu kestikten sonra kalan meblağı satıcının hesabına yatırıyor. Bu komisyon kesip satış yaptırması sahih midir?
    Cevab: Komisyon, vücuh (itibar) şirketindeki kâra veya icare akdindeki ücrete benzetilebilir. Her iki halde de sahihtir.
    3 Mart 2012 Cumartesi
  • Sual: Dayanışmalı tüketici topluluğu oluşturulan bir sistemde gayrimüslim olan iki kişi sisteme katılsa ve anlaşmalı marketten içki ya da domuz eti alsa, bu alış satıştan elde edilen ve firmadan alınan indirim bedeli tüketiciler arasında paylaşılsa caiz olur mu?
    Cevab: Dârülharbde, yani İslâm hukukuna göre idare olunmayan memleketlerde, İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed'e göre caizdir.
    27 Mart 2012 Salı
  • Sual: Şirketin ortaklarından birine veya çalışanlarından birine, firmalardan çeşitli hediyeler geliyor. Bu hediyeler şirkete mi aittir, yoksa hediye gönderilen kimseye mi aittir?
    Cevab: Şirket sahibine aittir. Önceden veya sonradan şirket sahibi tarafından izin verilirse, hediyeyi alan da buna sahip olabilir.
    6 Nisan 2012 Cuma
  • Sual: Arazimizin üzerinden imar geçti ve belediye düzenlemesi dolayısıyla, tanımadığımız kimselerle, bu yerin bir parçası üzerinde paylı mülkiyetli olacak şekilde mülkiyet tesis edildi. Şu anda da izâle-i şüyu davası devam ediyor. Bu arazinin bir parçası üzerinde paylı mülkiyete sahip mâliklerden herhangi biri ekip dikebilir yahut başka bir şekilde kullanabilir mi?
    Cevab: Mülk şirketidir. Hissesi kadar kullanabilir. Hissesini kullanması mümkün değil ise, muhâyee yoluyla kullanır. Mesela bir sene o eker, ertesi sene diğer mâlik eker. Diğer mâliklerden izin almamışsa veya alamamışsa, ecr-i misl öder. Birincide tevbe etmesi de lâzımdır.
    15 Aralık 2012 Cumartesi
  • Sual: 1999’da bir arkadaşıma kâr ortaklığı olarak yüklü bir mikdar dolar ve mark verdim. Arkadaşım bu parayı çalıştıracak ve bana da 40 günde bir ödeme yapacaktı. Bir kaç kere ödeme yaptıktan sonra işlerim iyi gitmiyor diyerek durdurdu. Sonrada ben battım dedi. İşini bırakıp memleketine döndü. 10 yıl başka işler yaptıktan sonra tekrar eski işine başladı. Şimdi vaziyeti düzeldi ve borcunu ödemek istiyor. Bir hocaya sormuş; aldığın parayı aynen ödersin; fazlası fâiz olur, cevabını almış. Nasıl ödemesi gerekir?
    Cevab: Müdârebe, yani emek-sermaye şirketinde, para (sermaye) birinden, çalışma başkasından olan şirket çeşidinde, şirket batarsa, yani sermaye yok olursa, sermaye sahibi bir şey isteyemez. Zira ortaklık kâra ve zararadır. Ortada emek sahibinin hıyanet veya kusuruna dair bir delil yoksa, emek sahibinin yeminine inanılır. Karz akdinde ise, yani şirket değil de borç para verilmesi hâlinde, verilen kâğıt paranın ödeme zamanındaki altın üzerinden kıymeti istenebilir (İbni Abidin-Karz bahsi). Anlatmanızdan anlaşıldığı kadarıyla, arkadaşınız size ne öderse ihsan etmiş olacaktır. Ne verirse kabul ediniz.
    6 Ocak 2013 Pazar
  • Sual: Havuz sistemi caiz midir? Mesela bir minibüs kooperatifi şoförleri bir ay boyunca çalışıp kazandıkları parayı biriktirip toplanan parayı eşit miktarda paylaşırlarsa câiz mi? Bazı şoförler az çalışıp, bazı şoförler çok çalışırlarsa vaziyet değişir mi?
    Cevab: A’mâl şirketidir. Anlaşmaya bakar. Rıza ile farklı paylaşmak caizdir.
    5 Mart 2013 Salı
  • Sual: Birisine “Şu işi yap, kârın yüzde iki buçuğu senindir” derse, bu akit sahih midir?
    Cevab: Karşı taraf kabul ederse, şirket olur. Câizdir. Ancak kâr garanti değildir. Yani zarar ederse, kâr talep edemez.
    5 Mart 2013 Salı
  • Sual: İki arkadaş ortak bir market açarsa; birincisi markete %60, ikincisi markete %40 ortak olsa, dükkâna alınacak malın bedeli hisselere göre mi karşılanır? Ay sonunda kârı hisseleri ölçüsünde mi paylaşmaları mı gerekir? Ortak giderleri kârı paylaşmadan, hisselere bakmadan eşit bir şekilde verebilirler mi?
    Cevab: Birincisi hisselere göredir. Diğer ikisi hisseye değil, baştaki anlaşmaya tâbidir.
    5 Mart 2013 Salı
  • Sual: Ortakları olan bir un dükkânından, aynı zamanda o dükkânın ortaklarından biri olan tezgâhtar, birisine mesela beş kilo un hediye etse, câiz olur mu?
    Cevab: Câiz olur ise de, bu mikdar o ortağın kârından düşülür. Veya diğer ortaklar bunu helâl ederler.
    7 Nisan 2013 Pazar
  • Sual: İki kişinin ortak bir petrol istasyonu olsa, bir sene birisi, ikinci sene diğeri işletse, câiz olur mu?
    Cevab: Hamam gibi bölünemeyen ortak mallarda muhâyee câizdir. Rıza ile, anlaşamazlarsa kura çekerek, bir sene biri, ertesi sene diğeri işletebilir. O senelerin kârının farklı olması, mahzur teşkil etmez.
    16 Nisan 2013 Salı
  • Sual: Arkadaşımla ticaret yapıyoruz. Ben bir yerden mal alıyorum. O da almam için para veriyor. Sonra satıp kârı paylaşıyoruz. Zarar edersek zararının yarısını ben karşılıyorum. Onun parasını, benim bağlantılarımı kullanıyoruz. Bu şekil bir ticaret câiz midir?
