Sual
Darülharbde Müslümanların sayıca az olduğu yerde kesilmiş hayvanın haram olması icap etmez mi?
Cevap
Merâkıyyü’l-Felâh ve bunun Tahtâvî şerhinde, Artıklar faslından sonra diyor ki, “Bir âdil kimse, bu eti Mecusi kesti dese, başka bir âdil Müslüman da, Müslüman kesti dese, yemesi helal olmaz. Yani haramlığı devam eder. Çünki kesilmiş görülen hayvanın haram olması asıldır. İslâmiyete uygun kesilmiş olduğu tahakkuk edince helal olur. İki haber ters düşünce, helâl olması tahakkuk etmeyip, anlaşılmayıp, haramlığı devam eder. Şek, şüphe etmek, iki haberin birbirlerine ters düşmesi gibidir. Aslı haram olan şeyde şek olunursa, meselâ, Müslümanların ve Mecusilerin yani kitapsız kâfirlerin karışık bulundukları bir şehirde kesilmiş görülen hayvan, Müslümanın kestiği bilinmedikçe helal olmaz. Zira hayvanın haram yoldan ölmesi asıldır. İslâmiyete uygun kesilmiş olduğu ise şüphelidir. Şehirde Müslümanlar çok ise, helâl kabul edilir” diyor. Kitapta etin helalliğindeki ihtilaf bildiriliyor. Biri, bunu Müslüman kesti, diğeri Mecusi kesti diyor. Şimdiki etlerde ise böyle ihtilaf yoktur. Türkiye’de de dünyanın başka memleketlerinde de Müslümanların veya ehl-i kitabın sayısı fazladır. Onun için etlerde bir ihtilaf mevzu bahis değildir. Ama belli bir et için, Müslüman veya Mecusi’nin kestiği hakkında bir bilgi ihtilafı olursa, bu kaideye uyularak yenmez. Bu da bu zamanda pek mümkün değildir.
Alakalı Başlıklar