Bir kimse namaz kılarken kıraatten evvel rükü’ yapsa veya rükü’dan evvel secde yapsa ne lâzım gelir?
Kıyam ile rükü’, rükü’ ile secdeler arasında tertip farzdır. Yani kıyamın rükü’dan, rükü’un da secdelerden evvel yapılması farzdır. Kıyamdan evvel rükü’ yapan dönüp kıyam eder, sonra tekrar rükü’ yapar, namazın sonunda da secde-i sehv yapar. Kıyama dönüp sonra tekrar rükü’ yapmazsa ve namazı tamamlarsa, namazı bozulmuş olur.
Rükü’den evvel secde eden tekrar rükü’ eder, sonra tekrar secdeleri yapar, namazın sonunda da secde-i sehv yapar. Rükü’ya dönüp sonra tekrar secdeleri yapmazsa ve böylece namazı tamamlarsa namazı bozulmuş olur.
Yalnızca secdeleri veya bir secdeyi unutmuşsa, hatırladığı yerde hemen bunları iade eder; namazın sonunda da secde-i sehv yapar.
Son oturuşun bütün rükünlerden sonra olması farzdır.
Kıraat ile rükü’ arasında tertib farz değil, vâcibdir. Binaenaleyh birinci ve/veya ikinci rek’atlerde kıraati unutan, son iki rek’atte kazâ eder. Birinci ve/veya ikinci rek’atin rükü’unu ve secdelerini tekrarlamaz. Ama secde-i sehv yapar.
İki secde arasında tertibe riayet vâcibdir. İkinci secdeyi unutan kimse, bunu hatırladığı yerde yapar; sonra secde-i sehv yapar. Bir rekatin secdesini unutup, sonra gelen kıyam, rükü’ veya secdeden sonra hatırlarsa, o secdeyi kazâ eder ama secdeden önce yaptığı kıyam, rükü’ veya secdeleri tekrar yapmaz. Rükü’ veya ecde hâlinde iken evvelki rek’atin secdesini yapmadığını hatırlarsa, onun secdesini yapar. Ancak secdeyi hatırladığı rükü’ veya secdeleri tekrar yapıp yapmaması ihtilaflıdır. Hidâye’de tekrar etmek müstehabdır; Hâniye’de ise tekrar yapması lâzımdır denmiştir. Mutemed olan Hidâye’de geçendir.
(İbn Âbidîn, Namazın Farzları bahsinin sonu, Namazın Vâcibleri Bâbı, Secde-i Sehv Bâbı)


2 Şubat 2011 Çarşamba