    Cevab: Buna vücuh (itibar) şirketi denir, câizdir. Kâr ve zarar anlaşmaya göre taksim edilir.
    20 Haziran 2013 Perşembe
  • Sual: Bir müslüman, menfaatine olsa bile, bir gayrımüslim ile ticarî muamele yapabilir veya şirket kurabilir mi?
    Cevab: Gayrımüslimlerle ticarî ortaklık kurmak ve muamele yapmak caizdir. Hazret-i Peygamber yapmıştır.
    27 Mayıs 2014 Salı
  • Sual: Parasını müteahhit bir arkadaşına verip, o da ev yapıp sattıkça yaptığı kârdan pay vermeyi va’d etse, câiz midir?
    Cevab: Kâr nisbeti konuşulur ise câizdir.
    20 Ekim 2014 Pazartesi
  • Sual: Dört ortaklı bir şirkette, hisseleri birbirinden farklı olan iki ortak, şirkette müdür ve eleman olarak çalıştığı takdirde, sene sonunda alacağı kâr hâricinde her ay maaş alabilir mi?
    Cevab: Böyle bir inân şirketinde, ortaklar ayrıca çalıştıkları için maaş alabilir.
    23 Kasım 2014 Pazar
  • Sual: Üç ortaklı inan şirketinde, ortaklardan biri kendi parası ile mal alıp, ortağı olduğu şirkete bunu sattığı takdirde, kendi kendine mal satamayacağı için câiz olmaz mı?
    Cevab: Bu malın muayyen hissesini başkasına satmış olur. Câizdir.
    23 Kasım 2014 Pazar
  • Sual: Bir kimse, bir kaç kişiden topladığı para ile bir araba alıp kiraya verse, aldığı ücretten her ay komisyon alabilir mi? Alabilirse bunun sınırı var mıdır?
    Cevab: Bu bir şirkettir. Bu kimse ise vekildir. Vekâlet ücreti olarak komisyon alabilir. Bunun bir sınırı yoktur. Baştan anlaşmak lazımdır.
    27 Mart 2015 Cuma
  • Sual: Bir şirkete bir seneliğine hisse senedi karşılığında bir miktar para yatırdım. Şirketin mümessili bana biz yatırdığın parayı 1 sene sonra veririz diyerek aldı. Bir sene geçtikten sonra iflas ettiklerini söyleyerek parayı vermedi. Sonradan başkalarından hâlâ hisse senedi karşılığı para toplamaya devam ettiğini öğrendim. Meselenin halli nasıldır?
    Cevab: İflası sâbit ise, alacak mevcut mallarından icrâ yoluyla alınır. Kalanı, hederdir.
    16 Ağustos 2015 Pazar
  • Sual: Müdârib, rabbülmalın hususi bir izni olmaksızın sermaye üzerine borçlanma yapamaz. Rabbülmal 10 bin lira verse, müdârib ise 15 bin lira borçlanarak mal alsa, sonra bunu 30 bin liraya satsa, rabbülmalın ve mudaribin alacağı kâr nasıl hesaplanır? 5 bin lira müdâribin borcu olduğuna göre, kârı 10 binden mi, 15 bin lira üzerinden mi hesaplarız?
    Cevab: Müdârib bu borçlanmayı ancak izinle yapar. Borç da kar da ortaktır. Bu takdirde vücuh şirketi olur. Rabbülmalin kârını ise anlaşmaya göre bölüşürler. İzinsiz borç almış ise, borç kendisinedir. Bu malı rabbülmale katmış ise gasp sayılır, şirket fâsid ve bunu yapan da günahkâr olur. İşe böyle devam etmiş ise, borç da helâk olmamış ise rabbülmalden bunu alabilir ve kâr değil ücret alabilir. Zira akid fasid olunca ecri misl ödenir.
    30 Ağustos 2015 Pazar
  • Sual: İki ortak 100 bin lira veresiye borçla biri dörtte bir payla diğeri dörtte üç payla ev alsa, hisselerine göre kirayı paylaşsalar, sene sonunda bir taraf hissesine düşen 50 bini ödeyip geriye 25 bin kalsa, diğeri 15 bin ödeyip 10 bini kalsa, tam bu sırada az payı kalan rızası ile çekilmek istese, ödediği 15 bini verin çekileyim dese, 12 ay boyunca elde ettiği kira gelirini diğer ortağa vermesi icap eder mi?
    Cevab: Ev bu ikisinindir. Çekilme diye bir şey yoktur. Hissesini satabilir. Bu takdirde daha evvel aldığı kira gelirleri onundur, diğer ortağa vermesi lazım değildir.
    2 Ocak 2016 Cumartesi
  • Sual: İki kişi mudârebe (emek-sermaye) şirketi kursa, biri sermaye verse ve diğeri iş yapsa, kârı paylaşsalar, işi yapan ücret (maaş) alabilir mi?
    Cevab: İbni Abidin’deki ibarelerden, mudarebe şirketinde mudaribin ücret alamayacağı anlaşılıyor.
    13 Ocak 2016 Çarşamba
  • Sual: Ortaklardan biri kendi malını şirkete kiralayabilir mi?
    Cevab: Nasıl ki şirket ortağı hizmet ederse, kârdan başka ayrıca ücret alıyorsa, bir ortak malını şirkete kiralayıp ücret alması da caizdir.
    16 Şubat 2016 Salı
  • Sual: Osmanlı Hukuku kitabınızda 477.sayfada şirket-i cebriyye modern hukuktaki iştirak halindeki mülkiyete, şirket-i ihtiyariyye ise müşterek mülkiyete benzer denmiş. Devamında ise şirket-i cebriyye için ortak hissesini dilediğine satabilir, ikincisinde ise ancak ortaklarına veya onlardan izin alarak satabilir denmiş. Halbuki modern hukuktaki iştirak halinde mülkiyette (mesela miras) ortaklar beraber hareket etmek mecburiyetinde. Müşterek mülkiyette ise ortaklar paylarını dilediğine satabilir. Burada ya benzetmede veya örnekte bir hata var gibi görünüyor?
    Cevab: Buradaki benzetme, mülkiyetin teessüsü (kuruluşu) ile alâkalıdır. Hissesini ortaktan izinsiz satamamak, ihtiyarîliğin alâmetidir. Şirket-i cebriyye, miras şirketidir. Şirket-i ihtiyariyye beraber bir mal almaktır. Hükümleri modern hukuktakinden farklıdır.
