SULTAN II. MAHMUD: KİME GÖRE GÂVUR PADİŞAH?

Osmanlı tarihinin hakkında en çok konuşulan, hizmetleri hakkıyla takdir edilememiş bir şahsiyet Sultan II. Mahmud… Kimine göre gâvur padişah, kimine göre büyük ıslahatçıdır.
25 Aralık 2023 Pazartesi
25.12.2023

Osmanlı tarihinin hakkında en çok konuşulan, hizmetleri hakkıyla takdir edilememiş bir şahsiyet Sultan II. Mahmud… Kimine göre gâvur padişah, kimine göre büyük ıslahatçıdır.

Klasik teşrifat usullerini değiştiren Sultan II. Mahmud ıslahattan evvel
Klasik teşrifat usullerini değiştiren Sultan II. Mahmud ıslahattan evvel

Çocuğu olmayan Sultan III. Selim, Şehzâde Mahmud’u evladı gibi himaye ve terbiye etti. Onun ıslahat fikrinin tesirinde kaldı; ama hatalarına düşmedi. En buhranlı zamanlarda, imparatorluğu uçurumun kenarından aldı. Uzun süren saltanatında hem harbler, hem isyanlarla sarsılan devletin çözülmesine mâni olmak kudretini gösterdi.

Her sahadaki ıslahat faaliyetleriyle imparatorluğa hayatiyet kazandırdı. Cahil ve mutaassıp bir kesimin reaksiyonunu çekmekle beraber, aklıselim sahipleri tarafından hizmetleri şükranla anılmış; Garb menbalarında bile hürmetle anılmıştır.

Merhametten doğan maraz

Sultan III. Selim, tahttan indirilip şehid edildi. Bu arada kendisini de öldürmeye yeltendiler; ama Rabbin inayeti kabilinden hayatta kaldı. Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa’nın desteğiyle 95. halife ve 30. padişah olarak 1808’de tahta çıktı.

Sultan II. Mahmud
Sultan II. Mahmud

Sultan Selim’in düştüğü hatalara düşmedi. Onun maraz doğuran merhametli siyasetini terketti. Sert tedbirlerle, içeride istikrarı temin etti. Asırlardır tefessüh etmiş ve ıslahı kabil görülmeyen Yeniçeri Ocağı’nı ortadan kaldırdı. Ocağın zulmünden bezmiş halk da kendisine var gücüyle destek oldu. Gönüllü ve mecburi esasa müstenid yeni bir ordu kurdu.

Saltanatının ilk senelerinde, yeniçerilere arkasını verip padişahı kıskaca alan nişancı meşhur Halet Efendi’nin nüfuzu görülür. Fırsatını bulunca, kendisini ortadan kaldırdı. O kadar çok kişinin canını yakmıştı ki, arkasından şu mısralar söylenmiştir:
Ne kendi etti rahat, ne âleme verdi huzur
Yıkıldı gitti cihandan, dayansın ehli kubur!

Padişah, el ele verip uğursuz roller oynayan bürokrat, asker ve ilmiyeyi sindirip, devletin fonksiyonlarını elinde toplayarak memleketi saraydan idare etmeye başladı. Bunun için otokratlıkla itham edilir; ama bu teşebbüsü, devleti uçurumun kenarından almıştır.

Sultan II. Mahmud'un tuğrası
Sultan II. Mahmud'un tuğrası

Felâketler üst üste

Sultan II. Mahmud, bir zamandır Hicaz’ı işgal eden Vehhabîlerin isyanını bastırdı. Fransız ihtilâlinin tesiri ve Avrupa’nın desteğiyle Yunan ve Sırplar arasında istiklal gayeli isyanlar çıktı. Mora’da müstakil bir Yunanistan kuruldu. Sırbistan ve Sisam muhtariyet kazandı. Yunanları, Helen medeniyetinin vârisi zanneden ve onlara karşı romantik bir yakınlık duyan Avrupalıların tahriki üzerine çıkan Rus Harbi, felâketle neticelendi. Bundan istifade eden Fransızlar, Cezayir’i işgal etti.

Olup bitenlerde Padişah’ın doğrudan bir mesuliyeti olduğu söylenemez. Artık dünya değişmiştir. Osmanlı Devleti yine dünyanın büyük birkaç devletinden biridir; ama Avrupa eskisinden de güçlüdür.

Memleketin dağılmasını önlemek adına merkeziyetçi bir politika takip etmeye başlayan Padişah, her köşede türeyen âyânlarla evvela anlaştı. Magna Charta’ya benzeyen Sened-i İttifak’ı imzaladı. Sonra çoğunu sindirdi veya ortadan kaldırdı. Arap ve Kürt beldelerini daha sıkı bağlarla payitahta bağladı.

