Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • Aktüel
    • Akademik
    • English
    • Arabic
    • Diğer Diller
  • Programlar
    • Televizyon
    • Radyo
    • Youtube
  • Yazışmalar
    • Tüm Sualler
    • Sual Başlıkları
    • Sual Gönder
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • - Aktüel
    • - Akademik
    • - English
    • - Arabic
    • - Diğer Diller
  • Programlar
    • - Televizyon
    • - Radyo
    • - Youtube
  • Yazışmalar
    • - Tüm Sualler
    • - Sual Başlıkları
    • - Sual Gönder

Sual Başlıkları

“İstihâre-Rüya”

için arama neticeleri gösteriliyor
  • Sual: İstihârede görülen renkleri nasıl tabir etmek gerekir?
    Cevab: Yeşil, beyaz, berrak su hayra; siyah, kırmızı, bulanık su şerre tabir edilir. Esasında istihâre neticesinde hiç renk görülmeyebilir. Ama kalbinde o işe karşı arzu artmışsa, istihâre müsbet demektir. Azalmışsa, menfi tabir edilir.
    16 Kasım 2011 Çarşamba
  • Sual: Ben rüya tabiri ilmini öğrenmek istiyorum. Hangi kitaptan veya kimden öğrenmemi tavsiye edersiniz?
    Cevab: Rüya tabiri ilmi nasıl öğrenilir bilmiyorum. Bunun için öncelikle kuvvetli zekâ ve sağlam bir kalbe sahip olmak şarttır. Şir’atü’l-İslâm gibi ahlak kitaplarından rüya tabir usulünü öğrenmek lazımdır. Seyyid Süleyman’ın Kenzü’l-Menam adlı tabirnamesi makbul tutulmuştur. Piyasadaki rüya tabirlerinin hiç birisini tetkik etmedim. Aslıyla karşılaştırma imkânımız da yok. Bu bakımdan tavsiye edemem.
    30 Mart 2012 Cuma
  • Sual: Çobanlık yapan üç kız çocuğu, Portekiz'in Fatima kasabasında 1917 yılında Hazret-i Meryem'i gördüklerini ve kendisinden mesaj aldıklarını söylerler. Dinimizin bu olaya bakış açısı nedir?
    Cevab: Bu İslâmiyetle alâkalı bir mevzu değildir. Çocuklar masum sayıldığı için, gerçek olabileceği gibi; hayal olabilir, yalan olabilir, halüsinasyon olabilir.
    8 Nisan 2012 Pazar
  • Sual: İstihâre bir başkası yerine yapılabilir mi? Mesela anne, kızının yerine; baba, oğlunun yerine istihâreye yatabilir mi?
    Cevab: Hadis-i şeriften de anlaşıldığına göre istihâre şahsî bir sünnettir. Herkes ancak kendisi için istihâre yapabilir.
    16 Nisan 2012 Pazartesi
  • Sual: Evliyadan Ahmed bin Hanbel gibi bazısı, rüyasında Allahü teâlâyı gördüğünü bildirmektedir. Bu mümkün müdür?
    Cevab: Sıradan bir insanın dünyada Allahü teâlâyı baş gözüyle veya rüyada gördüm demesine itibar edilmez. Evliyânın rüyada Allahü tealayı görmesi, dünyâ ve âhiret görmeleri gibi değildir. Yani rü’yet değildir. Onlara şühûd hâsıl olmaktadır. Yani kalb gözü ile, misâlini görürler (Mektubat-ı İmam-ı Rabbânî).
    5 Ekim 2012 Cuma
  • Sual: Bir kimsenin, ölmüş bir kimseyi rüyada veya uyanıkken diri olarak görmesi, ayrıca cinleri veya melekleri görmesi hak mıdır?
    Cevab: Süyûtî’nin el-Mütekaddim ve İbni Hacer’in Fetâvâ kitaplarında diyor ki: Ölüleri iyi veya kötü hâlde görmek, Cenâb-ı Hakkın bazı kullarına ihsan ettiği bir keşiftir, kerâmettir. Dirilere müjde vermek, va’z (nasihat) olmak, yahud ölüler için hayırlı bir iş yapılmasına, borçlarının ödenmesine yaraması içindir. Ölüleri görmek daha çok rüyâda olmaktadır. Uyanık iken görenler de vardır. Evliyâ için, hâl sâhibleri için kerâmettir.
