Gelişmiş Arama İçin Tıklayınız!

ORTADOĞU’DA YAŞLI HÜKÜMDARLARDAN BİRİ DAHA GÖÇTÜ

Yaşlı krallardan biri daha göçtü. Suudi Arabistan Kralı Abdullah, 91 yaşında zatürreden vefat etti.
26 Ocak 2015 Pazartesi
26.01.2015

Yaşlı krallardan biri daha göçtü. Suudi Arabistan Kralı Abdullah, 91 yaşında zatürreden vefat etti. Yeni kral Selman 80 yaşında. Kardeşi veliaht Mukrin ise 72... Suudi kraliyet ailesinde, ailenin en yaşlısı kral olduğu için, “yaşlı krallar” devri devam edecek anlaşılan.

İlk Kral Abdülaziz, sonra hepsi kral olan oğulları Faysal, Fehd ve Abdullah ile (sağdan)

Suudi Arabistan’ın 6.kralı Abdullah, Kral Abdülaziz bin Suud’in sayısı yüze yakın çocuğundan biri idi. Hayatta kalan oğullarının 13.südür. Henüz Suudi Arabistan Krallığı kurulmadan evvel, babasının Riyad Prensliği zamanında dünyaya geldi. Doğum yılı bile tam belli değildir. 11 yaşında kaybettiği annesi Fehde, Şüreym kabilesindendir. Bu kadın, Osmanlı’ya bağlı Şemmar Emiri er-Reşid’den dul idi. Kral Abdülaziz, bununla mücadele edip 1921’de yenmişti.

Prens Abdullah, Mekke belediye reisi, başbakan yardımcısı oldu. 42 sene yürüttüğü milli muhafızların kumandanlığı, ona itibar ve güç kazandırdı. Ağabeyi Fehd, 1982’de tahta geçince, veliahd oldu. Fehd’in uzun süren ağır hastalığı zamanında kral naipliği yaptı. 2005’te tahta geçti. Kral Abdullah, bir yandan devletin resmî ideolojisi olan Vehhabîlikten taviz vermekten kaçınmış; bir yandan da daha toleranslı bir görüntü sergilemeye çalışmıştır. Vehhabi itikadına aykırı bir şekilde Resulullah'ın kabir önünde ellerini açıp dua etmesi, hayrete ve koyu Vehhabiler arasında nefrete sebep olmuştur.  Üç evliliğinden 5 oğlu ve 7 kızı vardır.

Kralın cenazesi

Südeyrî Yedilisi

Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi, Suudi Arabistan’da da hanedanın en yaşlı erkek ferdi hükümdar olduğundan dolayı, son devir kralları hayli yaşlıdır. Ama zaten son zamanları ağır hastalıkla geçtiği için, veliaht, birkaç sene fiilen saltanat sürerek adeta staj görmektedir. Bununla beraber kralın, veliahdı seçme salahiyeti vardır ve gerektiğinde -şimdi olduğu gibi- atlama yapabilmektedir.

Yeni Kral Selman, sarayda hususi tahsil gördü. Ümit va’dettiği için genç yaşta mühim vazifelere getirildi. 48 sene Riyad valiliği yaptı. Savunma bakanı oldu. Prens Nâif’in ölümü üzerine veliaht oldu. Zaten birkaç senedir hasta olan ağabeyinin yerine memleketi fiilen idare ediyordu.

Meselelere ılımlı ve diplomatça yaklaşır; ama önceki kral gibi o da ekonomik reformları, politik reformlara tercih eder. Selman, aynı zamanda Arab Birliği’ni müdafaa eden bir yayın şirketinin sahibidir. 2010’da sol tarafına felç geldiği için, sol elini rahat kullanamaz. Demans hastası olduğu dedikodusu da yapılmaktadır.

Üç evliliğinden 13 çocuğu vardır. Selman’ın oğlu Prens Sultan, 1985’de Uzay Mekiği Discovery ile uzaya giden ilk Müslüman, Arab ve kraliyet kanından biri olarak meşhurdur.

 

Kral Selman bin Abdilaziz

Ülkede iki büyük aşiret, Südeyrî ve Şemrî aşiretleri, ciddi manada söz sahibidir. Südeyrîler, askerî ve siyasî mekanizmaya; Şemrîler ise ekonomik hayata hâkimdir. Selman, Kral Abdülaziz’in Südeyrî kabilesinden olan zevcesi Hassa’dan (v.1969) dünyaya gelmiştir. Önceki Kral Fehd ile beraber bu kadının doğurduğu, 7 Suudî prensi vardır ki, bu güçlü kabileye arkalarını verdikleri için ülke içinde Südeyrî Yedilisi diye anılır. 2011’de veliaht Prens Sultan’ın cenazesinde, prensler arasında ciddi ihtilaf meydana gelmişti. Tutuculuğu ile tanınan Prens Nâif’in veliaht olmasını istemeyen bilhassa genç prensler, cenazede önce kavga etmiş; sonra birbirlerine silah çekmişlerdi. Öyle ki Suudi televizyonu neşriyatını kesmek zorunda kalmıştı. Nâif, bilhassa Şiî aleyhtarlığı ile tanınmış;  Şiî azınlığın isyanına karşı Yemen ve Bahreyn hükümetlerine sıkı destek vermişti. Kral Abdullah’ın oğlunun etrafında toplanan Şemrîler, tahtın kralın oğluna geçmesi gerektiğini müdafaa etmişlerdir. Neyse ki Südeyrî Yedilisi’nden Nâif de çok yaşamamış; 2012’de vefat etmiştir.