    7 Nisan 2016 Perşembe
  • Sual: Balıkçılar balık sezonu yaklaştığı zaman komisyoncularla şöyle bir anlaşma yapıyorlar: Komisyoncu balıkçıya teknenin bakımı, mazotu, ağların alımı, işci alımı vs. için belirli bir miktar para veriyor. Balıkçı da bunun karşılığında tuttuğu balıkları o komisyoncudan başkasına satmama sözü veriyor. Balıkları tuttukça komisyoncuya satıp borcunu ödüyor. Bu yapılan muamele caiz midir?
    Cevab: Bu selem satışı değildir. Balık, vezn (ağırlık) ile olmak şartıyla selem yapılır. Parayı selem satışı semeni olarak verirlerse olur. Şimdiki (anlattığınız) halde bir şirket gibidir. Şirket hükümlerine tâbidir.
    7 Nisan 2016 Perşembe
  • Sual: Uzman bir yatırımcıya belli bir mikdar para verip, şahsımız adına foreks piyasası üzerinden muamele yaptırarak ve verilen para üzerinden aylık belli bir  yüzdelik almak caiz olur mu?
    Cevab: Şirket kurulursa, kâr payı tesbit edilir. Borç olarak verilirse, şu kadar fazla öde denirse, fâiz olur.
    12 Haziran 2016 Pazar
  • Sual: Yaşlı bakımı için sertifika verilmek üzere kurs açan bir yakınıma, hemşirelik diplomamı kullandırmam caiz midir?
    Cevab: Kanuna uygun ise mahzuru yoktur. Bu gibi diploma muameleleri, fıkhın itibar (vücuh) şirketine benzer. Kâr, anlaşmaya göredir. Herhangi bir mesuliyet doğarsa, diploma sahibine de düşer.
    28 Ağustos 2016 Pazar
  • Sual: İki kişi bir şirket kursa, biri para vermeden sadece şirket müdürü olarak çalışacak olsa, şirkete para koyan ortak 3 sene sonra koyduğu paranın tamamını geri alzsa, şimdi şirket bu iki ortağın mülkü olsa, parayı koyan ortak, şirket müdürü olan ortağa ‘Senin maaş alman Şâfiî’de caiz ama Hanefî’de caiz değil; ancak avans alabilirsin, şirket malları bölüşülünce, mahsup edersin’ dese, ne lâzım gelir?
    Cevab: Verilen malumata nazaran, müdârebe (emek-sermaye) şirketinde çalışan ortak, ücret değil, anlaşmaya göre, kârdan hisse alır. Böyle bir şirkette ücret şart etmek fâsiddir. Şâfiî’de de böyledir. Ancak yanında şirket malıyla sefere gitse, en az bir gece kalsa, şirket malından nafaka kadar ücret (yolluk, harcırah) alabilir. Şirket fâsid olsa, kâr da olmasa, ücret alamaz. İmam Muhammed ve diğer üç mezheb imamına göre ise ecr-i misl (emsal ücret) alır. (Mecelle, Ibn Abidin, Tuhfetü’l-Muhtac). Avans, ücret alabilir diyen modern kitaplar var ise de bunun fıkhî bir delili yoktur. Malın tamamı, malı koyan ortağındır. Para koymayan, çalışan ortak, ancak kârdan hisse alır. Hanbelî mezhebinde, böyle bir ücret alma şartı, şirket-i akdini ifsad etmez. Ama şu halde şirket için Hanbelî’nin aradığı şartlara riayet lazımdır ki telfik olmasın. Rabbulmal (para koyan ortak), malını almış ise, kalanı kârdır. Anlaşmaya göre bölüşürler. Şirket sona erer. Malının tamamını aldı dediği kâr ise, bu başka bir şeydir.
    7 Aralık 2016 Çarşamba
  • Sual: Bir talebe yurdunda, yurt idaresi, kantin kirası için kârdan %  20 alsa caiz olur mu?
    Cevab: Baştan anlaşmışlar ise, şirket akdi olur; caizdir. Sonradan böyle bir şey istenemez.
    28 Aralık 2016 Çarşamba
  • Sual: İnternette bir sistem üzerine para yatırılsa, bu parayla konteynır kiralansa, buradan elde edilen kazançla günlük yüzde 4-5 arası kâr, sisteme katılanlara verilse, bu sistem caiz midir?
    Cevab: Dinen uygundur. Aklen değildir. Zira karşı tarafın dolandırıcı olması veya vurgun yapması uzak bir ihtimal değildir. Ortağın kim olduğunu iyi bilmek lazımdır.
    19 Şubat 2017 Pazar
  • Sual: Üç aylık 4-5 dana alsam, bir akrabam baksa, bir sene sonra satsak, kârı eşit bölüşsek caiz olur mu?
    Cevab: Bu, müdârebe şirketidir. Sermaye veren ve işi yapan ne nisbette kâr alacağı evvelden belli olmalıdır. Danayı besleyen, yaptığı masrafı ayrıca alabilir. Yani 100 liraya alınan danaya, 10 lira yem ve bakım masrafı edilse, 150 liraya satılsa, kârın eşit bölüşüleceği kararlaştırılmışsa, danayı besleyen 30 lira alabilir.
    2 Temmuz 2017 Pazar
  • Sual: 2015 yılında bir şirketin hissesinden alarak ortak olan kimse, şirketin 2013 yılında olan borcuna da otomatik olarak ortak olmuş olur mu?
    Cevab: Evet. Hisse satışı, aktif ve pasifle satış demektir.
    1 Ağustos 2017 Salı
  • Sual: İki ortak olsa, ortak oldukları iki ev ve bir iş yeri olsa, evlerde kendileri otursalar, iş yerinde de beraber çalışsalar, bir gün sözlü olarak ortak oldukları 2 ev ve dükkânı paylaşıp ortaklığı bitirseler, biri 2 evi, diğeri de dükkânı alsa, ama evleri alan az zaman sonra anlaşmaya uymayarak dükkâna gelip eskisi gibi çalışmak istese, öbürü de saygıdan ses çıkarmasa, sigortası yatsa, dükkân sahibi de eskisi gibi evin birinde oturmaya devam etse, sonra dükkân batsa, mesuliyet kime râcidir?
