Sual
Geçen sene kurban bayramında İstanbul'daki kardeşim bayram kurbanını almak ve kesmek üzere beni kendisine umumi vekil tayin etti ve kurban bedelini de peşinen verdi. Fakat ben ehemmiyetsiz bazı sebeplerden kardeşimin kurbanını alıp da kesemedim. Utandığımdan kardeşime de vaziyeti bildiremedim. Şimdi ne yapmam gerekiyor?
Cevap
Bayramda vâcib olduğu halde kurban kesilmemişse, orta halli bir koyun kıymeti fakirlere sadaka olarak verilir. Müvekkilin kurbanı kesilmemişse, bu zimmetine borç olarak kalır. Vekilin hatası sebebiyle günaha girmez. Günah, vekâletin icabına riayet etmediği için vekile aittir. İstiğfar lâzımdır.
Vekil, kurban bayramı için vekil edilmiştir. Bayram bitip de kurban kesme imkânı ortadan kalkınca, vekâlet infisah eder, bozulur. Vekil, kurban parasını müvekkiline hemen geri vermek mecburiyetindedir. Bu para elinde emânet hükmündedir. Kullanamaz, başkasına veremez. Elinde sebepsiz tuttuğu için gasb günahına girer.
Vekile vaziyeti söylemezse, vekil herhangi bir mesuliyet altında girmez. Ancak vekil bunu gizli tuttuğu her an gasb günahı artar.
Vekil, müvekkile söylemeden kurban bedelini fakirlere tasadduk ederse, vekil borçtan kurtulabilir. Nitekim bir kimse, bir başkasını borcunu onun haberi olmadan ödeyebilir. Ancak bunu vekile bildirmesi gerekir. Vekil, kabul ederse mesele yoktur. Etmezse, müvekkile tazmin etmesi icab eder.
Tasadduk, borç ödeme yanında aynı zamanda da bir ibadet olduğundan, buna da niyet icab ettiğinden, kesilmemiş kurban bedelinin vekilin haberi olmadan sadaka verilmesi câiz değildir. Nitekim zekât, fıtra, diyet gibi dinî borçlar için vekil tayini câizdir. Ama mükellefin haberi ve niyeti olmadan bir kimsenin bunları ödemesi câiz değildir. Ancak bu verdiği henüz fakirin elinde iken, harcamamışsa, mükellef niyet ederse, câiz olur. Burada da kurban bedeli fakirin elinde iken müvekkile haber verilse, o da kabul etse, câiz olur.
Vekil, kurban bayramı için vekil edilmiştir. Bayram bitip de kurban kesme imkânı ortadan kalkınca, vekâlet infisah eder, bozulur. Vekil, kurban parasını müvekkiline hemen geri vermek mecburiyetindedir. Bu para elinde emânet hükmündedir. Kullanamaz, başkasına veremez. Elinde sebepsiz tuttuğu için gasb günahına girer.
Vekile vaziyeti söylemezse, vekil herhangi bir mesuliyet altında girmez. Ancak vekil bunu gizli tuttuğu her an gasb günahı artar.
Vekil, müvekkile söylemeden kurban bedelini fakirlere tasadduk ederse, vekil borçtan kurtulabilir. Nitekim bir kimse, bir başkasını borcunu onun haberi olmadan ödeyebilir. Ancak bunu vekile bildirmesi gerekir. Vekil, kabul ederse mesele yoktur. Etmezse, müvekkile tazmin etmesi icab eder.
Tasadduk, borç ödeme yanında aynı zamanda da bir ibadet olduğundan, buna da niyet icab ettiğinden, kesilmemiş kurban bedelinin vekilin haberi olmadan sadaka verilmesi câiz değildir. Nitekim zekât, fıtra, diyet gibi dinî borçlar için vekil tayini câizdir. Ama mükellefin haberi ve niyeti olmadan bir kimsenin bunları ödemesi câiz değildir. Ancak bu verdiği henüz fakirin elinde iken, harcamamışsa, mükellef niyet ederse, câiz olur. Burada da kurban bedeli fakirin elinde iken müvekkile haber verilse, o da kabul etse, câiz olur.