Bu yediliden şimdi sadece Kral Selman, Abdurrahman (1931) ve Prens Ahmed (1942) hayattadır. Amerika’da tahsil gören Ahmed’in içişleri bakanlığına getirilmesi, onun veliahtlığına bir işaret olarak görülüyordu.  Ahmed, ailede ve ülkede çok popüler olmasına rağmen 2012’de kızağa çekilerek siyasî vazifelerinden istifa etti. Gerçek sebep, güvenlik güçlerinin, müstakil birlikler hâline getirilmesine itirazıydı. Böylece küçüğü Prens Mukrin (1943) veliaht oldu.

   Prens Ahmed

Prens Mukrin

Annesi sıradan bir Yemenli olmasına rağmen, Kral Abdullah’ın çok tuttuğu veliaht Prens Mukrin, istihbarat başkanıydı. Pilotluk tahsili görmüştür. Liberal görüşlere sahip olduğu bilinmektedir. Hakkında pek dedikodu ve menfi düşünce işitilmemiştir. Edebiyata meraklı olup, zengin bir kütüphanesi vardır. Tek zevcesi vardır; o da kadın meclisi başkanıdır. Ama Kral Selman’ın yakın bir gelecekte, Südeyrî Yedilisi’nin kendisinden başka son ferdi olan öz kardeşi Ahmed’i veliaht yapması muhtemeldir.

Öte yandan Südeyrî Yedilisinden Prens Abdurrahman, ailenin en yaşlısıdır ve kendisine haksızlık yapıldığını düşünmektedir. Abdülaziz’in Batı’da okuyan bu ilk çocuğu, Kaliforniya Üniversitesi sanat bölümü ve askerî akademi mezunudur. Yemek şirketi sahibi bir işadamıdır.


 

Kaymakamlıktan krallığa

Vehhâbî mezhebindeki Suudî emirleri, Riyad Kaymakamı sıfatıyla Osmanlı tâbiyetinde iken; 1918’den itibaren yaşanan otorite boşluğunu iyi değerlendirip İngiliz desteğiyle Arabistan’a hâkim oldular. İlk kral Abdülaziz bin Suud’un (1880-1953) sayısız evliliğinden 70’i küçükken ölen 150 çocuğu vardı. 7 oğlu sırayla kral oldu. Şu anda aile mensupları arasında sayısı 4 bin olarak tahmin edilen prens vardır ve devletin çeşitli kademelerinde başlıca söz sahibidir.

2.kral Suud bin Abdülaziz, sefahate düşkün olduğu için tahta çıktığının ertesi sene (1954) tahttan indirildi. Sürgüne gönderildiği Atina’da 1969’da öldü.

3.kral Faysal bin Abdülaziz (1905-1975), ailenin en tanınmışıdır. Üç lisan bilirdi. Hariciye bakanlığında parladı. Ustaca siyasetiyle İslâm âleminde büyük bir şöhret, sempati ve nüfuz elde etti. Halifeliği ihya etmek istediyse de başaramadı. Müslüman ülkelerle samimi dostluklar kurmaya çalıştı.

O zamana kadar kaba güce dayalı Selefîliğin, fikrî satıhta yayılması için çalıştı. Petrol şirketlerinden ve hacılardan elde edilen paralarla faaliyet gösteren Râbıtatü’l-Âlemi’l-İslâmî’yi teşkil etti. Müslüman ülkelerde câmiler, medreseler, İslâm merkezleri kurdu. Maaşını ödediği din adamları yetiştirdi. Selefî akidesine dair kitapları bütün dünya lisanlarına tercüme ettirip, bedava dağıttırdı. 

Eşi, bir Osmanlı subayının kızıydı ve Faysal, aşkı uğruna, başka evlilik yapmamaya söz vermişti. Faysal, popularitesine rağmen, yeğeni tarafından öldürüldü.

Kral Abdullah Milli Muhafızlar Kumandanı iken

Yerine geçen kardeşi Hâlid (1913-1982), dinine/mezhebine çok bağlı bilinirdi. Bir yüzbaşı ile zina eden torununu taşlanarak öldürtmekte duraksamadı.

Kral Fehd (1922-2005) estetik zevki gelişmiş bir kişiydi. Bu sebeple, koyu Selefîlerin, bid’at olarak gördükleri, Kubbetü’l-Hadra’yı yıkma, minareleri ve mescid duvarındaki yazıları indirme isteklerini ciddiye almadı.

Fehd’i ve şimdi ölen kralı, doktora vesilesiyle Medine’de kaldığım sıralarda yakından gördüm. Fehd, Mescid-i Nebî’nin tamir faaliyetinin bitiş merasimine gelmişti. Yaşlılık ve şişmanlık sebebiyle yürüyemediği için bir golf arabasında dolaşıyordu. Mescid'in tamamlanmasının nişanı olarak, son minaresinin altın kaplama alemini getirdiler. Kral, aleme elini sürdü; sonra götürüp taktılar. Böylece inşaat tamamlanmış oluyordu.

Koyu Selefîler, bugün kraliyet ailesini mezhep hususunda tavizkâr ve gevşek bulmaktadır. Hatta bunlardan “İhvân” (İhvânü’l-Müslimîn değil) adlı marjinal grubun fedaileri, 1979’da Kâbe’yi basmış; isyanları zorlukla bastırılmıştı.