Sual
Said Nursi, “Hazret-i Hasan ve Hüseyin’in Emevîlere karşı mücadeleleri ise, din ile milliyet muharebesi idi” diyor. (Mektubat, 15. Mektup) Ben ise akademik araştırmalarımda Hazret-i Hasan ile Muaviye arasında mücadele değil, iyi münasebetlere şahit oldum. Kaçırdığım bir şey mi var?
Cevap
Hazret-i Hasan, Muaviye’nin halifeliğinin 10 senesinde yaşadı ve vefat etti. Kûfe’de babasının taraftarlarında halife ilan edilmiş olmasına rağmen, bunu Hazret-i Muaviye’ye devretmiş ve evine çekilmiştir. Halife ile münasebetleri gayet iyi olmuştur. Aralarında en ufak bir çekişme bile olmamıştır. Halife kendisine her zaman hürmet ve ihsanda bulunmuştur. Hazret-i Hasan her cihetle mükemmel ve muazzam bir şahsiyettir. Siyaseti çok iyi bilir ve hadiselerin arkasını iyi sezerdi. Babasına bile darbecilerin tayiniyle halife olmamasını tavsiye etmişti. Siyasette gözü olmamıştır. Bu sebeple Şiiler kendisini tasvip etmez, işbirlikçi olarak görürler. Hazret-i Hüseyin’in Yezid ile mücadelesi ne din ne milliyet içindir, tamamen siyasidir. Oğlu Zeynelabidin Ali ise babasının değil, amcasının yolunu takip etmiş, bu sebeple Emeviler ve herkes tarafından hep hürmet görmüş, kılına bile en ufak zarar gelmemiştir.
Alakalı Başlıklar