YAKIN TARİHİN ACI BİR SAYFASI: 150’LİKLER
Fransız tarihinin iki figürü, dışişleri bakanı Talleyrand ve polis şefi Fouche, her devrin adamı tabirine yakışacak bir şekilde; krallık, ihtilâl, konsüllük, imparatorluk ve tekrar krallık devrinde vazife yapmışlardır. Ama herkes böyle değildir. Yeni kurulan her rejim, önceki devrin adamlarını acımasızca tasfiye eder.
Çerkez Ethem ve avanesi iyi günlerinde
Bir kişi eksik
1919 Sivas Kongresi’nden sonra, Anadolu’da İstanbul’a paralel bir hükümet kurulmuş; 1920’de de parlamento, Ankara’da toplanmıştı. Anadolu’daki memurların kontrolü, yavaş yavaş Ankara’ya geçti. Osmanlı hükümetinin gücü sadece İstanbul ve çevresine inhisar etti.
Padişah'a ve meşru hükümete sadakatten ayrılmayan, Ankara’yı metbu tanımayan, vergi vermek ve askere gitmek istemeyenlerin ayaklanmaları sebebiyle, 1919-1923 arasında memlekette bir iç savaş manzarası hâkimdi. Aldığı sert tedbirler ve diplomatik ataklarla, Ankara hükümeti, muhaliflerine boyun eğdirmiştir.
Milletlerarası arenada Ankara’nın diplomatik olarak tanındığı Lozan’da, umumi affa, yani önceki devrin hâdise ve şahsiyetlerini rahat bırakacağına söz veren Türk heyeti, 150 kişinin istisnasını istedi; müttefikler de kabul etti.
Daha evvel İstiklâl Mahkemeleri ve divan-ı harbler yahut kuva-yı milliye çeteleri vasıtasıyla çok sayıda rejim aleyhtarı zaten sindirilmişti. Bunlar, yeni ele geçen İstanbul’un muhalifleriydi. Bunlardan sonra muhalefete cür’et eden gazeteci ve hocalar da 1925-1931 arası tedip edilecektir. 26/XII/1923 ve 16/IV/1924 tarihinde iki umumi af kanunu çıkarıldı.
Sevr Heyeti. Soldan Rıza Tevfik, Ferid Paşa, Tevfik Paşa, Reşad Halis Paşa.
Lozan’a bağlı umumi aftan istisna edilen 150 rakamı, öylece akla gelen bir sayıydı. Emniyetin bulduğu 600 ismi, dâhiliye vekâleti 300’e; bunu da kabine yarıya indirdi. Liste, mecliste gizli celsede usulen müzakere olundu. Bazı isimler, ‘8 okka etle gezse, peşine takılacak kedi bulunmaz’ gibi rasyonel gerekçelerle itiraz alırken; bazısı için, ‘Saraya girmiş olmak’ bile yetiyordu.
Hukuk profesörü mebus Yusuf Akçura, meselenin ehemmiyetine dikkat çekerek, listenin tesbitindeki kıstası sordu. Elle tutulur bir kıstas olmadığını öğrenince şaşırdı. İşi bu kadar ciddiye aldığını görenler, bıyık altından gülüyor; hatta açıkça alay ediyordu.
Bu arada dâhiliye vekili Ferid Bey, gazetelerde Ankara hareketine karşı olmakla suçlandı; listeye girmek korkusuyla istifa etti. Böylece ancak 149 isim bulunabildi. Kabineden gelen listenin aşağı-yukarı aynısıydı. Lozan’da gayrı ihtiyari 150 rakamı telaffuz edilmişti; sözden dönülemezdi. Son talihliyi de reisicumhur G. M. Kemal tesbit etti: Köylü gazetesi sahibi Refet.
Avni Paşa ve ailesi Beyrut'ta
Böylece 150 kişi, 1 Haziran 1924 tarihli kararnâme ile sürgün edildi. Bunlar içinde gerçekten Ankara muhalifleri bulunduğu gibi, sayıyı doldurmak gayesiyle listeye alınanlar da vardır. Çoğu aldıkları terbiye icabı, meşru tanıdıkları idareye sadakatten başka günahı olmayan biçarelerdir. Sevr’i imzalayanlar sürülürken; Mondros’u imzalayan Rauf Orbay, Ankara’da itibarını sürdürmektedir.