    Cevab: Ortaklığı bozmaktan zımnen vazgeçtikleri anlaşılıyor. Şu halde her şey eskisi gibi, yani paylaşılmamış gibidir. Her ikisi de ortak olarak borçtan mesuldür. Sadece işçi olarak girseydi, o zaman iş değişirdi.
    1 Ağustos 2017 Salı
  • Sual: Sütbank sistemi diye bilinen inek kiralama yatırımı, caiz midir?
    Cevab: Anlattığınıza göre, siz uzaktan maddi karşılığı ile ineği kiraladınız. Şirket, sizin adınıza ineğe bakıyor ve bütün ihtiyaçlarını gideriyor. 1 yılda 10 ay süt parasını size gönderiyor. Buzağıları da aldığınız ineğin sigortası olmuş oluyor. Sütü için ineği kiralamak, caiz değildir. Bir kimse ineğini besleyip sütü ve hasılatı aralarında ortak olmak üzere bir şahsa verse, böyle bir şirket fâsid olur. Hasılat inek sahibinindir; besleyen şahsa ücret verilir. Hindiyye.
    5 Nisan 2018 Perşembe
  • Sual: Galerici bir arkadaşıma 25 bin lira versem, bununla otomobil alıp satsa, kârı yarı ayrıya bölüşsek caiz olur mu?
    Cevab: Müdârebe (emek-sermaye) şirketi olur. Caizdir.
  • Sual: Biri, “Al bu parayı, araba al. O araba ile taksicilik yap. Kârın yarısı benim derse” caiz mi?
    Cevab: Diğeri de kabul ederse, müdarebe şirketi olur. Araba parayı verenindir. Caizdir.
    30 Temmuz 2019 Salı
  • Sual: İnan şirketi kurulurken verilen sermaye dışında ortak olmak için ödenen dükkân parası (hava parası) akdi fâsid eder mi?
    Cevab: Etmez. Bu, sermaye ile yapılan işe girer.
    8 Ekim 2019 Salı
  • Sual: Hadis-i şerifte, “Cennet ehli ticaret yapsa, bezzazlık (manifaturacılık), cehennem ehli ticaret yapsa sarraflık yapardı” diyor. Bunun kaynağı nedir? Nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Bu hadîs, İhyâ’da geçiyor. Umumiyet bildirir. terzi, bezzaz, saat tamircisi gibi hayırlı işlere vesile olan işler hayırlıdır. Cenaze levazımatçılığı, toptan gıdacılık, inşaatçılık, kuyumculuk gibi mesleklerde insanın nefsine mağlup olma tehlikesi fazladır. Yoksa da namusu ile çalışırsa bütün işler muhteremdir. Çalışmazsa bütün işler mezmumdur.
    7 Şubat 2020 Cuma
  • Sual: Ortaklardan birisi diğer ortağının birşey demeyeceği zannıyla kendisi için de herhangi bir problem olmadığı için ortak maldan isteyen birisine kendi insiyatifiyle hediye vermesinde bir problem var mı yoksa illaki diğer ortağı bekleyip ondan da izin mi istemeli?
    Cevab: Veremez. İzin vereceğini biliyorsa caiz.
    2 Mart 2020 Pazartesi
  • Sual: İslâmî prensiplere göre, sermaye-emek ortaklıklarının ana prensipleri nedir?
    Cevab: Ortaklardan bir kısmı sermaye vermek, bir kısmı da iş yapmak üzere kurulur. Kâr önceden sözleşilen nispette paylaşılır. Sermaye iş yapanlarda emanettir, kusurları olmadan telef olursa ödemezler. Sermayenin altın gümüş veya para olması lazımdır
    1 Nisan 2020 Çarşamba
  • Sual: Kitlesel fonlamaya dair bir sualim var. Bir fon altyapısı ile kâra dayalı bir karzı hasen sistemi kurmayı planlıyoruz. Mesela inşaat firması inşaatı bitirmek için para bulamıyor. Biz de ona bir platform üzerinden para sağlayacak bir sistem kuruyoruz. Arzu eden kişiler bu inşaat firmasının belli olan dairelerini alıyorlar. Başlangıçta bu dairenin yapabileceği prim ise belli. İlerde inşaat bitince daire satılıyor, kişilere de payının karşılığı tutar ödeniyor. Bizim bir kâr haddi nizamnamesi tanzim ederek projelere para yatıracak hissedarlara dair bir sistem kurmamız uygun olur mu? Bu mudârebe (emek-sermaye ortaklığı) mıdır?
    Cevab: Bu bir istisna (sipariş) satışı sayılırsa, malın hisse-i şâyiasını satmak caizdir. Ama geri almak şartı, akdi ifsad eder. Bey bi’l-vefa akdi mevzubahis olabilir. Burada müşteri malı geri getirdiğinde aynı fiyata satın almak demektir. Ancak bu bedelin aynı bedel olması lazımdır. Altın değerine endeksli olabilir. Ancak önceden belli bir nispet söylenemez. Bu bir müdarebe ortaklığı sayılabilir; bu takdirde kâr nisbetinin evvelden belli olması caizdir.
    3 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Bir kimse ihalelere girerek para kazanan şirkete 10 bin dolar verse; onlar da her ay 3000 lira kâr payı verseler caiz mi?
    Cevab: Caizdir. Kâr payıdır. Ancak baştan belli bir miktar para kâr vereceklerini şart ederlerse fâsiddir. Nisbet olarak söylerlerse. Mesela kârın yüzde beşi veya kârdan 3 bin lira vereceğiz derlerse caizdir. Kâr olmazsa bir şey alamaz.
    24 Mayıs 2020 Pazar
  • Sual: Bir yatırım grubu oluşturacağım. Yatırımcılar bana para verecekler, ben de bu parayı çeşitli alım-satım işleri yaparak para kazanmaya çalışacağım ve kârı bölüşeceğiz. Yatırımcılar beni umumi vekil tayin edecekler, bütün tasarruf bende olacak. Yaptığım işlerde, işin durumuna göre çeşitli masraflar olacak. Bu masraflar düşüldükten sonra elde edilen net kâr yarı yarıya bölüşülecek. Kâr payı ve masrafların dağıtımı, kişinin gruptaki yüzde payı üzerinden yapılacak. Zarar durumunda kalan para iade edilecek.

