UKRAYNA VE RUSYA MESELESİNİN PERDE ARKASI: KANGREN OLMUŞ BİR DAVA
Ukranlar, Ruslar ve Beyaz Ruslar, birbirine akrabadır ama, diliyle, kültürüyle, tarihiyle, antropolojisiyle, hatta milli şuuruyla ayrı birer millettir. Bunlar kuzey doğu Slavlarıdır.
Slav, köle manasına geliyor. Anavatanı Ukrayna’nın kuzeydoğusundaki Dinyeper bataklıkları olan bu ırklar, vaktiyle Hunlara esir olmuşlardı. Ama bu vesileyle bataklıktan çıkıp, ata binmesini ve silah kullanmasını öğrendiler. Latin, Cermen ve bilhassa Türk ve Moğol ırklarıyla karıştılar.
Rus adlı denizci bir Germen/Got kabilesi, devlet üzerine İsveç’ten gelerek bu kavimleri hâkimiyetine aldı. Çökmüş Hazar Türk İmparatorluğu topraklarında yaşayan Slav kavimlerini devlet idaresine alıştırdı. Kiev, Novgorod ve Moskova adında üç prenslik, kuruldu.
988’de Kiev Knezi Vladimir ve ardından da halkı Hristiyanlığı kabul etti. Bu, bu gün bile Ruslarla Kiev arasında tarihi ve dini bağı ifade eder. Slavlar, sonra Altınordu Devleti’ne tâbi olarak yaşadı. Buna rağmen Avrupa’nın bu en iptidai halkı, Slavlığını kaybetmedi, hatta güçlendirdi.
Sıcak denizler
Moğol istilası ile Rusların, Kiev ile siyasi irtibatı kesildi. XIII. asırda bugünki Ukrayna’nın şimali garbında Volhinya’da Ukran adında bir kavim ve Ukranca adında bir lisan teşekkül etti. Burası Moğol istilasından sonra Litvanya-Polonya hâkimiyetine girince, Ukranlar şimali şarka, Kiev’e çekilerek etrafına yayıldı. Buradaki Rus ve Moğol bakiyesine, kültürlerini kabul ettirdi.
Ukrayna, XV. asırdan itibaren peyderpey Osmanlıların eline geçti. Rutenya denilen bir kısmı da Polonya’ya aitti. Galiçya da denilen bu mıntıkada yaşayan Ukranlar, zamanla Avusturya-Macaristan tebası oldu.
Ukrayna’daki hetmanlar, yani mahalli hükümdarlar, otonomisini muhafaza etti. Sonradan Rusya kuzeyden müdahaleye başladı. XVIII. asırda Ukrayna’yı ele geçirdi. Hetmanlığı kaldırdı.
Ukraynalıların dünyanın en güzel kadın ve erkekleri olduğu söylenir. Burada yaşayan ve Kazak denilen topluluklar, yiğitlik, cesaret ve inatlarıyla tanınırdı. Ruslar, bunlardan askeri alaylar kurdu. Tolstoy’un, Gogol’un eserlerinde çok anlatılır.
Kuzey Buz Denizi işe yaramadığı için, Baltık ve Karadeniz’e inmek lazımdı. Bunun için kendisini engelleyen İsveç ve Osmanlı Devleti’ni; bir yandan da Avrupa yolunu tıkayan Polonya’yı ezmek lazımdı. Sıcak denizlere inmek, Rusya’nın aslî politikasını teşkil edecektir. Osmanlıların Hocapaşa dediği yerde Odessa adında bir liman şehri kurarak, hayallerini gerçekleştirdiler; Karadeniz’e indiler.
Milli uyanış
Ukrayna’da XIX. asırda milli bir uyanış yaşandı. Ukran dili, kültürü ve tarihi, okumuşlar tarafından ön plana çıkarıldı. Sovyetler zamanında, merkezi idareye en fazla katılan ırk olduğu halde, gerek Ukrayna’da, gerekse Sovyetler dışında Ukrayna milliyetçiliği çok güçlü ve organizedir. Ukrayna her zaman Rusya’dan ayrılma emelini taşımıştır.
1917 Bolşevik ihtilalinden sonra kurulan müstakil Ukrayna Cumhuriyeti’ni müttefikler tanıdı. Son hetman Skoropadskiy reisicumhur oldu. Monarşist idi. Çar taraftarları Beyaz Ordu’yu kurup, burada yıllarca Kızıl Ordu ile mücadele etti. Bolşevikleri Kiev ve Harkov’dan attı.
