Sual
Nikâh yaparken, kadın bulunmaz, vekili veya velisi bulunursa, kızın, babasının ve dedesinin ismini söylemek kâfi midir? Şahitlerin bunları şahsen tanıması gerekir mi?
Cevap
Nikâhta iki erkek veya bir erkek iki kadın şahidin bulunması akdin sıhhati için şarttır. Evlenecek kadının meçhul olmaması şarttır. Nikâhlanan kadının şahitlerce başkalarından ayrılması lâzımdır. Tâ ki bilinmezlik ortadan kalksın. Eğer yüzü örtülü olarak orada bulunuyorsa, kendisine işaret kâfidir. Ama ihtiyatlı olan yüzünü açmaktır. Şahsını görmezler de başka bir odadan sesini işitirlerse, orada yalnız başına bulunduğu takdirde nikâh caizdir. Yanında başka bir kadın daha varsa caiz olmaz. Çünkü meçhuliyet, bilinmezlik ortadan kalkmamıştır. Kadın gaip olur da şahitler sözünü işitmezlerse, meselâ nikâh akdini kadının vekili yaparsa bakılır: Şahitler kadını bilirlerse, onu kastettiğini anladıkları ismini zikretmek kâfidir. Kadını bilmezlerse, mutlaka kendi ismiyle babasının ve dedesinin isimlerini zikretmek gerekir. Koca için de böyledir. Bir kavle göre gaipte olan şahıs şahitlerce bilinen bir kimse olsa bile, akdin mutlaka ona izafe edilmesi lâzımdır. Nitekim gaip kadın veya erkeği şahitler tanıyorsa, yalnız ismini söylemek kâfidir.
Bilmekten murad, nikâhı kıyılanın filan kızı filane olduğunu şahitlerin bilmesidir. Yoksa şahsını tanımaları değildir. İsim söylemek de şart değildir. Murad, ya isim yahut isim yerini tutacak ve kadını tayin edecek bir şeydir. Bir kimse birine kızını nikâh eder de adını söylemezse, o kimsenin iki kızı bulunduğu takdirde akit sahih değildir. Çünkü hangisi için yapıldığı belli değildir. Bir kızı varsa, akit muteberdir. Kızın ismini söylemese de olur. Ancak başka bir isim söyler, bu isimde bir kızı yoksa, nikâh olmaz. Bir kızı olan bir adam bir oğlu bulunan birine şahitler huzurunda “Kızımı senin oğluna nikâhladım” dese, öbürü de kabul etse, nikâh sahih olur. (İbni Abidin, Nikâhın musahhaf sözlerle akdi bâbı)
Bilmekten murad, nikâhı kıyılanın filan kızı filane olduğunu şahitlerin bilmesidir. Yoksa şahsını tanımaları değildir. İsim söylemek de şart değildir. Murad, ya isim yahut isim yerini tutacak ve kadını tayin edecek bir şeydir. Bir kimse birine kızını nikâh eder de adını söylemezse, o kimsenin iki kızı bulunduğu takdirde akit sahih değildir. Çünkü hangisi için yapıldığı belli değildir. Bir kızı varsa, akit muteberdir. Kızın ismini söylemese de olur. Ancak başka bir isim söyler, bu isimde bir kızı yoksa, nikâh olmaz. Bir kızı olan bir adam bir oğlu bulunan birine şahitler huzurunda “Kızımı senin oğluna nikâhladım” dese, öbürü de kabul etse, nikâh sahih olur. (İbni Abidin, Nikâhın musahhaf sözlerle akdi bâbı)