Ebrarın iyilikleri, mukarrebler nezdinde masiyettir sözünün Kur’an-ı kerimde delili var mıdır?
Cüneyd Bağdadi veya Ebu Said Harraz’ın sözü olduğu söylenir. Herkesin dinin emirleri karşısındaki mevkii aynı değildir. Farzları yapmakta ve haramlardan kaçınmakta herkes müsavidir. Ama nafilelerde ve ihsanda değildir. Gücü yetenler için, yani Allah’a yakınlık hasıl edenlerin (âlimler, evliyalar) bu hususta daha ileri gitmeleri beklenir. Her hükmün bir ruhsat, bir azimet ciheti vardır. İmkânı olanın azimet cihetini tercih etmesi lazımdır. Mukarrebler her zaman azimeti tercih ederler. Nitekim Tevbe suresinin 72. Ayet-i kerimesinde mümin erkeklere ve kadınlara (ebrâr) altından ırmaklar akan cennet vaat edilmiş; daha sonra (mukarrebler için) rıdvanın, yani Allah'ın rızasının daha büyük olduğu beyan buyurulmuştur. Yusuf aleyhisselam kardeşlerinden davacı olma hakkına sahip iken onları affetmiştir. Zülkarneyn’e “Bizimle onlar (Yecüc ve Mecüc) arasında bir sed yapman için sana bir bedel ödesek kabul eder misin?” diye sordular da, "Rabbimin bana verdiği daha hayırlıdır” diye cevap verdi. Buna mukabil Yusuf Aleyhisselam mahbeste iken, kurtulacağına inandığı kişiye, “Efendinin yanında benden bahset” dedi. Fakat şeytan ona, efendisine Yusuf’tan bahsetmeyi unutturdu. Azimeti terk edip ruhsatla amel ettiğinden dolayı, yani Allahtan başkasından yardım umduğu için, Yusuf Aleyhisselam birkaç sene daha zindanda kaldı. Yine Yunus aleyhisselam kavminin eziyetlerine sabretmek icap ederken, onları hicr etmiştir ve bundan dolayı Cenabı Hak onu itab buyurmuştur


22 Ekim 2023 Pazar
Alakalı Başlıklar