Mustafa Kemal Paşa’nın, sulh antlaşmasının şartlarını hafifletmek üzere halkı teşkilatlandırılması için padişah tarafından gönderildiğini yazmışsınız. Fakat Padişahın kendisine yolladığı bir telgrafta, “Taşradan merkez kurtarılamaz; bu sebeple sükûnet ve asayişin muhafazası için çalışmak lazım” diyor. Bunu nasıl anlamalıdır?
Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya gönderilmesinin iki sebebi vardı. Zahiri (görünen) sebep, bilhassa Karadeniz’de asayişi temin edip, Türklerle Rumlar arasındaki şiddet hâdiselerini önlemek; bâtınî (görünmeyen) sebep ise Anadolu’da eski İttihatçıların iktidarı tekrar ele almak maksadıyla ve müdafaa-ı hukuk adıyla kurdukları cemiyetleri padişahın adamı karizmasına dayanarak tek elden toplayıp merkeze bağlayıp hükümetin sulh antlaşmasında elini güçlendirmek idi. Padişah, kendisini asla düşmana mukavemet için göndermiş değildir. Padişah, düşmanla merkezde mücadele etmektedir; diplomatik yollarla sulh yapmak arzusundadır. Bunun için de zeminin elverişli olması lazımdır. Anadolu’da asayişsizlik varken, düşman sulha yanaşmaz, yanaşsa da çok taviz ister. Zaten Anadolu’da vazifelendirildiği sırada henüz ciddi bir işgal mevzubahis değildir. Yunan istilası, çok sonraki bir meseledir. Sadece şark cephesinde çatışmalar vardır. Padişah, bu telgrafı ile, niyetini anladığı Mustafa Kemal Paşa’yı ikna edip fikrinden vazgeçirip İstanbul’a çekmek arzusundadır.


24 Mayıs 2020 Pazar
Alakalı Başlıklar