Sual
Cevap
Ayet-i kerimelerde buyuruldu ki (mealen): “Cennette müminler ebedi kalacaklardır. Onlar için ne dilerlerse vardır” (Furkan: 16), “Orada kendileri için ne isterlerse vardır, katımızda daha fazlası da vardır” (Kaf: 35) ve “Sizin için orada, nefislerinizin arzu ettiği şeyler vardır” (Zuhruf: 71). “İstediklerinden de fazlası” ibaresini, Allah’ı görmek diye tefsir etmişlerdir (Kurtubi) Râzî, birinci ayet-i kerimenin tefsirinde der ki: “Cennette düşük derecedekiler, yüksek dereceleri isteyebilir. Allah bunu onlara verecek olsa, nâkıs ile kâmil arasında fark kalmayacaktır. Vermeyecek olsa, “Orada, ne dilerlerse onlarındır” beyanına uymayacaktır. Bir baba, cehennemde gördüğü kâfir evladının kurtulmasını isteyebilecektir. Kurtulsa, kâfirin azabının ebedî oluşu zedelenecektir. Kurtulmasa, “Orada ne dilerlerse onlarındır” beyanını zedeler. Deriz ki, Allah bu fikri cennetliklerin kalblerinden siler. Hatta onlardan her biri, içinde bulunduğu cennet lezzetlerinden ötürü, başkasının haline dönüp bakmaya zaman bile bulamayacaktır. Yani cennettekiler, Allah’ın beğenmediği veya istemediği veya emrine muhalif bir şeyi kalben istemeyecektir, aklına dahi gelmeyecektir.