Fıkıh kitaplarında diyor ki: “Satışın câiz olması için, mebî’in tayin edilmesi, yani kendisine veya bulunduğu yere işaret edilmesi lâzımdır. Mebîin kendisine veya bulunduğu yere işaret edilmezse, satış sözbirliği ile câiz olmaz. O yerde, aynı isimde başka bir malın mebî ile birlikte bulunmaması lâzımdır.” Kendisine işaret nasıl olur? Mesela, 10 tane ilmihal demek, kendisine işaret midir? İlmihal denilince biri Mızraklı İlmihali anlar, diğeri de Büyük İslâm İlmihali’ni anlarsa ne olur?
Mebî ortada ise mesele yoktur. Mebî bir sandıkta veya ambardadır. Şu sandıktaki ilmihali sana 10 liraya sattım dediği zaman akid kurulur. Sandıkta ilmihal yoksa akid fasit olur. Var ise sahih olur. Birbirinin aynısı iki tane ilmihal var ise, yine olmaz. İlmihal denince meclisin hususiyeti, alıcı ve satıcının maksatları, muteber örf nazara alınır. Umumî bir kitapçıdan vasfını söylemeden ilmihal alınsa, olmaz. Mutlaka yazarı veya tam ismi söylenir. Aksi halde satıcı herhangi bir ilmihal verir. Alıcı da parasını verip alırsa akid kurulur. Alıcı ben bunu kasdetmemiştim derse, zaten akid kurulmadığı için hüküm ifade etmez. Yani bunları almak zorunda değildir. Ama mesela bir kitabevinden bir ilmihal alınmışsa, orada yalnızca bir tane ilmihal satılıyorsa o ilmihal kasdedilmiş demektir. Raftaki şu kırmızı ilmihali aldım derse, taayyün etmiş olur. Yanındaki yeşili veya başka yerdeki kırmızıyı veremez.


21 Haziran 2010 Pazartesi
Alakalı Başlıklar