Ahilik bir tarikat mıdır? Öyle ise hangi silsileye bağlıdır?
Tasavvuf tarihindeki fütüvvet meşrebi, Anadolu'da Selçuklular devrinde Ahi Evren tarafından daha da müesseseleştirilmiş ve bu zâtın ismine nisbetle Âhîlik diye anılır olmuştur. Âhî, kardeşim demektir. Ahi Evren zamanında onun etrafında toplanan Ahiler hem esnaf, hem de çoğu (belki de hepsi) onun müridi idiler. Bu sebeple Ahiliğin temel kaynakları olan fütüvvetnâmelerde tasavvufî mevzulara çokça rastlanır. Zamanla Ahiliğin tasavvufi ciheti zayıflayıp, esnaflık tarafı ağır basınca; bir kısım merasimler ve gülbankler an’anevî olarak devam etse bile, tasavvufî mahiyetini kaybetmeye başlamış ve "tasavvufî ahlak" bahisleri, "esnaf için iş ahlâkı" olarak devam edebilmiştir. Osmanlılarda Sultan Fatih devrinden sonra Ahiliğin tasavvufî ciheti sona ermiş; esnaf cemiyeti olarak ise Osmanlı Devleti’nin son zamanlarına kadar zayıflayarak varlığını devam ettirmiştir.
Ahi Evren bir tarikat şeyhi ise de, tarikat silsilesi kat’i olarak bilinmemektedir. Evhadüddin Kirmânî'den çokça istifade ettiği, hatta onun damadı olduğu söylenir. Evhadüddin Kirmânî de, Sühreverdiyye'den Rükneddin Sücasî'nin mürididir. Şu halde Ahilik için Sühreverdiyye'nin bir kolu denebilir. Şeyh Edebali, kendi zamanı ve beldesindeki Ahilerin şeyhi ise de; Bağdad'da kurulan Vefâiyye tarikatına mensuptur. Ahilikte, esnaflık kısmı göze görünür olduğu için, tarikat mensubiyeti zaman içinde zikredilmez olmuş; Ahilik müstakil bir tarikat zannedilmiştir.


11 Aralık 2012 Salı
Alakalı Başlıklar