Annesi seyyide veya şerîfe olan bir kimse Resulullah’ın soyundan sayılır mı?
Seyyide ve şerife tabirleri dinî değildir. Memlûkler ve bunları takip eden Osmanlıların kullandığı örfî tabirlerdir. Hazret-i Fâtıma’nın erkek neslinden gelen bir erkeğin oğlu veya kızı için kullanılır. Minah’ta, babası Hâşimî olmayan kimse Hâşimî değildir, diyor. Kerderî ise, annesi seyyide olan kimse de seyyiddir. Nitekim Kur’an-ı Kerimde Hazret-i İsa, İshak evladından sayılmıştır. Bu, meşhur kavlin hilâfına ise de, Bahrürrâık sahibi bununla fetva vermiştir. Surre’de de böyledir. Süyûtî, Begavî’den naklen, insanın kızının çocukları her ne kadar onun zürriyetinden ise de, nesebine dâhil değildir. Dolayısıyla bir kimse mesela falanın çocukları için vasiyette bulunsa, kızları dâhil olur; ama ölmüş kızının çocukları dâhil olmaz. Dolayısıyla annesi seyyide veya şerife olan, yani Hazret-i Fâtıma soyundan gelen kimse de Resulullah’ın zürriyetinden sayılır; bu şerefi taşır. Ama fıkıh bakımından, meselâ kendisine zekât almak gibi hususlarda seyyid ve şeriflerden farklıdır. Bir Hâşimî’nin oğlunun çocuklarını o şerefli zürriyetten sayıp; kızının çocukları saymamak olacak iş değildir. Nitekim Hazret-i Peygamber’in soyu, kızının oğullarından yürümüştür. (İbni Abidin, Akrabaya Vasiyyet; Berika, Âfâtü’l-Yed)


20 Temmuz 2013 Cumartesi
Alakalı Başlıklar