Monarşi ile modern ekonominin bir arada yürümeyeceği tezine ne dersiniz?
Tarihte, biteviye siyasi, askeri ve kısmen sosyal hadiseler ön plandadır. Fakat siyasi, askeri ve sosyal hadiseleri şekillendiren asıl, birinci, hatta tek sebep ekonomik sebeplerdir. İlk devirlerden sanayi inkılâbına kadar kopmadan, sekmeden gelen sosyal bir hayat vardır. Sosyal cinsiyet rolleri (erkeğin evin dış işlerini görmesi, kadının ev işlerini yapması gibi) ta o devirlerde şekillenmiştir. Fransız ihtilali ile dişini gösteren, sanayi inkılabı ile dünyaya ağını atan global sermayenin istediği rejim monarşi değildir, cumhuriyettir. Çünki monarşi ile cumhuriyet arasındaki asli fark şudur: Monarşide halk idareci olmadığını bilir; cumhuriyette bilmez. Tek başlı monarşi yerine, çok başlı cumhuriyet ile sisteme içeriden müdahale kolaydır. J. Attali der ki: “Bir memleketi asiller idare ediyorsa monarşi, tüccarlar idare ediyorsa cumhuriyet sistemi vardır.” Hatta Venedik, Ceneviz gibi tüccar aristokratlar da monarşiden hoşlanmaz. Bir de işin ilahi nizama başkaldırma buudu var. Venedik ziyaretinden sonra sıkı bir cumhuriyetçi olan ve ihtilal ardından kurulan İngiltere Cumhuriyeti’nde (Commonwealth) vazife yapan John Milton, Kayıp Cennet kitabında monarşiye karşı cumhuriyetçi gördüğü şeytanı över. Milton’a göre, yıkılan her monarşi ve kurulan her cumhuriyet, Şeytan’ın Tanrı’dan ve Ademoğlundan aldığı bir intikamdır. Monarşileri cumhuriyetlere çevirdiği için, eskiden mason localarına, "cumhuriyet kilisesi" derlerdi. Osmanlı sultanları da İngiliz aristokrasisinin yaptığı gibi sermayeye biat etseydi, bugün meşruti monarşi olarak devam ediyor olabilirdi.


25 Temmuz 2023 Salı
Alakalı Başlıklar