Milliyetçiler, Sovyetler Birliği’ne katılmayarak, Polonya ve Avusturya hâkimiyetindeki Batı Ukrayna ile birleşip müstakil bir Ukrayna kurmak istediler. Ancak müttefikler desteğini çekince, Beyaz Ordu çözüldü. Ukrayna, 1923’te Sovyetler Birliği’ne katılmaya mecbur oldu. Bu tarihten bu yana da yüzü hiç gülmedi.
Açlıkla hizaya getirmek
1924’te iktidara gelen Stalin, siyasî muhaliflerini temizledikten sonra, Ukrayna mukavemetinin üzerine gitti. İktisadî ve sosyal hayatı sıkı kontrol altına alıp merkezileştirdi. Ukranca konuşmak yasaklandı. 1929’da tarlaları devletleştirdi. Köylüler, kendi eski topraklarında, devletin işçisi hâline getirildi.
Binlerce komünist memur, merkezden bu işi takip için köylere gönderildi. Öteden beri güçlü bir mülkiyet telakkisine sahip Ukrayna halkı, bu politikaya karşı çıktı. Bilhassa Don nehri civarında bu mukavemet üst seviyede idi.
Dünyanın tahıl ambarı Ukrayna, Moskova’yı besleyen birinci kaynak idi. 1932 hasadı iyi gitmeyince, hükümet, köylüleri suçladı ve eksik kısmı zorla aldı. Halk, hayvanlarını kesip yiyerek ayakta kalmaya çalıştı. Ama hayvanlar olmayınca, yeni hasat yapılamadı. Ukrayna, dehşetli bir kıtlığa sahne oldu. Hergün binlerce insan açlıktan ve buna bağlı hastalıklardan öldü.
Ukrayna’da yiyecek satışı yasaklandı. Yiyecek bulmak ümidiyle kaçmak isteyenler, engellendi veya vuruldu. Seyahatler, resmî izne bağlandı. Bütün bu olup bitenler, dünya amme efkârından ustaca gizlendi.
1932-1933 arasında Ukrayna’da 8 milyon kişinin açlıktan ölmesi hâdisesi, Ukrancada açlıktan öldürmek manasına ‘holodomor’ adıyla bilinir. Stalin, bu kıtlık ve katliâmı da Ukraynalı milliyetçileri ve yabancı devletleri suçlayarak siyasî bir kazanca dönüştürdü. Onun yüzünden Ukrayna’da ölenlerin/öldürülenlerin sayısı 15 ile 20 milyon arasında verilmektedir.
Bu sebeple Naziler, Ukrayna’yı işgal ettiklerinde yerli halkın desteğini gördüler. Fakat Naziler de çiftliklerin kolektifliğini sürdürmek istedi. Böylece Rusya aç kalacak ve yenilecekti. Ukraynalılar bu sefer Nazilere de milisler kurarak direndi.
Savaş ganimetleri
1939’da Polonya, Naziler ve Sovyetler arasında paylaşılırken, Ukrayna’ya 88 bin km2 arazi geldi ki, şimdi 6 eyaleti teşkil eder. Ertesi sene Romanya’dan Hotin ve Basarabya ile Bukovina alındı ki şimdi Çernoviç eyaletidir (8 bin km2). 1945’te de Macaristan’dan 7 bin km2’lik Rutenya alındı ki, Uzgorod diye bilinir. Zaten Sovyet cumhuriyetlerinin hemen hepsinin sınırları, sonradan çizilmiş suni sınırlardır.
II. Cihan Harbi esnasında Stalin, hem Ukrayna’daki Tatarları, hem de sınır mıntıkasındaki Leh, Litvan, Eston, Leton ve Ukranları rejim düşmanı sayarak vagonlara doldurup Sibirya’ya sürdü. Bunların yarıya yakını yollarda öldü. Kalanlar 1956’dan sonra memleketlerine dönebildiler.
1954’de kendisi de Ukraynalı olan Sovyet lider Kruşçev, Kırımı Ukrayna’ya bağladı. Bunun altında, harb sırasında kıtlıktan çok zarar görmüş Ukrayna’yı destekleme maksadı yatıyordu. 1991’de Ukrayna müstakil olunca, Sovyet donanması Rusya ve Ukrayna arasında paylaşıldı. Rusya, Kırım’daki Sivastopol limanını kiraladı.