Sultan II .Mahmud Tablo - John Young
Sultan II .Mahmud Tablo - John Young

Babıali tarafından tahkir edilen Mısır valisi Mehmed Ali Paşa Fransız tahrikiyle ayaklandı. Padişah da kederinden hastalandı. Müzmin artrit, verem ve basur hastasıydı. Dertlerin çokluğundan tavsiyelere tam riayet edemedi. Tabipler âciz kaldı.

Ordusunun Nizip’teki mağlubiyetini işitmeden vefat etti (1839). Vefatında 54 yaşındaydı. 31 sene tahtta kaldı. Divanyolu’nda Esma Sultan Sarayı bahçesine defnedildi. Şimdi semte ismini veren türbesinde, oğlu Sultan Aziz ve torunu Sultan Hamid de yanındadır. Hâlihazırdaki Osmanlı hânedanı, hep onun neslindendir.

Sultan II. Mahmud türbesi
Sultan II. Mahmud türbesi

Takdire ne çâre?

Usta bir hattattı. Eyüp Sultan sandukası üzerindeki yazılar; ayrıca Ayasofya’daki bir harika numunesi olan büyük levha onun eseridir. Adlî mahlasıyla şiirler yazmıştır. Şu beyiti meşhurdur:
Sevdâ-i muhabbet esiyor şimdi serimde
Takdire ne çâre, bu varmış kaderimde!

Sultan II. Mahmud sandukası
Sultan II. Mahmud sandukası

Fransızca öğrenen ilk padişahtır. Gelibolu, Bolayır, Doğu Trakya, Rodos, Tuna vilayetlerini gezmiş; bunlardan bazısını yeni keşfedilen buğu gemisi (buharlı gemi) ile yapmıştır. Uzuna yakın boylu ve yakışıklıydı. Enerjik ve çok zekiydi. Espriliydi. Bilhassa musahibi Said Efendi’yle yaşadığı çok sayıda fıkra ve menkıbesi dillerde dolaşır.

Memleketin en buhranlı zamanında tahta çıkan Sultan II. Mahmud, uzun süren saltanatında çok gailelerle uğraştı. Zaman zaman sert icraatıyla devletin çözülmesine mâni olmak kudretini gösterdi. Her sahadaki ıslahat faaliyetleriyle imparatorluğa hayatiyet kazandırdı. Cahil ve mutaassıp bir kesimin reaksiyonunu çekmekle beraber, aklıselim sahipleri tarafından hizmetleri şükranla anıldı; Garb menbalarında bile hürmetle anıldı.

Eski ve Yeni

Sultan II. Mahmud, sadece harbler ve isyanlarla uğraşmadı. Zamanında binlerce bina yapıldı veya tamir edildi. Yollar açıldı veya genişletildi. Köprüler, kuruldu. Buharlı gemi ve makineler alındı. Harbiye ve tıbbiye mekteplerini; ayrıca memur yetiştiren mektepler kurdu.

Tophane’de Nusretiye ve Bahçekapı’da Hidâyet; Arnavutköy sahilinde Tevfikiye; Üsküdar Şemsipaşa’da Adliye Câmilerini; Bayezid Kulesi’ni, Mahmudiye, yani Unkapanı Köprüsü’nü, muhtelif yerlerde çeşmeler yaptırdı.

Nusretiye Camii
Nusretiye Camii

Eyüp Sultan türbesi dâhil, İstanbul’daki bütün sahabe kabirleri, hep Sultan II. Mahmud tarafından yaptırılmıştır. Resulullah’ın kabri üzerine yeşil kubbeyi yaptıran O’dur.

Zamanında ilk gazete neşredildi. Modern posta, karantina, nüfus sayımı, rüşdiye adıyla orta mektep teşkilatı, memurların fes ve setre giymesi gibi yenilikler onun zamanına tarihlenir.

Klasik Osmanlı siyasî müesseselerinin çoğu başka isimlerle devam etmiş; artık fonksiyonu kalmayanlar kaldırılmıştır. Mesela defterdar, mâliye nâzırı; reisülküttâb, hâriciye nâzırı adını almıştır.

Sultan II. Mahmud'un gönderdiği Kâbe örtüsü
Sultan II. Mahmud'un gönderdiği Kâbe örtüsü

Milli bünye

Bu devirdeki ıslahatla, Jön Türk inkılapları asla birbirine kıyas edilemez. Sultan II. Mahmud’un ıslahatı hep millî bünyeye muvafık olarak cereyan etmiştir. Şer’î hükümlerin ve siyasî an’anelerin haleldar olmamasına hususi ihtimam gösterilmiştir.

Fes ile şapkanın, kabil-i kıyas olmadığı âşikârdır. Fes, Anadolu’da asırlardır giyilen, Osman Gazi’den beri Türklerin de giydiği kırmızı keçe külahın tekâmül etmiş hâlidir. İbâdete değil, âdete bağlı işlerde gayrı müslimlere benzemeyi İslâmiyet men etmemektedir.