    a-Böyle bir yatırım grubu kurmak caiz midir?

    b-Gruba katılmak için alt ve üst limit tutarı olacak ve bu limitler benim kabul ettiğim kişilere göre değişiklik gösterebilecek.

    c-Yatırım süresi 1-3 yıl arasıdır. Mücbir sebep olmaksızın (vefat, büyük hastalık vs.) 1 yıldan önce gruptan çıkmak istenirse, eğer sistemden kâr ettiyse bu kâr verilmeden ve sistemi aksattığı için ücret (ceza) olarak %10 kesinti ile 1 ay sonra parası iade edilecek. Zarar hâlinde ise kalan bakiyesinden ücret (ceza) olarak %10 kesilecek. Bu maddeyle ilgili değişiklik tasarrufu bana ait olacak. Ayrıca gerekli gördüğüm her durumda gruptan atılanlar olabilir. Bu durumda bu kişiler de bu hesap yöntemiyle gruptan çıkarılacaklar.

    d-Yapılan işler ve masraflarla ilgili detaylı bilgi verilmeyecek.

    Cevab: a-Müdarebe şirketi, yani emek-sermaye ortaklığıdır. Caizdir. 

    b-İnsan istediği kişiyle ortak olur. Sonradan olan ortaklar, öncekilerle ortak sayılmaz. Bunların rızası yoksa, sonrakilerle yapılanlar, ayrı bir ortaklık demektir. Şu kadar ki müdarib (yani emek ortağı), aynı anda başkasıyla müdarebe yapamaz.  

    c-Şirket akdi lazım, yani bağlayıcı değildir. Kişi istediği zaman feshedebilir. Bunun için ceza istenemez.

    d-Müdarebede emek sahibinin ne yaptığını sermaye sahibi bilmeyebilir. 

