Gelişmiş Arama İçin Tıklayınız!

“HALANIZ OLAN HURMAYA HÜRMET EDİNİZ!”

Hurma sadece bir meyve değildir. Güç, zafer, bereket ve inanç sembolü olan mukaddes bir yiyecektir.
20 Mayıs 2019 Pazartesi
20.05.2019

Hurma sadece bir meyve değildir. Güç, zafer, bereket ve inanç sembolü olan mukaddes bir yiyecektir.

Süleyman Mabedi’nin duvarları hurma ağacı motifleriyle süslüydü. Sanat eserlerinde, elbiselerde sık rastlanan bir motifti. Meyvesi ve ağacı, güç, zafer, bereket ve inanç sembolü olarak görülürdü. Hurma, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de fazla yetiştiği için, hem Eski Ahid’de, hem de Mısır ve Mezopotomya kültüründe yeri müstesnadır.

Mezmurlar’da sâlih insan, hurma ağacına benzetilir. Bayramlarda elde hurma dalı tutmak, Yahudi dininin emridir. Kudüs’te Hazret-i İsa’yı karşılayanların elinde de hurma dalları vardı. Avrupa lisanlarındaki palmer, Kudüs’ten hurma getiren hacılar için kullanılan bir tabirdir. Latince el ayası manasına palma, aynı zamanda hurma ağacı (palmiye) demektir.

Kur’an-ı kerimde 23 yerde hurma ismi geçer. Zenginlik, bereket sembolüdür. İslâm kültüründeki yeri bambaşkadır. Müslümanlar için âdeta mukaddes bir ağaç ve meyve olarak görülür. Arapça’da ağacına nahle, meyvesine temr denir. Türklerin verdiği hurma isminde ise ayrı bir incelik vardır. Zira hurma, yine Arapça hürmet demektir. Türklerin nezdindeki apayrı kıymetini, bundan anlamak mümkündür.


İftar sofrasının şahı

Hurma, Ramazan sofrasının ziynetidir. Cenab-ı Peygamber’in iftar sofrasında mutlaka hurma bulunurdu. Oruç açma vakti girince, birkaç taze hurma (rutab), yoksa kuru hurma, o da yoksa birkaç yudum su ile orucunu açardı. Ateş, gazabın işareti olduğundan, ateş değmemiş bir yiyecekle orucunu açmayı tercih ederdi. Hurma yoksa, su, tuz veya zeytin ile başlardı.

Hurmayı ekmek ile beraber yemek olarak da yerdi. Hurmayı tek sayıda yer; çekirdeğini işaret ve orta parmağı arasına alıp atardı. Taze ve kuru hurmayı beraber yemek de Hazret-i Peygamber tarafından tavsiye edilmiştir. Zira insanın, bir meyvenin tazesi ile kurusunu beraber yiyecek kadar yaşamasından şeytan rahatsız olur.

Aç karnına 7

Hazret-i Peygamber, hastalanan arkadaşı Sa’d ibni Ebî Vakkas’a, hurmayı ezip, süt ve yağ ile karıştırarak yemesini tavsiye etmişti. Ferîka denilen bu yiyecek, lohusa kadınlara da yedirilir. Hâmile kadınlara kuru; lohusa kadınlara taze hurma tavsiye edilir.

Hurma sadece bir meyve değildir. Arabistan kültüründe çok çeşitli yemeği ve tatlısı yapılır.  Bilhassa Hicaz’da okunan mevlidlerde, şeker yerine hurma dağıtmak adetti. Hacıların getirdiği en kıymetli hediye, zemzem suyu ile hurma idi.

Hurmanın çok çeşitleri vardır. En kıymetlisi Medine’de yetişen yuvarlak, siyah ve kıvırcık görünüşlü acve’dir. Cenab-ı Peygamber bunu kendi eliyle dikip bereket duası yapmış; sabahları aç karnına 7 tane yiyenin zehir ve büyüden korunacağını söylemiştir.

Manevî fayda

Resulullah’ın, “Halanız olan hurma ağacına saygı gösteriniz! Çünkü ilk hurma ağacı, Âdem aleyhisselâmın yaratıldığı çamurun artıklarından yaratıldı” sözü, belki de bitkilerin en üstünü olduğuna işarettir.