Sultan II. Mahmud
Sultan II. Mahmud

Bürokratların inat ve muhalefetini kırmak adına, devlet dairelerine resmini astırması garip karşılanmakla beraber, zaten az zaman sonra terkedilmiştir. Yeniçerilere duyulan alerji, mehterin de kaldırılmasına sebebiyet vermiş; yerine Mızıka-ı Hümâyun kurulmuştur.

Kurduğu sistem, şekil itibariyle günümüze kadar gelmiştir. Şu anda düzgün işleyen hangi müessese varsa, Osmanlı’ya, ezcümle Sultan II. Mahmud devrine aittir.

Sultan II. Mahmud - Tablo Henry Guillaume Schlesinger
Sultan II. Mahmud - Tablo Henry Guillaume Schlesinger

Dinî hassasiyet

Alman müşavir Helmuth von Moltke hatıralarında şöyle der, “Sultan’ın dinî hissiyatı o kadar kuvvetliydi ki, vefatından birkaç gün önce, hemen hemen ölüm halindeyken, Cuma namazı için kendisini Bayezid Câmii’ne taşıtması bunu ispat eder”.

Vefatından 2 sene evvel çıkarttığı bir fermanla, Osmanlı memleketinin her yerinde 5 vakit namazda cemaate devam edilmesini emretmiştir. Es’ad Efendi’nin yazdığı Dürr-i Yektâ isimli Türkçe ilmihali bütün şehir, kasaba ve köylere yollatmıştır. İlkmektep tahsilinin bütün Osmanlı vatandaşlarına mecbur kılınması da onun fermanıyla olmuştur.

Kışlada her birliğe cemaatle namaz için tabur imamı ve dinî müşkillerin halli için alay müftüleri tayin etmiştir. Battal Gazi Destanı, Hayber Kalesi Cengi gibi hurafe cinsinden kitaplara alışmış askerlerin okuması için, Hanefî mezhebinin kurucularından İmam Muhammed’in harb hukukuna dair Siyer-i Kebir kitabını Türkçe’ye tercüme ettirmiş; kışlalarda okunmasını emretmiştir.

Sultan II. Mahmud Tablo - Hippolite Berteaux
Sultan II. Mahmud Tablo - Hippolite Berteaux

Hekimbaşı Abdülhak Molla der ki: “Yeni süvari birliklerinin teşkili esasında, iki seneye yakın bir müddet Râmi Kışlası’nda bulunan padişah, her geceyi başta kışla câmii olmak üzere, Eyüp, Davud Paşa, Topçular gibi câmilerde zikir, dua ve ilim sohbetiyle geçirmiştir.”

Padişah, tasavvuf erbabı, bütün Osmanlı padişahları gibi, dini bütün bir şahsiyettir. Evvelce amcazâdesi Sultan III. Selim’in tesiriyle Mevlevî muhibbi idi. Mevlevî Halet Efendi’den kurtulunca, muhtemelen temayülü değişmiş ve ağabeyi Sultan IV. Mustafa gibi, Nakşibendî tarikatine girerek, Yahya Efendi tekkesi şeyhi Mehmed Nuri Efendi’ye bağlanmıştır.

Sultan II. Mahmud'un hattıyla Ya hazret-i Muhammed Behaeddin Şah-ı Nakşibend
Sultan II. Mahmud'un hattıyla Ya hazret-i Muhammed Behaeddin Şah-ı Nakşibend

Hepsi evlâdımdır

“Ben teb’amdan Müslümanları ancak câmide, Hristiyanları kilisede, Musevileri havrada tanımak isterim. Aralarında başka gûna bir fark yoktur. Cümlesi hakkındaki muhabbet ve adaletim kâvidir ve hepsi hakikî evlâdımdır” diyecek kadar da, İslâmî müsamahaya sahipti. “Herkes kendi içinde yaşasın; ama kanun önünde eşittir” manasına gelen bu sözü, şimdiki tabirle demokrat şahsiyetine delildir.

Kendisine Gâvur Padişah diyenler, Yeniçeri Ocağı ile beraber tekkelerini kapattığı münharif Bektaşîlerdir. 1837 senesinde bir Cuma namazına giderken Galata Köprüsü üzerinde atının önüne çıkan Saçlı Şeyh adında bir meczup, Bektaşi tekkelerini kapattığı için bu şekilde hitap etmiştir. Bundan dolayı Bektaşiler, Osmanlılara ve Nakşilere düşman olmuştur.

Hücre-i Saadet’e hediye gönderdiği altın şamdan münasebetiyle yazdığı ve Resûlullah’a sevgisini terennüm ettiği na’t pek içlidir:
Şamdan eyledim ihdâya cür’et yâ resulallah.
Muradım dergâh-i ulyâya hizmet, yâ Resûlallah!
Dü âlemde kıl istishâb, Hân Mahmûd-ı Adlîyi,
Senindir evvel ü âhirde devlet yâ Resûlallah!

Sultan II. Mahmud'un gönderdiği Mescid-i Nebi puşidesi
Sultan II. Mahmud'un gönderdiği Mescid-i Nebi puşidesi