Gelişmiş Arama İçin Tıklayınız!

İslâmiyetin astral seyahate bakışı nasıldır?
Dinî mesele değildir. Künhüne esasen kimse vâkıf değildir. Böyle bir şeyin olup olmadığı da şüphelidir. Uykuda ruh bedenden ayrılır, alem-i misali gezer, uyandığı zaman bu gördüklerini hatırlar. Bunda iradesi var mıdır, bilinmez. Astral seyahatin aslında lucid rüyaya (kendi rüyasını idare edebilmeye) benzediği söylenebilir. Yani, ruhun bedenden ayrılmasından ziyade, beynin bir tasavvur (algı) hatası yaparak, insana farklı tecrübe yaşattığı bir hâl gibidir. Beyin, bazen uyku ile uyanıklık arasında böyle hatalar yapabiliyor ve insanlar da bunu manevi bir seyahat sanabiliyor. Aslında, bu tecrübe bir tür yanlış anlamadan ibarettir. Ruhî değil, tamamen zihnî bir algı oyunudur. Rüyada biraz da kontrolü eline geçirince iradesiyle gezdiğini zannediyor. Rüya gördüğünü rüyanın içindeyken anlamaya başlayıp artık uyuyan bunu idare ettiriyor. Rüyayı bir seyirci gibi seyretmiyor, daha çok içindeki karakteri istediği gibi hareket ettirebiliyor. Buna lucid rüya deniyor. Astral seyahat muhtemelen bunun biraz farklı bir versiyonudur. Kendisini tamamen uyanık zannediyor, ama aslında zihninin derinliklerinde geziniyor. Yarı uykulu bir hâl gibidir.


6 Mayıs 2017 Cumartesi
Alakalı Başlıklar