Siyasi pozisyonundan dolayı hadiselere sebebiyet vereceğinden korkulduğu için, vefat ettiğinde Atatürk için dini bir cenaze merasimi yapılması düşünülmemişti. Ancak sarayda birkaç gün kalan kız kardeşi Makbule Atadan, ağabeyinin cenazesi Ankara’ya nakledilmeden evvel normalde olduğu gibi camide dini cenaze merasiminin yapılması hususunda ısrar etti. Daha sonra, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi tarafından cami dışında da cenaze merasiminin yapılabileceğine ikna edildi. Cenaze namazı, 19 Kasım sabahı 8.10’da İslam Tetkikleri Enstitüsü Müdürü Ord. Prof. Mehmed Şerefeddin Yaltkaya tarafından Arapça değil, Türkçe olarak Dolmabahçe Sarayı muayede salonunda kılındı. Halbuki o tarihte Türkçe namaz mecburiyeti yoktu. Dinî merasim sırasında fotoğraf alınmasına izin verilmedi. Cenaze namazına kendisine yakın kişiler, bazı generaller, saray hademesi ve on beş yıl Atatürk’ün yanında vazife yapan Hafız Binbaşı Yaşar Okur katıldı. (Tunç Boran, Atatürk’ün Cenaze Töreni: Yas ve Metanet)