Eş’ariyye’nin kader hususundaki ictihadı, Cebriye ile aynı olduğuna göre, neden ehl-i bidat sayılmıyor?
Eş’ariyye ile Cebriyye’nin kader inancı birbirine yakındır; ancak aynı değildir. Cebriyye, insanın hiç iradesi olmadığını, tamamen ilahî iradeye tâbi olduğunu, bundan dolayı da mes’ul tutulmayacağını söyler. Eğer Allahü teâlânın bu isyan ve küfrden râzı olduğunu, bunun için azap yapmayacağını söylerse, küfrdür. Böyle inanmayıp, isyanı ve küfrü kötü bilip, sadece kulun iradesinin bulunmadığını söylerlerse bid’at sahibi olur. İnsanın yaptıklarından mesul olduğunu bildiren müteaddit âyet-i kerimeler vardır. Eş’ariyye ise, her şeyin Allahü teâlânın kudreti ile olup, kulun kudretinin karışmadığını bildirmekte; ancak ilahî iradenin tecellisine varmak için insanın kendisinde bir meyl bulunduğunu bildiriyor. Ebu'l-Hasen Eş’arî’ye göre, insanların iradî işlerine, kendi ihtiyarları, yani seçim hakları ve kudretleri hiç karışmaz. Yalnız, kul bir iş yapmak isteyince, Allahü teâlâ o işi hemen yaratmaktadır. Âdet-i ilâhîsi hep böyledir. İşin yapılmasında kulun kudretinin te’sîri olmaz. Eş’ariyye’den İmam Bâkıllânî buyuruyor ki, “İnsanın kudreti, işin meydana gelmesine değil, işin iyi veya fena olmasına, yani tâ’at veya günah olmasına tesir eder”. Bu itikad, Cebriyye mezhebinin sözüne yakın olduğu için, Eş’arî mezhebine Cebr-i mütevassıt denilmektedir.

Eş’ariyye’yi Cebriyye’den ayıran, Cebriyye mezhebinde, “Bir insan, bir işi yaptı” demek mecâzdır. Yani, o iradî (istekli) işi, yalnız Allahü teâlâ yapmıştır. O insanın eli ile yapmıştır. İnsanda kudret yoktur. Eş’ariyye’ye göre ise, işi yapan, hakikatte insandır. Ancak, insanın isteği ile değil, Allahü teâlânın istemesi ile yapmıştır. İnsanda ihtiyar yoktur. İnsanın kudreti ancak işin yaratılmasına sebep olup, yaratılmasında tesiri yoktur. Eş’ariyye’den başka Ehl-i sünnet uleması ise, kulun kudreti, yaptığı istekli işte tesir eder, diyor.


25 Ekim 2013 Cuma
Alakalı Başlıklar