Sual
Kurban kesmek için bir tosun alan dört kişiye, satıcı şöyle demiş: “Bu tosunu kurban olarak kesiniz, etini tartınız, kaç kilo gelirse, kilosu 23 liradan parasını bana veriniz”. Bu şekilde bir alış-veriş câiz midir? Bu kesilen tosun kurban olarak câiz olur mu? Tosunu kesip, etini tartarak parasını verdiğimiz zaman, bu alış-veriş dinen câiz olan bir muamele olur mu?
Cevap
İki yaşını geçmiş tosun kurban olur. Ancak semen (hayvanın bedeli) belli edilmediği için böyle bir alışveriş sahih olmaz. Kurbanı satın almış olmadılar. Kurban mülkleri olmadı. Böyle olunca kesince de kurban yerine geçmedi. Kurban, kesenin mülkü olmalıdır. Önceden mutlaka bir bedel üzerinden anlaşmalı idiler.
Dârülharbde bazı âlimlere göre bu gibi fâsid muameleler câiz olmakla beraber, günahtır. Şu halde bu âlimlere göre akid sahih, kurban kerahatla câizdir. Fâsid akid ile alınan mal alanın mülkü olur, ama kullanamaz, derhal ikale yapıp (akdi bozup malı vererek), yeniden sahih bir akid yapmak gerekir. Fâsid akid ile alınan hayvandan başka, gaspedilen, kiralanan, âriyet alınan, rehnedilen hayvanı kesmek de kurban olur. Yani kurban sahih olur. Ama bunların hepsi günahtır. Tevbe gerekir. Kurban ibâdettir. Günah olan fiille yapılamaz. Yapılırsa, borç düşer; ama sevaba nail olamaz. Ayrıca günaha girer. Bundan sonra böyle kurban almamaya dikkat etmelidir. Zira ibâdet yaparken günah işlemek çok daha mahzurludur. İbâdetin sevabını yok eder.
Bir mesele hakkında bir başında bir de sonunda olmak üzere iki fetvâ olabilir. Birisi bir işi yaptıktan sonra hükmünü sorsa, kurtarmak için bir fetvâ verilir. Baştan sorsaydı, belki aynı fetvâ verilmeyecekti. Bir kimse fâsid akidle hayvan almış, kurban diye kesmiş. Sonra hükmünü sormuş. “Kurban sahihtir. Yani vâcib borcu düşer. Ama günahtır. Sevabını da alamaz” denir.
Dârülharbde bazı âlimlere göre bu gibi fâsid muameleler câiz olmakla beraber, günahtır. Şu halde bu âlimlere göre akid sahih, kurban kerahatla câizdir. Fâsid akid ile alınan mal alanın mülkü olur, ama kullanamaz, derhal ikale yapıp (akdi bozup malı vererek), yeniden sahih bir akid yapmak gerekir. Fâsid akid ile alınan hayvandan başka, gaspedilen, kiralanan, âriyet alınan, rehnedilen hayvanı kesmek de kurban olur. Yani kurban sahih olur. Ama bunların hepsi günahtır. Tevbe gerekir. Kurban ibâdettir. Günah olan fiille yapılamaz. Yapılırsa, borç düşer; ama sevaba nail olamaz. Ayrıca günaha girer. Bundan sonra böyle kurban almamaya dikkat etmelidir. Zira ibâdet yaparken günah işlemek çok daha mahzurludur. İbâdetin sevabını yok eder.
Bir mesele hakkında bir başında bir de sonunda olmak üzere iki fetvâ olabilir. Birisi bir işi yaptıktan sonra hükmünü sorsa, kurtarmak için bir fetvâ verilir. Baştan sorsaydı, belki aynı fetvâ verilmeyecekti. Bir kimse fâsid akidle hayvan almış, kurban diye kesmiş. Sonra hükmünü sormuş. “Kurban sahihtir. Yani vâcib borcu düşer. Ama günahtır. Sevabını da alamaz” denir.