Borç para isteyene vermek câiz midir?
Borç para isteyene vermek, sadaka vermekten daha sevabdır. Zira hadîs-i şerifte buyuruldu ki: “Sadaka verilen her dirhem için on sevab, ödünç verilen her dirhem için ise, onsekiz sevab vardır. Çünki borç ihtiyacı olana verilir. Sadaka belki ihtiyacı olmayanın eline düşebilir”. Borç para istemek ancak lâzım olunca câiz olur. Lâzım olmak üç türlüdür: 1-Lüzûm-i îcâbî. Nafakası olmayanın veya kazancı şüpheli olanın, helâl nafaka almak için, ödünç istemesidir. Setr-i avret için çamaşır parası da böyledir. 2-Lüzûm-i aklî. Evi olmayan kimsenin, memleketin âdetine göre, kirâ veya satın almak için ödünç istemesidir. Soğuktan korunmak için, elbise parası da böyledir. 3-Lüzûm-i istihsânî. Mevkii, vazifesi sebebi ile âdete uygun giyinmek için, ödünç istemektir. Bu üç lüzûm için, fâizsiz ödünç istemek câiz olur. Yalnız bunlara ödünç verilir. Başkalarına, zâlimlere, fâsıklara ödünç verilmez. İhtiyacı olana ödünç verilir. İhtiyacı olmayana, malını lüzûmsuz veya gayrımeşru yerlere harcayana verilmez. Başkasına ödünç vererek, kendini sıkıntıya düşürmek de doğru değildir. İslâmiyette para ile para kazanmak yoktur. Borç ancak ihtiyaç için alınır. İhtiyaç yokken, sırf kârımı arttırayım, işimi geliştireyim, zengin olayım, arabamı değiştireyim diye alınırsa, ödeme imkânı veya karşılığı yoksa borç almak ve böyle kişiye borç vermek câiz olmaz.


19 Mayıs 2013 Pazar
Alakalı Başlıklar