    1 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Haram kazancı çok olan birisi, kardeşini yanına alsa ve ortak iş yapsalar; bir miktar servet elde edilse, ikisi ayrıldıktan sonra ortaya para koymayan kardeş abisinin parasının çoğunun haram kazançla elde edildiğini öğrense, bu kardeşin ortak iken yapılan ticaretlerden elde ettiği kazanç haram mıdır?
    Cevab: Bilmediği ve helal ile haram karıştığı için kardeşe helal olur.
    28 Eylül 2020 Pazartesi
  • Sual: İki kişi yarı yarıya sermaye koyup kâr/zarar eşit müşterek demirci atölyesi kursa, aletler ortaklardan birine ait olsa caiz midir?
    Cevab: Rıza ile caizdir.
    3 Aralık 2020 Perşembe
  • Sual: İki ortaklı şirkette sonradan sermaye arttırmak caiz midir?
    Cevab: Caizdir
    3 Aralık 2020 Perşembe
  • Sual: Demircilik yaparak bahçe mobilyası imal eden iki ortaktan birisi malzemeyi diğer ortağa sormadan kendisi alsa caiz midir?
    Cevab: Caizdir. Ortak vekildir.
    3 Aralık 2020 Perşembe
  • Sual: Haram olan ticaret yapmayan bir şirketin hisse senedini alıp satmak caiz midir?
    Cevab: Sadece ticaret değil, şirketlerin hususi muamelelerinin de şer’î hükümlere uygun olması lazımdır. Çünki hisse senedi almak, bir cihetle ortak olmak demektir. Ortak, şirketin bütün muamelelerinden bilse de bilmese de şer’en mesuldür.
    8 Aralık 2020 Salı
  • Sual: Bir network firmasının mümessili, altına azalar kaydedip, bunlar satış yaptıkça bu mümessilin puanı yükselip belli kotaya gelince şirketten prim alması veya azalar satış yaptıkça, elde ettikleri kârın muayyen bir yüzdesini bu mümessile verse caiz olur mu?
    Cevab: Buna vücuh, yani itibar şirketi derler. Network'ü kuranın itibarı, çalışanların emeği ile teşekkül eder. Mümessilin puan ve buna bağlı prim kazanması caizdir. Ayrıca azaların kârından anlaşmaya göre belli bir yüzde alması caizdir. Bu, karşılıksız kazanç değildir. Başkasının sırtından para kazanmak değildir. Kaldı ki o Network’ü kuranın da şer’î ve kanuni mesuliyeti vardır.
    25 Aralık 2020 Cuma
  • Sual: Yap işlet devret modeli şeriata uygun mudur?
    Cevab: Firma aldığı işi kendi malıyla tamamlar. Sonra bunu muayyen zaman işletir. Zaman dolunca devreder. İşin bir bedeli olmalıdır. Bu bedel, hükümetin firmaya borcudur. Firmanın bu alacağını tesisi kiralayarak karşılaması caizdir. Alacağı bitince de sahibine devreder, yani kiracılığı biter. Ancak bir satış akdinde, malı imal edene kiralamak şartı koşulursa akit Hanefî’de fasit olur.
    4 Mayıs 2021 Salı
  • Sual: Bir kimse tarlasını birine verse, öbürü de bitki fidesi ekse, işçiliği de müsait olan yapsa, hasat zamanı kârı müşterek bölüşmek üzere anlaşmaları caiz olur mu?
    Cevab: Ağaç dikip yetiştirmek üzere şirket olmaz. Fideler toprak sahibinin olur. Çalışana ücret verilir. Ağaç değil de, ekin ekilecek olsa, müzaraa şirketi kurulur. Tarlayı kiralamak gibidir. Müzaraanın şartlarına riayet etmek icap eder. Müzaraa şirketi, harman yapılan şeyleri yetiştirmek için, tarla yani toprak birinden, işçilik diğerinden olmak ve mahsulü sözleşilen nispette paylaşmak üzere, 2 kişi arasındaki şirkettir. Ziraat şirketi, İmam-ı Ebu Yusuf ve Muhammed’e göre şu şartlarla yapılır:

    1 — Tarla ziraate elverişli olmalıdır.

    2 — Şirket kuranlar, Müslüman, âkıl ve bâlig olmalı.

    3 — Şirket müddeti belli olmalıdır.

    4 — Tohum kimden olacağı belli olmalıdır.

    5 — Tohumun cinsi belli olmalıdır.

    6 — Tohum vermeyenin mahsulden alacağı yüzde miktarı belli olmalıdır.

    7 — Ortaklardan birine, mahsulden belli bir miktar veya tarlanın muayyen yerinden ayrılmayacaktır.

    8 — Tarla sahibi, tarlayı şerikine teslim edecektir.

    9 — Mahsul, tohumluk olarak bir miktar ayrılmadan taksim olunacaktır. Mahsulün uşrunu, taksimden önce ayırmağı şart etmek caizdir.

    10 — Mahsulün tane kısmı taksim edilecek, saman taksim edilecek veya tohum sahibinin olacaktır.

    11 — Tarladan alınan mahsulü taşımak, biçmek, harman etmek, savurmak masrafları, taksimden önce ayrılır. İşçilik yapan şerike ait olmak da caizdir.

    12 — Mahsulü almadan önce yapılan masraflar, işçilik eden şerike ait olacaktır.

    13 — a) Tohum, toprak sahibine, öküz veya makina ise, çalışana. b) Tohum ve öküz veya makina, çalışana. c) Tohum ve öküz veya makina, tarla sahibine olmak caizdir.

    14 — a) Öküz veya makina, toprak sahibine, tohum ise çalışana. b) Tarla sahibi çalışıp, tohum ve öküz diğer şerike. c) İş ve öküz, tarla sahibine, yalnız tohum diğer şerike caiz değildir.