Listede bir tane bile gayrı müslim yoktur. Zira rivayet odur ki, İsmet İnönü, Lozan’da Venizelos’a bu hususta şifahi olarak söz vermişti.
Bu 150 kişiyi, Sultan Vahîdeddin’in maiyeti (8), bakanlar (6), Ankara hareketini bastırmak için kurulan Kuvva-i İnzibatiye mensubu askerler (7), Sevr’i imzalayan heyet (3), bürokrat ve subaylar (32), önceleri iç isyanların bastırılmasında Ankara’ya sadıkane hizmet edip, sonra İsmet İnönü’nün emri altına girmediği için asi ilan edilen Çerkez Ethem avenesi (27), polisler (13), gazeteciler (13) ve köylüler (41) teşkil ediyordu. Kanun çıktığında bunlardan 60 tanesi Türkiye’deydi.
Son devrin en büyük âlimlerinden Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi, şair Rıza Tevfik, nesir edebiyatının gelmiş geçmiş en büyük temsilcisi Refik Hâlid Karay, saray muhabiri gazeteci Refi Cevat Ulunay, gazeteci yaver Tarık Mümtaz Göztepe, gazeteci Mevlanzâde Rıfat, çeteci Çerkez Ethem ile istihbaratçı Kuşçubaşı Eşref listedeki meşhur isimlerdir. Sürgünlerin ekserisi ailesini bırakıp, Köstence’ye, Batı Trakya’ya, Irak’a, Mısır’a, Beyrut’a veya Fransa’ya gitti.
Haysiyet meselesi
150’likler, servet sahibi bulunmadıkları ve memleketle haberleşmek de zor olduğu için sefalet içinde yaşadılar. Koskoca Osmanlı nâzırları, hocalar, paşalar, zâbitler, dilenci vaziyetine düştü. Bulundukları ülkelerin, Ankara ile arasını bozmak istemeyen hükümetleri de kendilerine hüsnü kabul göstermekten kaçındılar.
M. Kemal Paşa’yı Anadolu’ya gönderen başyaver Avni Paşa ile Ömer Yâver Paşa Beyrut’ta; adliye nâzırı Ali Rüştü Bey, Bosna’da; İzmir’in işgali sırasında kolordu kumandanı Ali Nâdir Paşa Mısır’da sefalet içinde öldü. Sivas Kongresi’ni basmakla vazifeli Harput vâlisi Ali Galib Bey, Köstence’de celeplik yaparken öldü.
Sonradan CHP’nin diyanet reisi yaptığı Şerefeddin Yaltkaya’nın 150’lik kardeşi Miralay Refik de listedeydi, ölümü Romanya'da bir akıl hastanesinde oldu; Hristiyan mezarlığına gömüldü. Rıza Tevfik, Amman’da müze müdürü idi. Refik Halid, Beyrut ve Haleb’de yazarlığa devam etti. ‘Gurbet Hikâyeleri’, bu devrin mahsulüdür.
Sürgünlerin 20’den fazlası Batı Trakya’da yerleşti. Bazısı muallimlik yaptı. Birkaçı gazete çıkararak siyasi ve dinî faaliyetlerini sürdürdü. Sabri Efendi, İskeçe’de çıkan Yarın gazetesinde yazı yazar; Ankara rejimini alabildiğince tenkit ederdi. Bunun üzerine 1927’de Venizelos ile Atatürk’ün anlaşması üzerine buradan da sınır dışı edildiler.
M. Kemal’i Anadolu’ya gönderenlerden dâhiliye nâzırı Mehmed Ali Bey, Paris’te La Republique Enchaine (Zincirli Cumhuriyet) adında Ankara’yı tenkit eden bir gazete neşretmiş; rivayete göre cumhuriyetin ilanının her yıldönümünde Atatürk’e hakaret telgrafı çekmiştir.
