İslâm hukukunda halifenin vazifesinin muayyen bir müddet ile tahdit edilmesi mümkün müdür?
Bu, İslamiyet'e uygun değildir. Çünkü Eshab-i kiram zamanında halife kayd-ı hayat şartıyla başa geçmiştir. Bu hususta icma hâsıl olmuştur. Kaldı ki halifenin müddetle kayıtlanması, işin mahiyetine de aykırıdır. Suistimallere sebebiyet verir, siyasi tefrikaya ve rekabete yol açar, diye düşünülmüş. Nitekim cumhuriyetlerde hükümetler 4-5 sene için gelir; bu zaman zarfında mensuplarına mevki ve iş dağıtmak, menfaat temin etmekle meşgul olur, keselerini doldurmaya bakarlar. 1940 senesinde bir gün Fransız sefiri René Massigli, Seyyid Abdülhakim Arvasî’nin Eyüp’teki dergâhını ziyarete gelir. O günlerde Alman ordusu Paris’e girmişti. Laf arasında Abdülhakim Efendi, “Almanlar Paris’e niçin girdi, sebebini biliyor musunuz?” diye sordu. Aynı zamanda Ortadoğu mütehassısı olan ve iyi Türkçe bilen sefir, bir ihtiyar hocadan bu sözleri duyunca şaşırdı. “Ben sefir olduğum halde bilmiyorum. Siz biliyor musunuz?” dedi. Abdülhakim Efendi, “Onun sebebi çok meydanda! Paris’in elden gitmesine sebep, Fransız ordusunun mağlup olmasına sebep, Fransız hükümetidir. Eskiden Fransa krallıktı. Krallar, memleketin sahibiydi. Memleketi mülkü; teb’ayı da ailesi olarak görürdü. Baba gibi memleketi için çalışırlardı. Şimdi cumhuriyet idaresinde dört senede bir hükümet değişiyor. Hiç kimse memlekete, halka sahip çıkmıyor. Nasıl olsa gideceğim diyor. Cebini doldurmaya bakıyor. Sahip çıkmadılar halka, sahip çıkmadılar orduya, sahip çıkmadılar memlekete!” deyince sefir ayağa kalktı. “Bravo, çok doğru söylediniz!” dedi. Macar edip Sandor Marai, Bir Burjuvanın İtirafları kitabında (s. 314-315), 1924’lerin cumhuriyet Fransa’sını şöyle tasvir ediyor: Ellerini çabuk tutmalıydılar, ülke büyüktü, hısım-akraba açtı ve bakanlar çabuk düşüyordu. III. Cumhuriyetin yüz on ya da yüz yirmi hükümeti, olsa olsa elli yıl içinde son derece aç kuşakları işle ve bahşişle beslemek zorunda kalmıştı. Kadife koltuklarda ancak birkaç saat oturabilen bakanlar, ateşli bir acımasızlıkla akrabalarını, o yere gelmelerine yardım eden propagandacılarını çeşitli mevkilere atayıp emekli paraları ve ikramiyeler tahsis etmişlerdi.”


25 Aralık 2020 Cuma
Alakalı Başlıklar