Nâfile namazlarda ana baba yardım istemese, sadece seslenmiş olsa namazı bozup icabet etmek vâcib olur mu?
Ana, baba, dede, nine çağırınca, farz namazı bozmak vâcib olmaz, câiz olur ise de, ihtiyâc yok ise, bozmamalıdır. Nâfile ise, bozulur. Bunlar, imdâd isterse, farzları da bozmak lâzım olur. Namaz kıldığını bilerek çağırıyorlarsa, nâfileyi de bozmayabilir; bilmeyerek çağırdılarsa, bozması lâzımdır. (İbni Abidin) Nitekim Ebû Hüreyre anlatıyor: “Resûlullah buyurdular ki:"Beni İsrâil’den Cüreyc adında kendini ibâdete vermiş âbid bir kul vardı. Bir manastıra çekilmiş orada ibâdetle meşguldü. Derken bir gün annesi yanına geldi, o namaz kılıyordu. "Ey Cüreyc! (Yanıma gel, seninle konuşacağım! Ben annenim)" diye seslendi. Cüreyc: "Allahım! Annem ve namazım (hangisini tercih edeyim?" diye düşündü). Namazına devama karar verdi. Annesi çağırmasını (her defasında üç kere olmak üzere) üç gün tekrarladı. (Cevap alamayınca) üçüncü çağırmanın sonunda: "Allahım, kötü kadınların yüzünü göstermedikçe canını alma!" diye bedduada bulundu. Beni İsrâil, aralarında Cüreyc ve onun ibâdetini konuşuyorlardı. O diyarda güzelliğiyle herkesin dilinde olan zâniye bir kadın vardı. "Dilerseniz ben onu fitneye atarım" dedi. Gidip Cüreyc'e sataştı. Ancak Cüreyc ona iltifat etmedi. Kadın bir çobana gitti. Bu çoban Cüreyc'in manastırı(nın dibi)nde barınak bulmuş birisiydi. Kadın onunla zina yaptı ve hâmile kaldı. Çocuğu doğurunca: "Bu çocuk Cüreyc'ten!" dedi. Halk (öfkeyle) gelip Cüreyc'i manastırından çıkarıp manastırı yıktılar, (hakâretler ettiler), kendisini de dövmeye başladılar, (linç edeceklerdi). Cüreyc onlara: "Derdiniz ne?" diye sordu. "Şu fâhişe ile zinâ yaptın ve senden bir çocuk doğurdu!" dediler. Cüreyc: "Çocuk nerede, (getirin bana?)" dedi. Halk çocuğu ona getirdi. Cüreyc: "Bırakın beni, namazımı kılayım!" dedi. Bıraktılar ve namazını kıldı. Namazı bitince çocuğun yanına gitti, karnına dürttü ve: "Ey çocuk! Baban kim?" diye sordu. Çocuk: "Falanca çoban!" dedi. Bunun üzerine halk Cüreyc'e gelip onu öpüp okşadı ve: "senin manastırını altından yapacağız!" dedi. Cüreyc ise: "Hayır! Eskiden olduğu gibi kerpiçten yapın!" dedi. Onlar da yaptılar.” (Buhârî; Müslim). Farz namazda iken anne ve baba çağırırlarsa, namazı bozup cevap vermek gerektiği hükmünü ulemâ bu kıssadan çıkarmışlardır. Nitekim Hazret-i Peygamber’in “Cüreyc eğer fakih olsaydı, namazı bozup annesine cevap verirdi.” dediği rivâyet edilir.


26 Haziran 2012 Salı