    Müminlerin ruhları İlliyyîn denilen makamda, kâfirlerin ruhları Siccîn denilen yerdedir. Her ruh, cesedine bilinmeyen bir hâlde bağlıdır. Bu bağlılıkları, dünyadaki bağlılıklar gibi değildir. Rüyâ gören kimsenin gördüğü şeylere olan bağlılığı gibidir. Fakat ölülerin cesedlerine ve başka şeylere bağlılıkları, rüyâ görenin bağlılığından çok kuvvetlidir.
    Ruhların kendi cesedlerine tesir ve tasarruf etmelerine ve kabirde bulunmalarına izin verilmiştir. Meyyit kabirden çıkarılıp başka kabre konursa, ruhun bedenle olan bağlılığı bozulmaz. Beden çürüyüp, toprak maddeleri, sıvıları ve hâsıl olan gazları dağılınca, bu bağlılık yine bozulmaz.
    Ölülerin, (mümin iseler) İlliyyîn’deki veya (kâfir iseler) Siccîndeki ruhları, arasıra yanî Allahü teâlâ dileyince mezarlarındaki cesedlerine geri verilirler. En çok Cum’a geceleri böyle olur. Birbirleri ile buluşurlar, konuşurlar. Cennetlik olanlar, nimetlere kavuşur. Azâb görecekler, azâb olunurlar. Ruhlar, İlliyyîn’de veya Siccîn’de iken, cesed olmaksızın da, nimetlenir veya azâb çekerler. Kabirde ise, ruh ve cesed birlikte nimetlenir yahud azâblanır.
    Ruhun İlliyyîn’de olduğu hâlde, bedene bağlanmasına ve tasarruf yapmasına izin verildiğini İbni Asâkir’in, Abdullah ibni Abbas’tan ve İbni Adînin hazret-i Alî ibni Ebî Tâlib’den haber verdiği şu hadîs-i şerîf de göstermektedir: Resûlullah aleyhisselâm, Ca’fer Tayyâr hazretleri şehid olduktan sonra buyurdu ki, “Bir gece Ca’fer yanıma geldi. Yanında melek vardı. İki kanatlı idi. Kanatlarının uçları kana boyanmış idi. Yemen’deki Bîşe denilen vâdinin ahâlisine yağmuru müjdelemeye gidiyorlardı.”
    İbnü’l-Kayyım el-Cevziyye Kitâbü’r-Rûh’da diyor ki: Ruhun hâli, kuvvetli ve zayıf ve büyük ve küçük olduğuna göre değişmektedir. Büyük ruhlar için olanlar, başka ruhlar için olmaz. Dünyada da ruhların, kuvvetli, zayıf, süratli olduklarına göre başka başka hâlleri olduğu bilinmektedir. Bedenin esâretinden, bağlılığından ve tasarrufundan kurtulan ruhların kuvvetleri, nüfûzları, himmetleri, süratleri, Allahü teâlâya ve madde âlemine taallukları, bedene bağlı olan ruhlar gibi elbette değildir. Ruhun kendisi yüksektir, temizdir, büyüktür, yüksek himmet sahibidir. Bedenden ayrıldıktan sonra, daha başka olur. Başka şeyler yapabilir. İnsanların öldükten sonra ruhları, rüyada görülüp öyle şeyler yapmışlardır ki, diri iken, bedene bağlı oldukları zaman bunları yaptıkları görülmemiştir. Bir kişi veya iki kişi veya birkaç kişinin, büyük bir orduyu mağlub etmesi çok görülmüştür. Bu söylenenler, Nâzi’ât sûresinin 5. âyetinin tefsîrinde, Beydâvî’nin “Evliyânın ruhu bedenden ayrılınca, melekler âlemine gider. Oradan Cennet bahçelerinde dolaşır. Bedenine de bağlılığı kalıp, tesir eder” sözüne uygundur.
    Şu halde kaynaklar, tasavvuf terbiyesinden geçmiş, kalb gözü açılmış bir kimsenin ölmüş veya diri kimseleri, cin, şeytan ve melekleri bedende görebileceğini söylemektedir. Ruh sağlığı yerinde olmayan kimselerden de benzer haller ortaya çıkabilir. İkisini iyi ayırmak gerekir.
