Bu meşhur bir rivayettir. Ama kimin ve niçin yaptığı belli değildir. Hazret-i Hasen çok güzeldi. Kızlar kendisine âşık olurdu. O da çok evlenir ve boşar idi. Zevcesi Ca’de binti Eş’as bin Kays kendisini boşayacağından korkarak zevcini zehirlediği rivayet edilir. Bunun arkasında Yezid’in, hele Muaviye’nin olduğu iddiası Şia uydurmasıdır. Elmas tozu midesini parçalanmış, kan kusarak şehiden vefat etmiştir. Mamafih Hasen’in zehirlenme rivayetleri garip bir şekilde midesinin değil, ciğerinin parçalandığı üzerinedir. Zehir içen bir insanın ciğerinin değil, midesinin zarar görmesi lazımdır. On iki imamın ekserisinin de zehirlendiği rivayeti vardır. Bir kişinin yemeğine ve içeceğine katılan zehrin onu en fazla hasta edebileceği, yani zehirle birinin kolay kolay öldürülemeyeceği de söylenir.

Bunun bir Şii uydurması olduğunu İbn Haldun söylüyor. (Divanu’l-Mübtede’ ve’l-Haber, II/649.) Hasen’in vefat ettiği 45 yaş, o zaman normal bir ömürdür. Üstelik bunu Yezid’in yaptırdığını, kadına evlilik va’dettiğini, sonra böyle bir kocaya bunu yapan kadını ben ne yapayım dediği şeklinde bir efsane düzülmüştür. Halbuki Ca’de’nin babası, Hazret-i Ali’nin en yakınlarındandı. Hazret-i Hasan, militan Şiilere istediği kozu vermedi. Fitneye karışmadı. Muaviye ile anlaştı. Bunlar da ölümünü kendi fikriyatlarına alet ettiler. Zevcesini töhmet altına ittiler. Resulullah’ın “Bu benim oğlun seyyiddir (efendidir)” diye medih buyurduğu bir zatı, zevcesi tarafından kıskançlık sebebiyle öldürülen bir çapkın mevkiine düşürmek istediler.

Zehirleme failini tespit imkanı zor olduğundan, dünyanın en eski öldürme vasıtasıdır. Avrupa’da da, İtalya'da da, eski Yunan ve Roma’da da yaygındı. Politik şahsiyetler ortadan kaldırılması bazılarınca lüzumlu görülen kişiler olduğu için zehirlenme riski ile karşı karşıyadır. Onun için herkesin yemeğini yemez. Osmanlı padişahlarının ciddi bir kısmı, 50-60 sene seviyesinde veya daha az yaşamış. Onların da zehirlenmiş olabileceğini düşünenler vardır. Buna dair dedikodular vardır. Sultan II. Mahmud’un zehirletildiği kuvvetli bir iddiadır. Seneler evvel Medine’de yarı meczub salih biri bana, “Rüyamda ehlullahtan biri, Osmanlı padişahlarının çoğu zehirlenmiştir deyip isimlerini saydı” demişti.