Sual
Cevap
1-Caydırıcı olmalı, yani öyle ağırlıkta olmalıdır ki, insan bu suçu işlemeye teşebbüs etmesin.
2-Telafi edici olmalı, suçtan zarar görenleri tatmin etmelidir.
3-Suçluyu ıslah etmeli, tekrar suç işlemesini önlemelidir.
Hapis, bir kimseyi tevkif etmek, durdurmak, insanlarla ihtilâttan ve istifadeden men etmek demektir. Eskiden bedenî ceza esas iken, hümanizmanın tesiriyle bunun insanlık haysiyetine aykırı olduğu düşünüldü ve yerine hapis cezası getirildi.
Şer’î hukukta hapis, aslî bir ceza değildir. Suçluyu bir işi yapmaya, bir malı teslime, borcunu ödemeye, suç ortağını söylemeye, suç âletini göstermeye sevketmek için tatbik olunan geçici bir tedbirdir. Halkın arasına karışması mahzurlu olan kimseler, büyücü, sahte tabip, halka bâtıl hileler öğreten müfti-i mâcin de hapsedilirdi.
Hazret-i Peygamber zamanında hapishane olmamakla beraber, bazı suçluların, ayrıca malı olup da borcunu ödemeyenlerin mescid veya bir odada ceza veya tedbir olarak hapsedildiği bilinmektedir. Kur’an-ı kerîmde, fuhuş yapan kadınların evlerinde hapsedilmeleri emrolunmuş (Nisâ: 15); Hazret-i Peygamber de muhsan olmayanların zinasında yüz celde ve sürgün tatbik edileceğini buyurmuştur. Hazret-i Ebû Bekr zamanından itibaren muayyen hapishaneler (mahbes) ittihaz olunmuştur.
Hapis, suçlunun tazyikine elverişli bir mekânda olur. Mahpusa, yatması için basit bir yaygı; ölmeyecek kadar da su ve katık verilir. Bu ve ısınma gibi masraflarını kendisi karşılar. Günlük ibadetlerini yapmasına yardımcı olunur. Mahpus, kimseyle görüştürülmez; ancak hanımının muayyen müddet zarfında kocasının yanında kalması câizdir. Çünki hapis, kadının evlilikten doğan hakkını düşürmez.
İslâm tarihinde, uzun müddetli hapis cezaları yerine, bedenî cezalar tercih edilmiştir. Çünki hapis, suç ve cezanın şahsîliği prensibine aykırıdır. Para cezası fakiri sarstığı halde zengine dokunmazken, hapis cezası bir berduş için sıcak bir dam iken, bir ilim adamı veya tüccar için yıkımdır.
Hapsedilen insan Allah’a, kendine, ailesine ve çevresine karşı mükellefiyetlerini yerine getiremez.
Suçlunun hapsi, daha ziyade suçlunun masum yakınlarını zarara uğratmaktadır. Mahkûm, mahbeste, ruh sağlığını kaybetmekte veya yeni birtakım suçlara elverişli hâle gelmektedir.
Memlekette evvela adalet nosyonunu hâkim kılmalı, resmî ideolojiden acilen vazgeçip, aklı ve ilmi esas alan münakaşalar neticesinde bir sistem kurmalıdır.