    21 Haziran 2013 Cuma
  • Sual: İstihareye yatan, ilk gece hem yeşil, hem siyah, hem de kırmızı görürse nasıl tabir etmelidir?
    Cevab: Bir daha istihare yapar.
    8 Aralık 2013 Pazar
  • Sual: İstihâre mi, yoksa istişâre mi daha hayırlıdır?
    Cevab: İstişâre eden yanılmaz; istihâre eden pişman olmaz, meâlinde bir hadîs-i şerif vardır. Bir işe girişmeden evvel istihâreye yatmak ve istişâre etmek sünnettir. Ancak ehli var ise istişâre, istihâreden daha hayırlıdır. Zira rüyalardan mana çıkarmak herkesin harcı değildir.
    9 Mart 2014 Pazar
  • Sual: Gördüğümüz rüyaların tabirlerine internetten veya kitaplardan bakmamız doğru mu?
    Cevab: Rüyayı salih müslümana tabir ettirmek lazımdır. Veya kendisi hayra yormalıdır. Rüyalar neye yorulursa, umumiyetle böyle çıkar. Onun için hayra yormalıdır. Manası olmayan rüyaları da tabire çalışmamalıdır. Piyasadaki kitapların çoğu saçma sapan şeylerdir. Muteber eserlere bakılabilir. Seyyid Süleyman’ın Kenzü’l-Menam’ı gibi.
    10 Ocak 2015 Cumartesi
  • Sual: İstihâre, sadece istişare yapılacak kimse bulunamadığında mı yapılır? Yoksa mühim işler için her zaman istihareye yatmak sünnet midir?
    Cevab: Her zaman sünnettir. Ama istişâre, istihâreden daha kıymetlidir. Çünki insan rüyayı nasıl tabir edeceğini bilemeyebilir. Ama ehil bir kimseyle istişâre çok daha gerçekçidir.
    16 Ağustos 2015 Pazar
  • Sual: İstihare yapan kimse, 2. veya 3. günlerde müsbet işaret göremezse, 7 günü de tamamlaması gerekir mi?
    Cevab: Bırakmak da, devam etmek de münasiptir.
    19 Şubat 2017 Pazar
  • Sual: Rüya hakkında tavsiye edebileceğiniz bir kitap var mıdır?
    Cevab: Kenzü’l-Menâm münasiptir. Rüya, haktır. Ama tabiri mühimdir. Olur olmaz kimseye tabir ettirmemelidir. Nasıl tabir edilirse öyle çıkar. Bunun için hayırdır inşallah deyip geçmelidir.
    29 Mayıs 2017 Pazartesi
  • Sual: Bir insan rüyasında Allah'ı görebilir veya duyabilir mi?
    Cevab: Câizddir veya câiz değildir diyen âlimler olduğu gibi, görülebilir; ama vâki değildir diyen âlimler de vardır.
    2 Eylül 2017 Cumartesi
  • Sual: İnsan rüyada cenneti görebilir mi?
    Cevab: Evet.
    23 Kasım 2017 Perşembe
  • Sual: Cahiller, mürtedler, ehli bidat, sapık tarikatlar vs kişiler, peygamberimizi rüyada gördüklerini, hatta o sapık yola onun sevkettiğini, o yolu övdüğünü söylüyorlar. Bunu nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Rüyalarla amel edilmez. Peygamber de bozuk yolu övmez. Kaldı ki böyle kişilerin çoğu akıl hastasıdır. Peygamberimizi gördüğü nereden bellidir? Peygamberi iyi tanıyan, ancak bu rüyanın sadık olduğunu anlar. Böyleleri nereden bilebilir? Abdülkadir Geylanî hazretlerine hatiften, “artık namaz senden düştü” diye bir ses işitti de, şeytan olduğunu anladı. Peygamberden bile düşmeyen bir mükellefiyet, benden nasıl düşer dedi.
    15 Nisan 2018 Pazar
  • Sual: Cahiller, mürtedler, ehli bidat, sapık tarikatlar vs kişiler, peygamberimizi rüyada gördüklerini, hatta o sapık yola onun sevkettiğini, o yolu övdüğünü söylüyorlar. Bunu nasıl anlamalıdır?
