Nakşî tarikatine mensubum. Arada meşhur bir şeyhin toplu cehrî zikr kayıtlarını dinliyorum. Bunların çoğunda musiki vardır. Bu aşkla yapılan zikrleri dinlerken, ben de bazen iştirak ediyorum. Bunun mahzuru var mıdır?
Nakşîbendî tarikatinde hafi zikr, yani gizli, sessiz zikr esastır. Şah-ı Naşibendin yolu, cehrî zikre münafidir. Zira Kur’an-ı kerimde, zikri gizli yapmak emrediliyor. Nhakşibendilikte cehrî zikr yapılmaz; yapanlar, inkâr da edilmez. Çünki bunu caiz gören âlimler ve tarikatlar vardır. Ama Nakşibendi olduğunu söyleyen biri, cehrî zikr yaparsa, bu, tarikatinden ve büyüklerinden feyz almasına mani olur. Bugünki tarikatlerin, tasavvuf âdâbına ne kadar riayet ettiği söz götürür. Musiki ile zikr olmaz. Zira ibadet ile eğlence bir araya gelmez. Hele kadın-erkek karışık zikr meclisi, fısk meclisinden daha fenadır. Bid’at ve fısk olan yerden uzak durmalıdır. Aşk ile yapılması, zikrin doğru olduğunu göstermez. Şeytan, nice günahları aşk ile işletir. Bahsettiğiniz kişinin, hakiki bir şeyh olduğu pek söylenemez.


23 Mayıs 2017 Salı
Alakalı Başlıklar