XVI. asırda Hindistan’da yaşamış meşhur mutasavvıf İmam Rabbânî hazretleri de 162.mektubunda bu söze işaret ederek diyor ki:  “Hurma ağacının yaratılışında topluluk ve adalet vardır. İnsanın yaratılışı da böyledir. Hazret-i Peygamber’in hurmada bereket olduğunu söylemesi, bunda her şeyin bulunmasından dolayıdır. Hurma yenince, insanın parçası olur. Hurmada bulunan her şey, insana da aktarılır. Hurmadaki sonsuz üstünlükler, yiyende de bulunur. Hazret-i Peygamber tarafından övüldüğünü düşünerek yiyen, bundan hem maddî, hem de -peygambere uyduğu için- manevî fayda görür”.


Zarafet

Zarif bir ağaçtır. Yapraklar, gövdenin tepesinden gösterişli bir taç gibi çıkar. Erkek ve dişi çiçekler ayrı bitkilerde bulunur. Meyvesi salkımlar halindedir. 4-5 yaşında meyve vermeye başlar. Ömrü 150 senedir. Hurma ağacının kökleri çok gelişmiş olduğundan, çöllerde çok derin olmayan su tabakalarından istifade imkânı fazladır.

Sahrada yaşayanlar için deve ne kadar hayatî ise, hurma da o kadar mühimdir. Kolay kolay bozulmayıp böceklenmediği için, saklanması kolaydır. Doyurucu meyvesi, taze ve kuru olarak yenir; sıkılarak içecek yapılır. Ağacının dalları, evlerin çatısını örtmekte; yaprak lifleri ise kâğıt veya döşek doldurmada kullanılır.

20 metreyi bulan gövdesinden kereste; dalından baston yapılır. Lifinden hasır yaygı dokunur, yatak doldurulur, sepet örülür. Çekirdekleri hayvan yemi olduğu gibi, tesbih ve süs eşyası da yapmaya yarar. Kerestesinden yapılan fıçılar fermantasyonu çabuklaştırdığı için Hazret-i Peygamber bu fıçılara üzüm suyu konulmasını yasaklamıştır.

Her derde devâ

Meyvelerin insan için belki de en faydalısı hurmadır. Modern tıp kriterlerine göre, insanın zinde ve sağlıklı kalabilmesi için hayatî ehemmiyet taşıyan 10 elementi ihtiva ediyor. Hurmadaki şeker, kan şekerini hızla yükselten glikoz değil, früktoz cinsinden olduğu için, şişmanlatma tehlikesi yoktur.

Sinirleri rahatlatan B6 vitamini hurmada fazladır. Doktorlar, stresli ve yaşlı kimselere, sabah, öğle ve akşam, üçer hurma tavsiye ediyorlar. Kasları güçlendiren magnezyum ihtiva ettiğinden dolayı, hamile kadınlar için iyidir. Kansere karşı da faydalıdır.

Gıda değeri çok yüksektir. 100 gramında, 1,5 gr protein, 50 gr karbonhidrat bulunuyor. Kalori değeri 225. Bu sebeple ağır çalışanlara, bedenî ve zihnî yorgunluk çekenlere, hastalıktan doğan zayıflıklarda birebirdir. Bol fosfor, kalsiyum, demir sebebiyle kansızlık, verem ve kemik zayıflığına karşı da ilaç gibidir.

Hurma kutusu

Çeşit çeşit

Hurmanın, mebrum, medcul, meşruk, sükkerî, acve, amber, safevî, bernî, hudrî, behrî gibi çok çeşidi var. Bugün çarşıda 50 türü satılıyor. En ucuzu yumuşak ve çamur gibi İran hurmasıdır. Açık parlak renkli, uzun, ince zarlı Tunus hurmaları kıymetlidir. Medine hurması fiyat ve kalite cihetinden bu ikisi ortasındadır. Ama en çok tercih edilen de budur. Çünki Türkler hurmayı gıdadan önce, mübarek bir yiyecek olarak görür.  Medine de Peygamber vatanıdır. Medine mebrumu yaygındır. Medine medculü iri olur.

Kudüs hurması diye bilinen ve aslında Yafa’da yetişen iri taneli medcul hibridi de son zamanlarda alâka görüyor. Yere düşünce kırılacak kadar sert, ama lezzetli ve kokulu Sudan hurması ile Kaliforniya’da yetişen hurmalar Türkiye’de pek bulunmamaktadır. Amerika’ya misyonerler tarafından götürülmüştür.