Refik Halid Bey
Mustafa Sabri Efendi Mısır'da.
Sabri Efendi'nin İskeçe'de yazı yazdığı Yarın gazetesi.
Bazı sürgünler ise af ümidi ile Ankara’yı öven yazılar yazmayı ihmal etmedi. Türkiye’de lehte ve aleyhte hayli görüşler çıkmasına rağmen, Celal Bayar hükümetinin çıkardığı 29 Haziran 1938 sayılı kanunla 150’likler affedildi.
Osmanlı hânedanının masum ferdleri, gurbet ellerde çürürken, bu karar şaşırtıcı oldu. Demek ki, bunlara nisbeten hânedan, yeni rejim için daha büyük bir tehlike olarak görülüyordu. İsmet İnönü ve ekibi, bu kanuna karşı çıktı ve müzakereye katılmadı. Kanuna göre affedilenler, hak etmiş olsa bile tekaüt maaşı alamayacak ve 8 sene memuriyete giremeyecekti.
Tütüncübaşı Şükrü, Sultan’ın vefatını müteakip sefalete düştü. Şam’a giderek Şehzade Abdülkerim Efendi’ye kapılandı. Şam’daki Türk konsolos, para mukabilinde Şehzade ve etrafındakiler hakkında rapor vermeye ikna etti. Şükrü bir müddet Ankara’ya rapor verdi. Buna mukabil hiçbir mükafat görmedi. İnönü’ye yazdığı mektupta “tek suçum 40 yıllık ekmeğini yediğim kapıya sadakat göstermekti” sözü şayan-ı ibrettir. 1940’te döndü. 1942’de başöğretmen olan oğlu Hami Yalkut’un yanında Kuşadası Burgaz’da vefat etti. İstihbaratçı gazeteci Kandemir, bunun ağzından hatıralarını 1952’de hülasa halinde Yeni İnci ve 1956’da tamamını 20. Asır gazetesinde tefrika etti.
Eyüp’teki Kaşgari Câmii’nin Fazlı Molla adında yaşlı bir müezzini vardı. Memlekete dönen 150'likleri karşılamak üzere limana gittiğini anlattıktan sonra, ‘Bu benim için bir vicdan borcudur. Ama aslına bakarsan hiç haysiyetleri yokmuş. Ben olsam dönmezdim” demişti.
Emniyet'in 150'likler albümü.
30 Haziran 1938 Son Posta gazetesi.
Sefaletin kucağına
Saltanatın kaldırılmasını müteakip, hânedana mensup şehzâde ve damatlardan, subay olanlar hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ve tekaüt hakkı verilmeksizin askerlikten atıldı. Ardından Ankara hareketine iştirak etmeyen memurlar hakkında 26 Mayıs 1926’da bir de kanun çıkarıldı. İsmet İnönü hükümetinin hoşuna gitmeyen, mizaçlarına uygun olmayan ve aykırı harekette bulunmaları mümkün görülen bazı vatandaşları yıkmak için hazırlanmış şiddetli bir projeydi. Bunun karar mercii, heyet-i mahsus idi. Memurun ‘cevaz-ı istihdamı’ veya ‘men-i istihdamı’na burası karar veriyordu.
Böylece sudan sebeplerle ve şunun bunun ihbarı ve güya şahitlikleriyle nice memurlar, zâbitler işten atıldı. Çoğu, tekaüt hakkı bile almamıştı. Öte yandan kimse korkudan bunlara iş vermiyordu. Böylece hemen hepsi sefaletin kucağına itildi. Benzeri bir darbeyi de otonom olması beklenen Dârülfünûn (İstanbul Üniversitesi) yedi. İnkılâpların beklendiği gibi propagandasını yapmadığı için, bazıları dünya çapında çok sayıda kıymetli ilim adamı, üniversite hocası işten atıldı. Yerlerine, Nazilerden kaçan Yahudilerle, çoğu ihtisas ve tahsiline bile bakılmayan partililer getirildi.