    Bu maddelere uymayan şartlar şirketi bozar ve mahsulün hepsi, tohum sahibinin olup, diğerine ücret verilir. Ücreti, şartnamedeki hissesini aşamaz. Bütün bunlara riayet zor ise, tarlayı kiraya verir; mahsul, ekene ait olur; tarla sahibi, mahsulün yarısını ücret olarak tayin edebilir; işçilik şart edilmez; kim müsaitse gönüllü yapar.

    29 Ağustos 2021 Pazar
  • Sual: Bir arkadaşım yeni açacağı mağazaya ortaklık teklif etti. Her ay muayyen bir kâr verecek. Ortaklıktan çıkmak istersem, bir ay zarfında verdiğim parayı geri alabileceğim. Bu ortaklık bedeli mukabilinde arkadaşımın dairesine ipotek koydurabilir miyim?
    Cevab: Ortak olmak câizdir. Elde edilecek kâr yüzde olarak kararlaştırılır; miktar olarak değil. Ortaklar istediği zaman ortaklığı bozabilirler. Bu takdirde koyduğu sermayeyi geri alır. Kâr ve zarara ortaktır. Mutlaka kâr taahhüt edilemez. Ortaklık karşılığı rehin yapmak caiz değildir. Çünkü koyduğunuz sermaye, alacak değildir.
    10 Ekim 2021 Pazar
  • Sual: Müteahhit arkadaşım müdarebe ortaklığı teklif etti. Yapacağı dairelerden bir tanesinin maliyetinin karşılığı olan parayı ona vereceğim. Daireler bitip daireyi satınca, bana daire ücretini verecek. Caiz midir?
    Cevab: Daire sizin olmaz. Böyle daire satılmaz. Ne nispette kar vereceği belli olmalıdır. Daireyi satınca parasını veririm demek fasid olur. Veya istisna yoluyla daireyi yatırır, sonra siz satarsınız.
    10 Ekim 2021 Pazar
  • Sual: Kitlesel paya dayalı fonlama diye bir sistem vardır. Yeni ve teknoloji tabanlı firmalara, büyümesi için fon toplanıyor. Arzu ettiğiniz kadar para ile anonim şirket statüsünde nama dayalı pay senedi alıyorsunuz. Borçlardan siz mesul değilsiniz. Yönetim kurulunda oy hakkınız yok. Caiz midir?
    Cevab: Anlaşıldığı kadarıyla bu şirkete borç senedi hükmündedir. Hisse senedi gibi değildir. Caizdir.
    24 Kasım 2021 Çarşamba
  • Sual: Fıkıh kitaplarında “topraktan yapılmış tuğla ve kiremidi pişirmek gibi mubah olan şeyleri yapmak için şirket kurmak sahih değildir” ibaresini nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Ot, su, ateş ve toprakta herkes ortaktır. Bu sebeple bunlarda şirket kurulamaz. Herkes aldığına malik olur. Ondan sonra bunu şirkete sermaye olarak getirebilir.
    28 Kasım 2021 Pazar
  • Sual: Bir araziye yarı yarıya ortak olanlar, ortasından bir çizgi çizip biri bir tarafından biri de diğer tarafından yalnız başına istifade edebilir mi?
    Cevab: Evet. Rıza ile taksim demektir. Mülke niyet etmişlerse, her bir kısım o ikisinin mülkü olur. Değilse, menfaati taksim olur; ayrı mülk olmaz.
    3 Aralık 2021 Cuma
  • Sual: Bir kimse bir müteahhit ile yaptığı dairelerin maliyetinin % 75’ine mukabil müdarebe ortaklığı kursa; işçilik veya malzeme maliyetlerinde artış olsa, bu ortak hissesinin nispetini devam ettirmek için ilave para verecek midir?
    Cevab: Bu müdarebe değil, inan şirketidir. Müdarebede sermaye birinden emek diğerinden olur. Burada ikisi de sermaye koymuştur. Maliyet artsa bile ortağın hissesi değişmez; çünki evlerde hissesi vardır
    5 Ocak 2022 Çarşamba
  • Sual: Bir teknoloji firması minimum 100$’lık bir sermaye ile sisteme aza olma mukabilinde, gün içerisinde ferde tanıdığı sipariş alma vazifesini yerine getirmesi hâlinde, yatırdığı anaparanın %3’ünü komisyon olarak vermektedir. Sisteme yeni aza dahil etmesiyle, hem alacağı komisyon miktarı artıyor, hem de her aza için evvelden tayin edilmiş meblağ kendisine ayrıca ödeniyor. Bu kazanç caiz midir?
    Cevab: Bu, şirket değil, borç verme mukabili, yani şartlı icaredir. Darülharbde caizdir.
    13 Mart 2022 Pazar
  • Sual: Gıda ticareti yapan biri, bazı arkadaşlarından para alıp çalıştırsa, bundan komisyon alması caiz mi?
    Cevab: Buna müdarebe şirketi denir. Şartlarına göre hareket etmelidir. Kâr nispeti tayin edilmelidir. Para veren, kâra ve zarara ortaktır. Böyle değilse, karz olur. Burada kâr ve zarar olmaz. Zamanı gelince parayı aynen geri öder.
    5 Nisan 2022 Salı
  • Sual: A ve B adlı iki şirket var. A şirketine 2 kişi ortak. B şirketi de bu iki kişiden birinin. Zaman zaman bu iki şirketin gelir ve giderleri birbirine karışıyor. Bu halde umumi bir helalleşme ile hallolur mu?
