Sual
Cevap
Hanefi Mezhebine göre
Sabah namazı vakti, ikinci fecirle yani fecrin [beyazlığın] yatay olarak yayılmasından güneşin doğuşuna kadar devam eder. (el-İhtiyar, c.1,s.28)
Biz deriz ki: Sabah namazının ilk vakti, ikinci fecrin doğuşuyla başlar ki ufukta yatay olarak yayılmasına denir. Bu vakitte yatsı vakti çıkıp sabah namazı vakti girer. Eshabımız’dan (hanefi alimleri) da böyle menkuldür.(Burhâneddîn el-Buhârî, el-Muhîtu’l-Burhânî fi’l-fıkhı’n-Nu’mânî, c.1, s.273)
Kuhistani’nin kavli şöyledir: ….Oruçta itibar, fecrin ilk doğuşunadır. Bazıları dediler ki, ilk parlaklık görüldüğü zaman orucun bozanlarından sakınılır. Bazı hanefi ulemâsı da dediler ki: Bunda itibar, onun [beyazlığın] ufukta yayılmasıdır. Bu ebyen (daha belirgin) ve ve evsa’ (daha geniş), ilki ise daha ihtiyatlıdır. (Hâşiyetü’t-Tahtâvî alâ Merâkı’l-felâh şerh-i Nûri’l-îzâh s.174).
Bunlar hanefi mezhebinin hükümleri. Demek ki hanefide evsa’ ve ahvat olmak üzere iki kavil var. Bunlardan ilki beyazlığın ilk defa görülmesi ikincisi ise yayılmasıdır.
Maliki Mezhebine göre
Sabah namazına gelince, Medine ahalisi ona salat-ı vüsta (orta namazı) derler. Bu namazın girişi, fecrin, kıblenin en uzak noktasından ardına kadar yatay bir ziya (ışık) ile yarılması ve onun ufukta yayılarak yükselmesidir. (Mâlikî mezhebi, Metnü’r-Risâle, s.23
Ayrıca başka bir mâliki kitabında diyor ki, Muvatta’da geçtiğine göre sabah namazının ilk vakti, beyazlığın ufukta yayılmasıdır. (el-Muhtasaru’l-fıkhî li-İbn-i Arafe, c.1, s.201)
Şafii Mezhebine göre
İmâm Şâfiî (rahmetullahi aleyh) diyor ki: Oruçluya taam yemek haram olan ilk vakt, âhir fecrin ufukta yatay olarak tebeyyün ettiği (belirdiği) zamandır.(İmâm Şâfii el-Ümm, c.2,s.105)
Hanbeli Mezhebine göre
Bizim zikrettiğimiz haberler şuna delalet ediyor. O da doğu ufkunda beyazlığın yatay olarak yayılmasıdır. (İbn Kudâme, Şerhu’l-kebîr, c.1 s.442)