150’likler Listesi:
Sultan Vahîdeddin’in Maiyeti:
Yaver-i Has Kiraz Hamdi
Hademe-i Hassa Kumandanı Zeki
Hazine-i Hassa Müfettişlerinden Kayserili Şaban Ağa
Tütüncübaşı Şükrü
Serkarin Yaver
Yaverandan Erkan-I Harp Miralay Tahir
Seryaver Avni
Eski Hazinei Hassa Müdürü Ve Defter-i Hakani Emini Refik
Kuvva-i İnzibatiyeye Dahil Hükümet Azaları:
Eski Şeyhülislam Mustafa Sabri
Eski Adliye Nazırı Ali Rüşdi
Eski Ziraat Ve Ticaret Nazırı (Artin) Cemal
Eski Bahriye Nazırı Cakacı Hamdi Paşa
Eski Maarif Nazırı Rumbeyoğlu Fahreddin
Eski Ziraat Ve Ticaret Nazırı Kızılhançerli Remzi
Sevr Muahedesini İmzalayan Heyet:
Eski Maarif Nazırı Hadi (Paşa)
Ayandan Şura-yı Devlet Eski Reisi Rıza Tevfik (Bölükbaşı)
Bern Eski Sefiri Reşat Halis
[Anadolu hareketini bastırmak üzere vazifelendirilen] Kuvva-i İnzibatiyeden
Kuvva-i İnzibatiye Başkumandanı Süleyman Şefik (Paşa)
Yaveri Süvari Yüzbaşısı Bulgar Namıyla Maruf Tahsin
Kuvva-i İnzibatiye Erkan-I Harbiye Reisi Miralay Ahmet Refik
Kuvva-i İnzibatiye Mitralyöz Kumandanı Ve Damat Feridin Yaveri Tarık Mümtaz
Kuvva-i İnzibatiye Kumandanlarından İzmir Kolordusu Kumandanı Ali Nadir (Paşa)
Kuvva-i İnzibatiye Mensuplarından Ve Nemrut Mustafa Divanı Harp Üyesi Kaymakam Fettah
Kuvva-i İnzibatiye Mensuplarından Çopur Hakkı
Mülkiye Ve Askeriyeden:
Eski Bursa Valisi Gümülcineli İsmail
Ayandan Konyalı Zeynelabidin
Eski Cebelibereket Mutasarrıfı Fanizade Mesut
Hürriyet Ve İ̇tilaf Fırkası Lideri Miralay Sadık
Eski Malatya Mutasarrıfı Bedirhani Halil Rahmi
Eski Manisa Mutasarrıfı Giritli Hüsnü
Eski Divan-ı Harp Reisi Nemrut Mustafa (Paşa)
Uşak Belediye Reisi Hulusi
Eski Adapazarı Kaymakamı Hain Mustafa
Tekirdağ Eski Müftüsü Hafız Ahmet
Eski Afyonkarahisar Mutasarrıfı Sabit
Gaziantep Mutasarrıflığında Bulunmuş Celal Kadri
Hürriyet ve İtilaf Katibi Umumisi Adanalı Zeynelabidin
Mülga Eski Evkaf Nazırı Ayandan Vasfi Hoca
Eski Harput Vali Vekili Ali Galib
Eski Bursa Müftüsü Ömer Fevzi
Eski İzmir Kadı Müşaviri Ahmed Asım
Eski İstanbul Muhafızı Nâtık
Eski Dahiliye Nazırı Ayandan Adil
Eski Dahiliye Nazırı Ayandan Mehmed Ali
Eski Edirne Valisi ve Şehremini Vekili Salim (Mirimiran)
Kütahya'da Yunanlılara Mutasarrıflık Eden Hoca Rasihzade İ̇brahim
Adana'da Vekillik Eden Abdurrahman
Eski Karahisarışarki Mebusu Ömer Fevzi
İşkenceci Namıyla Maruf Mülazim Adil
İşkenceci Namıyla Maruf Mülazim Refik
Eski Kırkağaç Kaymakamı Şerif