    Cevab: Başta rıza yoksa karıştırılmamalıdır. Aksi takdirde helâlleşmek icap eder.
    26 Nisan 2022 Salı
  • Sual: Ortak işyerlerinde kazanılan paralardan paramızı değerlendirmek adına ortağa sormadan bazen altın alıp kenara koymak caiz midir?
    Cevab: Altın alırken sorulmaz. Başka şey alırken sorulur. Başta vekalet vermişse, herşey alınabilir.
    26 Nisan 2022 Salı
  • Sual: Bir tüccara para versem, mal alsa, malları sattıkça her ay sonu 6 bin lira verse, kâr ve zarar ona ait olsa, bu muamele caiz midir?
    Cevab: Kâr garantisi olduğu için faizdir, muamele fasiddir. Her ay kârdan şu kadar yüze veririm deseydi caiz olurdu.
    24 Mayıs 2022 Salı
  • Sual: Arkadaşlarla ileride ev yapmak üzere kooperatif kurduk. Bir tarla alıyoruz. Kurucular olarak emek harcıyoruz. Kurucu 7 kişi hisse başına daha düşük bir meblağ ödese caiz olur mu?
    Cevab: Diğer ortakların bilgisi ve rızası olmadıkça caiz olmaz. Emeğinizin karşılığında maaş almayı şart etmeniz ve karşı tarafın da kabul etmesi lazımdır.
    4 Haziran 2022 Cumartesi
  • Sual: %15 hissedar şirketin tüm mesuliyetini alıyor ve işletmesini yapıyor, diğer %85 hissedar şirkete gelmiyor, çalışmıyor. Sene sonu kâr taksimi nasıl olmalıdır?
    Cevab: Baştaki anlaşmaya göredir, hisseye ve çalışmaya göre değil.
    22 Temmuz 2022 Cuma
  • Sual: Kilosu belli ortak domatesten salça yapılsa ortaklar farklı miktarda alabilir mi?
    Cevab: Rıza ile olursa caizdir.
    6 Eylül 2022 Salı
  • Sual: Çok ortaklı bir arsadan bir kişinin hissesini satın alma niyetindeyim. Bunu takas ile alırsak şuf’a hakkı doğar mı? Hisseyi almadan evvel diğer hissedarlara haber verip izin almak lazım mıdır?
    Cevab: İslamiyette 1-Gayrı menkulde ortak olanın, 2-İrtifak hakkı sahibinin 3-Bitişik komşunun sırasıyla şuf’a hakkı vardır. Yani bir gayrı menkul satılırsa, aynı bedelle onu kendisi alabilir. Diğer ortaklara sormaya lüzum yoktur. Ama satışı duyunca, isterlerse şuf’a hakkını kullanabilirler. Şufadar, şuf’a hakkını kullanacağını şahitler huzurunda ikrar eder. Bunu yapacak kadar zaman geçtikten sonra özürsüz 1 ay tehir etse hakk-ı şufası düşer. Çünkü bu tehiri, malı almak istemediğine delâlet eder. Satın alınacağını duyup, peki tamam demişse, yine satışı kabul etmiş demektir, hakkı düşer. Almadan sorsanız bile satın alınca hak yine döner.
    15 Eylül 2022 Perşembe
  • Sual: Bankada müşterek hesap açtırmak caiz midir?
    Cevab: Caizdir. Hesap, hisse nispetinde sahiplerinin müşterek mülkü olur. Fazla çekerse yerine koymak mecburiyetindedir.
    8 Ekim 2022 Cumartesi
  • Sual: Bir kimse tarlasına bakamadığı için, yeğenini ortakçı yapsa, müddet konuşulmasa, bu ortaklık nasıl bozulur?
    Cevab: Müzaraat ortaklığı/kiracılığı müddet konuşulmamışsa, bir hasad mevsimi içindir. Hasad bitince, iki taraf da tek taraflı olarak bozabilir. Bozmazlarsa bir hasad mevsimi uzar.
    1 Kasım 2022 Salı
  • Sual: Ortaklardan biri sermaye (altın para vs), diğeri de mamul koyarak inan şirketi kurabilirler mi?
    Cevab: Inan şirketi altın, gümüş, para ve her çeşit mal ile kurulabilir. Para sahipleri, paranın yarısını, mal sahipleri, malın yarısını diğer ortaklara hediye eder; sonra karıştırıp sermaye yapabilirler.
    19 Kasım 2022 Cumartesi
  • Sual: Birisi bir şirkete yatırım yapmak istese, para yatırsa, aylık satışın şu kadar yüzdesi vaadedilse, bu faiz midir?
    Cevab: Hayır. Sadece kâr garantisi olmadıktan sonra, yani yatırdığı paranın yüzde şu kadarı her ay ödenir denmedikçe faiz olmaz. Satış olursa yüzdesini alır. Olmazsa almaz. Satış kadar yüzde alır.
    20 Kasım 2022 Pazar
  • Sual: Yapı deneticisi, teftişten evvel kazı hakkında tavsiyelerde bulunsa, yapı sahibi de bunları yapsa, ama zarar doğsa kim çeker?
    Cevab: Tavsiyedir, yapı sahibine aittir. Ama müfettişin yaptığı yanlıştır. İlerideki sıfatı için tavsiyesini yapı sahibinin emir telakki etmiş olduğu anlaşılıyor.
    9 Aralık 2022 Cuma
Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
  • TR
  • EN
© 2019
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • - Aktüel
    • - Akademik
    • - English
    • - Arabic
    • - Diğer Diller
  • Programlar
    • - Televizyon
    • - Radyo
    • - Youtube
  • Yazışmalar
    • - Tüm Sualler
    • - Sual Başlıkları
    • - Sual Gönder