İslamiyette bugünki insanların telakkisiyle ahlaksız ve kötü bulunan şeyler mübah kılınmışken, zamane insanının gayet tabii bulduğu şeyler yasaklanmıştır. Efendinin cariyesinden istifraş hakkı buna misaldir. Buna nasıl bakmalıdır?
Ahlak subjektif ve rolatiftir. Kime göre, neye göre, ne zamana göre ahlak diye sorulabilir. Bazı topluluklarda ahlaklı olan şey bazılarında olmayabilir. Eskimolar misafirlere kadınlarını kızlarını ikram ediyorlardı. Bu onlara göre ahlaksızlık değildi. Abazalarda genç erkekler at çalarlardı ve bu ahlaksızlık değildi. Kölelik bir statüdür. Herkes statüsünün icabı olan mükellefiyetleri yapar, bu ahlaksızlık değildir. Bu mantıkla karı koca arasında da bu tür meseleler ahlaksızlık olabilir. Nitekim modern insanlar öyle görüyorlar, ama evlenen kimse kendisini bir mükellefiyetin altına sokmaktadır. Ben hem mükellefiyet altına gireceğim hem canım isterse mükellefiyetimi yerine getireceğim, canım isterse getirmeyeceğim demek gibi bir hak yoktur. Aslına bakılırsa bütün cemiyetlerde ahlak kaidelerini koyan dindir. Dinin ahlaklı dediği şey ahlaklıdır. İslam alimleri din ile ahlakı bir arada görmüşlerdir. Bazı ham sofuların fıkıh kaidelerini kullanarak insanlara ahlaksız fetvalar vermesine mani olmuşlardır. Nitekim İbni Abidin’de bu açıkça yazar.


23 Nisan 2024 Salı
Alakalı Başlıklar