Çanakkale Eski Mutasarrıfı Mahmud Mahir
İstanbul Eski Merkez Kumandanı Emin
Kilis'te Kaymakamlık Eden Sadullah Sami
Dahiliye Nezareti Eski Dava Vekili ve Bolu Mutasarrıfı Osman Nuri
Ethem Ve Çevresi:
Çerkez Ethem
Ethem'in Biraderi Reşid
Ethem'in Biraderi Tevfik
Kuşçubaşı Eşref
Kuşçubaşı Eşref'in Biraderi Hacı Sami
İ̇zmirli Eski Akhisar Kaymakamı Yüzbaşı Küçük Ethem
Düzceli Mehmet Oğlu Sami
Burhaniyeli Halil İbrahim
Susurluk'tan Demirkapılı Hacı Ahmed
[Ankara hareketini bastırmak için toplanan] Çerkez Kongresine Katılanlar:
Hendek Kazasının Sümbüllü Karyesinden Bağ Osman
Eski İzmir Mutasarrıfı İbrahim Hakkı
Beraev Sait
Berzek Tahir
Adapazarı'nın Harmantepe Karyesinden Maan Şirin
Söke Ereğlisi'nin Teke Karyesinden Koca Ömeroğlu Hüseyin
Adapazarı'nın Talustanbey Köyünden Bağ Kamil
Hamte Ahmed
Maan Ali
Kirmasti'nin Karaosman Karyesinden Harunreşid
Eskişehirli Hızır Hoca
Bigalı Nuri Bey Oğlu İsa
Adapazarı'nın Şahinbey Karyesinden Lampat Yakub
Gönen'in Bayramiç Karyesinden Kumpat Hafız Sait
İzmir'de Davavekili Said
Şamlı Ahmed Nuri
Polisler:
İstanbul Polis Eski Müdürü Tahsin
İstanbul Polis Eski Müdür Muavini Kemal
Emniyeti Umumiye Müdür Muavini İspartalı Kemal
İstanbul Polis Müdüriyeti Birinci Kısım Eski Başmemuru Hafız Said
İstanbul Polis Müdüriyeti Birinci Şube Eski Müdürü Şeref
Arnavutköy Merkez Eski Memuru Hacı Kemal
Şişli Komiseri Nedim
İzmir Merkez Memuru, Edirne Polis Müdürü ve Yalova Kaymakamı Fuad
Adana'da Polis Memurluğu Eden Yolgeçenli Yusuf
Unkapanı Merkez Eski Memuru Sakallı Cemil
Büyükdere Merkez Eski Memuru Mazlum
Beyoğlu Eski İkinci Komiseri Fuad
Gazeteciler:
Serbesti Gazetesi Sahibi, Hürriyet Ve İtilaf Azasından Mevlanzade Rıfat
Türkçe İstanbul Gazetesi Sahibi Said Molla
İzmirde Müsavat Gazetesi Sahibi Ve Eski Muharriri, Darülhikmet Azası İzmirli Hafız İsmail
Aydede Gazetesi Sahibi Ve Posta Telgraf Eski Müdür-i Umumisi Refik Halid (Karay)
Bandırma Adalet Gazetesi Sahibi Bahriyeli Ali Kemal
Edirne'de Teemin Ve Elyevm, SelanikTe Hakikat Gazeteleri Sahibi Neyir Mustafa
Eski Köylü Gazetesi Muharriri Ferid
Alemdar Gazetesi Sahibi Refi Cevad (Ulunay)
Alemdar Gazetesi Sahibi Pehlivan Kadri
Adana'da Ferda Gazetesi Sahibi Fanizade Ali İlmi
Balıkesir'de İrşad Gazetesi Sahiplerinden Trabzonlu Ömer Fevzi
Halep'te Doğru Yol Gazetesi Sahibi Hasan Sadık
Köylü Gazetesi Sahip ve Müdürü İzmirli Refet
Diğer Kişiler:
Tarsuslu Kamil Paşazade Selami