Krizin perde arkası
Sovyetler Birliği’nin dağılması üzerine, istiklalini kazanan 15 cumhuriyetin statüsü meselesi ortaya çıktı. 1945’te Roosevelt, Churchill ve Stalin’in anlaşıp, Avrupa’yı ikiye böldükleri ve Doğu Bloku denilen ülkeleri Sovyetlere peşkeş çektikleri gibi; 1990’dan sonra da sanki Rusya ile Garp bloku arasında zımni bir anlaşma yapılmış gibidir.
Sovyetlerden ayrılan cumhuriyetlerden bazısı Rusya’ya, bazısı Batı bloğunun hissesine düştü. Zamanla Rusya, hem politik, ekonomik, sosyal şartlar yardımıyla, hem de Batı’nın son yıllardaki aczinden istifade ile diğerleri üzerinde de nüfuz kurmaya muvaffak oldu. Rusya’nın ezici gücü karşısında, tarihi Ukran kahramanlığı ne ifade eder?
Ukrayna'da kurulan Rus taraftarı hükümet 2014’te bir halk ayaklanması neticesinde düştü; başbakan Yanukoviç, Rusya’ya kaçtı. Bunun hemen ardından, Ukrayna hükümetinin Kırım’da Rus filosuna kiraladığı limanı geri almak istemesi, Rusya’nın Kırım’ı ilhakına yol açtı.
Batı bloğu ve NATO’nun Ukrayna’ya arka çıkar görünmesi, Rusya’yı endişelendirdi ve kışkırttı. Ukrayna ise, kendisini pohpohlayanların oyununa geldi. Rusya’nın, NATO’yu burnunun dibine sokmayacağı belliydi. Ukrayna’nın ise asırların verdiği acıyla, ama tarihten ibret almayarak Rusya’ya kafa tutmaya kalkışması toy bir iş oldu. Kim bilir, belki de Rusya ve Garp bloğu karşılıklı tavizlerle gizli ve kirli bir anlaşma yaptılar; Ukrayna yem edildi.
Tarihte Ukrayna var mı?
Tarihte Ukrayna adında bir devlet olmamıştır. Asıl Rusya, Ukrayna’da doğmuştur. Kiev, evveldir. Moskova, sonra ortaya çıkmıştır. XVIII. asırda Osmanlı buralardan elini çekince, yarısı Rusya’nın, idğer yarısı ise Avusturya ve sonra kısmen Macaristan, kısmen Polonya idaresine girdi. İki yarısı arasında fark doğdu.
Ukrayna’nın Avusturya hakimiyetindeki kısmında, Rutenya’da, Alman ve Polonya tesiri yayılmıştır. XIX. asırda Avrupa kalkınırken, bu garp kesimi, Avrupalılaşma temayülü gösterdi. Katolik dini bu havalide tesirli oldu. Kültür olarak kendisini daha garba yakın hisseden milli bir şuur ortaya çıktı.
Bu Ukraynalılık milli uyanışı, Rusya hududu içindeki şark kısmına, yani Kiev ve Harkov’a da sıçradı. Ukrayna adı, milli bir ideal olarak 1880’lerde ortaya çıktı. Gerçi birtakım âdetler, kültürel hatıralar, mahalli semboller eskiden beri mevcuttu. Memlekette konuşulan lisan, Rusça’dan farklı bir lehçedir; ama ayrı bir dil olup olmadığı söz götürür. Zira % 90 birbirlerini karşılıklı olarak anlamaktadırlar.
Garbi Ukrayna, Rus ihtilali sırasında çıkan dahili harbde şiddetle taraf oldu. Kızıllara karşı savaştı. Sonra yenildi ve Sovyetlere dahil olmak zorunda kaldı. Eski şarki Ukrayna, garptakilere eklenerek iki parçadan müteşekkil bir idari birim olarak Ukrayna Sovyet Cumhuriyeti meydana getirildi. Doayısıyla müsatkil bir devlet olarak 1991’den evvel hiç var olmamıştı. Diplomatik denge ve gerekliliklerin neticesinde meydana getirilmiştir.
