Sual
Cevap
Muteber Sünnî kaynaklarında, mesela Dehlevî, Tuhfe’de diyor ki: “Halife seçimi sırasında bazı münafıklar, Hazret-i Fatıma’nın evinin yanında toplanmışlardı. 'Biz burada oldukça kimse bize bir şey yapamaz' demişlerdi. Bunlar halife seçimini karıştırmak, fitne fesad çıkarmak istiyorlardı. Fatıma bunların gürültüsünden çok sıkılmıştı. Fakat başını çıkarıp oradan kovmağa edebi, hayası bırakmıyordu. Hazret-i Ömer, oradan geçerken, bunları gördü ve anladı. Onları korkutmak için, 'Evi başınıza yıkarım' dedi. Böyle söylemek, korkutmak için Arabistan’da âdet halinde idi. Nitekim Resulullah da namaza gelmeyenleri, imama uymayanları irşat için, 'Eğer bu halden vazgeçmezlerse, evlerini başlarına yıkarım' buyurmuştu. Hazret-i Ebu Bekr, Resulullah aleyhisselâm tarafından namaz için imam yapılmıştı. Bazı kimseler, ona uymamayı, cemaate karışmamayı düşünmüşlerdi. Resulullah onları böyle korkutmuştu. Hazret-i Ömer’in de böyle söylemesinde bir incelik vardır. Bundan başka Mekke feth olunduğu gün, İbni Hatal adındaki bir kâfirin Cenab-ı Peygamberi kötüleyen şiirler söylediği bildirilmişti. Kendisinin Kâbe-i muazzamaya sığındığı, perdesinin altında saklandığı haber verildi. “Hiç çekinmeyiniz. Hemen orada öldürünüz!” buyuruldu. Allahü tealanın dinine karşı gelenlerin, Allahın evine sığınması caiz olmayınca, nasıl olur da, Hazret-i Fatıma’nın duvarına sığınabilirler? Hazret-i Fatıma bunların sığınmasından nasıl olur da üzülmez? Çünki Resulullahın o temiz kerimesi, Allahü tealanın ahlakı ile ahlaklanmış idi. Sahih haberlerden anlaşıldığına göre, Hazret-i Fatıma da onların dağılmasını emir buyurmuştu.”
Hazret-i Ömer nasıl olur da Fatıma’nın hürmetini gözetmez? Bir gazadan pek çok ganimet eşyası geldi. Halife Ömer, bunun beşte birini, hakkı olanlara dağıtırken, Hazret-ı Hasen ve Hüseyn’e biner dirhem [3 kilo 365 gram] gümüş verdi. Kaç kere gazaya katıldığı halde oğluna daha az verdi. “Ey oğlum! Sen onlarla bir misin? Onların, Ali gibi babaları; Fatıma gibi anaları; Fahr-i alem gibi dedeleri var” dedi. Bunu işiten Hazret-i Ali, “Resulullahtan, Ömer, Cennetteki insanların ışığı ve İslamın nurudur, dediğini işittim” dedi. Hasen ile Hüseyin, bu müjdeyi Ömer’e götürdü.