Fıkıh kitaplarında diyor ki: “Satışta mebî yedi türlüdür:.. 5-Bir kimseye ödünç verilmiştir. Yalnız ona ve peşin satmak câiz olup, başkasına satmak fâsiddir. 6- Bir kimseye emânet, âriyet yahud kirâ veya rehin yahud sermâye olarak verilmiştir. O kimseye satmak câiz ise de, alıp, tekrar teslîm etmek lâzımdır. 7-Mebî, gasp veya hırsızlık yahut hıyânet suretiyle müşteride bulunur. Bu müşteriye satılabilir. İkinci teslime ihtiyaç yoktur”. Bunların farkları nedir? Bir kimseyi umumî vekil edip ona bir miktar para verince para emânet olarak mı kalır?
Ödünç, karz demektir. Para gibi istihlâk olunacak (tüketilecek) şeyler üzerinde yapılır. Kendisini değil, mislini ödeyecektir. Dolayısıyla aldığı onun mülkü olur, mislini ödeme borcu altına girer. Bu mikdarı ona satmak veya bu mikdar karşılığında satış akdi yapmak câizdir. Tekrar alıp vermeye gerek yoktur. Çünki zaten mülküdür. Hatta harcamıştır. Başkasına da satamaz. Çünki alacağın temliki câiz değildir. Emânet, âriyet, kirâ ve rehinde mal ortadadır. Tüketilmez. Kendisi ödenir. Bunu satmak için geri alıp, tekrar vermek lazımdır ki teslim vâki olsun. Gaspta, gasbeden mala mâlik olur, aynını veya mislini ödeme borcu altına girer. Binaenaleyh bunu satarken tekrar teslime lüzum yoktur. çünki zaten gasbedenin mülkündedir. Mülkünde olanı alıp tekrar teslim abestir.


21 Haziran 2010 Pazartesi