Sual
Cevap
Seyyid Abdülhakîm Efendi hazretleri de onun bir fıkıh âlimi olduğunu belirtmiştir. Son şeyhülislamlardan Mustafa Sabri Efendi, muhtelif fıkhî meseleleri onunla mütalaa ettiğini ve karşısında ter döktüğünü söyler.
Kızı Sabiha Sultan hatıralarında, “Babam kendi arzu ve hevesiyle, ilmin her noktasına imkân derecesinde çalışmış, hatta Fatih Medresesinde gizli olarak ilm-i kelam, fıkıh, tefsir-i Kur’ân ve hadîs-i nebeviyi bilhassa tahsil etmiştir” demektedir.
Nimet-i İslâm kitabını, gençliğinde Fatih Medreselerindeki derslere devam eden Sultan Vahideddin Han’ın hazırladığı rivayet olunur. Fakat bulunduğu siyasi statü sebebiyle kendi ismi ile değil, şehzadenin Arapça hocası olan Maarif Encümeni âzâsı Mehmed Zihnî Efendi’nin ismiyle basılmıştır. Bu rivayeti çok kişiler, mesela Seyyid Abdülhakîm Efendi’nin yeğeni defterdar Tevfik Bey rivayet ederdi. Malumat, Ömer Ziyaeddin dağıstanî vasıtasıyla gelmiş olabilir. Çünki Padişah babası gibi Nakşî-Halidî idi ve Gümüşhanevî tekkesi şeyhi Ömer Ziyaüddin Dağıstanî’nin müridi idi