Ukrayna halkı, iç homojenliği olmayan bir topluluktur. Garbi Ukraynalılar, şarktakileri aşağılar. Onların Asyalı olduğunu ileri sürer. Şarkta ise insanların çoğu Rusça konuşur veya Rus kültürüne yakındır. Nüfusun % 30’u ise Rusya ile irtibata ve şahsi alışkanlığa sahiptir. Şu hale nüfus bu cihetle üç kesime ayrılmaktadır.
Bilhassa son yirmi yılda şu hadiseyle karşılaşıldı. Rusya ile inatlaşmanın başladığı noktada halkın mühim bir kısmının Ukrayna milli idealine sadakati sorgulanır oldu. Homojen bir Ukrayna olacaksa, bu üçte ikilik kesimin hepsi potansiyel vatan haini olarak, zaptu rapt altına alınması, ideolojik intibaklarının sürekli sorgulanması ve gerekirse düzeltilmesi gereken insanlar olarak görülecektir.
Bir Ukrayna milli varlığı meydana getirmek için, gerek devlet eliyle (polis, maarif, propaganda), gerekse devletin yapamayacağı işleri yerine getirmek için yarı terörist militer teşkilatlar (Azov alayı, mafya vs) vasıtasıyla bunun halledilmesi icap edecektir. “Ben Rus muyum, Ukraynalı mıyım, bilmem” diyenleri hizaya getirecek tedbirler lazımdır. İşte Ukrayna Nazileri denilen şey, bir milli asimilasyon projenin kaçınılmaz parçasıdır.
Alabildiğine düşmanlık ve tehdit üzerine kurulan bu münasebetlerin arkasında ise yıllardar ABD’nin bulunduğu sır değildir. Silah vererek, hatta darbe yaptırarak ideolojik düşmanlık tohumları ekilmiştir. Rusya’nın buna cevabı ağır oldu.
Filler tepişir, çimenler ezilir
Ukrayna, geniş ve münbit toprakları, madenleri ve batı sınırındaki stratejik pozisyonu ile farklı bir ülkedir. Sınırları, sonradan toprak kazançlarıyla genişlemiştir. Ülkede hatırı sayılır bir Rus nüfus yaşar. Bu sebeple Ukrayna’nın şarkındaki Ruslarla meskûn Donbas’taki Donetsk ve Luhansk tek taraflı istiklalini ilan etti.
Putin’in de nedense dünya medyasının tamamını vermekten kaçındığı uzun konuşmasında dile getirdiği işgal gerekçeleri ve meseleyi iç politika malzemesi olarak kullanması bir yana, Rusya, kalabalık Rus nüfusun yaşadığı mıntıkalarda Ukrayna hükümetinin halka şovenist baskı kurduğunu iddia ediyor. Yahudi asıllı yakışıklı ve sevimli komedyenin liderliğini sorguluyor; -kendisine bakmadan- Ukrayna’yı yolsuzluklar ülkesi olmakla itham ediyor.
Yaptığı emrivakilerden cesaret alan ve Batı’nın blöfünü gören Rusya, beklediği günün geldiğini anlayıp harekete geçti. Muhtemel müeyyidelere karşı tedbirini de yıllar içinde aldı. Muhtemelen Donbas’ta Ukrayna izini silecek; Kiev’de de kendisine bağlı bir hükümet kurup çekilecektir. Filler tepişir, çimenler ezilir, derler. Allah acısın.
Önceki Yazılar
-
AVRUPA ÇEKİ VE HAVALEYİ MÜSLÜMANLARDAN ÖĞRENDİ18.11.2024
-
İYİ DÜELLO YAPANLAR, KÖTÜ ASKER OLURLAR!11.11.2024
-
Ankara ve İngiltere hattında HASSAS DENGELER4.11.2024
-
TERÖRÜN ALTIN ÇAĞI!28.10.2024
-
SULTAN HAMİD’İN TEK VÂRİSİ YAHUDİ DİŞÇİ!21.10.2024
-
CASUSLAR SAVAŞI14.10.2024
-
Türkiye ve İngiltere Hattında KAYIKÇI KAVGASI7.10.2024
-
ZAMAN SANA UYMAZSA SEN ZAMANA UY!30.09.2024
-
TÜRKLERİN BİNLERCE YILLIK HUKUK ve ADALET MACERASI23.09.2024
-
93 HARBİ FACİASINA BÜROKRASİ SEBEP OLDU16.09.2024