Saddam Hüseyin nasıl bir insandı?
Saddam Hüseyin, Baas partisinden yetişmiş, yani ırkçı ve laik bir şahıstı. Fakir bir aileden geldiği için orduya girdi. Reisicumhur Abdülkerim Kasım’a tertiplenen suikastte tetikçi idi, muvaffak olamadığı için Mısır’a kaçtı. Nasır’ın tesirinde kaldı. 1963’te Kasım öldürülünce Irak’a döndü. 1968’de darbe yaparak Hasan el-Bekr’i başa getirdi, kendisi yardımcısı oldu. 1979’da hastalık bahanesiyle onu da yollayıp, kendisi diktatör oldu. Kah Rusya’ya kah Amerika’ya göz kırpıp onlar için mücadele etti. Sırf Amerika istediği için İran ile giriştiği lüzumsuz harb sebebiyle binlerce Iraklının ölümüne sebep oldu. 9 sene süren harbden eline bir şey geçmedi. Çöken ekonomiyi canlandırmak için Kuveyt’i işgal ettiyse de, Amerika’yı ve Batı’yı karşısına aldı. Çekilmek zorunda kaldı. İsrail’e muhalif göründüğü için Arap dünyasında itibar kazanmış ise de Filistin meselesinde hiçbir müspet rol oynamamıştır. Hemen bütün diktatörler gibi, sadece rakiplerini değil, potansiyel muhaliflerini, hatta halk içinde söz sahibi olan kişileri akıl almadık metodlarla yok etti. Bunu yaparken masum siviller de büyük zarar gördü. Bu sayının 250 bin civarında olduğu rivayet edilmektedir. Ayrılıkçı gördüğü Kürtlere gözdağı vermek adına 40 bin nüfuslu Halepçe’de kimyevi silah kullanarak on binlerce sivili öldürdü. Kürtlere, Türklere ve Şii Araplara ağır baskı tatbik etti. Bunları göçürerek memleketin demografik bünyesini değiştirdi. Giderayak Amerika’dan yüz çevirip Almanya’ya yanaşması, ülkede dolar yerine euro’yu ikame etmesi, Amerika’nın gazabını çekti. Sonra olanlar oldu. 2003’te Amerika Irak’ı işgal etti. Saddam, fare gibi sindiği bir delikte yakalandı. İşlediği insanlık ve harb suçları sebebiyle muhakeme olunup idam edildi. Ortadoğuyu bilmeyen Amerika, memlekette istikrarı temin edemedi. Eski hanedandan bir prensi veya Ürdün Prensi Hasan’ı başa geçirerek bunu yapabilirdi, monarşi nefreti sebebiyle yapmadı. Irak büyük bir kaosun içinde düştü. Zalim bir diktatör olmasına rağmen, Irak gibi karışık bir beldede demir yumrukla da olsa iyi kötü istikrarı temin etmeye muvaffak olduğu için bugün çokları onu aramaktadır. Aynı şey Esed için de caridir. Siyasetle uğraşmayan, rejimi tenkit etmeyen herkes Suriye ve Irak’ta rahatça yaşamaya kadir idi. Güçlü bir liderdi, karizmatikti, megalomandı. Tanıyanlar der ki, isterse hoş, esprili, kibar olabilir, entelektüel veya dindar görünmeye kadirdi. Buna mukabil ekseriya kaba, kibirli, edepsiz ve kötü kalpli idi. Filistin’i kurtarmak için bir milyonluk hususi ordu hazırladığı, düşmanlarını caydırmak için kitle imha silahları bulundurduğu yalanlarına herkesi inandırmıştı.


10 Ocak 2024 Çarşamba
Alakalı Başlıklar