Kola cinsi meşrubatta alkol olduğuna dair resmî bir tahlil raporu neşredildi. Buna göre kola içmek câiz olur mu?
Kola ve gazoz, alkollü meşrubat değildir. Esanslar alkolde eritildiği gibi, gliserinde de eritilir. Veya birçok organik esterler, esans kokusunda olup suda da erirler. Bu sebeple kola ve gazoz esansının alkolde değil, bu şekilde eritildiği düşünülür. Mübâhlar zan ile haram olmaz. Helâl ihtimali olan yiyecek maddeleri zan ile haram olmaz. Kola, gazoz ve sair mübah yiyecek ve içecekler alkol ve sair haram maddeler karıştırıldığını bizzat imalatçı bildirirse, ki kişi aleyhine ikrar ile bağlıdır, bunu içmek haram olur. Yahud bizzat görmek veya salih bir müslümanın gördüğünü veya tahlil ederek alkol bulduğunu haber vermesi ile olur. Ancak bu haramlık yalnızca bu görülen içecek için olur. Sadece buna alkol karıştığı düşünülür. Aynı malın diğerlerinde alkol olmayabilir. Zira yukarıda da söylendiği gibi, esans alkol dışındaki maddelerde de eritilebilir. Üstelik bu gibi raporlar o partideki meşrubat için muteber olabilir. Sonraki partide alkol olmayabilir. Her şişenin tahlili de mümkün değildir. Nihayet bu gibi haberler haksız rekabet için de çıkarılmış olabilir. Bu vesvesenin nihayeti yoktur. Meselâ piyasada satılan reçellerin içine fare düşmüş, fakat imalatçı reçeli dökmemiş olabilir. Eti yenen hayvanlarda da böyledir. Bir hayvanın leş olduğunu söylemek için ya bizzat veya salih bir müslüman tarafından görülmüş olması lâzımdır. Zan ile et haram olmaz. Hayvanın meşru olduğunu araştırmak da lâzım değildir. Hatta vesvesedir. Hazret-i Peygamber aleyhisselâma Şam’dan gelmiş bir peynir ikram ettiler. Orada bulunan sahabilerden bazısı Şam’da bu peynirin mayalanması sırasında içine ölmüş bir hayvan atıldığını söylediler. Hazret-i Peygamber peynirden kesti ve besmele söyleyerek yedi. Abdest suları da böyledir. Hazret-i Ömer ile Amr bin Âs radıyallahü anhümâ bir yerde bir havuzdan abdest almak istediler. Havuzun sahibi köylü de orada idi. Amr bin Âs, “Senin bu havuzuna canavarlar (yani eti yenmeyen vahşi hayvanlar) gelir mi?” diye sordu. Hazret-i Ömer hemen atılıp, “Sakın bize bir şey söyleme!” buyurdu. Abdest alıp namazlarını kıldılar. Bu bakımdan rivayet doğru olmasa gerektir. İhbar ispat edilmedikçe amel edilmeye şâyân olmaz (değmez). Yani içilmesi memnu olmaz.


30 Haziran 2012 Cumartesi