Sual
Cevap
Deniz mahsullerinden balığa benzeyenleri yemek câizdir. Midye, karides, istakoz, ahtapot, kalamar gibi balığa benzemeyenleri yemek helal değildir. Timsah ve kurbağa hariç hepsi Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî’de helaldir. Hem suda, hem karada yaşayan yengeç, kunduz, kurbağa [fok, su samuru] gibileri Hanefî ve Şâfiî’de helal değildir. Mâlikî ve Hanbelî’de helaldir; bunlardan kaplumbağa gibileri kesilerek yenir; yengeç gibi akar kanı olmayanlar balık gibi tutulup yenir. Timsah dört mezhepte de helal değildir.
Karada, suda yaşayan haşaratı yemek helal değildir. Meselâ, kertenkele, kaplumbağa, yılan, kurbağa, arı, pire, bit, sinek, akrep, midye, yengeç, fare, köstebek, kirpi, sincap yemek helal değildir. Bütün kara haşereleri Mâlikî’de kerahetle câizdir. Çekirge ittifakla helaldir. Ancak Mâlikî’de kendiliğinden değil, dışarıdan bir müdahale ile ölmüş olması gerekir.
Sığır (inek, öküz, manda), davar (koyun, keçi), deve, kümes hayvanları (tavuk, ördek, kaz), yabanî eşek (zebra), tavşan, zürafa, geyik, yaban sığırı, yaban keçisi helaldir. At eti İmam Ebu Hanife’ye göre tenzihen mekruhtur. Diğerlerine göre helaldir. Ehlî eşek ve katır yenmez. İki ayrı cins hayvanın yavrusu anasına tâbidir. Mâlikî ve Şâfiî’de biri ehli, diğeri vahşi iki hayvanın yavrusu yenir.
Kendiliğinden ölen hayvan helal değildir. Ölmek üzere olup usulünce kesilen hayvan helaldir. Ava atış yapıp bu darbe ile ölen hayvan helaldir. Balık ve çekirge kendiliğinden ölse bile helaldir.
Hayvan ensesinden kesilip nefes borusunu keserken canlı ise Hanefî ve Şâfiî mezhebinde helal olur. Mâlikî mezhebinde ensesinden kesilen hayvan hiç helal olmaz.
Kesmeyip de, bir yerine bıçak saplayarak, ensesine ve alnına vurarak veya boğarak veya ilaçlayarak, elektrikleyerek öldürülen kara hayvanları leş olur. Bunları yemek helal değildir.
Su içinde kendiliğinden ölüp, karnı üst tarafta duran balık helal değildir. Bunun dışında ağ ile, saçma ile, ilaç ile, sarsıntı ile ölen her balık helaldir.
Arapça bildiği halde, besmeleyi başka lisan ile söylemek câizdir.
Bir hayvana söylenen tekbir ile başka hayvan kesilemez. Tekbirin kesen tarafından söylenmesi lâzımdır. Bıçağa yazmak olmaz.
Besmele ile gönderilen av köpeğinin ve doğan kuşunun yakalayıp ısırarak yaralayıp öldürdüğü av hayvanı helaldir. Diri getirdikleri av hayvanını kesmek lâzımdır. Köpeğin, yaralamayıp boğduğu ve yaralayıp etinden yediği av yenmez.
Hayvanı usulünce kesmek veya av hayvanı ise vurmak suretiyle hayvan temiz olur. Yemesi helal ise yenir. Eti yenen hayvanlardan kendiliğinden ölenler leş olur. Eti yenmez ise de, kılı, kemiği, dişi temizdir. Derisi tabaklanınca temiz olur. Eti yenmeyen hayvan usulüne uygun kesilince yalnız derisi temiz olur. Domuz ve yılan derisi tabaklansa bile temiz olmaz. Domuzun hiçbir yerinden istifade edilemez. Hanefî ve Mâlikî’de kılı ayakkabı dikişinde kullanılabilir. Şâfiî’de köpeğin de derisi tabaklansa bile temiz olmaz.
Helal et ile helal olmayan et beraber aynı çömlekte pişirilirse yenmez. Deniz hayvanlarından yemesi câiz olmayanlar temizdir. Helal et beraber pişirilirse, deniz mahsulleri ayırılıp kalan kısmı yenir. Balığın içi yenmez; ama salamura ise veya böylece pişirilmiş ise temizlenip kalanı yenir. Eti yenmeyen hayvanın kesildiği bıçak ile kesilen veya böyle etin doğrandığı tahta üzerinde doğranan helal et yıkanır veya ateşte pişirilirse temiz olur. Haram etin kızartıldığı ızgara üzerinde helal eti kızartmak câizdir. Çünki ateş temizleyicidir. Tavuk tüyleri yolunmadan ve içi temizlenmeden kaynar suya atılıp 20-25 saniye bekletilirse necis olur ve yenmez. Çünki içindekilerle beraber pişer ve içindeki necaset derisine akseder. Ancak kaynar olmayan sıcak suya atılırsa, eti helal olur, ancak tüyleri yolunup içi boşaltıldıktan sonra derisini soğuk suyla yıkamak gerekir. Et şarap ile kaynatılırsa necis olur, yenmez. Üç kere temiz su ile kaynatıp her birinde soğutulursa temiz olur denildi.
Müslüman kasaptan alınan bir etin, nasıl kesildiği bilinmiyorsa, helal olmak ihtimali varsa, yani kesenler Müslüman-Ehl-i kitap ve müşrik-mürted karışık ise, yemek helal olur. Harâm olduğu görerek veya âdil bir müslümanın haber vermesi ile anlaşılarak bilinirse yenmez. Fakat sorup araştırmak lâzım değildir. Ehl-i kitabın dârülharbde kesmiş oldukları aksi sâbit olmadıkça helal ve temiz kabul edilir. Ehl-i kitap olmayanın etli yemeklerini yemek onların kestiği kat’î bilinmediği için kerahetle câizdir. Böyle kasaptan alınan etler de kerahetle helaldir. Çin gibi Budist veya Küba gibi komünist memleketlerde satılan etin, Müslüman veya ehl-i kitap olmayan biri tarafından kesildiği yahud leş olduğu bilinmedikçe, alınıp yenmesi câizdir. Çünki burada Ehl-i kitap ve Müslümanlar da yaşamaktadır.