    Cevab: Rüyalarla amel edilmez. Peygamber de bozuk yolu övmez. Kaldı ki böyle kişilerin çoğu akıl hastasıdır. Peygamberimizi gördüğü nereden bellidir? Peygamberi iyi tanıyan, ancak bu rüyanın sadık olduğunu anlar. Böyleleri nereden bilebilir? Abdülkadir Geylanî hazretlerine hatiften, “artık namaz senden düştü” diye bir ses işitti de, şeytan olduğunu anladı. Peygamberden bile düşmeyen bir mükellefiyet, benden nasıl düşer dedi.
  • Sual: Gördüğümüz rüyalar gelecekten haber verir mi?
    Cevab: Olabilir. Ama doğru tabir etmek lazımdır. 
    13 Şubat 2019 Çarşamba
  • Sual: Uykuda ruh bedenden ayrılır mı?
    Cevab: Evet. Ayet-i kerime bunu haber veriyor.
    13 Şubat 2019 Çarşamba
  • Sual: Ben çocukluğumdan beri sağ tarafıma sünnet üzere uyuyamıyorum. İlmihal kitaplarında istihare uykusunda sünnet üzere sağına yatıp uyumalı yazıyor. Ben nasıl istihare yapabilirim?
    Cevab: Sağa yatamamak özürdür. Sağa yatmak istiharenin şartı değildir.
    24 Mart 2019 Pazar
  • Sual: Ölen anne babamız iyi hal üzere mi değil mi diye istihareye yatmak uygun mudur? 
    Cevab: Hayır. Gerekirse size gösterilir. 
    4 Ocak 2020 Cumartesi
  • Sual: Bir kimsenin, arkadaşının yerine istihare yapması uygun mudur?
    Cevab: Herkes kendisi istihare yapar. Başkası için yapamaz.
    23 Haziran 2020 Salı
  • Sual: Uyku esnasında ruh bedenden ayrılıyorsa, uyuyanı sağa, sola döndüren nedir?
    Cevab: Beden canlıdır; ruh bedenle irtibatlıdır.
    29 Eylül 2020 Salı
  • Sual: Evlilik için kişinin istişareleri, mantığı ve duyguları müspet iken, istihare neticesi menfi ise istihareye uymak şart mıdır?
    Cevab: İstihare, kati bilgi bildirmez. Sünnet olduğu için yapılır. Hele bu zamandaki insanlar bunu nasıl tabir edecekler? Evlilik ve her şey için münasip kişilerle istişare edip, şeriata ve akla uygun hareket edilirse, tamamdır.
    24 Ekim 2020 Cumartesi
  • Sual: Çanakkale Harbi’ne iştirak etmiş bir zabit yıllardır rüyama giriyor; benim kabrimi bul beni sahipsiz sanmasınlar, diyor. Defalarca Çanakkale’ye gittim, bir şey bulamadım. Kime sorduysam yardımcı olamadı. Ne tavsiye edersiniz?
    Cevab: Bahsettiğiniz isimde bir zabit, Çanakkale’ye iştirak eden zabitlerin ismi arasında bulunmuyor. Ankara’daki Milli Savunma Bakanlığı arşiv daire başkanlığına aile mensubu veya resmi araştırmacı sıfatıyla müracaat edilebilir. Fakat rüyalara fazla itibar edilmez. Bir cin sizi kandırıyor olabilir. Nice şehitler vardır ki, mezarı belli değildir. Benim yüzbaşı dedem, cihan harbinde şehit olmuştur; mezarı belli değildir. Bir kere bile beni bulun demedi. Her akşam ruhuna okuyoruz. Mezarı olsa ne olur olmasa ne olur. Şehit ise, cennettedir; kabirle işi olmaz. Değilse mezarın ne faydası var? Bence bu işlerle uğraşmayı boş verin, bulamazsınız.
    21 Kasım 2020 Cumartesi
Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
  • TR
  • EN
© 2019
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • - Aktüel
    • - Akademik
    • - English
    • - Arabic
    • - Diğer Diller
  • Programlar
    • - Televizyon
    • - Radyo
    • - Youtube
  • Yazışmalar
    • - Tüm Sualler
    • - Sual Başlıkları
    • - Sual Gönder