Sual
Hukuk-ı ammenin hukukullah olarak adlandırılmasının hikmeti nedir? Şahıs hukuku da hukukullah değil midir? Ammeye veya şahsa karşı işlenen suçlar da özünde bir veya birden fazla kula karşı işlenmiş kul hakkı değil midir?
Cevap
İslamiyette hak, hakkullah (Allah hakkı) ve hakkulabd (kul hakkı) olmak üzere iki kısımdır. Hakkın çokluk hâli hukuk geldiğine göre, hukukullah ve hukukulıbad da kullanılır. Hukukullah, Allah’ın hakları demek olup, aslında cemiyetin hakkını ifade eder. Hukukulıbâd ise, kul hakları demek olup, şahsî hakları gösterir. Bir suç ya hukukullahı, ya hukukulıbâdı, yahud da her ikisini ihlâl eder. Hukukulıbâd bahis mevzuu olan suçlarda, dava hakkı şahıslara aittir. Şahsın hakkı yerine getirilmedikçe, mesuliyetten kurtulunamaz. Zina, yol kesme, hırsızlık gibi suçlar, hakkullahı ihlâl eden suçlardır. Bunlarda şahısların talep etmesi şart olmayıp, resen takip edilir. Hırsızlık, yol kesme gibi suçlarda hakkulıbâd varsa da, hakkullah ağır basar. Adam öldürme, müessir fiil, kazf gibi suçlar, hakkulıbâdı ihlâl eden suçlardır. Hakkulıbâd olan her suçta, aslında bir de hakkullah vardır. Zira ilahi emri çiğnemiştir, ama şahıs hakkı galiptir. Bunun manası, şahısların talebi olmasa da hükûmet bunlara ceza verebilir. Şahıs haklarını ihlâl eden fiillerde, hakkı haleldar olan kimse razı edilmedikçe (helalleşilmedikçe) fiilin hukuka aykırılığı ortadan kalkmaz, failin tövbesi (pişmanlığı, nedameti) kabul olunmaz. Hakkullahta, herhangi bir sebeple ceza verilemese bile, fâilin nedameti (tövbesi) ile fiil suç olmaktan çıkar. İş mahkemeye intikal etmişse, hükûmet, suçu cezalandırmak yolunu seçmişse, ceza çekilmedikçe, nedamet (tövbe) kabul olmaz.
Alakalı Başlıklar