Sual
Cevap
1-Lüzum-i icabî. Nafakası olmayanın ödünç istemesidir. Setri avret için çamaşır parası, zaruri ameliyat ve ilaç parası böyledir.
2-Lüzum-i aklî. Evi olmayan kimsenin, memleketin adetine göre, kira veya satın almak için ödünç istemesidir.
3-Lüzum-i istihsanî. Sosyal mevkii itibariyle lazım gelen ihtiyaçlarını temin için ödünç almaktır.
Bu üç lüzum için borç alınır ve böyle birine borç verilir. Başkalarına, zalimlere, fasıklara ödünç verilmez. İhtiyacı olana ödünç verilir. İhtiyacı olmayana, malını lüzumsuz yerlere, harama harcayana ödünç verilmez. Başkasına ödünç vererek, kendini sıkıntıya düşürmek doğru değildir. Parası olmayanın kurban kesmek için ödünç istemesi caiz değildir. Ödünç alan veya veresiye borçlanan kişinin mukabilinde teminat olarak malı bulunmalıdır. Eskiden tüccar, çiftçi borç alır veya veresiye borçlanırdı ama mukabilinde malı mülkü vardı. İcabında satıp borçlarını ödeyebilirdi. Şimdi hiçbir mal varlığı olmayanlar zaruretsiz borçlanmaktadır. Bunların borçlanması da bunlara borç vermek de caiz değildir. Bu kişiler aldıkları borçları ödeyemeyince alacaklıyı mağdur ederler. Bunlar da alacaklılarını mağdur ederler ve böylece işin zararı bütün cemiyete sirayet eder ki tövbe ile de helalleşmek ile de temizlenmez.