SULTAN ABDÜLHAMİD'İN YÂDİGÂRI: HİCAZ DEMİRYOLU

Sul­tan II. Ab­dül­ha­mid ta­ra­fın­dan yap­tı­rı­lan Hi­caz De­mir­yo­lu hat­tı A­na­do­lu, Su­ri­ye, İs­ra­il ve Ür­dün’de ha­len fa­a­li­yet­te... Su­u­di A­ra­bis­tan’da da hat­tın tek­rar ha­ya­ta ge­çi­ril­me­si i­çin ça­lış­ma­lar ya­pı­lı­yor...
3 Aralık 2008 Çarşamba
3.12.2008

Hi­caz De­mir­yo­lu hat­tı 1908 yı­lın­da açıl­dık­tan son­ra, Hay­fa ile Şam ara­sın­da her gün, Şam ile Me­di­ne ara­sın­da haf­ta­da üç gün kar­şı­lık­lı yol­cu ve ti­ca­rî eş­ya ka­tar­la­rı ça­lış­ma­ya baş­la­dı. Hac mev­si­mi bo­yun­ca, Sa­fer ayı so­nu­na ka­dar Şam-Me­di­ne ara­sın­da yi­ne kar­şı­lık­lı üç se­fer ya­pı­lır­dı. Yal­nız hac za­ma­nı­na mah­sus ol­mak üze­re gi­diş ge­liş için tek bi­let kâ­fiy­di. Böy­le­ce ön­ce­den de­ve sır­tın­da 40 gün­de alı­nan Şam-Me­di­ne ara­sı, 72 saa­te in­di. Ha­re­ket sa­at­le­ri na­maz vak­ti­ne gö­re ayar­la­nı­yor­du. Ay­rı­ca her se­fer­de bir va­gon mes­cid ola­rak hiz­met ve­ri­yor; bir de mü­ez­zin va­zi­fe ya­pı­yor­du. Di­nî gün­ler­de ve Mev­lid kan­di­lin­de Me­di­ne’ye ucuz se­fer­ler tan­zim edi­li­yor­du. Ai­le­le­rin ra­hat se­ya­hat ya­pa­bil­me­si için va­gon­lar­da hu­su­sî tan­zim­ler ya­pıl­dı.

­X

BÜYÜK İNCELİK Me­di­ne is­tas­yo­nu ya­pı­lır­ken, Haz­ret­-i Pey­gam­ber’in ru­ha­ni­ye­ti­nin ra­hat­sız ol­ma­ma­sı i­çin, iş­çi­le­rin taş kı­rar­ken kul­lan­dık­la­rı çe­kiç­le­re ke­çe sar­ma­sı em­ro­lun­muş­tu. Ay­nı za­man­da t­ren­ler Me­di­ne is­tas­yo­nu­na yak­laş­tık­la­rı za­man gü­rül­tü çık­ma­ma­sı i­çin te­ker­lek­le­ri­ne ke­çe sa­rı­lır­dı.

TRAVERS BAŞINA BİR ALTIN

Hat bi­tin­ce, be­de­vî­ler, hat­tı ko­ru­mak­la va­zi­fe­len­di­ri­lip maa­şa bağ­lan­dı. De­mir yo­lu ve­si­le­siy­le çok sa­yı­da tek­nik ele­man ye­tiş­ti­ril­di. Os­man­lı Dev­le­ti ve ha­li­fe çok bü­yük bir pres­tij ka­zan­dı. Müs­lü­man­la­rın ken­di­ne gü­ve­ni ta­ze­len­di. Hind Müs­lü­man­la­rı, hat­tın Bağ­dat üze­rin­den Hin­dis­tan’a ka­dar uza­tıl­ma­sı­nı is­te­yip; bu­nun için üzer­le­ri­ne dü­şe­ni yap­ma­ya ha­zır ol­duk­la­rı­nı be­yan et­ti­ler. II. Meş­ru­ti­yet ilan edi­lin­ce ilk iş ola­rak Ha­mi­di­ye Hi­caz De­mir­yo­lu adı, Hi­caz De­mir­yo­lu’na çev­ril­di. De­mir­yo­lu İda­re­si, Har­bi­ye Ne­zâ­re­ti’ne bağ­lan­dı. Sür­re Ala­yı de­mir yo­lu ile gön­de­ril­me­ye baş­la­dı. Eş­ya sev­ki­ya­tı se­be­biy­le hat­tın geç­ti­ği yer­ler ik­ti­sa­dî ola­rak can­lan­dı. Bu ara­da ba­zı tâ­li hat­lar ya­pı­la­rak hat­tın uzun­lu­ğu 1900 ki­lo­met­re­ye çık­tı. An­cak Mek­ke ve Ye­men’e ka­dar uza­tıl­ma­sı, bir yan­dan da Bağ­dat’a bağ­lan­ma­sı işi akim kal­dı. Harb rüz­gar­la­rı­nın es­ti­ği bu sı­ra­lar­da, İn­gi­liz ve Fran­sız­lar hat­tın in­şa­sın­dan fev­ka­la­de ra­hat­sız­dı.

