KUDÜS'TEN GELİYORUM
MUKADDES ŞEHRİN HER KÖŞESİNDE BİR HATIRA
İsrail'e yaptığım gezinin ilk durağı olan mukaddes şehrin en güzel manzarasını seyretmek için Zeytin Dağı’na çıkmak gerekiyor. Şehir dört tepe üzerinde kurulmuş. Zeytin Dağı bunlardan biridir. Mescid-i Aksâ’nın bulunduğu tepe şehrin ortasında. Bir de Hazret-i Davud’un kabrinin bulunduğu Siyon Dağı var.
Zeytin Dağı'ndan Kubbetü's-Sahrâ manzarası.
Ağlama Duvarı altındaki dehlizler.
Eski şehir, Müslüman, Hıristiyan, Ermeni ve Yahudi mahallesi olarak dört kısma ayrılmış vaziyette. Ancak bunlar arasında geçiş serbesttir. İlk üçü, artık neredeyse dükkân ve mâbedlerden ibarettir. Dükkânların üstünde, küçük, köhne evler vardır.
Hazret-i Davud'un kabri başında okuyan Hasidik (mutaassıp) Yahudiler
Yahudi mahallesindeki bir anaokulu bahçesinde çocuklara Tevrat'tan hikâyeler anlatan haham.
Hazret-i İsa'nın Hristiyan inancına göre tevkifinden evvel son anlarını geçirdiği Getsemane Bahçeleri. 2000 yıllık zeytin ağaçları hala duruyor.
Hazret-i İsa'nın havarileriyle meşhur son akşam yemeğini yediğine inanılan yer. Yahudilerin elinde olduğu için pek bilinmiyor.
Yaşlı bir rahibe (sağda)
4 asır Osmanlı hâkimiyetinde yaşadıktan sonra 1917’de İngilizlerin eline düşen ve İngilizlerin çekildiği 1946’dan beri Ürdün’e ait iken, 1967 savaşı ile İsrail’in eline geçen Eski Kudüs, Kanuni Sultan Süleyman yaptırdığı surlar içindedir. Çok sayıda kapısı vardır. Sur önündeki cadde, bunun ismiyle anılıyor.
Kudüs’e giriş sekiz kapıdan yapılmakta; fakat Mescid-i Aksâya yakın olan kapı (Altın Kapı) her zaman kapalı tutulmaktadır. Bunun sebebi ise mahşer günü Mesîh’in bu kapıdan gireceğine dair Hristiyan inancıdır. Mesîh inince, mucize olarak bu kapı açılacaktır.
Altın Kapı
Hazret-i Peygamber'in Mirac gecesi Burak'ı bağladığına inanılan Mescid-i Burak. Halka semboliktir.
Hanım evliya Rabia Adviye'nin zeytin dağındaki kabri.
Hazret-i İsa’nın göğe yükseldiğine inanılan yerde, ilk İsevîlerden Bizans İmparatoriçesi Helena’nın yaptırdığı Kıyamet Kilisesi, dünyanın en eski kiliselerindendir. İçinde Hazret-i İsa’nın teneşir ve mezarı olduğuna inanılan mekânlar var.
Hazret-i Ömer Kudüs’ü fethettiğinde, bir yerde namaz kılmak istedi. Kıyamet Kilisesi’ni gösterdiler. “Ben orada namaz kılarsam, sonra câmiye çevirirler” dedi ve yakınında bir yerde namazını kıldı. Şimdi burada Salahaddin Eyyubi'nin yaptırdığı Ömer Câmii yükseliyor.
Hazret-i İsa'nın na'şının yatırıldığına inanılan mermer taş.
Eshab-ı kiramdan Kudüs Kadısı Ubâde bin Sâmit'in sur dibindeki kabri.
Eskiden Hazret-i Süleyman’ın yaptırdığı ve Romalıların yıktığı Beyt-i Makdis’in yer aldığı büyük bir avlu. Her köşesinde medrese, çeşme, sebil, bahçe ve ağaçlar bulunur. Tam ortasında, Hazret-i İbrahim’in oğlunu kurban etmeye davrandığı büyük bir kaya (sahra) vardır.
Hazret-i Muhammed’in nerede namaz kıldığı tam belli değil ama göklere bu kayanın üzerinden yükselmiştir. Kaya üzerinde ayak izi hâlâ duruyor. Taşın altı oyuk olduğu için, havada duruyor gibi görünür. Bu sebeple Hacer-i Muallak (Askıda Taş) adı verilmiştir.
Üzerinde Emevî halifesi Abdülmelik’in yaptırdığı altın kubbeli ihtişamlı âbide yükseliyor. Buna Kubbetü’s-Sahrâ (Taş Kubbesi) denir. İçinde namaz da kılınabilir. Bunun güneyinde Halife Velid’in yaptırdığı Mescid-i Aksâ, bir câmidir. Yanlış olarak Ömer Câmii diye bilinir.
Mescid-i Aksâ'nın içi
Mescid-i Aksâ’nın batı duvarı, Beyt-i Makdis'in ayakta kalan tek yapısıdır. Ağlama Duvarı diye bilinir ve önünde Yahudilerin sallanarak dua ettikleri ekzantrik bir mekândır.
Bunun altında eski Kudüs ve mabedin duvar kalıntılarının bulunduğu mahzenlere iniliyor. Bazılarının, Mescid-i Aksâ’yı yıkmak için tezgâhlandığını düşündüğü bu kazılar, aslında Osmanlılar zamanında başlamış ve Mescid-i Aksa’nın değil, eski şehrin batı mahallesi altına uzanıyor.
Via Dolorosa.
Kudüs sokakları ve çarşısından bir manzara.
Kudüs’ün her yerinde Hazret-i İsa’dan izler vardır. Şimdi çarşının içindeki Via Dolorosa (Elemler Yolu), Hristiyan inancına göre, Hazret-i İsa’nın tevkif edilip, çarmıha gerilmek üzere sırtında haç ile yürütüldüğü yoldur. Durakladığı, sendelediği, eliyle duvara değdiği, annesi ile göz göze geldiği her yerde bir durak ve kilise vardır. Dünyanın her yerinden Hristiyanlar, sırtlarında sembolik haçlarla bu yolda yürüyüp kendilerince hacı olmaya çalışır.Önceki Yazılar
-
AVRUPA ÇEKİ VE HAVALEYİ MÜSLÜMANLARDAN ÖĞRENDİ18.11.2024
-
İYİ DÜELLO YAPANLAR, KÖTÜ ASKER OLURLAR!11.11.2024
-
Ankara ve İngiltere hattında HASSAS DENGELER4.11.2024
-
TERÖRÜN ALTIN ÇAĞI!28.10.2024
-
SULTAN HAMİD’İN TEK VÂRİSİ YAHUDİ DİŞÇİ!21.10.2024
-
CASUSLAR SAVAŞI14.10.2024
-
Türkiye ve İngiltere Hattında KAYIKÇI KAVGASI7.10.2024
-
ZAMAN SANA UYMAZSA SEN ZAMANA UY!30.09.2024
-
TÜRKLERİN BİNLERCE YILLIK HUKUK ve ADALET MACERASI23.09.2024
-
93 HARBİ FACİASINA BÜROKRASİ SEBEP OLDU16.09.2024