Tarsuslu Kamil Paşazade Kemal
Süleymaniyeli Kürt Hakkı
Mustafa Sabri Hocanın Oğlu İbrahim Sabri
Fabrikatör Bursalı Cemil
İngiliz Casusu Meşhur Çerkez Ragıb
Fransız Zabitliği Yapan Haçinli Kazak Hasan
Eşkıya Reisi Süngülü Davud
Binbaşı Çerkez Bekir
Fabrikatör Bursalı Cemil'in Kayınbiraderi Necib
İzmir Eski Umur-i İslamiye Müfettişi Ahmed Hulusi
Uşak'ta Madanoğlu Mustafa
Gönen'in Tuzakçı Karyesinden Yusuf Oğlu Remzi
Gönen'in Bayramiç Karyesinden Hacı Kasım Oğlu Zühdü
Gönen'in Balcı Karyesinden Kocagözün Osman Oğlu Şakir
Gönen'in Muratlar Karyesinden Koç Mehmet Oğlu Koç Ali
Gönen'in Ayvacık Karyesinden Mehmed Oğlu Aziz
Gönen'in Keçeler Karyesinden Bağcılı Ahmed Oğlu Osman
Susurluk Yıldız Karyesinden Molla Süleyman Oğlu İzzet
Gönen'in Muratlar Karyesinden Hüseyin Oğlu Kazım
Gönen'in Balcı Karyesinden Bekir Oğlu Arap Mahmud
Gönen'in Rüstem Karyesinden Gardiyan Yusuf
Gönen'in Balcı Karyesinden Ömer Oğlu Eyüb
Gönen'in Keçeler Karyesinden Talustan Oğlu İbrahim Çavuş
Gönen'in Balcı Karyesinden Topallı Şerif Oğlu İbrahim
Gönen'in Keçeler Karyesinden Topal Ömer Oğlu İdris
Manyas'ın Bolcaağaç Karyesinden Kurhoğlu İsmail
Gönen'in Keçeler Karyesinden Muhtar Hacı Oğlu İshak
Marmara'nın Kayapınar Karyesinden Yusuf Oğlu İshak
Manyas'ın Kızlık Karyesinden Ali Bey Oğlu Sabit
Gönen'in Balcı Karyesinden Veli Oğlu Selim
Gönen'in Çerkez Mahallesinden Makinacı Mehmed Oğlu Osman
Manyas Değirmenboğazı Karyesinden Kadir Oğlu Kamil
Gönen'in Keçidere Karyesinden Hüseyin Oğlu Galib
Manyas Hacıyakup Karyesinden Çerkez Said Oğlu Salih
Manyas'ın Hacıyakup Karyesinden Maktul Şevketin Biraderi İsmail
Gönen'in Keçeler Karyesinden Abdullah Oğlu Deli Kasım
Gönen'in Çerkez Mahallesinden Hasan Onbaşı Oğlu Kemal
Manyas'ın Değirmenboğazı Karyesinden Kadir Oğlu Kamilin Biraderi Kazım Efe
Gönen'in Kızlık Karyesinden Pallaç Oğlu Kemal
Gönen'in Keçeler Karyesinden Tuğ Oğlu Mehmet
Önceki Yazılar
-
ŞAM’IN VE ŞEKERİN HAYALİYLE…16.12.2024
-
MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR!9.12.2024
-
İNGİLTERE’Yİ İDARE EDEN GÜÇ ve ANKARA2.12.2024
-
TİCARET YAPACAKTINIZ DA KİM MÂNİ OLDU?25.11.2024
-
AVRUPA ÇEKİ VE HAVALEYİ MÜSLÜMANLARDAN ÖĞRENDİ18.11.2024
-
İYİ DÜELLO YAPANLAR, KÖTÜ ASKER OLURLAR!11.11.2024
-
Ankara ve İngiltere hattında HASSAS DENGELER4.11.2024
-
TERÖRÜN ALTIN ÇAĞI!28.10.2024
-
SULTAN HAMİD’İN TEK VÂRİSİ YAHUDİ DİŞÇİ!21.10.2024
-
CASUSLAR SAVAŞI14.10.2024