Ci­han Har­bi’nde Hi­caz De­mir­yo­lu as­ker sev­ki­ya­tı için kul­la­nıl­dı. Su­ri­ye cep­he­si­nin çö­kü­şü üze­ri­ne, İn­gi­liz­ler, hat­tı bom­ba­la­ya­rak sa­bo­te et­ti. Hat­ta meş­hur ca­sus Law­ren­ce (Arap­la­rın ta­bi­riy­le El-Au­rans) be­de­vî eş­kı­ya­sı­na ray ve tra­vers ba­şı­na bir al­tın ve­re­rek, hat­tın Ma­an’dan Me­di­ne’ye ka­dar olan kıs­mı­nı kul­la­nı­la­maz hâ­le ge­tir­di. De­mir yo­lu sa­ye­sin­de Me­di­ne, İs­tan­bul’la ir­ti­ba­tı­nı de­vam et­tir­di ve 1919 yı­lı­na ka­dar da­yan­dı. Hi­caz hat­tı­nın İs­tan­bul’a son se­fe­ri, Me­di­ne’nin düş­me­si üze­ri­ne Mu­kad­des Emâ­net­ler’in ta­şın­ma­sı için ce­re­yan et­ti. 1918 mü­ta­re­ke­si ile hat­tın ço­ğu kon­tro­lü­müz­den çık­tı.

GEÇMİŞİN HAZİN HATIRASI

Hi­caz De­mir­yo­lu hat­tı bu­gün Su­ri­ye ve Ür­dün’de hâ­lâ kul­la­nıl­mak­ta­dır. Suu­di Ara­bis­tan hü­kü­me­ti de hat­tı ye­ni­den can­lan­dır­ma­ya ça­lış­mak­ta­dır. Hat­tın 452 ki­lo­met­re­si Ür­dün sı­nır­la­rı içe­ri­sin­de yer al­mak­ta­dır. Ür­dün’ün Mef­rak, Zer­kâ, Am­man, Ci­ze, Kat­ra­ni­ye ve Ma­an is­tas­yon­la­rın­dan ge­çen tren­ler yük ve yol­cu ta­şı­yor. Os­man­lı dev­rin­den kal­ma is­tas­yon­lar­dan baş­ka, bir­kaç şi­men­di­fer ve va­gon Am­man-Zer­kâ ara­sın­da ban­li­yö tre­ni ola­rak elan kul­la­nıl­mak­ta­dır. Va­gon­la­rın iç du­var­la­rın­da Ku­düs, Şam ve Hi­caz’da­ki di­nî, ta­ri­hî ve tu­ris­tik me­kân­la­rın re­sim­le­ri ası­lı­dır. Va­go­nun dı­şın­da­ki sa­han­lık­ta Os­man­lı­ca şu ya­zı gö­rü­lü­yor: Hâ­ric­de vu­kuf mem­nu’dur (Dı­şa­rı­da dur­mak ya­sak­tır).

İLK SEFER

Hi­caz De­mir­yo­lu­nun ilk se­fe­ri 27 Ağus­tos Per­şem­be gü­nü, İs­tan­bul’dan ge­len mi­sa­fir­ler­le be­ra­ber, Şam şeh­rin­den Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re is­ti­ka­me­ti­ne ha­re­ket et­ti. Tren­de, dev­let adam­la­rın­dan mü­te­şek­kil ka­la­ba­lık bir he­yet­ten baş­ka, yer­li ve ya­ban­cı pek çok ga­ze­te­ci bu­lu­nu­yor­du. Özel tre­nin bir bü­yük sa­lon-va­go­nu, bir lo­kan­ta­sı, bir mes­cid va­go­nu ve üç de yol­cu va­go­nu var­dı. Tre­nin sü­ra­ti 40-60 km ara­sın­day­dı. Bu sü­rat o za­man için mü­kem­mel sa­yı­la­bi­lir­di. Tren yal­nız­ca iki şey için du­ru­yor­du: İk­mal ve na­maz... Çöl kum­la­rı üze­rin­de ce­ma­at­le na­maz kı­lı­nır­ken, ik­mal için de­ve­ler­le su ge­ti­ri­li­yor­du. Tren, 30 Ağus­tos Pa­zar gü­nü öğ­le­den son­ra sa­at iki su­la­rın­da Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re’ye var­dı.