Gelişmiş Arama İçin Tıklayınız!

Asrı saadette kadınlar Hazret-i Peygamberle konuşuyor, Hazret-i Hadice ticaret yapıyor, Hazret-i Ayşe hadis anlatıyordu. Şu halde bugün kadınlarla erkeklerin ayrı olması nasıl izah edilebilir?
Şer’î hükümlerin inişi, emir ve yasakların gelişi tedricen olmuştur. Serbest olan bir şey, birkaç sene sonra yasaklanmıştır. Mesela Uhud harbine kadar şarap haram değildi. Hayber’e kadar muta nikahı haram değildi. Üvey annelerle evlenmek yasak değildi.

Hicab ayeti gelmeden, yani kadınların örtünmeleri emir olunmadan önce, kadınlar da Resulullaha gelip, bilmediklerini sorar, öğrenirlerdi. Resulullah birinin evine gitse, kadınlar da gelir, oturur, dinler, istifade ederlerdi. Hicab ayeti gelip, kadınların yabancı erkeklerle oturmaları, konuşmaları yasak edilince, yabancı kadınları kabul etmedi. Onların, bilmediklerini, mübarek zevcelerinden sorup öğrenmelerini emir eyledi. Hicretin üçüncü senesinde tesettür (başı örtme) emredildi. Beşinci senesinde ise erkeklerle kadınların ancak zaruret olunca perde arkasından konuşmalarına izin verildi.

Hazret-i Hadice, Mekke devrinde, yani şer’î hükümlerin gelişinden evvel vefat etti. Ticareti de şimdi bilindiği gibi değildi. Sermayesini kölesi Meysere vasıtasıyla ortağa verip, müdarebe şirketi olarak işletirdi. Yani erkeklerle karışması ve konuşması mevzubahis olmazdı. Hazret-i Ayşe, kendi mahremi olan erkeklere hadis anlatırdı. Mahremi olmayanlarla ancak zaruret halinde perde arkasından konuşurdu. Zira buna dair hadisler, ayrıca kadınların sokağa çıktıklarında yüzlerini peçe ile örtmesi fetvası bizzat ondan nakledilmiştir. Şimdi bazıları esas emirlerin henüz daha gelmediği evvelki zamanları anlatarak insanları yanıltıyorlar.


28 Eylül 2025 Pazar
Alakalı Başlıklar